Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, cemevlerinin ibadet yeri statüsüne alınması talebiyle ilgili olarak, "Cemevinin caminin alternatifi gibi sunulması, Aleviliği müstakil... Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, cemevlerinin ibadet yeri statüsüne alınması talebiyle ilgili olarak, "Cemevinin caminin alternatifi gibi sunulması, Aleviliği müstakil bir din haline getireceği ve kahir ekseriyeti camiyi ibadethane olarak kabul eden Alevileri Müslümanlıktan koparacağı için yanlıştır" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, cemevlerinin ibadet yeri statüsüne alınmasının, Aleviliği müstakil bir din haline getireceği ve camiyi ibadethane olarak kabul eden Alevileri Müslümanlıktan koparacağı gerekçesiyle yanlış olduğunu bildirdi. Bardakoğlu, "Bu talep, Aleviliğin özüne ve tarihsel tecrübesine aykırı olduğu gibi Müslümanlar arasında tefrikanın körüklenmesine ve meydana getirilen ayrılığın giderek kemikleşmesine de yol açar" dedi. DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız'ın cemevlerinin ibadet yeri statüsüne alınmasıyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelttiği soru önergesine Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'ndan cevap geldi. Cami ve mescitlerin belli bir mezhebin, meşrebin veya inanç grubunun ibadet yeri değil bütün Müslümanların ortak mabedi olduğunu belirten Bardakoğlu, "İslam tarihinin hiçbir döneminde kendisini İslam içinde görüp de camiye alternatif başka bir ibadethane kuran mezhep ve tarikat olmadığı gibi, tasavvufi adap ve erkânın yürütüldüğü mekânlar hiçbir zaman caminin alternatifi bir ibadethane olarak algılanmamış ve isimlendirilmemiştir" dedi.Müstakil din haline getirir Bu nedenle cemevinin caminin alternatifi bir ibadethane olmadığını ifade eden Bardakoğlu, şunları kaydetti: "Cemevinin caminin alternatifi gibi sunulması, Aleviliği müstakil bir din haline getireceği ve kahir ekseriyeti camiyi ibadethane olarak kabul eden Alevileri Müslümanlıktan koparacağı için yanlıştır. Bu talep, Aleviliğin özüne ve tarihsel tecrübesine aykırı olduğu gibi Müslümanlar arasında tefrikanın körüklenmesine ve meydana getirilen ayrılığın giderek kemikleşmesine de yol açar." Aleviliğin, Anadolu'nun mistik ve sufi geleneği içinde ortaya çıkan, yazılı kaynaklardan çok büyük ölçüde kültürel öğeleri içeren ve şifahi yolla ve çeşitlenerek bugüne ulaşmış olan İslam içi bir inanış ve yorum biçimi olduğunu belirten Bardakoğlu, "Tarihimizde de böyle algılanmış, hiçbir zaman ayrışma, ötekileme sebebi olmamıştır ve olmamalıdır da. Cemevleri de özgün, kültürel ve mistik kimliği ve misyonu bulunan ve bize ait olan bir zenginliğimizdir" dedi.