Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, paranın belli ellerde bloke edilmesini sağlayan faizin, ekonomiyi sürekli kemiren kurt özelliğine dikkat çekerek tümden kaldırılması gerektiğini söylediEkonomide beliren bir takım göstergeler dolayısıyla faiz oranlarının da düşürülmesi gerektiğinin tartışma konusu olarak hiç eksik olmadığı bir ortamda, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, faiz meselesine kesin çözüm niteliğinde bir açıklama geldi. Sadece düşürülmesiyle faizin ekonomiyi kemirmesinin önüne geçilemeyeceğini söyleyen BTP Lideri Prof. Dr Haydar Baş, faizin tümden sıfırlanması gerektiğini belirtti.Faiz ekonomiyi kurt gibi kemiriyorGünümüz iktisadi modellerinin merkezine oturan faizin, piyasada paranın stoklanmasını ve belli ellerde tekelleşmesini sağlayan bir araç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, liberal ve kapitalist sistemin, faizi, atıl duran tasarrufları yastık altından çıkartan ve yatırıma dönüştüren faydalı bir şey olarak ifade etmelerine rağmen son iki yüz yıldır oldukça popüler olan kapitalis sistemin, faizle paradan para kazanan ve üretimden vazgeçen ekonomiler doğurduğuna dikkat çekti. "Bugün gelişmiş ülkelerde çok mutlu küçük bir azınlık meydana getirmiş olan bu sistem, toplum tabakaları arasındaki uçurumu inanılmaz boyutlara taşımıştır" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "İktisadi bir kural olan talebin arzdan eksik olma durumunun oluşturduğu dengesizlik dolayısıyla üreticinin elinde bulunan servet ile tüketicinin elinde bulunan satın alma gücünün arasına faizin girmesi bu uçurumu daha da arttırmıştır. Üreten, kazandığı servetin bir kısmını vergi yoluyla devlete ve ücret karşılığı emeğe, diğer kısmını tekrar üretime aktarması gerekirken, servetini faiz karşılığı kiraya vermeyi alışkanlık edinmiştir. Bugün dünyada mal ve hizmet ticaret hacminin 20 katı kadar bir para faiz geliri elde etmek için çeşitli piyasalarda yatmaktadır. Bugün faiz ekonomileri toplumları üretimden uzaklaştırmış ve sanal bir ekonomik büyüklük oluşturmuştur. Diğer yandan servet sahipleri para ve sermaye piyasalarında faiz geliriyle devletleri kendilerine borçlandırırken, bu rantiye grubunu finanse etmek, yani devlet borçlanmalarını ödemek yine üreten ve emeğini ortaya koyan esnafa, memura, işçiye, çiftçiye ve ısrarla üretim yapan işadamına kalmıştır. Tüketim yapması gereken gruplar, vergiler yoluyla kapitali elinde bulunduran kesimlere gelir transferi yapmak zorunda bırakılmıştır."
Resesyon, Stagflasyon, Enflasyon ve İşsizliğin sebebi de faiz
Bu yüzdendir ki Milli Ekonomi Modeli'nde faizin, ekonomilerin dengesini bozan ve sermayenin belli ellerde tekelleşmesine yol açmak suretiyle sosyal adaletin gerçekleşmesine mani olan bir iktisadi hastalık olarak görüldüğünü, ayrıca, günümüzde liberal ve kapitalist görüşlerle yönetilen bir çok gelişmiş ülkenin yaşamakta olduğu resesyon, stagflasyon, enflasyon, işsizlik gibi ekonomik hastalıkların baş aktörünün de yine faiz olduğunu söyleyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "Faiz gerçekte vücuttaki kanın emilmesine, yok olmasına vesile olan bir vasıtadır. Mevduat, para vücudun kanıdır. Toplumda piyasa hareketini, ekonomik hareketi temin eden paradır. Paranın belli ellerde stoklanmasını, bloke edilmesini sağlayan faiz, iktisadi dengeleri alt üst etmektedir. Bu sebeple üretim ve tüketim için herkesin cebinde olması gereken paranın belli elde stoklanmasını sağlayan faizin ekonomilerden kaldırılması gerekmektedir" şeklinde konuştu.