ABD Louisville Üniversitesi tarihçi, kıdemli sanat ve bilimler profesörü Justin MacCarthy, Türkler'in Ermenilere soykırım uygulamadığını, politikacıların yanlış düşündüğünü ve bunun nedeninin peşin hüküm olduğunu belirterek, "Hata yapmayalım. Bu bir savaştır. Gerçeklerin açığa çıkması için savaşmalısınız. Gerçekler için savaşmaya değer doğrusu" dedi.
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen "Türkiye ile İlgili Peşin Hükümlerin Kaynakları ve Milli Meselelere; Özellikle Ermeni sorununa yansımaları" konulu bir konferans veren Prof. Dr. McCarthy, Türkiye'nin tarihte Ermenilere soykırım uygulamadığını, Fransız Parlamentosu ve ABD Kongresi'nin bu yöndeki girişim ve kararlarının yanlış olduğunu kaydetti.
Türkiye'yi, Ermenilere soykırımla suçlamanın mantıktan uzak bir yaklaşım olduğunu belirten Prof. Dr. McCarthy, Türkiye'nin, dünyanın en önemli ülkelerinden biri olduğunu ve bölgesinde model bir ülke konumunda bulunduğunu söyledi.
Alınan kararlar siyasi
Ermeni soykırımı iddiaları konusunda bazı ülkelerde alınan kararların iç politikaya yönelik ve siyasi kararlar olduğunu kaydeden Prof. Dr. McCarthy, "Türkler, Ermenilere soykırım uygulamamıştır. Politikacılar yanlış düşünüyor. Bunun nedeni, peşin hükümdür" dedi. Prof. Dr. McCarthy, kendisinin ABD'li olmasından dolayı ABD'lileri çok yakından tanıdığını, ABD'lilerin geçmişte de bugün de Türkler hakkında fazla bilgiye sahip olmadıklarını kaydetti.
Türkler ne yapmalı?
Türkiye karşıtı propagandalara yönelik neler yapılabileceği konusunda önerilerde bulunan Prof. Dr. McCarthy, Osmanlı arşivlerinin mutlaka açılması, açık olanların da her isteyenin ulaşabileceği şekilde bütünlüklü olarak sunuma hazır hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. McCarthy, yapılacak propagandada yalanlara karşı gerçeklerin kullanılması gerektiğini, ABD ve İngiliz kütüphanelerine Türk-Ermeni ilişkileri konusundaki tarihi gerçekleri anlatan belge ve kitapların o ülke dillerinde hazırlanarak gönderilebileceğini ifade etti.
Propagandada daha çok çocuk, öğretmen ve öğrencilere yönelik yayınların önemli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. McCarthy, özellikle öğretmenlerin kullanabileceği şekilde Türkiye'nin Ermeni soykırımı yapmadığına ilişkin broşür ve el kitaplarının hazırlanabileceğini, Türkiye'yi ve Osmanlı'yı tanıtıcı, Osmanlı'nın dini hoşgörüsünü anlatan kitaplar ile bilgilere de yer verilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. McCarthy, ABD'li 2 bin öğretmenin elinde 2 milyon çocuğa ulaşacak şekilde Ermeni broşürleri bulunmasına rağmen hiçbir Türk belge ve bilgisinin olmadığını kaydetti.
Soykırım iddialarının kaynağı misyonerler
Soykırım iddiaları konusunda hıristiyan misyonerlerin ve İngiliz Propaganda Bürosu'nun Türkiye'yi yeren politikaların doğmasında en önemli gruplar olduğunu ifade eden Prof. Dr. McCarthy, yüzyılı aşkın bir süre önce özellikle 1. Dünya Savaşı yıllarında misyoner harekatının en üst düzeye çıktığını ve ABD'deki Ermenilere yardım etmek amacıyla Türklerin suçlandığını söyledi.
Prof. Dr. McCarthy, misyonerlerin aç kalan Ermenilere yardım etmenin yanı sıra hıristiyanlığı yaymak için de bu çabalar içine girdiklerini ve Türkler'in düşman olarak lanse edildiğini kaydetti.
Bu propagandalar sırasında çok yanlış ve gerçeklerle bağdaşmayan unsurların öne çıkarıldığını belirten Prof. Dr. McCarthy, misyonerlerin en büyük yalanının da "Ermenilerin hiçbir Müslümanı ve Türkü öldürmediği" yönünde olduğunu söyledi.
Prof. Dr. McCarthy, propagandalar sırasında Van ve Bitlis'teki Ermeni ayaklanmaları ile burada Türk halkına yapılanlardan hiç bahsedilmediğini hatırlatarak, İngiliz Propaganda Bürosu'nun özellikle1. Dünya Savaşı yıllarında kendilerine karşı olan Türkler ve Almanları hedef seçtiğini, nihai amacın ise ABD'nin İngilizler'in yanında savaşa girmesi olduğunu kaydetti.
Günümüzde ABD'de hala Ermeni yanlısı propagandanın devam ettiğini, geçmişteki kadar olmasa bile eğitim alanında bu propagandanın etkisini sürdürdüğünü ifade eden Prof. Dr. McCarthy, yürütülen propagandanın çok başarılı olduğunu, ancak gerçeklerle bağdaşmadığını vurguladı.
Ermenilerin gözü Van, Kars ve Erzurum'da
Prof. Dr. McCarthy: "Gerçeğin muzaffer olmasını isteyenler savaşı sürdürmezse, bu mücadelede hata yapılırsa belki siz değil ama sizin çocuklarınız başkalarının çocuklarına para ödedikten sonra Erzurum'u, Van'ı, Kars'ı vermek zorunda kalabilir. Hata yapmayalım. Bu bir savaştır. Önemli olan bundan 20-30-40 yıl sonra çocuklarımızın, torunlarımızın neye inanacağı, gerçekleri öğrenip öğrenemeyeceğidir. Bu uzun soluklu bir kampanyadır. Amaç gerçeklerin öğrenilmesidir. Gerçeklerin açığa çıkması için savaşmalısınız. Gerçekler için savaşmaya değer doğrusu."
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen "Türkiye ile İlgili Peşin Hükümlerin Kaynakları ve Milli Meselelere; Özellikle Ermeni sorununa yansımaları" konulu bir konferans veren Prof. Dr. McCarthy, Türkiye'nin tarihte Ermenilere soykırım uygulamadığını, Fransız Parlamentosu ve ABD Kongresi'nin bu yöndeki girişim ve kararlarının yanlış olduğunu kaydetti.
Türkiye'yi, Ermenilere soykırımla suçlamanın mantıktan uzak bir yaklaşım olduğunu belirten Prof. Dr. McCarthy, Türkiye'nin, dünyanın en önemli ülkelerinden biri olduğunu ve bölgesinde model bir ülke konumunda bulunduğunu söyledi.
Alınan kararlar siyasi
Ermeni soykırımı iddiaları konusunda bazı ülkelerde alınan kararların iç politikaya yönelik ve siyasi kararlar olduğunu kaydeden Prof. Dr. McCarthy, "Türkler, Ermenilere soykırım uygulamamıştır. Politikacılar yanlış düşünüyor. Bunun nedeni, peşin hükümdür" dedi. Prof. Dr. McCarthy, kendisinin ABD'li olmasından dolayı ABD'lileri çok yakından tanıdığını, ABD'lilerin geçmişte de bugün de Türkler hakkında fazla bilgiye sahip olmadıklarını kaydetti.
Türkler ne yapmalı?
Türkiye karşıtı propagandalara yönelik neler yapılabileceği konusunda önerilerde bulunan Prof. Dr. McCarthy, Osmanlı arşivlerinin mutlaka açılması, açık olanların da her isteyenin ulaşabileceği şekilde bütünlüklü olarak sunuma hazır hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. McCarthy, yapılacak propagandada yalanlara karşı gerçeklerin kullanılması gerektiğini, ABD ve İngiliz kütüphanelerine Türk-Ermeni ilişkileri konusundaki tarihi gerçekleri anlatan belge ve kitapların o ülke dillerinde hazırlanarak gönderilebileceğini ifade etti.
Propagandada daha çok çocuk, öğretmen ve öğrencilere yönelik yayınların önemli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. McCarthy, özellikle öğretmenlerin kullanabileceği şekilde Türkiye'nin Ermeni soykırımı yapmadığına ilişkin broşür ve el kitaplarının hazırlanabileceğini, Türkiye'yi ve Osmanlı'yı tanıtıcı, Osmanlı'nın dini hoşgörüsünü anlatan kitaplar ile bilgilere de yer verilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. McCarthy, ABD'li 2 bin öğretmenin elinde 2 milyon çocuğa ulaşacak şekilde Ermeni broşürleri bulunmasına rağmen hiçbir Türk belge ve bilgisinin olmadığını kaydetti.
Soykırım iddialarının kaynağı misyonerler
Soykırım iddiaları konusunda hıristiyan misyonerlerin ve İngiliz Propaganda Bürosu'nun Türkiye'yi yeren politikaların doğmasında en önemli gruplar olduğunu ifade eden Prof. Dr. McCarthy, yüzyılı aşkın bir süre önce özellikle 1. Dünya Savaşı yıllarında misyoner harekatının en üst düzeye çıktığını ve ABD'deki Ermenilere yardım etmek amacıyla Türklerin suçlandığını söyledi.
Prof. Dr. McCarthy, misyonerlerin aç kalan Ermenilere yardım etmenin yanı sıra hıristiyanlığı yaymak için de bu çabalar içine girdiklerini ve Türkler'in düşman olarak lanse edildiğini kaydetti.
Bu propagandalar sırasında çok yanlış ve gerçeklerle bağdaşmayan unsurların öne çıkarıldığını belirten Prof. Dr. McCarthy, misyonerlerin en büyük yalanının da "Ermenilerin hiçbir Müslümanı ve Türkü öldürmediği" yönünde olduğunu söyledi.
Prof. Dr. McCarthy, propagandalar sırasında Van ve Bitlis'teki Ermeni ayaklanmaları ile burada Türk halkına yapılanlardan hiç bahsedilmediğini hatırlatarak, İngiliz Propaganda Bürosu'nun özellikle1. Dünya Savaşı yıllarında kendilerine karşı olan Türkler ve Almanları hedef seçtiğini, nihai amacın ise ABD'nin İngilizler'in yanında savaşa girmesi olduğunu kaydetti.
Günümüzde ABD'de hala Ermeni yanlısı propagandanın devam ettiğini, geçmişteki kadar olmasa bile eğitim alanında bu propagandanın etkisini sürdürdüğünü ifade eden Prof. Dr. McCarthy, yürütülen propagandanın çok başarılı olduğunu, ancak gerçeklerle bağdaşmadığını vurguladı.
Ermenilerin gözü Van, Kars ve Erzurum'da
Prof. Dr. McCarthy: "Gerçeğin muzaffer olmasını isteyenler savaşı sürdürmezse, bu mücadelede hata yapılırsa belki siz değil ama sizin çocuklarınız başkalarının çocuklarına para ödedikten sonra Erzurum'u, Van'ı, Kars'ı vermek zorunda kalabilir. Hata yapmayalım. Bu bir savaştır. Önemli olan bundan 20-30-40 yıl sonra çocuklarımızın, torunlarımızın neye inanacağı, gerçekleri öğrenip öğrenemeyeceğidir. Bu uzun soluklu bir kampanyadır. Amaç gerçeklerin öğrenilmesidir. Gerçeklerin açığa çıkması için savaşmalısınız. Gerçekler için savaşmaya değer doğrusu."