AB'nin bugün saat 14.00'da resmen açıklayacağı Türkiye raporunun ayrıntıları netleşti. Türkiye'nin tepesine Demokles'in kılıcını yerleştiren AB, Türklerin dolaşımına kalıcı
sınırlama getiriyor ve istediğinde müzakereleri askıya alma hakkını saklı tutuyor
AB Raporu Türkiye'nin önüne öyle ağır şartlar koyuyor ki, bunların kabul edilmesi 'vatana ihanet'le eş anlamlı bir içerik taşıyor. İşte AB'nin boğucu ve bunaltıcı şartlarından bazıları...
Türkiye, Güney Kıbrıs'ı derhal tanıyacak!
İnsan haklarına aykırı durumlarda müzakereler askıya alınacak.
Türkiye, AB üyesi olsa bile Türk işçileri Kıyamet'e kadar AB ülkelerinde serbestçe dolaşamayacak. Bununla, Türk işçilerin Avrupa işgücü pazarına akını yönündeki korkular hafifletilmeye çalışılıyor.
Türkiye ile ilgili nihai kararı 17 Aralık'ta AB liderleri verecek. Bu tarihe kadar yeni bir değerlendirme raporu kaleme alınabilir. Uzmanlar bunu önemli bir manevra olarak değerlendiriyor.
Türkiye 2018'den önce kesinlikle üye olamayacak.
AB, müzakereler sonucunda Türkiye'ye tam üyelik verilmesini saklı tutacak. Yani Türkiye'ye tam üyelik garantisi yok...
Demokles'in kılıcı benzetmesi
Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin önüne beklenenden de ağır şartlar koyan raporu bugün açıklanıyor. AB Komisyonu'nun Türkiye raporunun açıklanması arifesinde konuya geniş yer vermeyi sürdürenAvrupa basını, "Türkiye'nin tepesine Demokles'in kılıcının yerleştirildiğini" yazdı.
l Çok ağır şartlar
"Le Soir" gazetesi, AB kaynaklarına dayanarak, Ankara ne yaparsa yapsın "Türkiye'nin 2018'den önce tam üye olmasının önüne geçildiğini, müzakerelerin başlamasına 'katı bir belge ile' yeşil ışık yakılacağını, ancak tarih verilmeyeceğini, gereğinde askıya alınabileceği belirtilecek olan müzakerelerin sonucunun tam üyelik olmayabileceğini, ortaya koyulan koşulların 'Türkler için çok zor' olduğunu" yazdı.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin önüne beklenenden de ağır şartlar koyan raporu bugün açıklanıyor. AB Komisyonu'nun Türkiye raporunun açıklanması arifesinde konuya geniş yer vermeyi sürdürenAvrupa basını, "Türkiye'nin tepesine Demokles'in kılıcının yerleştirildiğini" yazdı.
AB Komisyonu bünyesinde Türkiye raporuna ilişkin yoğun tartışma ve pazarlıkların sürdüğünü belirten belçika gazeteleri, belgelerin dün son şekillerini alarak onaylandığını, komisyon bünyesinde tam bir uzlaşma olmadığını belirttiler.
2018'e kadar tam üyelik yok
"Le Soir" gazetesi, AB kaynaklarına dayanarak, Ankara ne yaparsa yapsın "Türkiye'nin 2018'den önce tam üye olmasının önüne geçildiğini, müzakerelerin başlamasına 'katı bir belge ile' yeşil ışık yakılacağını, ancak tarih verilmeyeceğini, gereğinde askıya alınabileceği belirtilecek olan müzakerelerin sonucunun tam üyelik olmayabileceğini, ortaya koyulan koşulların 'Türkler için çok zor' olduğunu" yazdı.
Gazete, sonucu kesinlikle tam üyelik olmayan bir müzakere sürecinin Ankara tarafından kabul edilmeyeceğinin işaretlerini yansıttı. "Le Soir", "AB Komisyonu'nda tartışmaları süren belgelerde katı koşullar bulunduğunu, Türkiye ile müzakerelerin başlatılması halinde tam üyelik garantisi verilmediğini, iyi komşuluk ilişkilerinden de sözedildiğini" ileri sürdü.
Türklere kalıcı dolaşım yasağı
"Müzakerelerin gereğinde askıya alınması, Türk işgücüne serbest dolaşımın kalıcı bir şekilde engellenmesi gibi önlemlere açık kapılar bırakıldığını" belirten gazete, "tam üyelik müzakerelerinin başlayacağı tarihin kararlaştırılması konusunun da aralık ayına, devlet ve hükümet başkanlarına bırakıldığını" ifade etti ve "Oysa 2002'de, Kopenhag zirvesinde, AB Komisyonu raporunun olumlu olması halinde müzakerelerin derhal başlayacağı kararı alınmıştı" diye yazdı.
8 ülke karşı çıkıyor
Avrupa Komisyonu'nun Türkiye ile ilgili olarak yapacağı tavsiyede müzakerelerin "gecikmeksizin başlaması" ifadesinin yer almayacağı bildirildi. AB Komisyonu'nun 8 üyesinin, Türkiye ile müzakerelerin gecikmeksizin başlaması görüşüne karşı tavır aldığı belirtiliyor.
ABHaber'e göre, Avrupa Komisyonu içinde yapılan Türkiye tartışmasında, Komisyon'un 8 üyesi, Türkiye ile gecikmeksizin müzakerelerin başlaması görüşüne karşı tavır aldı. Bu Komisyon üyelerinin; Franz Fischler (Avusturya), Loyola de Palacio (İspanya), Pascal Lamy (Fransa), Viviane Reding (Lüksemburg), Frits Bolkestein (Hollanda), Poul Nilson (Danimarka), Jan Figel (Slovakya), Jacques Barrot (Fransa) olduğu bildirildi. Halen 30 üyeden oluşan Komisyon'un Yunan üyesinin ise Türkiye ile müzakerelerin başlatılması yönünde tutum takındığı, Kıbrıslı Rumların da buna uyarak Türkiye karşıtı cephede yer almadığı öğrenildi.
Tepemizde AB kılıcı
Muhafazakar "La Libre Belgique" gazetesi de "Türkiye, Demokles'in kılıcı altında" başlıklı yazısında, "AB Komisyonu'nda çok hararetli tartışmalar yaşandığını, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılması önerisi yanında çok sayıda koşul getirileceğini" belirtti. "AB Komisyonu'nun, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yeterince yerine getirdiğini" belirterek, "müzakerelerin başlamasına yeşil ışık yakacağını" bildiren gazete, "tarih belirlenmediğini, Türk katılımının müzakereler sonunda garanti altına alınmadığını, söz konusu müzakerelerin ne zaman başlayacağının ve ne zaman sonuçlanacağının bilinmediğini" ifade etti.
sınırlama getiriyor ve istediğinde müzakereleri askıya alma hakkını saklı tutuyor
AB Raporu Türkiye'nin önüne öyle ağır şartlar koyuyor ki, bunların kabul edilmesi 'vatana ihanet'le eş anlamlı bir içerik taşıyor. İşte AB'nin boğucu ve bunaltıcı şartlarından bazıları...
Türkiye, Güney Kıbrıs'ı derhal tanıyacak!
İnsan haklarına aykırı durumlarda müzakereler askıya alınacak.
Türkiye, AB üyesi olsa bile Türk işçileri Kıyamet'e kadar AB ülkelerinde serbestçe dolaşamayacak. Bununla, Türk işçilerin Avrupa işgücü pazarına akını yönündeki korkular hafifletilmeye çalışılıyor.
Türkiye ile ilgili nihai kararı 17 Aralık'ta AB liderleri verecek. Bu tarihe kadar yeni bir değerlendirme raporu kaleme alınabilir. Uzmanlar bunu önemli bir manevra olarak değerlendiriyor.
Türkiye 2018'den önce kesinlikle üye olamayacak.
AB, müzakereler sonucunda Türkiye'ye tam üyelik verilmesini saklı tutacak. Yani Türkiye'ye tam üyelik garantisi yok...
Demokles'in kılıcı benzetmesi
Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin önüne beklenenden de ağır şartlar koyan raporu bugün açıklanıyor. AB Komisyonu'nun Türkiye raporunun açıklanması arifesinde konuya geniş yer vermeyi sürdürenAvrupa basını, "Türkiye'nin tepesine Demokles'in kılıcının yerleştirildiğini" yazdı.
l Çok ağır şartlar
"Le Soir" gazetesi, AB kaynaklarına dayanarak, Ankara ne yaparsa yapsın "Türkiye'nin 2018'den önce tam üye olmasının önüne geçildiğini, müzakerelerin başlamasına 'katı bir belge ile' yeşil ışık yakılacağını, ancak tarih verilmeyeceğini, gereğinde askıya alınabileceği belirtilecek olan müzakerelerin sonucunun tam üyelik olmayabileceğini, ortaya koyulan koşulların 'Türkler için çok zor' olduğunu" yazdı.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin önüne beklenenden de ağır şartlar koyan raporu bugün açıklanıyor. AB Komisyonu'nun Türkiye raporunun açıklanması arifesinde konuya geniş yer vermeyi sürdürenAvrupa basını, "Türkiye'nin tepesine Demokles'in kılıcının yerleştirildiğini" yazdı.
AB Komisyonu bünyesinde Türkiye raporuna ilişkin yoğun tartışma ve pazarlıkların sürdüğünü belirten belçika gazeteleri, belgelerin dün son şekillerini alarak onaylandığını, komisyon bünyesinde tam bir uzlaşma olmadığını belirttiler.
2018'e kadar tam üyelik yok
"Le Soir" gazetesi, AB kaynaklarına dayanarak, Ankara ne yaparsa yapsın "Türkiye'nin 2018'den önce tam üye olmasının önüne geçildiğini, müzakerelerin başlamasına 'katı bir belge ile' yeşil ışık yakılacağını, ancak tarih verilmeyeceğini, gereğinde askıya alınabileceği belirtilecek olan müzakerelerin sonucunun tam üyelik olmayabileceğini, ortaya koyulan koşulların 'Türkler için çok zor' olduğunu" yazdı.
Gazete, sonucu kesinlikle tam üyelik olmayan bir müzakere sürecinin Ankara tarafından kabul edilmeyeceğinin işaretlerini yansıttı. "Le Soir", "AB Komisyonu'nda tartışmaları süren belgelerde katı koşullar bulunduğunu, Türkiye ile müzakerelerin başlatılması halinde tam üyelik garantisi verilmediğini, iyi komşuluk ilişkilerinden de sözedildiğini" ileri sürdü.
Türklere kalıcı dolaşım yasağı
"Müzakerelerin gereğinde askıya alınması, Türk işgücüne serbest dolaşımın kalıcı bir şekilde engellenmesi gibi önlemlere açık kapılar bırakıldığını" belirten gazete, "tam üyelik müzakerelerinin başlayacağı tarihin kararlaştırılması konusunun da aralık ayına, devlet ve hükümet başkanlarına bırakıldığını" ifade etti ve "Oysa 2002'de, Kopenhag zirvesinde, AB Komisyonu raporunun olumlu olması halinde müzakerelerin derhal başlayacağı kararı alınmıştı" diye yazdı.
8 ülke karşı çıkıyor
Avrupa Komisyonu'nun Türkiye ile ilgili olarak yapacağı tavsiyede müzakerelerin "gecikmeksizin başlaması" ifadesinin yer almayacağı bildirildi. AB Komisyonu'nun 8 üyesinin, Türkiye ile müzakerelerin gecikmeksizin başlaması görüşüne karşı tavır aldığı belirtiliyor.
ABHaber'e göre, Avrupa Komisyonu içinde yapılan Türkiye tartışmasında, Komisyon'un 8 üyesi, Türkiye ile gecikmeksizin müzakerelerin başlaması görüşüne karşı tavır aldı. Bu Komisyon üyelerinin; Franz Fischler (Avusturya), Loyola de Palacio (İspanya), Pascal Lamy (Fransa), Viviane Reding (Lüksemburg), Frits Bolkestein (Hollanda), Poul Nilson (Danimarka), Jan Figel (Slovakya), Jacques Barrot (Fransa) olduğu bildirildi. Halen 30 üyeden oluşan Komisyon'un Yunan üyesinin ise Türkiye ile müzakerelerin başlatılması yönünde tutum takındığı, Kıbrıslı Rumların da buna uyarak Türkiye karşıtı cephede yer almadığı öğrenildi.
Tepemizde AB kılıcı
Muhafazakar "La Libre Belgique" gazetesi de "Türkiye, Demokles'in kılıcı altında" başlıklı yazısında, "AB Komisyonu'nda çok hararetli tartışmalar yaşandığını, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılması önerisi yanında çok sayıda koşul getirileceğini" belirtti. "AB Komisyonu'nun, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yeterince yerine getirdiğini" belirterek, "müzakerelerin başlamasına yeşil ışık yakacağını" bildiren gazete, "tarih belirlenmediğini, Türk katılımının müzakereler sonunda garanti altına alınmadığını, söz konusu müzakerelerin ne zaman başlayacağının ve ne zaman sonuçlanacağının bilinmediğini" ifade etti.