ZAMAN Gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan'ın gözü aydın... Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in, "Bizi arkadan harçerliyorlar" sözleri üzerine iptal edilen, daha doğrusu "ertelenen" sözde Ermeni soykırımı toplantısı yapılıyor. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki toplantıya üstelik Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de, "seve seve" katılacağını açıkladı. Bundan iyisi, Erivan'da tahteravalli olsa gerek... Hem Bakan Gül, hem düzenleyiciler hayrını görür inşallah... NOKTA: Gerçek aydın sadece bakmakla yetinmez.Gördüğünü de çarpıtmaz.Mahçupyan'ın Ermeni meselesiyle ilgili tavrı ve kişisel görüşleri değil. Onun asıl "devlet"le sorunu var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile problemleri olduğu anlaşılıyor. Hassasiyeti sadece Ermeniler için değil, Kürt kartında da yerini alıyor. Açık açık devleti suçluyor. ETYEN Mahçupyan'ın 22 Ağustos 2005 tarihli Zaman'da yer alan yazısından bölümlere yer vermek istiyorum.Bakın neler yazıyor?"Devletin taraf olduğu her çatışma, toplumun kasıtlı olarak cahil bırakıldığı sürece tekabül eder. Çünkü devlet kendi eylemlerini toplumun gözünde meşru kılmak için uğraşırken, hem karşı tarafın yaptıklarını abartır, hem de kendininkileri gizler ve çarpıtır. Kürt meselesi açısından da durum aynı... PKK'nın yaptıklarını bütün tafsilatıyla bilmemize karşın, bölgedeki korucu ve jandarmanın davranışı hakkında fazla bir fikrimiz yok." DEVLETE "günah" işleten Mahçupyan'ın sadece bu iki paragraflık yazısındaki "günahlara" bakalım isterseniz. Öncelikle şunu bilmek gerekir ki, en ilkel devlet yönetimleri bile, "çatışmasız" bir düzen ister. Onun için devletler, çatışma ortamları olmamasına gayret eder, çatışma zeminini ortadan kaldırmaya yönelik tedbirler alır. Çünkü çatışmalar otoriteyi, dolayısıyla devleti yıpratır. Çatışma olmamalı ki, devlet otoritesi sürsün...
AYDIN CANDABAKO?LU Tercüman