Milliyet'ten Taha Akyol, PKK partilerinin körüklediği 'ayrılıkçılığı irdeliyor' ve önemli alıntılarla bunun ne kadar güç bir şey olduğunu ortaya koyuyor DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, PKK militanlarına karşı güvenlik güçlerinin operasyon yapmasını eleştirirken çok ilginç bir gerekçe getiriyor:- Yirmi yıl önce denenmiş yöntemlerle olayların üzerine gitmek hiçbir sorunun çözümüne katkı sağlamaz.Peki terör eylemleri, PKK tarafından "yirmi yıl önce denenmiş metotlar" değil mi?! Neden PKK'nın yeniden teröre başlamasını "Yirmi yıl önce denenmiş metotlar sorunun çözümüne katkı sağlamaz" diye eleştirmiyorlar?Böylesine zıt görüşlerle "bir arada yaşamak" mümkün müdür?!O çok lafı edilen "demokrasi" konusunda da çok büyük anlayış farkları var: PKK'nın 'muhalif' Kürt politikacıları öldürtmesini bile eleştirmiyorlar! AB'den umutlanınca AB sürecini destekliyorlar, AB tarafından terör listesine alınıp "PKK'dan uzak durun" diye uyarılınca AB sürecini sabote edecek eylemler yapıyorlar, "AB, Kürtler için yeterli değil" diyorlar; çünkü AB standartlarında demokrasi var, "ayrılıkçılık" yok.PKK ve partilerinin derdi demokrasi değil, etnik milliyetçilik!Bu çok büyük yaklaşım farkları, çok daha büyük başka görüş ve inanış farklarından doğuyor: Bir ülkenin bütün temel değerlerini temsil eden milli bayrağının yerine başka bir bayrağı savunarak "bir arada yaşamak" mümkün müdür?!Nasıl ayrılacağız?Böyle giderse, karşılıklı tırmanmalarla, bir gün öyle bir noktaya geliriz ki, beraber yaşamak mümkün olmaz! Bir bakarız ki, birbirimizin gırtlağına sarılmışız, kan gövdeyi götürüyor!Çekoslovakya gibi "oturup konuşarak" 'ayrılmak' mümkün olmaz; çünkü Çekler ve Slovaklar gibi zaten ayrılmış yerlerde duran iki ayrı halk değiliz! Bizde, tarihi beraberlikler bir yana, son yirmi yılda bölgede üç kişiden biri Batı illerimize yerleştiği gibi, PKK'nın partileri Kürtlerin yarısından bile oy alamıyor!İspanya gibi iç sınırları feodal zamanlarda belirlenmiş bir toplum da değiliz.Yugoslavya'da bile iç sınırlar önceden belli olduğu halde kan gövdeyi götürdü.İç sınır geleneğinin olmadığı Hindistan'da Müslümanların ve Hinduların, üstelik anlaşmalı olarak ayrılmalarının insani maliyeti, "en az 3-4 milyon ölü" olmuştur! Herkes öfkeyle veya gasp duygusuyla komşusuna saldırdı! (Z. Brzezinsky, Kontrolden Çıkmış Dünya, sf. 18-19)Etnik bir çatışma bütün ülkeyi yangın yerine çevirir ama, coğrafi sebeplerle, en çok Kürtler zarar görür!Birlikte yaşamakÖyle bir faciayı istemiyorsak, tansiyonu düşürmekten başka çare yoktur! Bunun şartı terörün durmasıdır! Kürt kimliği adına politika yapanların terörü eleştirmesidir! Demokrasi konusunda güven verici olmalarıdır!Birlikte mutlu yaşamanın yolu "etnik milliyetçilik" değildir; demokrasi ve beraberlik duygusunun herkeste gelişmesidir. Bu noktada Türkiye'de demokratik açılımların terör döneminde değil, terör durduktan sonra gerçekleştirildiğini hiç akıldan çıkarmamak gerekir.'Terör tırmanırsa Türkiye mecbur kalır, Öcalan'la masaya oturur' beklentisi mutlak yanlıştır! "Yirmi yıl önce denenmiş" bu kanlı ham hayalden vazgeçilmelidir! Bunu hiçbir demokratik hükümet yapmaz, yapamaz.Neticeten, bir arada yaşamamız aklıselime ve itidale bağlıdır. Aşırılıklar felaketler getirir ve felaket kendi 'kanunları' ile yürür, nereye varacağı önceden kestirilemez!