Dünyanın 5'te biri aç
Nüfusu 7 milyarı aşan dünyanın toplam milli geliri 60 trilyon doları geçti. Oysa gelir adaletsizliği ve eşitsizliği nedeniyle 91 ülkede yaklaşık 1.5 milyar insan yoksulluk içinde kıvranıyor
20.08.2014 00:00:00
RECEP BAHAR/HABER-ANALİZYardıma muhtaç insanların durumu, 19 Ağustos Dünya İnsani Yardım Günü vesilesiyle bir kez daha uluslararası kamuoyunun gündemine geldi. Gelişmemiş ve gelişmekte olan 91 ülkede devam eden çatışmalar ve uygulanan yanlış ekonomik politikalar nedeniyle yaklaşık 1.5 milyar insan yoksulluk içinde inim inim inliyor. Uluslararası kuruluşlar ve bazı ülkeler; beslenme, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan bu insanlara yetersiz ölçüde yardım ulaştırabiliyor. Önemli bir bölümü İslam ülkelerinde Dünyada yardıma muhtaç insanların ciddi bir bölümü İslam ülkelerinde bulunuyor. Müslümanlar Myanmar ve Kamboçya'da olduğu gibi azınlıkta oldukları ülkelerde de baskılar nedeniyle geçimlerini temin edemiyor. Dış yardıma duyulan gereksinimin temel nedenini ise çatışmalar teşkil ediyor. Bunun yanı sıra baskılar da etkili oluyor. Örneklemek gerekirse yaklaşık 1.8 milyon Müslümanın yaşadığı Gazze'de 1 milyondan fazla insan yurtdışından gelecek yardımlara muhtaç. İsrail'in 2009'dan sonra bir kez daha yerle bir ettiği Gazze'de uygulanan ambargo ve muhasara bedeniyle halkın yüzde 45'inin de işsiz olması ihtiyaç halini kalıcılaştırıyor. Suriye'deki iç savaş da yaklaşık 10 milyon insanı muhtaç hale getirdi. Ülke içinde 6 milyon insan evini barkını, bahçesini, tarlasını terkederken; yaklaşık 4 milyon Suriyeli Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak'a sığınmış durumda. IŞİD terörü nedeniyle de Irak'ta evinden ve barkından edinilen insan sayısı 1 milyonu aştı. Keza milyonlarca Afgan da çatışmalar nedeniyle yıllardır evini terk etmiş durumda. Bu tabloya Libya'da yaşanan süreci de etkilemek mümkün. Milyonlar yoksullaşıyorDünya genelinde milyonlar sadece çatışmalar ya da devletlerin zalimane tutumlarından dolayı bir dilim ekmeğe muhtaç hale gelmiyor. Kimi ülkelerde uygulanan vahşi kapitalizm milyonları açlıkla yüz yüze getiriyor. Mesela dünyadaki milli gelirin 4'te birinden biraz fazlasını üreten ABD'de 45 milyon insan açlık sınırının altında yaşıyor. Filipinler, Endonezya, Pakistan, Bangladeş, Tayland, Hindistan gibi kalabalık nüfusu bulunan ülkelerde, Afrika kıtasında günde 2 doların altında geliri olan milyonlarca insan bulunuyor. Keza gelir adaletsizliğinin zirve yaptığı 110 milyonluk Meksika'da da ciddi sayıda yoksul insan dikkat çekiyor. Söz konusu ülkelerde yoksulluğun temel parametresini ülke kaynaklarının küresel güçler ya da onların yerli uzantıları tarafından ele geçirilmesi oluşturuyor. Mesela Fildişi Sahili'nin ürettiği kakaonun kaymağını, Tanzanya ve Gana'nın altın madenlerinin, Zimbabwe'nin elmas kaynağının gelirini küresel şirketler yiyor. Kişi başına yılda 80 dolarBirleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı tarafından hazırlanan İnsani Gelişme Raporu'na göre, gelişmekte olan 91 ülkede yaklaşık 1.5 milyar insan yoksulluk içinde yaşıyor. Rapora göre 1.5 milyar insan, beslenme, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekerken dünyadaki yoksullara sağlanan temel sosyal güvenlik yardımları, küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın (GSYİH) yüzde 2'sinden daha azına denk düşüyor. Bunun rakamsal anlamı yılda 120 milyar dolar... Bir başka anlatımla kişi başına 80 dolar!Kitleler, açlıktan MEM ile kurtulacakBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın sistemleştirdiği Milli Ekonomi Modeli (MEM), dünyayı kasıp kavuran açlık ve yoksulluğa panzehir formüller içeriyor. MEM'in 3 temel amacından birini açlığın ve yoksulluğun temel sebebi olan gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak oluşturuyor. MEM, gelir eşitsizliğini ortadan kaldırabilmek için tam istihdamı ve sürekli büyümeyi temin ediyor. MEM; ayrıca uygulayıcı devletin açlığı ve yoksullu ortadan kaldırması için senyoraj (para basma) hakkını devreye sokmasını, küreselleşme yanlılarının aksine devletin ekonomide söz sahibi olmasını, ülkenin yeraltı kaynaklarını bizzat vatandaşıyla birlikte işletmesini, sosyal politikaları devreye koymasını öngörüyor.