Yurdu saran "Bağımsızlık" meşalesi dün de Düzce ve Bolu'da yandı. Düzceliler ve Bolulular, 2. Kuvayı Milliye Hareketinin Önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurmaylarını coşkuyla karşılayıp, bağırlarına bastılar. Her iki mitinge de yüzbini aşkın vatandaşımız katıldı
Türk halkı Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) yaktığı 'bağımsız Türkiye' meşalesinin etrafında kenetlendi. Başkent Ankara ve Bursa'nın ardından dün gerçekleştirilen Düzce ve Bolu mitingleri de Bağımsız Türkiye Partisi'ne yönelik olağanüstü ilginin tezahürü oldu.
Düzce ve Bolu'da gerçekleştirilen mitingler de muhteşem geçti. 2. Kuvay-ı Milliye hareketinin önderi Prof. Dr. Haydar Baş, yüzbini aşkın Düzceli'nin tek yürek, tek bilek olduğu "AB'ye Karşı Bağımsız Türkiye" mitinginde yaptığı konuşmada, vatandaşın krizlerle birlikte tüketilen ümitlerini tazeledi. Mitinge katılan coşkulu vatandaşlar, hep bir ağızdan "Avrupa Birliği'ne hayır" diye haykırdı. Aynı manzara Bolu'daki görkemli mitingte de bir kez daha yaşandı.
Milletin gücüMitinglerde konuşan Kuvay-ı Milliye hareketinin yeniden şahlanışının mimarı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bugün burada tarihi bir gün yaşıyoruz. Hep birlikte AB'ye hayır demek için, bu milletin bağımsızlığını ilan ve ifade etmek için toplandık" dedi. Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Ben 1919 Mayıs'ı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiç bir kuvvet yoktu. Yalnız Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu milli kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım" şeklindeki sözlerine atıfta bulunarak devam eden Prof. Dr. Haydar Baş, kendisinin de hiçbir maddi etkeni hesaba katmadan, Türk milletinin vicdanını dolduran manevi gücüyle yola çıktığını belirtti.
Güçlü devlet olmak için güçlü ordu şartTürk milletinin insanlık tarihinin en güçlü, en asil milleti olduğuna işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, bu milletin, merhamette, şecaatte, vefada, düşenin elini tutmada, insanlara yardım etmede dünyada tek millet olduğunu söyleyerek, şayet bugün dünyada can, mal, namus, din ve vicdan emniyeti yoksa bunun sebebinin Türk milletinin elinin dünya sahnesinden çekilmiş olması olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Haydar Baş, güçlü bir millet olmak için güçlü bir devlete, güçlü bir millet ve devlet olmak için de güçlü bir orduya ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
AB'ye karşı oluşun gerekçeleriŞövenist değil milliyetçi, fundamantalist değil dindar, mandacı değil bağımsızlıkçı olduklarına dikkat çeken, mitingin gerekçesini de oluşturan AB'ye karşı çıkışının hamasi duygulardan kaynaklandığının zannedildiği açıklamasında bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, AB'ye karşı durmak için tek başına yettiğini söylediği bazı Avrupa Parlamentosu kararlarını şöyle aktardı:
"Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının % 37'sini yasa dışı bir biçimde işgal etmektedir.",
"Avrupa Parlamentosu (AP), Türk Hükümetine, Kuzey Kıbrıs'taki işgal güçlerini geri çekme çağrısında bulunur.",
"AP, Türkiye'nin, AB'nin bir üyesi olan Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal etmesinden, Ege'deki askeri gerginliği arttırmasından kaygı duymaktadır.",
"AP'ye göre Kardak Adası, 1923 Lozan, 1947 Paris, 1932'de yapılan Türkiye İtalya protokolü ile 12 Ada gurubuna dahildir ve Yunanistan toprağıdır."
Para oyunlarıÜlkemizin ekonomik durumuna da değindiği konuşmasında, nereye baksak gözlerimizi kör eden bir manzara arz ettiğini, tarımın, sanayinin, hayvancılığın, ormancılığın vs. durmasının sebebinin IMF ve AB olduğunu, "AB olmadan millete iş-aş bulamayız" diyenlere "uğurlar olsun" demenin zamanının geldiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Türkiye'de oynanan oyun parayı IMF'nin kasalarına çekme oyunudur. Öyle bir tefeci mantık ortaya koydular ki, 'piyasada benden başka kimse para dağıtmasın, satmasın, hatta devlet bile para vermesin' istiyorlar. Onun için devlete, 'Sen para kesemezsin' diyor. Sayın Derviş ve ekibine sorduğunuzda, 'Ekonominin kuralları bunu gerektiriyor' diyorlar. Ekonominin değil, Liberalizmin kuralı, sömürünün kuralı bunu gerektiriyor. Para IMF patronlarının elinde olursa ekonomi kuralı oluyor. Senin benim elimde olursa ekonomi kuralı olmuyor. Niye? Para sende olmayacak. Sen dileneceksin. Sen isteyeceksin. Sen sürüneceksin. O, koltuğunda yan gelip yatacak. Buna hayır demeye var mısınız?"
BTP'den projelerProf. Dr. Haydar Baş, her iki mitingde de BTP'nin iktidara gğeldiğinde uygulayacağı projelerden de örnekler verdi:
1) 100 milyarın altında geliri olandan vergi alınmayacak.
2) Çiftçiye, tarlaya tohumunu atmadan önce avans olarak kredi dağıtılacak.
3) Esnaf ve iş kurmak isteyenlere 1 yıl ödemesiz faizsiz kredi verilecek.
4) İsteyen gençlere sınavsız üniversite fırsatı sunulacak.
5) Yuva kurmak isteyen gençlere, faizsiz "Yuva Kredisi" verilecek.
Prof. Dr. Haydar Baş, "2 yılda Avrupa'yı, 3 yılda ABD'yi yakalayıp, 4. yılda Türkiye Cumhuriyeti Devletini kâinatın doruk noktasına çekeceğiz. Sonunda milleti tek bilek, tek yürek, doğusuyla, batısıyla, siviliyle, askeriyle, devletiyle, milletiyle tek bilek tek yürek, kardeş yapacağız" dedi.
Türk halkı Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) yaktığı 'bağımsız Türkiye' meşalesinin etrafında kenetlendi. Başkent Ankara ve Bursa'nın ardından dün gerçekleştirilen Düzce ve Bolu mitingleri de Bağımsız Türkiye Partisi'ne yönelik olağanüstü ilginin tezahürü oldu.
Düzce ve Bolu'da gerçekleştirilen mitingler de muhteşem geçti. 2. Kuvay-ı Milliye hareketinin önderi Prof. Dr. Haydar Baş, yüzbini aşkın Düzceli'nin tek yürek, tek bilek olduğu "AB'ye Karşı Bağımsız Türkiye" mitinginde yaptığı konuşmada, vatandaşın krizlerle birlikte tüketilen ümitlerini tazeledi. Mitinge katılan coşkulu vatandaşlar, hep bir ağızdan "Avrupa Birliği'ne hayır" diye haykırdı. Aynı manzara Bolu'daki görkemli mitingte de bir kez daha yaşandı.
Milletin gücüMitinglerde konuşan Kuvay-ı Milliye hareketinin yeniden şahlanışının mimarı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bugün burada tarihi bir gün yaşıyoruz. Hep birlikte AB'ye hayır demek için, bu milletin bağımsızlığını ilan ve ifade etmek için toplandık" dedi. Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Ben 1919 Mayıs'ı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiç bir kuvvet yoktu. Yalnız Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu milli kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım" şeklindeki sözlerine atıfta bulunarak devam eden Prof. Dr. Haydar Baş, kendisinin de hiçbir maddi etkeni hesaba katmadan, Türk milletinin vicdanını dolduran manevi gücüyle yola çıktığını belirtti.
Güçlü devlet olmak için güçlü ordu şartTürk milletinin insanlık tarihinin en güçlü, en asil milleti olduğuna işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, bu milletin, merhamette, şecaatte, vefada, düşenin elini tutmada, insanlara yardım etmede dünyada tek millet olduğunu söyleyerek, şayet bugün dünyada can, mal, namus, din ve vicdan emniyeti yoksa bunun sebebinin Türk milletinin elinin dünya sahnesinden çekilmiş olması olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Haydar Baş, güçlü bir millet olmak için güçlü bir devlete, güçlü bir millet ve devlet olmak için de güçlü bir orduya ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
AB'ye karşı oluşun gerekçeleriŞövenist değil milliyetçi, fundamantalist değil dindar, mandacı değil bağımsızlıkçı olduklarına dikkat çeken, mitingin gerekçesini de oluşturan AB'ye karşı çıkışının hamasi duygulardan kaynaklandığının zannedildiği açıklamasında bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, AB'ye karşı durmak için tek başına yettiğini söylediği bazı Avrupa Parlamentosu kararlarını şöyle aktardı:
"Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının % 37'sini yasa dışı bir biçimde işgal etmektedir.",
"Avrupa Parlamentosu (AP), Türk Hükümetine, Kuzey Kıbrıs'taki işgal güçlerini geri çekme çağrısında bulunur.",
"AP, Türkiye'nin, AB'nin bir üyesi olan Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal etmesinden, Ege'deki askeri gerginliği arttırmasından kaygı duymaktadır.",
"AP'ye göre Kardak Adası, 1923 Lozan, 1947 Paris, 1932'de yapılan Türkiye İtalya protokolü ile 12 Ada gurubuna dahildir ve Yunanistan toprağıdır."
Para oyunlarıÜlkemizin ekonomik durumuna da değindiği konuşmasında, nereye baksak gözlerimizi kör eden bir manzara arz ettiğini, tarımın, sanayinin, hayvancılığın, ormancılığın vs. durmasının sebebinin IMF ve AB olduğunu, "AB olmadan millete iş-aş bulamayız" diyenlere "uğurlar olsun" demenin zamanının geldiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Türkiye'de oynanan oyun parayı IMF'nin kasalarına çekme oyunudur. Öyle bir tefeci mantık ortaya koydular ki, 'piyasada benden başka kimse para dağıtmasın, satmasın, hatta devlet bile para vermesin' istiyorlar. Onun için devlete, 'Sen para kesemezsin' diyor. Sayın Derviş ve ekibine sorduğunuzda, 'Ekonominin kuralları bunu gerektiriyor' diyorlar. Ekonominin değil, Liberalizmin kuralı, sömürünün kuralı bunu gerektiriyor. Para IMF patronlarının elinde olursa ekonomi kuralı oluyor. Senin benim elimde olursa ekonomi kuralı olmuyor. Niye? Para sende olmayacak. Sen dileneceksin. Sen isteyeceksin. Sen sürüneceksin. O, koltuğunda yan gelip yatacak. Buna hayır demeye var mısınız?"
BTP'den projelerProf. Dr. Haydar Baş, her iki mitingde de BTP'nin iktidara gğeldiğinde uygulayacağı projelerden de örnekler verdi:
1) 100 milyarın altında geliri olandan vergi alınmayacak.
2) Çiftçiye, tarlaya tohumunu atmadan önce avans olarak kredi dağıtılacak.
3) Esnaf ve iş kurmak isteyenlere 1 yıl ödemesiz faizsiz kredi verilecek.
4) İsteyen gençlere sınavsız üniversite fırsatı sunulacak.
5) Yuva kurmak isteyen gençlere, faizsiz "Yuva Kredisi" verilecek.
Prof. Dr. Haydar Baş, "2 yılda Avrupa'yı, 3 yılda ABD'yi yakalayıp, 4. yılda Türkiye Cumhuriyeti Devletini kâinatın doruk noktasına çekeceğiz. Sonunda milleti tek bilek, tek yürek, doğusuyla, batısıyla, siviliyle, askeriyle, devletiyle, milletiyle tek bilek tek yürek, kardeş yapacağız" dedi.