Prof. Dr. Haydar Baş, "Milletimize iş, aş bulacağız" gerekçesiyle bizi Avrupa kapılarında uşak yapmak isteyen siyasilerin, artık nadasa bırakılması gerektiğini söyledi
Bağımsız Türkiye Partisi tarafından Yalova'da gerçekleştirilen tanıtım ve katılım toplantısında, Yalovalılar, mandacılıktan yana değil Bağımsız Türkiye'den yana tavır gösterdiler. Yalova Kapalı Spor Salonunu, diğer illerde olduğu gibi hınca hınç doldurarak 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş ile BTP kurmaylarına kucak açan Yalovalılar, "Nerede kaldınız? Hep sizi bekledik. Yolunuzu gözledik" diye hasretlerini dile getirdiler. Millet olarak çok çektiklerini, çektiklerinden kendilerini kurtaracak kadronun Prof. Dr. Haydar Baş önderliğindeki BTP kadrosu olduğunu söyleyen Yalovalılar, BTP'nin siyasette yerini almasıyla gelecek günlere daha bir umutla baktıklarını belirttiler.
Siyaset boynumuza borç olduBTP kadrosu ile birlikte yolunu gözlediklerini belirten Yalovalılara hitaben bir konuşma yapan Prof. Dr. Haydar Baş, "Ben 1919 senesi Mayıs'ı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiç bir kuvvet yoktu. Yalnız Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu milli kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım" diyen Atatürk'ün sözleriyle başladığı konuşmasında, "Biz de milletimizin o manevi gücüyle birlikte, milletle, Yalovalılarla beraber yola çıktık" dedi ve siyaset sahnesine girişini şöyle anlattı: "Biz siyaseti şu anda iktidar ve muhalefette bulunan arkadaşlarımıza emanet etmekle meselelerin halledilebileceğine inanmıştık. Amma gördük ki ne iktidarımız ne de muhalefetimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin lehinde ve milletimizin menfaatinde bir hizmet görme durumunda olamamışlardır. 'AB'ye gireceğiz' hesabıyla içine girdikleri girdaptan çıkamaz hale gelmişlerdir. Ekonominin dibe vurduğu, milletin işsiz ve aşsız kaldığı, dükkanların kapandığı, sanayi merkezlerimizin iflas ettiği, insanımızın topyekûn maddi hayatının dibe vurduğu bu dönemde bu memleketin, bu milletin evladı olarak siyasete atılmanın bizim boynumuza takılmış bir borç olduğu kanaatiyle, inancıyla yola çıktık."
Eski siyasiler nadasa bırakılmalıTürk milletinin, insanlık tarihinin en şerefli, medeni, izzetli, merhametli, keremli milleti olduğunu, böyle bir topluluğu insanlık tarihinin bir daha görmediğini, Türk milletinin devletinin cihanın en güçlü devleti olduğunu, bugün de olmak mecburiyeti bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, güçlü bir millet olmak için mutlaka güçlü bir devlete ve güçlü bir orduya ihtiyaç bulunduğunu ifade etti ve "Şayet ABD'nin elinde bu silahlı kuvvetleri olmamış olsaydı, Bush'u, karısı bile dinlemezdi" dedi.Gerçek bu iken "İleri gideceğiz. Milletimize iş, aş bulacağız" düşüncesiyle bizi Avrupa kapılarında uşak yapmak isteyen siyasi iradenin yanıldığını, bunu söylemenin bundan sonra da milleti aşşız ve işsiz bırakmak anlamına geldiğini, dolayısıyla da bunlara "peki daha niye idareye talipsin?" diye sorularak nadasa bırakılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Önümüze seçim sandığı geliyor. Bugüne kadar taassubi sebeplerle her hangi bir partiyi tutmuş olabiliriz. Ben sizden bir döneme mahsus olmak üzere vekalet istiyorum. Biz, iki yılda Avrupa'yı, üç yılda ABD'yi yakalayacak, dört yılda kâinatın lider devletini ortaya getireceğiz. Var mısınız?" dedi.
AB Kıbrıs'ı Yunanistan'ı verdiAB'ye hamasi duygulardan dolayı karşı çıktığını zannettikleri açıklamasında bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, Avrupa Parlamentosu'nun aldığı kararların bile AB'ye karşı olmak için yettiğini ve bu topluluğa karşı çıkmanın hepimize farz olduğunu belirterek bu kararlardan bazılarını şöyle dile getirdi:"Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının % 37'sini yasa dışı bir biçimde işgal etmektedir.", "Avrupa Parlamentosu (AP), Türk Hükümetine, Kuzey Kıbrıs'taki işgal güçlerini geri çekme çağrısında bulunur.", "AP, Doğu Ege'de Kardak adası ile ilgili olarak Türkiye'nin provokatif askeri operasyonlarından kaygı duymaktadır.","AP, Türkiye'nin, AB'nin bir üyesi olan Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal etmesinden, Ege'deki askeri gerginliği arttırmasından kaygı duymaktadır.", "AP'ye göre Kardak Adası 1923 Lozan, 1947 Paris, 1932'de yapılan Türkiye İtalya protokolü ile 12 ada gurubuna dahildir. Ve Yunanistan toprağıdır."
Hürriyet Avrupa'da değil Türkiye'deKıbrıs'ı, Ege'yi Yunanistan'a vermek istemenin yanısıra daha nice Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine faaliyetler sergilediği için AB'ye karşı olduğunu, AB'yi bütün çıplaklığıyla milletimize anlatanların çıkmadığını, çıkanların da Avrupa'da çok dinlilik ve din hürriyeti olduğu yanlışına düştüklerini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Avrupa'da bir tane din var. O da Hıristiyanlıktır. Milleti 'Avrupa'da hürriyet var' diye kandıranlara ben 'hodri meydan' diyor ve 'Berlin Meydanında, Paris'te, Notre Dam Meydanında, ezan okunacak da bütün insanlar duyabilecek mi?' diye soruyorum. Hiç bir zaman kimse duyamaz. Çünkü Avrupalı, 'Allahu ekber' sadalarına tahammül edemez. Ben 'Türkiye'de hürriyet var, Avrupa'da yok' tezini ortaya koyuyorum. Mesela Sarıyer'de kilise sokak vardır. Bir tane kilise vardır. Her Pazar günü çan çalınır. İbadetlerini, ayinlerini, serbestçe hıristiyan kardeşlerimiz yapar. Bir Allah kulu da la havle demez, hiç bir şey söylemez. Şimdi soruyorum. Türkiye'de mi hürriyet var, Almanya'da mı, Avrupa'da mı? Nerede var? 'Ama hocam. Bazılarına hesap soruyorlar.' Neden soruyorlar biliyor musunuz? Din gibi gösterip memleketin ayağının altını oymak, devleti yıkmak, parçalamak istersen devleti koruyan irade de şamarı yapıştırır, 'defol' diye kovar."
Ülkeyi kalkındırmanın reçetesiMemleketteki ekonomik sıkıntıya da değindiği konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, "24 saatte bu badireyi aşalım" demesine rağmen kendisini dinlemediklerini, IMF'nin "Eğer onu dinlerseniz bizim ekmeğimiz kesilir" dediği için kulaklarını tıkadıklarını, şimdi de işin içinden çıkamaz duruma geldiklerini söyledi. Enflasyonu düşürmenin de, pahalılığı önlemenin de, ülkeyi kalkındırmanın da reçetesinin kendilerinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, BTP iktidarında maliye, sigorta vergilerinin, hammadde ve enerji girdilerinin düşürüleceğini, 100 milyarın altında geliri olandan, işçiden, memurdan vergi alınmayacağını, iş yapmak isteyip de cebinde parası olmayan vatandaşlara faizsiz kredi verileceğini, tarım kesiminde çalışanlara daha tohumun tarlaya atmadan % 50 avans verileceğini, ürününü topladığında da pazar bulunacağını belirterek şöyle dedi:"Bizim dönemimizde işçi de memur da çiftçi de bayram edecek. Biz de bayram edeceğiz. Bu millet bunlara layıktır. Avrupa kapılarında dilenmeye artık son vereceğiz. Ben Avrupalısına, Asyalısına, Afrikalısına bu milletin elini öptüreceğim. Ama bu sizinle olur. Var mısınız? Fazla değil bir dönemde bu milleti ayağa kaldıracağız. Biz bu ülkeyi kalkındıracağız. Ve memlekette güller açacak, gönüller gülecek. Var mısınız?"
Rakibi kendisi olan partiAçış konuşmasını İl Başkanı Şevki Kalyoncu'nun yaparak, "Bağımsız Türkiye sevdalılarına hoş geldin" dediği Yalova toplantısında, BTP Genel Başkanı Ali Gedik, Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, MYK Üyesi Mehmet Emin Koç, Kurucular Kurulu Üyesi Şefik Şengül de birer konuşma yaptılar. Batı istilasına karşı Atatürk'ün 1. Kuvay-ı Milliye hareketini başlattığı gibi, bugün de ülkemizi AB'ye teslim etmek isteyenlere karşı 2. Kuvay-ı Milliye hareketini başlattıklarını söyleyen Ali Gedik, askeri sivili, devleti milletiyle 70 milyonu tek bilek, tek yürek yapmak için Prof. Dr. Haydar Baş önderliğinde BTP'nin gelmekte olduğunu belirtirken, Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, BTP'nin ayak seslerinin habercisi bir anket sonucunu açıkladı. Dr. Kepekçi'nin, açıkladığı anket sonuçları şöyle: Ankara: % 38.1, Bursa % 30.67, Elazığ % 34.64, Erzurum % 30.03, Gaziantep % 33.8, Hatay % 54.89, İstanbul % 30.13, İzmir % 30.1, Kayseri % 37.84, Konya % 51.51, Kilis % 44.56, Sakarya % 30.97, Türkiye geneli 5 40.68. Dr. Kepekçi, anket sonuçlarının BTP'nin rakibinin kendisi olduğunu gösterdiğini söyledi.
Bağımsız Türkiye Partisi tarafından Yalova'da gerçekleştirilen tanıtım ve katılım toplantısında, Yalovalılar, mandacılıktan yana değil Bağımsız Türkiye'den yana tavır gösterdiler. Yalova Kapalı Spor Salonunu, diğer illerde olduğu gibi hınca hınç doldurarak 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş ile BTP kurmaylarına kucak açan Yalovalılar, "Nerede kaldınız? Hep sizi bekledik. Yolunuzu gözledik" diye hasretlerini dile getirdiler. Millet olarak çok çektiklerini, çektiklerinden kendilerini kurtaracak kadronun Prof. Dr. Haydar Baş önderliğindeki BTP kadrosu olduğunu söyleyen Yalovalılar, BTP'nin siyasette yerini almasıyla gelecek günlere daha bir umutla baktıklarını belirttiler.
Siyaset boynumuza borç olduBTP kadrosu ile birlikte yolunu gözlediklerini belirten Yalovalılara hitaben bir konuşma yapan Prof. Dr. Haydar Baş, "Ben 1919 senesi Mayıs'ı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiç bir kuvvet yoktu. Yalnız Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu milli kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım" diyen Atatürk'ün sözleriyle başladığı konuşmasında, "Biz de milletimizin o manevi gücüyle birlikte, milletle, Yalovalılarla beraber yola çıktık" dedi ve siyaset sahnesine girişini şöyle anlattı: "Biz siyaseti şu anda iktidar ve muhalefette bulunan arkadaşlarımıza emanet etmekle meselelerin halledilebileceğine inanmıştık. Amma gördük ki ne iktidarımız ne de muhalefetimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin lehinde ve milletimizin menfaatinde bir hizmet görme durumunda olamamışlardır. 'AB'ye gireceğiz' hesabıyla içine girdikleri girdaptan çıkamaz hale gelmişlerdir. Ekonominin dibe vurduğu, milletin işsiz ve aşsız kaldığı, dükkanların kapandığı, sanayi merkezlerimizin iflas ettiği, insanımızın topyekûn maddi hayatının dibe vurduğu bu dönemde bu memleketin, bu milletin evladı olarak siyasete atılmanın bizim boynumuza takılmış bir borç olduğu kanaatiyle, inancıyla yola çıktık."
Eski siyasiler nadasa bırakılmalıTürk milletinin, insanlık tarihinin en şerefli, medeni, izzetli, merhametli, keremli milleti olduğunu, böyle bir topluluğu insanlık tarihinin bir daha görmediğini, Türk milletinin devletinin cihanın en güçlü devleti olduğunu, bugün de olmak mecburiyeti bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, güçlü bir millet olmak için mutlaka güçlü bir devlete ve güçlü bir orduya ihtiyaç bulunduğunu ifade etti ve "Şayet ABD'nin elinde bu silahlı kuvvetleri olmamış olsaydı, Bush'u, karısı bile dinlemezdi" dedi.Gerçek bu iken "İleri gideceğiz. Milletimize iş, aş bulacağız" düşüncesiyle bizi Avrupa kapılarında uşak yapmak isteyen siyasi iradenin yanıldığını, bunu söylemenin bundan sonra da milleti aşşız ve işsiz bırakmak anlamına geldiğini, dolayısıyla da bunlara "peki daha niye idareye talipsin?" diye sorularak nadasa bırakılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Önümüze seçim sandığı geliyor. Bugüne kadar taassubi sebeplerle her hangi bir partiyi tutmuş olabiliriz. Ben sizden bir döneme mahsus olmak üzere vekalet istiyorum. Biz, iki yılda Avrupa'yı, üç yılda ABD'yi yakalayacak, dört yılda kâinatın lider devletini ortaya getireceğiz. Var mısınız?" dedi.
AB Kıbrıs'ı Yunanistan'ı verdiAB'ye hamasi duygulardan dolayı karşı çıktığını zannettikleri açıklamasında bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, Avrupa Parlamentosu'nun aldığı kararların bile AB'ye karşı olmak için yettiğini ve bu topluluğa karşı çıkmanın hepimize farz olduğunu belirterek bu kararlardan bazılarını şöyle dile getirdi:"Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının % 37'sini yasa dışı bir biçimde işgal etmektedir.", "Avrupa Parlamentosu (AP), Türk Hükümetine, Kuzey Kıbrıs'taki işgal güçlerini geri çekme çağrısında bulunur.", "AP, Doğu Ege'de Kardak adası ile ilgili olarak Türkiye'nin provokatif askeri operasyonlarından kaygı duymaktadır.","AP, Türkiye'nin, AB'nin bir üyesi olan Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal etmesinden, Ege'deki askeri gerginliği arttırmasından kaygı duymaktadır.", "AP'ye göre Kardak Adası 1923 Lozan, 1947 Paris, 1932'de yapılan Türkiye İtalya protokolü ile 12 ada gurubuna dahildir. Ve Yunanistan toprağıdır."
Hürriyet Avrupa'da değil Türkiye'deKıbrıs'ı, Ege'yi Yunanistan'a vermek istemenin yanısıra daha nice Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine faaliyetler sergilediği için AB'ye karşı olduğunu, AB'yi bütün çıplaklığıyla milletimize anlatanların çıkmadığını, çıkanların da Avrupa'da çok dinlilik ve din hürriyeti olduğu yanlışına düştüklerini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Avrupa'da bir tane din var. O da Hıristiyanlıktır. Milleti 'Avrupa'da hürriyet var' diye kandıranlara ben 'hodri meydan' diyor ve 'Berlin Meydanında, Paris'te, Notre Dam Meydanında, ezan okunacak da bütün insanlar duyabilecek mi?' diye soruyorum. Hiç bir zaman kimse duyamaz. Çünkü Avrupalı, 'Allahu ekber' sadalarına tahammül edemez. Ben 'Türkiye'de hürriyet var, Avrupa'da yok' tezini ortaya koyuyorum. Mesela Sarıyer'de kilise sokak vardır. Bir tane kilise vardır. Her Pazar günü çan çalınır. İbadetlerini, ayinlerini, serbestçe hıristiyan kardeşlerimiz yapar. Bir Allah kulu da la havle demez, hiç bir şey söylemez. Şimdi soruyorum. Türkiye'de mi hürriyet var, Almanya'da mı, Avrupa'da mı? Nerede var? 'Ama hocam. Bazılarına hesap soruyorlar.' Neden soruyorlar biliyor musunuz? Din gibi gösterip memleketin ayağının altını oymak, devleti yıkmak, parçalamak istersen devleti koruyan irade de şamarı yapıştırır, 'defol' diye kovar."
Ülkeyi kalkındırmanın reçetesiMemleketteki ekonomik sıkıntıya da değindiği konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, "24 saatte bu badireyi aşalım" demesine rağmen kendisini dinlemediklerini, IMF'nin "Eğer onu dinlerseniz bizim ekmeğimiz kesilir" dediği için kulaklarını tıkadıklarını, şimdi de işin içinden çıkamaz duruma geldiklerini söyledi. Enflasyonu düşürmenin de, pahalılığı önlemenin de, ülkeyi kalkındırmanın da reçetesinin kendilerinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, BTP iktidarında maliye, sigorta vergilerinin, hammadde ve enerji girdilerinin düşürüleceğini, 100 milyarın altında geliri olandan, işçiden, memurdan vergi alınmayacağını, iş yapmak isteyip de cebinde parası olmayan vatandaşlara faizsiz kredi verileceğini, tarım kesiminde çalışanlara daha tohumun tarlaya atmadan % 50 avans verileceğini, ürününü topladığında da pazar bulunacağını belirterek şöyle dedi:"Bizim dönemimizde işçi de memur da çiftçi de bayram edecek. Biz de bayram edeceğiz. Bu millet bunlara layıktır. Avrupa kapılarında dilenmeye artık son vereceğiz. Ben Avrupalısına, Asyalısına, Afrikalısına bu milletin elini öptüreceğim. Ama bu sizinle olur. Var mısınız? Fazla değil bir dönemde bu milleti ayağa kaldıracağız. Biz bu ülkeyi kalkındıracağız. Ve memlekette güller açacak, gönüller gülecek. Var mısınız?"
Rakibi kendisi olan partiAçış konuşmasını İl Başkanı Şevki Kalyoncu'nun yaparak, "Bağımsız Türkiye sevdalılarına hoş geldin" dediği Yalova toplantısında, BTP Genel Başkanı Ali Gedik, Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, MYK Üyesi Mehmet Emin Koç, Kurucular Kurulu Üyesi Şefik Şengül de birer konuşma yaptılar. Batı istilasına karşı Atatürk'ün 1. Kuvay-ı Milliye hareketini başlattığı gibi, bugün de ülkemizi AB'ye teslim etmek isteyenlere karşı 2. Kuvay-ı Milliye hareketini başlattıklarını söyleyen Ali Gedik, askeri sivili, devleti milletiyle 70 milyonu tek bilek, tek yürek yapmak için Prof. Dr. Haydar Baş önderliğinde BTP'nin gelmekte olduğunu belirtirken, Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, BTP'nin ayak seslerinin habercisi bir anket sonucunu açıkladı. Dr. Kepekçi'nin, açıkladığı anket sonuçları şöyle: Ankara: % 38.1, Bursa % 30.67, Elazığ % 34.64, Erzurum % 30.03, Gaziantep % 33.8, Hatay % 54.89, İstanbul % 30.13, İzmir % 30.1, Kayseri % 37.84, Konya % 51.51, Kilis % 44.56, Sakarya % 30.97, Türkiye geneli 5 40.68. Dr. Kepekçi, anket sonuçlarının BTP'nin rakibinin kendisi olduğunu gösterdiğini söyledi.