Ehl-i Beyt birliğin adıdır
Antalya'da Abdal Musa Kültür Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik vurgusu yapan
Prof. Dr. Haydar Baş, “Eh-i Beyt, birliğin, dirliğin ve güzelliğin adıdır” dedi
Prof. Dr. Haydar Baş, “Eh-i Beyt, birliğin, dirliğin ve güzelliğin adıdır” dedi
11.12.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - ANTALYA
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Antalya'nın Elmalı İlçesi'nde Abdal Musa Kültür Merkezi'nde tertip edilen 6. Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu Türkiye'de birlik ve beraberliğin önemini tekrar gündeme taşıdı. Soğuk ve yağışlı havaya rağmen Alevi, Sünni, Caferi ve Şii her kesimden birlerce vatandaşın katıldığı sempozyum Türkiye'ye birliğin ancak ve ancak Ehl-i Beyt anlayışında buluşmakla mümkün olabileceğini gösterdi.
Sempozyumun kapanış konuşmasını yapan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Prof. Dr. Baş, "Eh-i Beyt, birliğin adıdır, dirliğin adıdır, güzelliğin adıdır" diye konuştu. Konuşmasında çok mühim bir gerçeği ifade edeceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş Sünni mezheplerin imamlarının bambaşka insanlar olduğunu ifade ettikten sonra şunları konuştu:
"Allah onların şefaatinden bizleri mahrum etmesin. Mesela İmam-ı Azam. İmam-ı Azam öyle büyük bir insan ki İmam-ı Cafer'den, Muhammed Bakır'dan ve İmam-ı Zeynel Abidin'in oğlu Zeydiyye Mezhebi'nin kurucusu İmam-ı Zeyd'den ders almış. İmam-ı Azam'ın tezi Ehl-i Beyt'ti. Ehl-i Beyt kanalıyla gelen hadisleri gündem ediyor İmam-ı Azam. Emeviler diyor ki; "Çok ileri gittin. Bize seni Kufe'ye kadı yapacağız, buna rıza göstereceksin." İmam-ı Azam "hayır" diyor, elinin tersiyle onların kadılığını reddediyor. Hapse atıyorlar, hapiste bir rivayete göre dövülerek şehit ediliyor. Bir rivayete göre ise hapisten çıktıktan sonra şehit oluyor. Ehl-i Sünnet'i başlatan zatın adı, İmam-ı Azam'dır, O'nun Eh-i Sünnet dediği de Ehl-i Beyt'tir bunu böyle bilesiniz. Yani Eh-i Beyt, birliğin adıdır, dirliğin adıdır, güzelliğin adıdır. İmam-ı Şafii ne buyuruyor, "Eğer Ehl-i Beyt'i sevmek Rafizilikse ben Rafiziyim." Ahmed Bin Hanbel, İmam-ı Malik bunları anlatmaya gerek yok. Yani bu hadis deryası ummanların hepsi Ehl-i Beyt'tir. Hepsi Ehl-i Beyt sevdalılarıdır. Onun için İslam âlemi bir bilek, bir yürektir."
Eyyub Sultan Hazretleri İmam Ali'nin Şiasıydı
İmam Ali'nin etrafında olan sahabeler en seçkin, takvada doruk noktada olan sahabelerdir. İmam Ali'nin Şiaları diye iddia ederek gündem ettikleri bir batıl husus var. İbni Sebe Şia'yı kuranmış, böyle bir şey yok. Ben bunu araştırıp kitabımda ortaya koydum. Ancak İmam Ali'nin Şiaları kimdir, onu da ortaya koydum. Bir Selmanı Farisi, iki Ebuzer Gıfari, Mikdat Bin Esved, Ammar Bin Yasir, Halid Bin Said, As Bin Büreyde Estemi, Ebu Ubeyde Bin Kaab, Huzeyme Bin Sabit, Ebu Hüseyme Bin Teyhan, Self Bin Hüreyfe, Osman Bin Huneyf, Ebu Eyyub El Ensari, Cabir Bin Abdullah El Ensari, Huzeyfetül Yeman, Saad Bin Ubade, Kays Bin Saad, Abdullah Bin Abbas, Zeyd Bin Erkam. Bunlar İslam'ın milli takımıdır. Hiçbir konu yoktur ki bunlar İmam Ali'nin yanında olmasın. Canlarını Hz. Ali'nin yoluna feda etmişlerdir. Zaten birini çok iyi tanıyorsunuz. İstanbul'da Haliç'te türbei saadetleri var. Allah şefaatlerinden ayırmasın, O'na gidin, ziyaret edin. İnanın Ali'nin kokusunu oradan alacaksınız. Sakın yanlış anlamayın, Ali'nin kokusunu alan, Muhammed sallallahü aleyhi vesellem efendimizin kokusunu alır.
"Barıştırmaya geliyoruz"
Konuşmasının sonunda Ehl-i Beyt maneviyat çerağının yanına milli bir çerağ daha koyuyoruz" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Sütçü İmam'dan mı başlayalım, Kara Fatma'dan mı başlayalım diye sordu. İkisini meczedelim, bir bilek bir yürek yapalım. Anadolu'yu ayağa kaldıralım" diye konuştu. "Ben size söz veriyorum" diye sözlerini sürdüren Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye'nin hiçbir problemi kalmayacak. Karnınız doyacak, sırtınız giyecek, cebiniz para görecek. Ben sizi dünyanın en şerefli, en izzetli, en mükemmel bir toplumu, bir milleti haline getireceğim. Türk milletini devletiyle, milletiyle, askeriyle, siviliyle barıştırmaya geliyoruz. Var mısınız? Bir bilek bir yürek olmaya geliyoruz, var mısınız? İhanete değil, hayra hizmete geliyoruz, var mısınız? Satmaya değil, almaya geliyoruz, Var mısınız?" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Antalya'nın Elmalı İlçesi'nde Abdal Musa Kültür Merkezi'nde tertip edilen 6. Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu Türkiye'de birlik ve beraberliğin önemini tekrar gündeme taşıdı. Soğuk ve yağışlı havaya rağmen Alevi, Sünni, Caferi ve Şii her kesimden birlerce vatandaşın katıldığı sempozyum Türkiye'ye birliğin ancak ve ancak Ehl-i Beyt anlayışında buluşmakla mümkün olabileceğini gösterdi.
Sempozyumun kapanış konuşmasını yapan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Prof. Dr. Baş, "Eh-i Beyt, birliğin adıdır, dirliğin adıdır, güzelliğin adıdır" diye konuştu. Konuşmasında çok mühim bir gerçeği ifade edeceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş Sünni mezheplerin imamlarının bambaşka insanlar olduğunu ifade ettikten sonra şunları konuştu:
"Allah onların şefaatinden bizleri mahrum etmesin. Mesela İmam-ı Azam. İmam-ı Azam öyle büyük bir insan ki İmam-ı Cafer'den, Muhammed Bakır'dan ve İmam-ı Zeynel Abidin'in oğlu Zeydiyye Mezhebi'nin kurucusu İmam-ı Zeyd'den ders almış. İmam-ı Azam'ın tezi Ehl-i Beyt'ti. Ehl-i Beyt kanalıyla gelen hadisleri gündem ediyor İmam-ı Azam. Emeviler diyor ki; "Çok ileri gittin. Bize seni Kufe'ye kadı yapacağız, buna rıza göstereceksin." İmam-ı Azam "hayır" diyor, elinin tersiyle onların kadılığını reddediyor. Hapse atıyorlar, hapiste bir rivayete göre dövülerek şehit ediliyor. Bir rivayete göre ise hapisten çıktıktan sonra şehit oluyor. Ehl-i Sünnet'i başlatan zatın adı, İmam-ı Azam'dır, O'nun Eh-i Sünnet dediği de Ehl-i Beyt'tir bunu böyle bilesiniz. Yani Eh-i Beyt, birliğin adıdır, dirliğin adıdır, güzelliğin adıdır. İmam-ı Şafii ne buyuruyor, "Eğer Ehl-i Beyt'i sevmek Rafizilikse ben Rafiziyim." Ahmed Bin Hanbel, İmam-ı Malik bunları anlatmaya gerek yok. Yani bu hadis deryası ummanların hepsi Ehl-i Beyt'tir. Hepsi Ehl-i Beyt sevdalılarıdır. Onun için İslam âlemi bir bilek, bir yürektir."
Eyyub Sultan Hazretleri İmam Ali'nin Şiasıydı
İmam Ali'nin etrafında olan sahabeler en seçkin, takvada doruk noktada olan sahabelerdir. İmam Ali'nin Şiaları diye iddia ederek gündem ettikleri bir batıl husus var. İbni Sebe Şia'yı kuranmış, böyle bir şey yok. Ben bunu araştırıp kitabımda ortaya koydum. Ancak İmam Ali'nin Şiaları kimdir, onu da ortaya koydum. Bir Selmanı Farisi, iki Ebuzer Gıfari, Mikdat Bin Esved, Ammar Bin Yasir, Halid Bin Said, As Bin Büreyde Estemi, Ebu Ubeyde Bin Kaab, Huzeyme Bin Sabit, Ebu Hüseyme Bin Teyhan, Self Bin Hüreyfe, Osman Bin Huneyf, Ebu Eyyub El Ensari, Cabir Bin Abdullah El Ensari, Huzeyfetül Yeman, Saad Bin Ubade, Kays Bin Saad, Abdullah Bin Abbas, Zeyd Bin Erkam. Bunlar İslam'ın milli takımıdır. Hiçbir konu yoktur ki bunlar İmam Ali'nin yanında olmasın. Canlarını Hz. Ali'nin yoluna feda etmişlerdir. Zaten birini çok iyi tanıyorsunuz. İstanbul'da Haliç'te türbei saadetleri var. Allah şefaatlerinden ayırmasın, O'na gidin, ziyaret edin. İnanın Ali'nin kokusunu oradan alacaksınız. Sakın yanlış anlamayın, Ali'nin kokusunu alan, Muhammed sallallahü aleyhi vesellem efendimizin kokusunu alır.
"Barıştırmaya geliyoruz"
Konuşmasının sonunda Ehl-i Beyt maneviyat çerağının yanına milli bir çerağ daha koyuyoruz" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Sütçü İmam'dan mı başlayalım, Kara Fatma'dan mı başlayalım diye sordu. İkisini meczedelim, bir bilek bir yürek yapalım. Anadolu'yu ayağa kaldıralım" diye konuştu. "Ben size söz veriyorum" diye sözlerini sürdüren Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye'nin hiçbir problemi kalmayacak. Karnınız doyacak, sırtınız giyecek, cebiniz para görecek. Ben sizi dünyanın en şerefli, en izzetli, en mükemmel bir toplumu, bir milleti haline getireceğim. Türk milletini devletiyle, milletiyle, askeriyle, siviliyle barıştırmaya geliyoruz. Var mısınız? Bir bilek bir yürek olmaya geliyoruz, var mısınız? İhanete değil, hayra hizmete geliyoruz, var mısınız? Satmaya değil, almaya geliyoruz, Var mısınız?" dedi.
