logo
23 NİSAN 2024

Ehl-i Beyt'siz İslam Ali'siz velayet olmaz

Meltem TV'de yayınlanan 2014'ten 2015'e Bakış programında yılın son dakikalarında önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehl-i Beyt'siz İslam olmaz. Velayette de İmam Ali'siz yol olmaz" dedi
02.01.2015 00:00:00
YENİ MESAJ / TRABZONBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 2014 yılını değerlendirdi. Trabzon Akçaabat'taki evinden canlı yayınlanan 2014'ten 2015'e Bakış programına konuk olan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Yüce Türk milleti şunu bilsin, BTP dışında Türkiye'nin kalkınması için bir yol yok. Türkiye bölünüyor, herkes bunu da bilsin. Haydar Hoca'nın kadrosu yok diyorlar. Nasıl yok yahu! Sen bana bir parti göster, her hafta 500 yetişmiş insanı Türkiye'nin her köşesinde konferans versin. Benim kadromun hepsi dopdolu adamlar" dedi. "Bir hareket kadroyla kaimdir. Allah'a şükürler olsun, ben senelerden beri bir kadro yetiştirmek için gayret ettim" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Ben bugün kim ne derse desin dünyayı idare ediyorum, beni kabul eder etmez o beni ilgilendirmez. Şu anda dünya benim görüşlerimle yön buluyor. Ha sen bunu kabul etmiyorsun, sen körsen, sağırsan bana ne. Bizim kadromuz sadece Türkiye'yi değil dünyayı da doyurur. Hatırlarsanız 2002 seçimlerine girerken 'biz Türkiye'nin meselelerini 24 saatte hallederiz' demiştik, hala aynı noktadayız. Bu kadroyla ben 24 saatte meseleleri hallederim. Nasıl yaparsın? Getirirsin iktidara, görürsün."Millet yetkiyi BTP'ye vermezse 2015 yıkım yılı olur!"Biz şu anda Türkiye genelinde haftada 100 program yapıyoruz. Bunu yapabilecek başka bir kadro var mı?" diye soran BTP Lideri açıklamalarına şu şekilde devam etti: "Bırakın diğerlerini, iktidar partisi bırakın yüzü, elli yerde program yapsın da görelim. Allah nasip ederse biz Mart ayından itibaren haftada en az 200 program yapacağız. Bu programları genel merkez yapacak, mahalli teşkilatlar da ayrı yapacak. Şimdi bu kadroda her alanda uzmanlaşmış, dünya çapında isimler var. Eğer bu millet bu kadroya bu işi teslim ederse aradığı huzuru, saadeti ve mutluluğu bulur. Teslim etmezse 2015 yılı Türkiye'nin parçalanması, parçalarının önümüze konması yılı olur. Türkiye parçalanırsa gidecek bir yerimiz de olmaz. İnşallah bu duruma düşmeyiz. Bir kader dönemine girdik. Bakınız bir insan bilmeden kesin konuşamaz. Ben bu işi en güzel şekilde biliyorum. Aşacağımız dağları da biliyorum, görüyorum. Türkiye'yi bize teslim etsinler millet neyi istiyorsa onu verelim. Adamlar kalkıyor senede 100 TL zam veriyor. O da 6 ayda 50 TL, 50 TL şeklinde. Yahu sen dilenciye yardım mı ediyorsun? Bizim dönemimizde asgari ücret 5 bin Türk Lirası olacak. Gelsinler, en güçlü adamlarını önüme koysunlar, genel başkanları da dahil tartışalım. 5 bin TL'yi Allah'ın izniyle veririm. Bu formül bende var. Adamlar hiçbir şey bilmiyorlar, cahilin teki! Adam kalkıyor bir bardak su istiyor, biz onun önüne denizi getiriyoruz. Beğenmiyor, istemem diyor. Anlamadığım nokta bu. İnşallah insanımız ayıkır ve ayıktığı gibi de Türkiye'yi sahiplerine teslim eder ve bu sahipler de milleti kâinat milleti, devleti de kâinat devleti yapar, yaparız diyorum. 2015 yılını hayırlar üzerine yaşamamızı, bu yılda hayırlı ameller, kazançlar elde etmemizi, helal rızıkla birlikte uzun ömür sahibi olmamızı, can, mal, namus, din ve vicdan emniyetimizin doya doya yaşanmasını Allah'tan niyaz ediyorum."Bizim ölçümüz Ehl-i Beyt'tir2014'ten 2015'e Bakış programında Ehl-i Beyt konusu da ana başlıklardan bir tanesi oldu. "Eğer biz sıratı müstakim üzerinde dosdoğru olmak istersek -ki dünyaya geliş maksadımız da budur- Ehl-i Beyt yolundan bir santim dışarı çıkmamamız lazım çünkü Ehl-i Beyt Allah tarafından bizlere tavsiye edilen bir yoldur" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Ehl-i Beyt kimdir? Başta Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), damadı İmam Ali Efendimiz, Kızı Hz. Fatıma ve torunları Hz. Hasan ve Hüseyin efendilerimiz. Bu 5 kişinin adına Ehl-i Beyt denir. Bunların kıldığı namaz gibi namaz kılacağız, tuttuğu oruç gibi oruç tutacağız, nasıl komşuluk münasebeti kurdularsa onu hayata geçireceğiz, kime neden düşman oldularsa biz de o şekilde düşman olacağız. Yani bizim ölçümüz Ehl-i Beyt'in yaşantısı olacak."Ehl-i Beyt'siz İslam olmaz"Ashabım gökteki yıldızlar gibidir. Bunların hangisine tabi olursanız hidayete erersiniz" sözüne de dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, şu dikkat çekici açıklamalarda bulundu: "O sahabe değil, Ehl-i Beyt'tir. Ehl-i Beyt'i Allah methediyor, bunları sevmeniz farzdır diyor. Sahabe muteber değil mi? Elbette muteber ama en mükemmel olanı terk ediyorsun, bu büyük bir iki yüzlülüktür. Onun için Ehl-i Beyt'siz İslam olmaz. Velayette de İmam Ali'siz yol olmaz. Velayetin başı İmam Ali'dir. Benim Hz. Ebu Bekir Efendimize de muhabbetim sonsuzdur. Neden dolayı? Peygamber Efendimizin kayın pederi, Hz. Aişe annemizin babası olduğundan. Onlar kendi aralarında bir takım dengeli, dengesiz iş yapabilir, ben o oraya giremem. Benim kantarım bunu çekmez. Ama bunu derken de İmam Ali'nin hakkını da korurum. Ben O'nun yanındayım, yolundayım. Bunu da asla inkâr edemem. İmam Ali'yi naspeden Allah'tır, Maide Suresinin 67. ayeti kerimesiyle? Yetmedi, bu ayete göre İmam Ali'yi yine naspeden Gadir-i Hum hutbesinde Peygamber Efendimizdir. Hz. Muhammed Efendimizin vefatıyla nübüvvet dönemi kapanıyor ve Hz. Ali ile de velayet dönemi başlıyor. İmam-I Azam hazretleri, "Hz. Peygamberin mübarek naaşı ortada geliyorsunuz Sakife'de 3-5 kişiyle halife seçiyorsunuz. Niye? Evs ve Hazreç kabileleri birbirilerine girerler diye. Böyle bir şey yok. Nerden çıkardınız? O cahiliye döneminde kaldı. Bunu gerekçe kabul edip 3-5 kişiyle sen 'icma yaptım' diyorsun. Bu batıldır, böyle bir şey yok" diyor. Şimdi bazıları 'sen bunları neden karıştırıyorsun' diyor. Bunlar batıl temel. Sen bu batıl temel üzerine dinini bina ettin. Ondan sonra Peygamberin vekili olarak Hz. Ebu Bekir diyorsun, Selmani Farisi diyorsun, İmam-ı Cafer diyorsun. Ben de sana diyorum ki, Hz. Peygamber, Hz. Ebu Bekir'e böyle bir görev vermedi. Hz. Ebu Bekir'in böyle bir iddiası da yok. İkincisi Selmani Farisi Hz. Ebu Bekir'e zaten biat etmedi. İmam-ı Cafer de hayatını bunlarla mücadele ile geçirdi. Sen şimdi bu batılı hak olarak bana yutturacaksın. Sen helak oldun, beni de kendin gibi helak edeceksin! Bunu demek mecburiyetindeyiz. Birinin gönlünü yapmak, birinin de gönlünü yıkmak için bunu demiyoruz. Biz bunu Allah rızası için söylüyoruz. Bildiğimiz doğru yoldur ve bu doğru yoldan da gitmeye mecburuz. İslam yaşanacaksa böyle yaşanacak. 2015 yılına geçerken milletimizin bu hakikatleri duyarak yeni yılı değerlendirmesini tavsiye ediyorum."
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'

Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Kocaeli'de de kutlandı
23.04.2024 12:44:00 / Güncelleme: 23.04.2024 12:48:56
Ahmet Haydar Tarhanlı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli Valiliği'nin önderliğinde İzmit Kent Meydanında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Kocaeli Valisi, Belediye Başkanı, İl Eğitim Müdürü, siyasi parti başkanlarının katılımıyla protokol eşliğinde kutlandı.



Geniş katılımın olduğu 23 Nisan programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından mozoleye çelenk sunumuyla devam etti.



Bayram programına Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kocaeli İl Başkanı Muharrem Can ve İzmit İlçe Başkanı Cahit Barutçu da davetli olarak katıldı.



23 Nisan aynı zamanda 'Çocuk Bayramı' olması nedeniyle BTP İl Başkanı Muharrem Can programda bulunan çocuklarla yakından ilgilendi.

Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar

Türk milletini esaretten kurtaran ve yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, onca zorlu işlerinin arasında kitap yazmaya da vakit yaratmıştır. Onun hakkında çok sayıda önemli biyografiler kaleme alınmıştır. Özellikle Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı 'Hoş Geldin Atatürk' eseri adeta bir başyapıttır 
23.04.2024 12:02:00
Mehmet Hakan Akkuş
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca kitaplarla bütünleşmiş ve okuma sevgisiyle bilgi birikimini artırmıştır. Farklı dönemlerde çeşitli konularda kitaplar da yazmıştır. İşte Atatürk'ün yazdığı bazı kitaplar:

1. Nutuk: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılaplarını anlatan bu eser, Atatürk'ün kendi kaleminden çıkmış ve tarihi bir hitabeye dayanmaktadır. Nutuk, günümüzde bile geçerliliğini koruyan önemli bir kaynaktır.

2. Takımın Muharebe Talimi: Askerlikle ilgili konuları ele alan bu kitap, muharebe eğitimi ve stratejileri hakkında bilgi verir.

3. Geometri Kılavuzu: Atatürk'ün kendi el yazısıyla yazdığı geometri kitabı, matematiksel terimlerin anlaşılmasını kolaylaştırmış ve Osmanlıca geometri terimlerine Türkçe karşılıklar bulmuştur.

4. Yurttaş İçin Medeni Bilgiler: Atatürk'ün yazdığı bu eser, medeni bilgileri anlatır ve vatandaşların bilinçlenmesine katkıda bulunur.

Atatürk'ün bu eserleri, hem tarihi hem de güncelliği olan önemli bilgiler içermektedir. Kendisinin ileri görüşlülüğü ve akılcılığı, yazdığı kitaplarda da kendini göstermektedir.


Atatürk hakkında yazılmış bazı biyografiler


Mustafa Kemal Atatürk, modern Türkiye'nin kurucusu ve büyük bir devlet adamı olarak, birçok biyografiye de konu olmuştur. Bu biyografiler, Atatürk'ün hayatının farklı yönlerini aydınlatır ve onun tarihteki yerini daha iyi anlamamızı sağlar. İşte Atatürk hakkında yazılmış bazı önemli biyografiler:

- Atatürk: An Intellectual Biography. Yazar M. Şükrü Hanioğlu tarafından kaleme alınan bu eser, Atatürk'ün düşünce dünyasını ve fikirlerinin oluşumunu derinlemesine inceler. Atatürk'ün modernleşme ve ulus devlet inşası sürecindeki rolünü vurgular.

- Atatürk: The Biography of the Founder of Modern Turkey. Andrew Mango'nun yazdığı bu biyografi, Atatürk'ün kişisel yaşamından politik kariyerine kadar geniş bir perspektif sunar. Atatürk'ün liderlik tarzı ve kararlarına odaklanır.

- Atatürk: A Biography of Mustafa Kemal, Father of Modern Turkey. Lord Kinross'un eseri, Atatürk'ün hayatını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlatır. Atatürk'ün askeri başarılarından siyasi reformlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi sunar.

- Atatürk: Leadership, Strategy, Conflict. Edward J. Erickson'un kitabı, Atatürk'ün askeri stratejilerini ve liderlik becerilerini ele alır. Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki dönemdeki kararlarına ışık tutar.


Hoş Geldin Atatürk


Prof. Dr. Haydar Baş tarafından kaleme alınan 'Hoş Geldin Atatürk'eseri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının önemli kesitlerine odaklanıyor. Kitap, Atatürk'ün yaşamını ve liderliğini belge ve bilgilerle aydınlatarak, onun gerçek yönlerini gözler önüne seriyor.

Atatürk, Türk Milleti'ni çağdaş uluslar seviyesine çıkarmak için birbirinden önemli devrimler gerçekleştirmiş, vatan toprağını kurtarmak için birçok kutlu zafer kazanmış büyük bir liderdir. Hoş Geldin Atatürk, bu büyük liderin imanına atılan iftiraları, gizlenen gerçekleri ve örtülen yönlerini açığa çıkarıyor.

Kitap, Atatürk ile ilgili düzenlenen sempozyumlarda yapılan iddialı konuşmaları, çarpıcı makaleleri ve önemli yorumlarıyla kamuoyunda ses getiren Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden çıkmıştır. Atatürk hakkındaki tartışmalara son noktayı koymayı hedefleyen bu eser, okuyucuları derinlemesine düşünmeye ve gerçekleri görmeye davet ediyor.

Hoş Geldin Atatürk, Atatürk'ün mirasını anlamak ve onun büyük liderliğini daha iyi kavramak isteyen herkes için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl sıcaklıkların geçtiğimiz yıllara oranla 4 ila 6 derece arttığını belirterek hava sıcaklıklarındaki artışlarla birlikte Akdeniz ikliminin karasal iklime doğru ilerlediğini söyledi.
23.04.2024 11:06:00
İhlas Haber Ajansı
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Doğu Akdeniz ve Hatay'da ilkbahar mevsimine girmesiyle sıcaklıklar artmaya başladı. Depremin vurduğu Hatay'da, gündüz saatleri adeta yaz mevsimini aratan sıcaklık varken gece saatlerinde kış mevsimini hissettiren hava durumu yaşanıyor. İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, yaşanan hava değişimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında sıcaklık artışının olduğuna dikkat çekerek Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal iklime doğru ilerlediğini dile getirdi. Ayrıca iklim değişikliğinin zaman geçtikçe daha da artacağını ifade eden Sakallı, hava kirliliğinin artması ve doğa tahribatına devam edilmesi iklim değişikliğini arttırdığını söyledi.

'Yağış miktarında değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var'

Yağış miktarının değişmemesine rağmen yağış periyodunun değiştiğine dikkat çeken Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'Özellikle son 30 yılda sıcaklık artışı, diğer aylara göre ortalamanın bayağı üzerinde seyrediyor. Bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında bir sıcaklık artışı gördük. Bu durum Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal çölleşen bir iklime doğru ilerliyor. Çünkü bizim en büyük sıkıntımız yağış aralıklarının değişmesi ve yağış rejiminin değişmesidir. Bir yılda buraya düşen yağış miktarında, çok fazla değişiklik yok. Son 30 yılı incelediğimizde global su bütçesini modellediğimiz yayınımıza göre özellikle, İskenderun ve Akdeniz bölgesinde düşen yıllık yağış toplamında herhangi bir değişiklik yok. Bu değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var. Yağış periyotlarındaki değişim beraberinde güçlü kurak periyotları doğurmaktadır' dedi.

'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor'

İklim değişikliğinin çeşitli etmenlere göre artığını belirten Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor. İskenderun ilçesindeki; hava kirliliği , doğanın tahribatı, taş ocaklarının faaliyet göstermesi ve buna benzer etmenlerle iklim değişikliğinin etkilerini daha da artırarak karşımıza çıkaracaktır' ifadelerini kullandı.

Yaşasın 23 Nisan

Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak önemli yer tutan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun
23.04.2024 07:00:00
Haber Merkezi
Yaşasın 23 Nisan
Yaşasın 23 Nisan
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Türk milleti ve Türk askerleri Kurtuluş Savaşı'nda büyük bir zafer kazandı. Düşmanın topraklarımızdan atılma sürecinde bundan tam 104 yıl önce 23 Nisan 1920'de TBMM Ankara'da açılmıştır.

Düşman askerleri topraklarımızdan çıkarıldığında da cumhuriyet ilan edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1924'te, 23 Nisan'ın bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. 1929 yılında ise 23 Nisan Bayramı'nı çocuklara armağan etmiştir.

23 Nisan, çocukların bayramı olduğu gibi, Türkiye'nin bağımsızlığının da simgesidir. Atatürk, 23 Nisan'ı çocuklara armağan ettikten sonra, uluslararası alanda da çalışmalar yapılmaya devam edilmiş ve 23 Nisan dünya çocuklarının bayramı olarak değer kazanmıştır.

Türkiye'nin bağımsızlığını gösteren 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yalnızca çocuklar tarafından değil, tüm Türkiye tarafından kutlanmaktadır. Yıllardır türlü eğlencelerle ve coşkuyla kutladığımız bu şenlik, sizin de bildiğiniz gibi, dünyada çocukların sahip olduğu tek bayram. UNESCO, 1979 yılını 'Çocuk Yılı' olarak ilan edince, Türkiye Cumhuriyeti, 23 Nisan bayramını dünya çocuklarıyla kutlamaya karar verdi O yıl kutlamaya 6 ülke katıldı, ama her yıl bu sayı büyüdü ve bütün dünya çocuklarının kutladığı uluslararası bir bayram haline geldi.


TBMM'nin açılması ve ilk hükümetin kurulması


Mustafa Kemal'in Meclis-i Mebusan'ın İstanbul dışında bir yerde toplanması gerektiği düşüncesinde ısrar etmesine rağmen, meclisin İstanbul'da toplanmasını kabul edilmek zorunda kalınmış, Mustafa Kemal'in korktuğu gelişme yaşanarak İstanbul işgal edilmiş ve Meclis-i Mebusan çalışmalarına süresiz ara vermişti.

Bu gelişme millet iradesinin tecelli etmesi imkânını ortadan kaldırmıştı. Dolayısıyla gelişmeler İngilizlerin arzu ettiği yöndeydi. İngilizler Damat Ferit Hükümeti'nin iş başına getirilmesini sağlayarak hazırlayacakları barış şartlarını İstanbul Hükümeti'ne rahatlıkla kabul ettirebilecekleri ortamı oluşturmuşlardı. Bir aksilik halinde Yunan kuvvetleri zaten saldırıya hazır bekletilmekteydi. Ancak Anadolu'ya geçtiği günden itibaren Milli Mücadele hareketini Türk milletine mal etme kararı ile hareket eden Mustafa Kemal boş durmamıştı. Artık

Mustafa Kemal'in millet egemenliğine dayalı yeni bir devlet kurmanın zamanı gelmişti.

Mustafa Kemal ilk adım olarak işe, 19 Mart 1920'de askeri ve sivil yetkililere bir genelge göndermekle başlamıştı. Bu genelge ile durumu yetkililere izah eden Mustafa Kemal, Ankara'da her livadan seçilerek belirlenen beşer temsilcinin bir kurucu meclis oluşturulacağını açıklamıştı. Bu genelgenin yayımlanmasından sonra hızla seçimlere başlanmış ve seçilen üyeler Ankara'ya ulaşmaya çalışmışlardı. Mustafa Kemal 21 Nisan'da ikinci bir genelge daha yayımlayarak, Meclis'in 23 Nisan 1920 Cuma günü çalışmalara başlayacağını açıklamıştı. 23 Nisan günü Ankara'ya ulaşabilen 78 üyenin katılımı ile İlk TBMM resmen, açılmıştı.


Meclis dualarla, hatimlerle açıldı


Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'daki bütün askerî ve mülkî makamlara gönderdiği genelge ile Meclis'in Cuma namazının ardından dualarla, hatimlerle, salâvatlarla, tekbirlerle ve kurbanlarla açılması emredilmişti.

Genelgenin ikinci maddesi şöyleydi: Meclis'in açılışını cumaya rastlatmakla o günün kutsallığından yararlanılacak; bütün milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayram Camii'nde Cuma namazı kılınacak, Kur'an ve salâttan yararlanılacak, namazdan sonra sancağı şerif alınarak Meclis'e gidilecek, toplantıya başlanmadan bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir... YENİ MESAJ
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.