TZOB'den yapılan açıklamada, çiftçilere verilen destek kredilerinin çiftçinin faydasına olmadığı, bu kredilerin geri ödenmesinde ciddi sorunlar yaşandığı, çiftçilerin beklentisinin ürünlerinin para etmesi olduğu vurgulandı.
Türkiye Ziraat Odası Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçilere verilen destek kredilerinin çiftçinin faydasına olmadığını söyledi ve çiftçilerin sorunlarını şöyle dile getirdi: "Buğday için 61 kuruş maliyetimiz var ve biz bu maliyeti prim alarak yakalamak zorundayız. Biz, çiftçiler için ürün planlamasının yapılmasını istiyoruz. Biz şu ana kadar bu planlamayı yapamadığımız için çiftçi alın terinin hakkını alamıyor. Ben üreticiye soruyorum. 'Ürününüzün para etmesini mi istersiniz, yoksa yetiştirdiğiniz ürünün desteklenmesini mi istersiniz?' Çiftçi bana, 'Ürünüm para etsin, destek kredisine ihtiyacımız olmaz' diyor. Eğer çiftçinin ürünü para etmiyorsa bu ürünün desteklenmesi bir şey anlam ifade etmez. Devletin verdiği destekleme kredisini bazı çiftçilerimiz şahsi harcamalarında kullanıyor. Ancak daha sonra bu kredilerin geri ödenmesinde sıkıntı yaşanıyor. Çiftçilerimiz o zaman bu krediyi üretimle alakası olmayan bir destek gibi görüyor. Türkiye'nin talebe uygun arz dengesini kurması lazım. Yapısal sorunlar çözülünceye kadar üretim planlamasının yapılması uzun sürecektir. Mesela sulanamayan alanların sulanması bile bizim için büyük bir maliyettir. Bunlar önümüzdeki 12 yıl içinde çözülecek sorun değil. Bugün düğmeye basılsa 10 yılda çözülecek sorunlar. Bizim yapacağımız tek şey, çiftçinin bulunduğu yerde ailesinin geçimini sağlaması..."
Türkiye Ziraat Odası Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçilere verilen destek kredilerinin çiftçinin faydasına olmadığını söyledi ve çiftçilerin sorunlarını şöyle dile getirdi: "Buğday için 61 kuruş maliyetimiz var ve biz bu maliyeti prim alarak yakalamak zorundayız. Biz, çiftçiler için ürün planlamasının yapılmasını istiyoruz. Biz şu ana kadar bu planlamayı yapamadığımız için çiftçi alın terinin hakkını alamıyor. Ben üreticiye soruyorum. 'Ürününüzün para etmesini mi istersiniz, yoksa yetiştirdiğiniz ürünün desteklenmesini mi istersiniz?' Çiftçi bana, 'Ürünüm para etsin, destek kredisine ihtiyacımız olmaz' diyor. Eğer çiftçinin ürünü para etmiyorsa bu ürünün desteklenmesi bir şey anlam ifade etmez. Devletin verdiği destekleme kredisini bazı çiftçilerimiz şahsi harcamalarında kullanıyor. Ancak daha sonra bu kredilerin geri ödenmesinde sıkıntı yaşanıyor. Çiftçilerimiz o zaman bu krediyi üretimle alakası olmayan bir destek gibi görüyor. Türkiye'nin talebe uygun arz dengesini kurması lazım. Yapısal sorunlar çözülünceye kadar üretim planlamasının yapılması uzun sürecektir. Mesela sulanamayan alanların sulanması bile bizim için büyük bir maliyettir. Bunlar önümüzdeki 12 yıl içinde çözülecek sorun değil. Bugün düğmeye basılsa 10 yılda çözülecek sorunlar. Bizim yapacağımız tek şey, çiftçinin bulunduğu yerde ailesinin geçimini sağlaması..."