Terörist Fehriye Erdal ve DHKP-C üyesi 10 kişinin Belçika'da işledikleri suçlardan dolayı yargılanmalarına karar verildi Terörist Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKP-C üyesi 10 kişinin Belçika'da işledikleri suçlardan dolayı yargılandığı davada, Brugges Ceza Mahkemesi, sanık avukatlarının taleplerini reddederek, bu kişileri yargılamada kendisini yetkili gördüğünü açıkladı.
Sanık avukatları, dün sabahki oturumda, "siyasi bir davanın" söz konusu olduğunu ileri sürerek, Ceza Mahkemesi'nden yetkisizlik kararı almasını ve yargılamayı 12 kişilik halk jürisinden oluşan Ağır Ceza Mahkemesi'ne aktarmasını istemişlerdi.Brugges Ceza Mahkemesi hakimleri Fredy Troch, Els D'Hooghe ve Maria De Bussche, açıkladıkları kararda, siyasi bir davanın değil, bir suç örgütü ve üyelerinin söz konusu olduğunu belirttiler ve yetkili olduklarını bildirdiler.Sanık avukatları, bu karara 15 gün içinde itiraz ederek temyize gidebilecek.Öngörülen yargılama programına göre, Brugges Ceza Mahkemesi 10 ocak ve 23 ocak tarihlerinde duruşmalara devam edecek.Mahkeme heyeti, 23 ocakta terörist Erdal'ın da oturumda hazır bulunması talimatı verdi.Öte yandan, davada, Türk Devleti'ni müdahil taraf olarak temsil eden Belçikalı avukat Dries Vincken'e 40 bin sayfalık dosyanın kopyasını aktarmayı kararlaştıran mahkeme, avukattan yıl sonuna kadar görüş ve taleplerini bildirmesini istedi. SİYASİ ŞOV' GİRİŞİMİSanık avukatlarının davayı "siyasi şov" haline dönüştürme girişimleri dikkat çekti.Türk Devleti'nin de bir avukat tarafından müdahil taraf olarak temsil edildiği davanın bugünkü oturumunda sanık avukatları müvekkillerinin "siyasi suçlu", terör örgütü DHKP-C'nin bir "siyasi parti" olduğunu ileri sürdüler ve Brugges Ceza Mahkemesi'nin yetkisizlik kararı almasını istediler.Sanık avukatları, müvekkillerinin, "siyasi sanıklar" olarak, Belçika'da 12 kişilik halk jürisinden oluşan Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasını istiyor.Federal Savcı Johan Demulle, sanıklara yönelik suçlamaları sıralarken siyasi bir partinin ve davanın söz konusu olmadığını belirtti.
Sanık avukatları, terörist Fehriye Erdal'ın Türkiye'ye iade edilmemesinin ve Türk Devleti'nin Brugges'deki bu mahkemede müdahil taraf olarak temsil edilmesinin de olayın siyasi boyutlarını gösterdiğini savundular.Savcı, bazı sanıkların Belçika'da düzenledikleri basın toplantılarından örnekler verdi ve bunlardan birinde, Türkiye'de, bir otobüste patlatılan bomba olayına değinildiğini, bombanın erken patladığının anlatıldığını hatırlatarak, sanıkların terörizmle bağlantılarına dikkat çekti.Mahkeme heyeti, gelecek saatlerde, sanık avukatlarının ve Savcılığın görüşleri doğrultusunda yetki veya yetkisizlik kararı alacak.
Sabancı Holding Otomotiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı, Toyota-Sa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe'nin, 9 Ocak 1996 tarihinde öldürülmesi olayının zanlılarından olan terörist Fehriye Erdal, 26 Eylül 1999'da Belçika'da Neşe Yıldırım adına düzenlenen sahte pasaportla yakalanmıştı.Belçika, Türkiye'nin iade talebini, idam cezasının varlığı nedeniyle reddetmiş ve bu arada teröristin siyasi sığınma başvurusunu da geri çevirmişti.Terörist Erdal, bir yıl kadar hapis yattıktan sonra bir evde gözaltına alındı ve Belçika'da işlediği suçlardan yargılanmasını bekliyor. Bu suçlar arasında silah taşımak, suç örgütü faaliyetlerine katılmak, sahte kimlik kullanmak gibi unsurlar bulunuyor.Brugges'deki davada, Erdal ile birlikte, suç örgütü üyeleri olarak yargılananlar arasında terör örgütünün başı Dursun Karataş da bulunuyor. Sanıklar arasında, Neşe Yıldırım kod adlı Fehriye Erdal ile birlikte ele geçirilen Kaya Saz, Musa Asaoğlu ve Zeki Kahraman, bunlarla işbirliği yaptıkları belirlenen Şükriye Akar Özordulu, İrfan Demirtaş, Hasan Ekici, Nebi Albayoğlu, Hale Melis kod adlı Zerrin Sarı, Bahar Kimyongür yer alıyor. BELÇİKALI AVUKAT: ÜZERLERİNDE SUİKAST BELGELERİ ÇIKTIDavada, Türk Devleti'ni temsil eden Belçikalı avukat, sanıkların Belçika'nın Knokke bölgesinde suçüstü yakalandıklarını belirterek, bu kişilerin üzerinde ele geçirilen belgelerde Türkiye'de eylem ve suikast emellerinin ortaya çıktığını söyledi.Belçika'nın Brugges Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Türk Devleti'ni müdahil taraf olarak temsil eden Belçikalı avukat Dries Vincken, yaptığı değerlendirmede, terörist Erdal ve terör örgütüne ilişkin Belçika'daki davalarda Türk Devleti'nin ilk defa müdahil taraf olduğunu belirterek, diğer davalarda Sabancı ailesinin müdahil olduğunu hatırlattı. TÜRKİYE'DEKİ SUÇLAR YARGILANMIYORBelçika'nın Gent Mahkemesi, geçen ekim ayı sonunda, Erdal'ın Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı Belçika'da yargılanamayacağı yönünde görüş bildirmişti.Gent Mahkemesi, 25 sayfalık gerekçeli kararında, Belçika adaletinin Türkiye'de işlenmiş suçları yargılama yetkisi olmadığını ileri sürdü.Sabancı ailesinin avukatı Fernand Schmitz, ''son derece saçma'' olarak nitelendirdiği karar karşısında derhal Yargıtay'a giderek son itiraz hakkını kullandığını, bunun ardından, gerekirse, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıkladı.Schmitz, Belçika'nın ''teröristleri bağrına basarak, koruyarak, onlara destek vererek başına dert aldığını'', ''terörizme karşı ortak mücadeleden söz edildiği bir dönemde teröristlere kucak açmanın yanlış olduğunu'' söyledi.Sanık avukatlarından Paul Bekaert, mahkeme kararını memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.Gent Mahkemesi kararında, teröristin Avrupa Terörizme Karşı Mücadele Sözleşmesi çerçevesinde yargılanamamasına gerekçe olarak, Sabancı suikastinde kullanılan silahın ''tam otomatik'' değil, ''yarı otomatik'' olması gösterildi. Söz konusu sözleşmede, ''tam otomatik silah'' kullanılan eylemler hedef alınıyor.Schmitz, Belçikalı hakimleri ''siyasi yaklaşımla'' suçlamayı ve ulusal ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini söylemeyi sürdürüyor.
Sanık avukatları, dün sabahki oturumda, "siyasi bir davanın" söz konusu olduğunu ileri sürerek, Ceza Mahkemesi'nden yetkisizlik kararı almasını ve yargılamayı 12 kişilik halk jürisinden oluşan Ağır Ceza Mahkemesi'ne aktarmasını istemişlerdi.Brugges Ceza Mahkemesi hakimleri Fredy Troch, Els D'Hooghe ve Maria De Bussche, açıkladıkları kararda, siyasi bir davanın değil, bir suç örgütü ve üyelerinin söz konusu olduğunu belirttiler ve yetkili olduklarını bildirdiler.Sanık avukatları, bu karara 15 gün içinde itiraz ederek temyize gidebilecek.Öngörülen yargılama programına göre, Brugges Ceza Mahkemesi 10 ocak ve 23 ocak tarihlerinde duruşmalara devam edecek.Mahkeme heyeti, 23 ocakta terörist Erdal'ın da oturumda hazır bulunması talimatı verdi.Öte yandan, davada, Türk Devleti'ni müdahil taraf olarak temsil eden Belçikalı avukat Dries Vincken'e 40 bin sayfalık dosyanın kopyasını aktarmayı kararlaştıran mahkeme, avukattan yıl sonuna kadar görüş ve taleplerini bildirmesini istedi. SİYASİ ŞOV' GİRİŞİMİSanık avukatlarının davayı "siyasi şov" haline dönüştürme girişimleri dikkat çekti.Türk Devleti'nin de bir avukat tarafından müdahil taraf olarak temsil edildiği davanın bugünkü oturumunda sanık avukatları müvekkillerinin "siyasi suçlu", terör örgütü DHKP-C'nin bir "siyasi parti" olduğunu ileri sürdüler ve Brugges Ceza Mahkemesi'nin yetkisizlik kararı almasını istediler.Sanık avukatları, müvekkillerinin, "siyasi sanıklar" olarak, Belçika'da 12 kişilik halk jürisinden oluşan Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasını istiyor.Federal Savcı Johan Demulle, sanıklara yönelik suçlamaları sıralarken siyasi bir partinin ve davanın söz konusu olmadığını belirtti.
Sanık avukatları, terörist Fehriye Erdal'ın Türkiye'ye iade edilmemesinin ve Türk Devleti'nin Brugges'deki bu mahkemede müdahil taraf olarak temsil edilmesinin de olayın siyasi boyutlarını gösterdiğini savundular.Savcı, bazı sanıkların Belçika'da düzenledikleri basın toplantılarından örnekler verdi ve bunlardan birinde, Türkiye'de, bir otobüste patlatılan bomba olayına değinildiğini, bombanın erken patladığının anlatıldığını hatırlatarak, sanıkların terörizmle bağlantılarına dikkat çekti.Mahkeme heyeti, gelecek saatlerde, sanık avukatlarının ve Savcılığın görüşleri doğrultusunda yetki veya yetkisizlik kararı alacak.
Sabancı Holding Otomotiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı, Toyota-Sa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe'nin, 9 Ocak 1996 tarihinde öldürülmesi olayının zanlılarından olan terörist Fehriye Erdal, 26 Eylül 1999'da Belçika'da Neşe Yıldırım adına düzenlenen sahte pasaportla yakalanmıştı.Belçika, Türkiye'nin iade talebini, idam cezasının varlığı nedeniyle reddetmiş ve bu arada teröristin siyasi sığınma başvurusunu da geri çevirmişti.Terörist Erdal, bir yıl kadar hapis yattıktan sonra bir evde gözaltına alındı ve Belçika'da işlediği suçlardan yargılanmasını bekliyor. Bu suçlar arasında silah taşımak, suç örgütü faaliyetlerine katılmak, sahte kimlik kullanmak gibi unsurlar bulunuyor.Brugges'deki davada, Erdal ile birlikte, suç örgütü üyeleri olarak yargılananlar arasında terör örgütünün başı Dursun Karataş da bulunuyor. Sanıklar arasında, Neşe Yıldırım kod adlı Fehriye Erdal ile birlikte ele geçirilen Kaya Saz, Musa Asaoğlu ve Zeki Kahraman, bunlarla işbirliği yaptıkları belirlenen Şükriye Akar Özordulu, İrfan Demirtaş, Hasan Ekici, Nebi Albayoğlu, Hale Melis kod adlı Zerrin Sarı, Bahar Kimyongür yer alıyor. BELÇİKALI AVUKAT: ÜZERLERİNDE SUİKAST BELGELERİ ÇIKTIDavada, Türk Devleti'ni temsil eden Belçikalı avukat, sanıkların Belçika'nın Knokke bölgesinde suçüstü yakalandıklarını belirterek, bu kişilerin üzerinde ele geçirilen belgelerde Türkiye'de eylem ve suikast emellerinin ortaya çıktığını söyledi.Belçika'nın Brugges Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Türk Devleti'ni müdahil taraf olarak temsil eden Belçikalı avukat Dries Vincken, yaptığı değerlendirmede, terörist Erdal ve terör örgütüne ilişkin Belçika'daki davalarda Türk Devleti'nin ilk defa müdahil taraf olduğunu belirterek, diğer davalarda Sabancı ailesinin müdahil olduğunu hatırlattı. TÜRKİYE'DEKİ SUÇLAR YARGILANMIYORBelçika'nın Gent Mahkemesi, geçen ekim ayı sonunda, Erdal'ın Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı Belçika'da yargılanamayacağı yönünde görüş bildirmişti.Gent Mahkemesi, 25 sayfalık gerekçeli kararında, Belçika adaletinin Türkiye'de işlenmiş suçları yargılama yetkisi olmadığını ileri sürdü.Sabancı ailesinin avukatı Fernand Schmitz, ''son derece saçma'' olarak nitelendirdiği karar karşısında derhal Yargıtay'a giderek son itiraz hakkını kullandığını, bunun ardından, gerekirse, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıkladı.Schmitz, Belçika'nın ''teröristleri bağrına basarak, koruyarak, onlara destek vererek başına dert aldığını'', ''terörizme karşı ortak mücadeleden söz edildiği bir dönemde teröristlere kucak açmanın yanlış olduğunu'' söyledi.Sanık avukatlarından Paul Bekaert, mahkeme kararını memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.Gent Mahkemesi kararında, teröristin Avrupa Terörizme Karşı Mücadele Sözleşmesi çerçevesinde yargılanamamasına gerekçe olarak, Sabancı suikastinde kullanılan silahın ''tam otomatik'' değil, ''yarı otomatik'' olması gösterildi. Söz konusu sözleşmede, ''tam otomatik silah'' kullanılan eylemler hedef alınıyor.Schmitz, Belçikalı hakimleri ''siyasi yaklaşımla'' suçlamayı ve ulusal ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini söylemeyi sürdürüyor.