logo
19 NİSAN 2024

El atına binen tez düşermiş

25.09.2006 00:00:00
Hüseyin Mümtaz, Papa'nın zırvalarıyla, Erdoğan'ın Türk Kurultayı'nda yaptığı konuşmanın şifrelerini çözüp, nasıl ortak bir noktada buluştuklarını anlatıyor.

 

 

El atına binen tez düşermiş..Nasıl düşüldüğü, şekilde görüldüğü gibi tecrübeyle sâbit.. Ama neden ısrar ederler anlamıyorum.Bilerek mi aynı zamana denk getirildi, yoksa istem dışı bir zaman çakışması mı oldu bilmiyorum ama son günlerde iki konuşma büyük yankı uyandırdı..1. Papa'nın Almanya'daki konuşması, 2. Erdoğan'ın Türk Kurultayı'ndaki konuşması..Ben her iki konuşmayı da aynı bütünün parçası olarak görüyorum.. Yeni Dünya Düzeni'nin, artık zamanının geldiği bizzat Rice tarafından İsrail-Lübnan savaşının ortasında ve üstelik Kudüs'te açıklanan Yeni Ortadoğu düzeninin, Büyük Ortadoğu Projesi'nin.."Pentagon'un Yeni Haritası"nın, Albay Ralph Peters'in "kanla çizilen sınırlar" düzenlemesinin..İşte böyle bir ortamda Papa'nın zikrine uygun fikrini açıklaması neden bu kadar hayret uyandırdı anlamıyorum..Cümle dinlerarası diyalogcuların, İbrahimî-Semavi din kardeşlerinin, hoşgörücülerin, eşbaşkanların kafası hayli karışık.. Bir büyük telaş içindeler..Büyük bir ihtimalle Papa'nın bir zamanlama hatası yapıp erken davranarak durduk yerde bir çuval inciri berbat ettiğini düşünüyorlar....Diyanet İşleri Başkanı kızgın, "Ekümenik" papaz üzgün, Rabb'in Amerika'da mecburi iskâna tâbi âciz kulu kırgın..Hükümet yetkilileri ise temkinli... Çünkü Kasım sonunda Papa Türkiye'ye gelecek..Ayasofya'da dua edecek..Peki bu konuşmadan sonra bu mızrak bu çuvala nasıl sığacak? Halbuki Papa Proje'nin din ayağını açığa vurdu, eşbaşkan Erdoğan da ırk ayağını..Bayveralı Papa, bir zamanlar teoloji dersleri vermiş olduğu Regensburg Üniversitesi'ndeki konuşmasında Bizans İmparatoru Manuel 2. Paleologos'un bir Farsi'ye "Muhammed'in yeni diye getirdiği sadece şer ve insanlık dışıdır. Tıpkı kendi inancını kılıcıyla yayması gibi" demesine atıfta bulunuyor.. Metnin tümündeki genel çerçeve ise erken dönem Hıristiyanlık ile Helenistik mirasın sentezindeki 'akılcılık' üzerine oturuyor. Buna göre, Helenizmin akılcılığı ve kilisenin inancı birleşip Batı'nın ana çatısını oluşturuyor. Papa ayrıca Katolik Kilisesi'ni genel olarak modernizm ve bilimin destekçisi, Batılı ve hoşgörülü olarak resmediyor. Bizans İmparatoru'nun kuyruk acısının bulunduğu Muhammedî'ler kimlerdir? Türkler.. Peki şimdiki Papa, eski Ratzinger zaten ne istiyordu? Türkler AB'ye girmesin..Eski Kardinal Ratzinger, şimdiki Papa 16.Benediktus konuşmasının sonunda ne diyor?"Katolik kilisesi modernizmin ve bilimin destekçisidir, batılı ve hoşgörülüdür.." Ve başka ne diyor?"Batının ana çatısı; Helenizmin akılcılığı ve kilisenin inancı üzerine kuruludur." Şimdi anladınız mı "Batı"nın Türk korkusu ve düşmanlığının nasıl ve neden ırka ve dine dayandığını?Ama bunu en önce; Papa bilmem kaçıncı İnnocenti'nin kapkara heykeli dibinde Beethoven'in 9'uncu Senfonisi eşliğinde Avrupa Anayasası'nı imzalayanlar düşüneceklerdi..Papa'nın ilk söylediğini gözden kaçırmamak lâzım.. "Muhammed'in yeni diye getirdiği sadece şer ve insanlık dışıdır. Tıpkı kendi inancını kılıcıyla yayması gibi"... Bu da 11 Eylül'ün hemen sonrasında Bush'un açtığı "Crusade" - Haçlı Seferi kavramı ile bire bir örtüşüyor..Örtüşüyor da, bazı Müslümanlar bile nedense halâ bu "projeye" Eşbaşkan oluyor.. Hayrettir, "semavi dinler"in bir diğer "diyalogcusu" Fener papazı Le Figaro'ya yel yepelek bir demeç veriyor ve diyor ki;"Vatikan ile İslam dünyası arasında yaşanan kriz devam ederken bazı rahatlatıcı gelişmeler olmaktadır.. Papa'nın Tükiye ziyareti mutlaka organize edilmelidir. Bu Müslüman dünyasında tepkilerinin yatıştırılmasın kolaylaştıracaktır. Türk yetkililer Papa'yı çok iyi ağırlayacaklardır. Kuşkusuz ki bazı milliyetçiler ve fanatik Müslümanlar, bu ziyarete karşı çıkacak ancak halkın çoğu sorun yaratmayacak. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun Papa'ya yönelik eleştirileri duygusaldır. Türkiye'deki Ortodoksların vakıf malları, ruhban okulu gibi konularda şikayetleri vardır. Bu açıdan 16. Benedikt'in ziyareti soluk aldıracaktır.." Hem ne soluk aldırma.Şu anda Meclis'te Ruhban Okulu'nun açılması için Dışişleri Bakanlığının verdiği "Özel okullara yabancı uyruklu öğrenci alınabilmesi" değişiklik önergesi görüşülmektedir..Papa ziyareti sırasında, hele bir de "Helenistik akılcılığı" simgeliyor diye; "kilise inancı" ile birlikteliği simgelediği düşüncesiyle Ayasofya'da dua ederse ne güzel olur, değil mi?İznik'e de, Trabzon'a da gitsin eli değmişken..Oralarda da Ayasofyalar var....Geliyoruz Türk Kurultayı dolayısı ile Erdoğan'ın söylediklerine..Ama önce hemen ifade edelim; radikal marksist Talat'a demir dövdürülmesi, hiç bir zaman hiç bir yerde İstiklâl Marşı söylemeyen Talât'a; "Türkiye benim anavatanım değil" diyen Talât'a Bozkurt heykeli verilmesi, onun da alması bin yılın komedi filmidir..Erdoğan'ın, elindeki Bozkurt'u bayrakla örtmeye çalışmasının üzerinde ise hiç durmuyorum..Yalnız Barzani ve Talabani'nin de bu toplantıya çağırılıp neden o çekiçin onların da ellerine verilmediğini çok merak ediyorum..Onlar için de "Eş, dost, akraba topluluklar" deyimini kullanmaktan pek keyif almıyor musunuz?"Çavuş"ların (deyim Beşir Atalay'a aittir) olduğu yerde peşmergeler neden bulunmasın ki!Yoksa bu soruyu, TRT kameralarına keyifle "ritüel"i anlatmaya kalkan Kafalı Hoca'ya mı sormalı? Önceleri bir hevesle "gitmek lâzım" deyip, "Tepkimizi koyarız" deyip; hem "salon düzeni" karşısında hem de acayiplikleri görünce mecburen kaşlarını indirerek taraf olmaktan çıkıp bitaraf gazeteci kimliğine bürünerek tarafsız olay aktarma pozunu üstlenen gazeteci dostlarımıza bir çift lâf..Bütün bunları görebilmek için ille oraya gitmek mi lâzımdı?Değer miydi?Türkeş'in adının hiç anılmamasından, kendisine açılışta söz verilmemesinden sonra Tuğrul Türkeş'in de benim burada ne işim var diye kendi kendine sorduğunu düşünüyorum.Abdülhaluk Çay mı?Teferruattır..Evet Turizm Bakanı'nın yan gelip uyuduğu Kurultay'da, kürsünün sağı ve solundaki prompterlerden geçen yazılı metni oluyan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan şunları söyledi..1."Yeni bir başlangıç mevsimindeyiz. Dünyamız soğuk savaş sonrasında yeniden şekilleniyor. Bu, 10 yılları alacak bir süreç olabilir. Ne yazık ki, bu süreç çok sancılı da geçelibilir. Daha yeni Filistin ve Lübnan'da tanık olduğumuz gibi büyük acılara, yeni yıkımlara da yol açabilir. Yaşadığımız çalkantılar, etrafımızda tanık olduğumuz acılar, korkarım ki, bunun ilk işaretleridir." Erdoğan'ın "yeni başlangıç mevsimi" dediği şey Pentagon'un Yeni Haritası, Eksen Ülkeler, Yeni Ortadoğu Düzeni, Ralph Peters Haritası, BOP, GOKAP'tır.Bütün bu haritalarda Türkiye'nin "de" sınırları değişmektedir.Ve Erdoğan GOP'un "eşbaşkanı"dır.Peki Erdoğan'a göre çözüm nedir?2."Bizim için sadece iki seçenek vardır. Bu siyasetin ya öznesi ya da nesnesi olmak durumundayız. Belki dünyanın başka bölgelerinde, başka halkla için 3'üncü bir ihtimal vardır. Belki sınırlı bir etkiye maruz kalarak olup bitenleri seyretmeleri mümkündür. Ancak, dünya siyasetinin oyun sahnesi, hiç şüphe yok ki, bu coğrafyadır. Bu coğrafyanın sakinleri için de seyirce kalma lüksü yoktur. Ya başkalarının oluşturduğu siyasete maruz kalmakla yetinen pasif unsunları olacağız, ya da bu siyaseti oluşturan aktörler arasında hep birlikte yerimizi alacağız. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum, dünya siyasetini ya nesnesi olacağız, ya da öznesi. Ama bizim mahallemizde oynanan iktidar oyunun dışında kalmamız, biz istesek de söz konusu olamaz." Kabul.. Gerçekten çok güzel tespitler..Fakat elinizi vicdanına koyun ey millet..Mahallenizde oynanan iktidar oyununun dışında kalmamak, haritalarınızın başkaları tarafından çizilmesi mi demektir?Dünya siyasetinin öznesi olmak, Atlantik ötesi Crusade planlarının eşbaşkanı mı olmaktır?Filistin-Lübnan'dan bahsedip, Türkmenlerden hiç bahsetmemek midir bu coğrafyanın sakinleri için seyirci kalmamak lüksü?Siz Allah için en baştan beri Türkiye'nin Kuzey Irak'ta kendi milli hedefleri doğrultusunda kendi insiyatifi ile bir şey yaptığını gördünüz mü?En son Kuzey Irak'ı ve son tahlilde elbette Güney Anadolu'yu Amerikalı Koordinatör'ün ehil ellerine teslim etmedik mi?Başlıktaki sözün değişik bir versiyonu da "Elin eğeriyle ata binmektir" kıymetli okuyucu..Bakın lâfın tam burasında Gül Amerikalar'dan ne diyor?"Irak'ta bir iç savaş çıkıp parçalanma olursa tarihte her zaman olduğu gibi Türkiye Kürtlere yardım edecektir". Hiç Gül'ün ağzından "Türkiye Türkmenlere yardım edecektir" sözünü işittin mi ey millet?O konuşmada Erdoğan bir şey daha söyledi:3. "Fransızca konuşan milletler topluluğu, İngilizce konuşan milletler topluluğu, İspanyolca konuşan milletler topluluğu, hep bu anlayışın eseridir. Öyleyse neden bizler de dış politikada koordineli hareket ederek bir sinerji oluşturan, birbirlerinden güç alan böyle bir yapıyı oluşturmayalım? Açık söylüyorum, bizim fazlamız var, eksiğimiz yok. Bizim tarihsel bir derinliğimiz var. Türkçe konuşan devletler topluluğu, hem de uluslararsı platformlarda daha aktif ve etkin roller oynamamızı sağlayacak, böylece halklarımızın çıkarlarını daha iyi korumamıza imkan sağlayacak, hem de bölgemizdeki istikrara katkıda bulunacaktır. Bütün kardeş, özellikle devlet ve toplulukları bu konuda daha fazla gecikmeden gerekli adımları atmaya davet ediyorum. Türkiye olarak biz bu konuda gereken sorumluluğu üstlenmeye hazırız." Fransızca konuşan..İngilizce konuşan..İspanyolca konuşan..Bunların hepsi İngiliz, Fransız, İspanyol değildir.. Aralarında sömürgen-sömürge ilişkisi vardır..Ne demek Türkçe konuşan ülkeler?Bunlar Türk değiller aslında ama bir şekilde Türkçe konuşuyorlar...Neden "Türk Devletler Topluluğu" değil de "Türkçe Konuşan Ülkeler"?Ayıp mı "Türk Devletler Topluluğu" demek? Utanılacak bir şey mi?Çuvaş'a Çavuş diyen Profesör'den zaten bir şey beklemiyordum ama bari Kafalı ve Çay doğrusunu öğretip söyletselerdi ya?Ne o? Yoksa etkileri mi yoktu?Hiç mi yoktu?Teferruatı geçiniz fakat Kafalı Hoca'nın orada ne işi vardı?Papa'nın din kaynaklı çıkışından sonra Erdoğan'ın "yeni bir başlangıç mevsimi"nden söz ederek Türkçe Konuşan Ülkeler'i denkleme dahil etmesi; "11 Eylül Mevsimi"ne "Müslümanlar"dan sonra "Türkler"in de eklemlenmesidir.Şaşırmayın.... Almanya Uyum Bakanı Böhmer Diyanet'ten hutbe desteği istemiş..Şaşırmayın..Yurt dışındaki Türklere Almanya'ya, Yunanistan'a, Irak'a entegre olun, o dili öğrenin, o ülkenin refahı için çalışın derseniz Essen Eyalet başbakanı'nın "Biz Türk çocuklarının rüyalarını bile Almanca görmelerini istiyoruz" çıkışına, Uyum Bakanı'nın da "Uyum için Fetva" istemesine hazırlıklı olmanız, acayip karşılamamanız gerekir..Bu coğrafyada söz sahibi olmak, sadece Türk Milli menfaatleri doğrultusunda, Türk için, Türk'e göre, Türk'e doğru siyaset yapmakla mümkündür.Kendi haritanızı ancak bu şekilde çizebilirsiniz.Aksi halde çizerler. Çizilirsiniz..

Hüseyin Mümtaz / Giresun Işik Gazetesi
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası

'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İstanbul'un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen 'Mahzen-29' operasyonlarında organize suç örgütü üyesi 32 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
19.04.2024 08:19:00
İhlas Haber Ajansı
'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı
'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre; İstanbul'un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen 'Mahzen-29' operasyonlarında, kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet, uyuşturucu imalatı ve ticareti, tehdit ve hakaret suçlarına karıştığı tespit edilen organize suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

EGM KOM Başkanlığı koordinesinde, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüklerimizce koordineli olarak yapılan çalışmalarda İstanbul genelinde; 08.04.2024-17.04.2024 tarihleri arasında; Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde gerçekleşen operasyonlarla yakalanan 32 şüphelinin; M.A. isimli iş insanına yönelik kasten öldürmeye teşebbüs eylemini, Esenyurt ilçesinde iş insanı O.Z.'nin iş yerine yönelik 12.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleştirilen kurşunlama eylemlerini, Avcılar ilçesinde iş insanı O.Z.'nin ikametine yönelik 09.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleşen kurşunlama eylemlerini, Esenyurt ilçesinde 15.04.2024 tarihinde basına görüntüleri yansıyan kişiyi kaçırma eylemini, Kağıthane ilçesinde 13.04.2024 tarihinde D.E. isimli şahsın silahla öldürülme eylemini, Kağıthane ilçesinde 08.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde Mert Yedi Emin otoparkına el bombası atılması eylemlerini, Eyüpsultan ilçesinde 16.04.2024 tarihinde örgüt mensuplarına dağıtılmak üzere satışa hazır şekilde 30 adet silah temin ettikleri ve çok sayıda silah parçasını birleştirerek silah üretimi gerçekleştirdikleri tespit edildi.

Operasyonlar sonucu 34 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet ruhsatsız otomatik tabanca, bahse konu 3 farklı eylemde kullanılan araç ve araçlarda kullanılan 3 adet sahte plaka, muhtelif miktarda satışa hazır paketlenmiş uyuşturucu madde, 1 adet hassas terazi ve çok miktarda döviz ve Türk Lirasına el konuldu.

Zorlu Holding binasına silahla ateş açıldı

İstanbul Şişli'de bulunan Zorlu Holding binasına kişi veya kişiler tarafından silahla ateş açıldı. Kurşunlar binanın camlarına isabet ederken içeride kimsenin olmaması olası bir faciayı önledi.
19.04.2024 07:56:00
İhlas Haber Ajansı
Zorlu Holding binasına silahla ateş açıldı
Zorlu Holding binasına silahla ateş açıldı
Olay, saat 23.00 sıralarında Şişli Esentepe Mahallesi'nde faaliyet gösteren Zorlu Holding merkez binasında meydana geldi.

Edinilen bilgiye göre, yoldan geçen kişi veya kişiler tarafından henüz bilinmeyen bir nedenle holding binasına ateş açıldı. Açılan ateş sonucu holding binasının 1 katında bulunan camlara 2 el kurşun isabet etti.

Saldırganlar olay sonrası kaçarak kayıplara karıştı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi.

Ekipler olay yerinde güvenlik önlemi alırken olay yeri inceleme ekipleri holding binası ve çevresinde incelemelerde bulundu.

Ölü ve yaralının olmadığı olayda holding binasının camlarında hasar meydana geldi.

Polis ekiplerinin saldırıyı gerçekleştiren kişi veya kişileri arama çalışmalarının sürdüğü ve olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi.


Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem Sivas'ta da hissedildi.
19.04.2024 01:27:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve iş yerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.

Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi

Eyüpsultan'da yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlunun karıştığı kaza sonucu Oğuz Murat Aci'nın hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada anne ile oğlu havalimanına götürdüğü iddia edilen çalışanın tahliyesine karar verildi.
18.04.2024 23:27:00
İhlas Haber Ajansı
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C.'nin karıştığı trafik kazası sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine ve anne oğulun ABD'ye kaçmasına ilişkin soruşturma sürüyor.

Anne ile oğulu havalimanına götüren çalışana tahliye

Soruşturma çerçevesinde baba Bülent Cihantimur'un şirketinde reklam-pazarlama bölümünde çalışan ve olay günü şüpheli Eylem Tok ile suça sürüklenen çocuk T.C.'yi havalimanına götürdüğü iddiasıyla tutuklanan şüpheli Ayşe Ceren S., İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nce tahliye edildi.

Olayın geçmişi

Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de iddiaya göre yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C., saat 23.50 sıralarında 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken orada bulunan diğer kişiler yaralanmıştı. Kazanın ardından polis ekiplerinden önce olay yerine gelen anne Eylem Tok, oğlu T.C.'yi olay yerinden kaçırmış, ekiplerce yapılan incelemeler sonucunda anne ile oğlunun ertesi gün saat 03.50 sıralarında havalimanından Mısır'a çıkış yaptıkları tespit edilmişti.

Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde ise aynı gün şüpheli Eylem Tok hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan, şüpheli T.C. hakkında 'bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılırken, kırmızı bülten çıkarılması da talep edilmişti. Soruşturma çerçevesinde daha sonra şüphelilerin ABD'ye kaçtıkları ortaya çıkmıştı ve iade talebinde bulunulduğu da öğrenilmişti. Ayrıca baba Bülent Cihantimur'a 'yurt dışına çıkış yasağı' ve 'imza atma' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmıştı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.