Erdoğan bindiği dalı kesiyor

Başbakan Tayyip Erdoğan, kerameti kendinden menkul aydınlarla "barış tiyatrosu" sergilediği esnada, teröre 2 şehit verdik, 4 de yaralı canımız var... Diyarbakır'a havalandığı esnada ise 2 şehit daha...Her gün 3-5 vatan evladının cenaze namazlarını ekranlardan izlemek, artık rutin haber halini aldı. Ölümleri "kanıksayan"lar bile var.Erdoğan, Başbakanlık kapısından henüz adımını içeriye atmadan ayağını tozuyla Louzido davasında Rumlara tazminat ödemeyi kabul ederek, "Türk askerinin Kıbrıs'ta işgalci olduğu"nu fiilen kabul etmiş oldu... Ondan sonra Kıbrıs'ın hali ortada.Şimdi de Güneydoğumuz üzerinde hesabı olanların söylemlerini tekrarlıyor... Erdoğan, bindiği dalı kesiyor. Erdoğan, adeta "hangi devlet"i itham ettiğinin fakında olmayarak konuşuyor. Erdoğan, Başbakan'ı olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni "kendi milletine karşı haksız fiil işlemek" ile itham ediyor.Erdoğan, ev sahibine yükleniyor, "hırsızın hiç mi suçu yok, teröristin hiç suçu yok" dedirtecek türden çıkışlar yapıyor.Erdoğan, oturduğu "devlet koltuğu"nun üstünde harakiri yapıyor.Halkın kendisine hiç de rağbet etmediği Diyarbakır'da bakınız neler diyor: "Her ülkede geçmişte hatalar yapılmıştır. Geçmişte yapılan hataları yok saymak büyük devletlere asla yakışmaz. Büyük devlet, güçlü millet kendisi ile yüzleşerek, hatalarını ve günahlarını masaya yatırarak geleceğe yürüme güvenine sahip millet ve devlettir. Bir gün gelir bu hatalar düzelir... Evet bu mesajı cezaevinden göndermiştim sizlere. O nedenle bayrağımızın dalgalandığı her yerde herkesin birinci sınıf vatandaş olması, ülkemizde özgürlüklerin tam hakim olması, hukuk devletinin bu coğrafyada misafir değil, mülk sahibi olması ve çocuklarımızın geleceğe umutla bakması benim ve arkadaşlarımın aşkı, sevdası ve rüyasıdır. İlla her soruna bir ad koymak da gerekmez. Çünkü sorunlar hepimizindir. Ama illa 'ad koyalım' diyorsanız Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorudur. Benim de sorunumdur. Sorunların parça parça adresi olmaz. Bütün sorunlar Türk olsun, Kürt olsun, Çerkez olsun, Abaza olsun, Laz olsun bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak sorunudur... Bu sebeple 'Kürt sorunu ne olacak?' diyenlere diyorum ki bu ülkenin başbakanı olarak o sorun herkesten önce benim sorunumdur."Erdoğan'ın aşkı, sevdası ve rüyasının özü bu... Birileri bu rüyasını Erdoğan'a tabir etmeli. Bindiği devlet dalı üstünde hızar kullanır gibi bu çıkışları yapan Erdoğan, şu soruları cevaplandırmak durumundadır.1- Hata yapılmış ise kim yapmıştır, kimler yapmıştır? Yapılan hatalar nelerdir? Erdoğan'ın güya kükrediği bu hatalar, hizmet kusuru mu, görev kusuru mu, haksız eylem mi?2- AKP'nin Kamu Personeli Kanunu taslağı Madde 12'sinde olduğu üzere, devlete yüklenen bu hataların faturası sorumlu devlet personeline kesilecek mi? Mesela işkence ya da zalimane, gayri insani veya haysiyet kırıcı muamele suçlarının devletçe ödenen tazminatından dolayı sorumlu personele rücû' edildiği gibi, Erdoğan'ın ısrarla altını çizdiği bu "devlet hataları"nda sorumlu personele rücû' edilecek mi?3- Erdoğan, herkesin bildiği ABD-PKK-AB üçgenindeki "kronik terör sorunu"nu bugün "Kürt sorunu" şeklinde önümüze koyarken; yarın benzer şekilde kendisinin önüne, konuşmasında ifade ettiği "Çerkez, Abaza ve Laz" sorunları, hatta Pontus sorunu gelmeyecek mi? Erdoğan'a göre bu söylem "Türkiye'nin bölünmesi sorunu" değil mi?4- Çocuklarımızın geleceğe umutla bakması, eli kanlı PKK'yı sevindiren çıkışlarınız ile mi sağlanacak sayın Erdoğan?5- Bu ülkede şimdiye dek, kim ikinci sınıf vatandaş oldu ki, Erdoğan yıllardan beri herkesin birinci sınıf vatandaş olması rüyasını görüyormuş? Şayet Erdoğan, devlet çarkına konuşlanmış bir avuç azınlığın, milletimizin temel hak ve hürriyetlerini doya doya yaşamalarını engellediklerini kastediyorsa, bu "hak gaspı" sadece bir Diyarbakır meselesi midir, yoksa topyekün milletimizin kendi devletiyle karşı karşıya bırakılması meselesi midir? Erdoğan 3 yıl bekleyip bekleyip güya işe Diyarbakır'dan niye başladı? Erdoğan bu çıkışı, bir zamanlar dillendirdiği "Diyarbakır'ı BOP'un yıldızı yapma" sevdasından mıdır? Mesela, devletten eğitim-öğretim hizmeti alması engellenen başörtülü öğrencilere uygulananlar, ikinci sınıf vatandaşlık muamelesi ise, Erdoğan bunlar adına niçin "şahin" kesilmedi? 6- Millet evlatlarına ikinci sınıf vatandaş muamelesi çekenler varsa, onlar kimler ve Erdoğan 3 yıllık iktidarında bu "kötü muameleci"lerden kaç tanesini "hukuk sigası"na aldı?7- Şayet yıllardan beri "hukuk devletinin bu coğrafyada misafir olması" sözkonusu idiyse, mülk sahibi olması rüyasını gören Erdoğan, 3 yıldan beri nerdeydi?8- Erdoğan, çıkışlarıyla, yıllardan beri kana doymayan PKK, Apo, Murat Karayılan ve Zanagillere bayram yaşattığının farkında mıdır?Vatanını, milletini, devletini ve Erdoğan'ı seven milletvekilleri, Başbakan'ı ayıktırmalı; Erdoğan'ın gördüğü rüyalara "milli ve dini bütünlük ölçülerimiz, kimlik ve medeniyet esaslarımız, birlik ve kardeşlik düsturlarımız" çerçevesinde tabirler yapmalıdır. Zira Erdoğan, bindiği dalı kesiyor, kendi ifadesiyle bu "rüya"larını sürdürürse ortada ne devlet kalır, ne millet...