Dinlerarası diyalog Deccal misyonudur
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş 2012 yılını değerlendirdiği programda dinlerarası diyalog projesinin nasıl doğduğunu izah etti. Konuşmasında Thomas Michel ismine dikkat çeken BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, “1986 yılında Türkiye'ye geldi. 87 yılında Ankara İlahiyat'ta hocalık yapıyor ve Hıristiyanlık dersi veriyor. Aslında Ankara ilahiyatta kendisine Hıristiyan bir kadro hazırlıyor. Yetmiyor, akademisyenler yetiştiriyor. Oradan geçiyor İzmir'e. İzmir İlahiyatta 1988 yılında kalıyor ve aynı icraatları orada yapıyor. Orada akademik bir kadro hazırlıyor. Ne hakkında? Hıristiyanlık hakkında. Yetmiyor, 1989 yılında oradan Konya'ya geçiyor. Akademik kadro hazırlıyor. Bu akademik kadroların işi, dinlerarası diyalogu gündeme getirmek, Hıristiyanlığı meşru kılacak adımları atmak ve fikri temelleri oluşturmaktır. Bugün ilahiyatlarda maalesef bu yanlışlar ilim kuralıymış gibi ümmeti Muhammed'e takdim ediliyor ve üzerine makaleler yazılıyor, konuşmalar yapılıyor. Bunlar Thomas Michel'in maalesef kör, sağır adamlarıdır ve yaptıkları iş bu milleti Hıristiyanlaştırmaktır” dedi.
Dinlerarası diyalog olmaz
Dinlerarası diyalog teriminin mantıksız olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, İslam'ın diğer dinlerden alacağı hiçbir şeyin olmadığını vurguladı. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: Bir dinin diğer dinden alacağı hiçbir şey yoktur. Veya ona vereceği bir şey yoktur. Eğer bir dinin diğerinde alacağı varsa demek ki o din nakıstır. Şimdi senin Hıristiyanlığa vereceğin bir şey var mı? Verecek olsan Tevhid akidesini verirsin o da der ki; “Yahu ben Tevhid akidesini aldıktan sonra olurum Müslüman.” O da sana verecek olsan teslisi verir. Sen de dersin ki ona; “Ben de teslisi kabul ettikten sonra olurum Hıristiyan.” Kısaca öyle bir çizgidir bu ki, birini diğerine bir şey vermesi asla ve kata mümkün değildir.”
Diyalog tuzağına düşenleri uyardı
Prof. Dr. Haydar Baş Peygamber efendimizin hayatından verdiği iki örnekle Dinlerarası diyalog tuzağına düşenleri uyardı. BTP Lideri Prof. Dr. Baş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakınız, Hıristiyanlıkta da oruç tutmak vardır. Yani Hıristiyanlık orucu emreden bir dindir. Ama Hz. Fahri alem Efendimiz onlara muhalefet etmek için sahura kalkın emrini vermiştir. Hz. Fahri alem Efendimize bir gün Hz. Ömer elinde Tevrat'ın nüshaları olduğu halde geliyor. Allah'ın sevgilisi onların ne olduğunu anlıyor ve sinirli bir tarzda “Nedir onlar” diye soruyor. “Şayet Musa bugün olsaydı bana ümmet olurdu. Ondan başka bir şansı yoktu” buyuruyor.
Bunların adı Deccaldir
Müslüman'ı hristiyanlaştıranların adı, deccaldir” diye konuşan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Dinlerarası Diyalog konusundaki yorumunu şu cümle ile sonlandırdı: “Gerçek bu iken kalkıp da diyalogla beraber Müslüman'ı Hıristiyanlaştırmaya çalışanların adına, bugün dense dense Deccal denir.”