logo
29 MART 2024

Dansöz mü olmak lazım!

19.12.2005 00:00:00
Bir vatansever yazdığı kitaptan sonra ölüm tehditleri almış; "Kendini değil aileni düşünüyorsan sus!" M.Bayraktar'ın yazısı...

VATANINIZI SEVERSENİZ...

Sadık Albayrak, uzun süre Milli Gazete'de yazı yazmış bir kişi. Ancak şu sıralar, yazarlığından çok "dünürlüğü" ile tanınıyor. Malumunuz, Sayın Albayrak, Başbakan Erdoğan'ın dünürü. Sadık Bey'in oğlu, Erdoğan'ın kızı ile evli.Konumuz Albayrak'ın dünürlüğü değil elbet. Allah mesut etsin. Konumuz farklı ve acınası bir önem arzediyor. Gazetelere yansıyan haberlere göre, Sadık Albayrak'ın evi can güvenliği gerekçesiyle 24 saat boyunca polis memuru tarafından korunuyormuş. Polis memurları 8'er saat vardiya ile 3 ayrı grup halinde evin önünde nöbet tutuyorlar. 100 metrelik bir sokakta bulunan evin önünde ayrıca resmi bir polis otosu hazır bekliyor. Sadık bey elbette ki can güvenliği gibi önemli bir sebeple koruma altına alınmalıydı, yapılan uygulama gayet doğaldı. Biraz abartılıydı ama, doğaldı. Şimdi başka bir isim vereyim sizlere Atilla Atar. Atilla beyi ben üç yıl kadar önce Büyük Ortadoğu Projesi adlı kitabıyla tanıdım. Amerika'ya, Avrupa Birliği'ne, küresel emperyalizme kökten karşı bir vatansever. Bu duruşundan dolayı, kendisini iki kez Diyalog programında konuk ettim. On beşten fazla kitabı olan bu değerli Türk aydını gerçekten çok önemli konulara temas etmişti. Geçtiğimiz yılın ortalarında tekrar telefon ederek, televizyon programına davet ettim. Donuk ve titrek bir sesle "gelemem!" dedi. Neden? diye sordum. Önce cevap vermedi, ısrar edince söyledi: "Son yazdığım kitaptan sonra ölüm tehditleri alıyorum. En son bana gönderilen bir e-mail'de "aileni düşünüryorsan artık bu konuları yazma" diye bir tehdit vardı. Bir müddet, konuşmamaya ve yazmamaya karar verdim." Gerçekten üzgün ve moralsizdi. Kendisini teselli ettim. Böyle şeylere kafanı takma dedim. Bu görüşmeden sonra, birkaç kez daha telefonla görüştük. Aynı tedirginlik ve endişe devam ediyordu. Bir araya gelsek de bazı konuları özel olarak konuşsak, diyordu. İki hafta kadar önce, bir arkadaş ziyareti için gittiğim Üsküdar'da Atilla Bey'e bir kafeteryada simit yerken rastladım. Kucaklaştık. Ayak üstü içini dökmeye başladı. Konuşmanın uzayacağını anlayınca, Üsküdar'daki büyük bir kitabevinin kafeterya kısmına gittik. Cebinden bir bilgisayar çıktısını çıkardı bana uzattı. "O meşhur ölüm tehdidi" olan maildi bu. "Kendini değil aileni düşünüyorsan sus!" diye yazıyordu. Atilla Bey başından geçenleri bir bir anlattı: Tehdit alınca hemen emniyete koşmuş. Durumu bildirmiş. Hem tehdidin nereden geldiğinin bulunmasını, hem de koruma verilmesini talep etmiş. Aradan aylar geçmiş. Ne arayan, ne de soran var. Türkiye gibi bilgisayar cenneti bir ülkede, emniyet mensupları mailin atıldığı yeri bulamamışlar! Daha acısı, Valilik kendisine koruma tahsis edilemeyeceğini bildirmiş. "Şaşırdım kaldım" diyor, Atilla Bey. Ölüm tehdidi almış bir Türk aydınına "seni kimin tehdit ettiğini bulamıyoruz. Koruma da veremeyiz" denir mi? Bu kez "bari kendi kendimi kouyayım" diyerek silah ruhsatı için müracaatta bulunmuş, istenen bütün evrakları teslim etmiş. Aradan aylar geçmiş silah ruhsatı için yaptığı müracaata da cevap gelmemiş. Sonunda "olumsuz" bir cevap almış. Türkiye'de mafya mensuplarının bile ceplerinde ruhsatlı silah taşıdığı bir ortamda on beş kitaba imza atmış ulusalcı bir Türk aydınına, üstelik ölüm tehdidi almış bir Türk aydınına neden silah ruhsatı verilmez? Araya adam sokup öğrenmiş ki; ruhsat verilmemesinin nedeni 30 yıl önce yani 1978 yılında 16 yaşlarında bir delikanlı iken sol bir örgüt adına dağıttığı el ilanları imiş! Hani "siciller siliniyor diyorlar ya, tam palavra. Otuz yıl önce neyin ne olduğunu bilmeden, lise talebesi iken dağıttığımız ilanlar, tam otuz yıl sonra önüme konuldu, şok oldum" diyor Atilla Bey. Bitmedi, dahası acısı var. Olup biteni detaylı olarak konuşmak üzere İstanbul Vali Yardımcılarından biriyle (ismini vermiyorum) koruma tahsis edilmemesinin ve silah ruhsatı verilmemesinin sebeplerini konuşmak için Valiliğe gitmiş Atilla Atar.İki saat, Valilik sekreterinin yanında oturmuş. İçeri almamışlar. Israrla beklemiş. "Tam o sırada İbrahim Tatlıses'le kavgalı olan dansöz Asena valilik binasına girdi" diyor Tatlıses'le ilgili bir şikayette bulunacakmış. Bir çok valilik bürokratı elinde çikolata kutularıyla Asena'yı karşıladı, "hoşgeldin dedi" ve şikayetini hemen işleme koydular. Ben ise "bu ülkede itibar görmek için vatansever bir Türk aydını değil, dansöz olmak lazımmış" diye iç çekerek Valilikten ayrıldım, dedi Atilla Bey. Son durum: Cumhurbaşkanı, A. Necdet Sezer, Atilla Atar'ın durumuna el koymasına rağmen hala ne silah, ne de koruması var. Türkiye'nin durumu bu işte. Hükümet yanlısı bir yazar olursanız, hele de başbakana dünür olursanız 9 polisle korumaya alınırsınız. Ama küresel emperyalizme karşı çıkarsanız, AB'yi reddederseniz, Türkiye üzerindeki oyunları bir bir anlatırsanız ölüm tehtidi bile alsanız, size koruma vermez.

Muharrem BAYRAKTAR
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni takip etmek isteyen ulusal ve uluslararası basın mensuplarına yönelik Ankara ve İstanbul'da "basın merkezi" kurulacak.
28.03.2024 12:38:00
Anadolu Ajansı
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin Türkiye'nin yanı sıra uluslararası kamuoyunda da ilgiyle takip edilmesi bekleniyor.

Başkanlık tarafından kurulacak basın merkezleri ile ulusal ve uluslararası basın mensuplarının seçime ilişkin gelişmeleri sağlıklı ve hızlı şekilde takip etmelerine katkı sunulması amaçlanıyor.

Basın merkezleri gün boyunca, ulusal ve yerleşik uluslararası basın mensupları ile seçimleri izlemek üzere yurt dışından gelen uluslararası basın mensuplarının kullanımına açık olarak hizmet verecek.

Ankara ve İstanbul'da kurulacak basın merkezlerinde seçim sonuçlarına dair veriler, Anadolu Ajansı (AA) tarafından sağlanacak. Basın mensuplarına seçim sonuçlarını anlık takip etme imkanının yanı sıra teknik altyapı, simultane tercüme ve canlı yayın imkanı sunulacak.

Gün boyunca akademisyenler, kanaat önderleri, kamu kurum temsilcileri tarafından da ziyaret edilecek basın merkezlerinde, ulusal ve uluslararası basın mensupları konuklarla röportajlar yapabilecek.

Öte yandan, basın merkezlerinde, Türkiye'nin geçmişten bugüne çok partili siyasi hayatı, demokrasi ve seçim tecrübeleri, seçim kampanyalarına ilişkin fotoğraf ve görüntüleri içeren "Türkiye'nin Seçim Tarihi ve Demokrasi Tecrübesi" temalı sergi yer alacak.

Ankara'da Point Hotel'de, İstanbul'da The Marmara Taksim'de kurulacak basın merkezleri 31 Mart Pazar günü saat 14.00'ten itibaren basın mensuplarının hizmetine açık olacak. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.