logo
25 NİSAN 2024

Fındık dalda, fındık üreticisi sokakta

05.08.2006 00:00:00
Emniyet müdürü de kızakta? Zapsu yerinde duruyor ama Ordu Emniyet Müdürü görevinden alınıyor. Erdoğan fındıkla ilgili sorulara "orantısız şiddet-kontrolsuz güç" kullanarak cevap veriyor. Olağanüstü İslam Konferansı Örgütü toplantısı için Malezya'ya hareketinden önce Esenboğa şunları söyledi: "Talimatı ben verdim: Medyayı anlamakta zorlanıyorum. Bir emniyet müdürünü birimiyle ilgili bakanımız açığa alıyor veya görevden alıyor, hemen bakıyorsunuz birileri avukat oluveriyor. Soruyorum, bir vali, emniyet müdürüne talimat verecek, ve valinin verdiği talimata emniyet müdürü tamamıyla ters bir cevapla rest çekecek. Ve bu emniyet müdürü orada duracak. Ve düşünün ki bir taraftan otobüs kuyrukları Akçaabat'a dayanıyor, öbür taraftan Samsun'a dayanıyor. Bu talimatı veren benim. Bizzat aradım ve 'Bu trafik açılacak' dedim. Bu esnada iki kişi öldü. Bunun bedelini, haberleri yapan gazetelerde okuyabilecek miyiz. Niye öldü bu insanlar; çünkü trafik kapalıydı. İnsanlar hastaneye yetiştirilemedi, ambulansta öldüler. O gün bütün o çevrede bütün düğünler iptal edildi. Olay aynen Diyarbakır'da olduğu gibi kadınlar, çocuklar yol ortasına konuldu. Trafik kesildi 8 saat, 9 saat... Gaz, su sıkıp dağıtacaksın: Emniyet müdürünün görevi nedir? Saat 10.30'da yapılanı, talimatı vali bey kendisine verdiği zaman yapmaktır. Su sıkacaksa o zaman sıkacak, biber gazı sıkacaksa o zaman sıkacak. 'Gücün yetiyorsa gel yap' ne demek. Sen halkının güvenliğini sağlamak göreviyle mükellefsin. O görevini yapacaktı. Kimse halkınla karşı karşıya gel demiyor ki. Kamu düzenini bozanların karşısına çık diyor. Görevden alma adil: Bölge komutanı Tuğgenerali de hemen arattım. Kimle, (Jandarma Genel Komutanı) Fevzi (Türkeri) Paşayı aradım... Bakanımı aradım, valimi aradım. Sabah 5'e doğru trafik açılabildi. Asla burada adil olmayan bir şey yapılmadı." İki günsonra Ordu İl sağlık Müdürü açıklama yaptı, "O gün iki ölüm oldu, ikisi de şehir merkesinde ve boğulmadan, o gün ambulansta ölüm olmadı" dedi.Şimdi ey millet..Diyarbakır'ı konuyla Erdoğan irtibatlandırdı, biz değil..Madem öyle, karşılaştırmalı sonuçlara da katlanmalıdır..Diyarbakır'da "Newwrooz" da bir hafta hayat durdu.. Kaç ölüm oldu ambulansalar çalışmadığı için, kaç düğün iptal edildi hesabı var mı?Güvenlik güçlerine "kışla ve karakollardan çıkma" diye talimat verildi. Sokak teröriste teslim edildi.Ordu'da ne diyor Başbakan; "Saat 10.30'da suyu sıkacaksa sıkacak, biber gazı sıkacaksa sıkacak..""İzinli gösteri" zaten saat 11'de başlamıştır ey millet..Yâni Ordu'da; Zapsu mağduru fındık üretcisine, Diyarbakır'da teröriste günlerce gösterilen hoşgörü en baştan, bir dakika bile gösterilmeyecektir. Saat daha 11'de tek lâf etmeden basacaksın biberi, basacaksın suyu.. Kamu düzeni o zaman bozulmamıştı ki.. Peki Diyarbakır'da yüzü maskeli "kamu düzenini bozanlar"la vali yardımcınızı; "sizi kutluyorum" diyen belediye başkanının maiyetinde, sol gerisinde görüşmeye neden gönderdiniz?Orada neden biber gazı, su sıkılmadı?"Olay aynen Diyarbakır'da olduğu gibi kadınlar, çocuklar yol ortasına konuldu. Trafik kesildi 8 saat, 9 saat..." diyor Başbakan.. Diyarbakır'da; "yol ortasına konulan çocuklara" polisler tarafından çikolata verildiğini gösteren kayıtlar halâ ellerdedir.. Teröristlere aynı polisler, gazla değil "sapanla" karşılık vermişlerdir..Gülmeyin?Neden Karadeniz'de çocuklara çikolata verilmedi?Neden Karadeniz'de göstericilere sapan değil de biber gazı-su revâ görülüyor?Diyarbakır'da Belediye başkanı'nın sol gerisinde yüzü maskeli teröristle "görüşen", teröristi incitmeyen, karşı çıkmayan Vali yardımcısı yerinde kalıyor..Ama Ordu'da halkıyla görüşen, incitmeyen Emniyet Müdürü görevden alınıyor..Erdoğan olaya müdahil olarak Emniyet Müdürüne telefonla emir vermeye kalkan Akepe'li Ordu Milletvekilleri Eyüp Fatsa ve Enver Yılmaz'dan hiç bahsetmiyor..O Ordu (Giresun, Trabzon)'un Akepe'li milletvekilleri mâdem meseleyi çözmek istiyorlardı, neden vaktinde Zapsu'dan randevu taleb edip, hazretin boş vaktini aramadılar görüşebilmek için?Erdoğan olaya Akepe'li vekillerin gözüyle bakıyor.. Şimdi onlara inandığı için, "doğruyu söyleyen" Ordu İl sağlık Müdürü'nü de görevden alacak mıdır?Onlar Akepe MYK'da bilgi verirken; "Mitinge sadece fındık üreticilerinin katılmadığını, emniyetin verdiği bilgiye göre çok sayıda illegal örgütün de bu mitinge destek verdiğini kaydetmişler. Mitingin yapıldığı meydanın iddia edildiği gibi 80 bin kişi almayacağını, en fazla 25-30 bin kişilik bir kapasitesi olduğunu dile getiren Ordu Milletvekilleri, miting sırasında uluslararası yolun 10 saat boyunca kapatılmasının yol açtığı zararları" anlatmışlar.De ki mitinge illegal örgütler katıldı.. Diyarbakır'dakiler legal miydi?Peki neden tam bir senedir fındık üretcisini Zapsu'ya muhtaç edip tansiyonun önlenemez boyutlara yükselişini engellemediniz de ortamı illegal örgütlerin tahrikine açık hâle getirdiniz?O gün o meydanda 100.000 kişi vardı beyler, 20 bin değil..100.000 aç insan.. Bir senedir devletten parasını alamayan insan.. Bir ay sonra harmana-pazara inecek olan mahsülünün para etmeyeceği korkusunu yaşayan?Ev bark sahibi, çocuk okutan, çocuk evlendirecek olan?.Hastası olan..Her gece ocakta çorba kaynatmaya, baca tüttürmeye mecbur?Yaşamaya mecbur 100.000 insan?Ve devlete, devletine saygılı?Giresun ve Ordu'nun bütününde fındık tek üründür efendiler.. Alternatifi yoktur.. Kocaeli yarımadasında her şey yetişirken oralara fındık ekim izni verilmesi ne iştir?Ve bir senedir Giresun ve Ordu'da "çarşı", memurun, emeklinin maaşı ile dönmektedir.Giresun ve Ordu'nun Akepe'li vekilleri bunları bilmiyordurlar mıdır da Başbakan'a gidip anlatmamaktadırlar bir senedir?Meydanın kaç kişi alacağını hesaplayacaklarına bir kilo fındığın bu sene kaça mal olduğunu hesaplayıp iletseler; MYK'da onu anlatsalar ya..Geçen sene 7 milyon'la açılan piyasa 4 milyona kadar düşmüş, Erdoğan 'ın parti kongresi için Karadeniz'e her gelişinde de birer milyon kaybederek iki milyona inmiştir.Akepe'li vekiller sekiz aydır halkın arasına çıkamamaktadırlar ki bunu bilsinler..Zapsu'nun, kendilerini halkın içine çıkamaz hâle getirdiğinin farkında değil midir bu vekiller?Fiskobirlik Başkanı'na gizli telefon edip "arkandayız" demeleri yetmez.. Tepkiyi partide göstermeliler.2007 mahsülü pazara inmeden biber gazı stoklamadan önce halkın duygularını-ihtiyacını düşünün..Fiskobirlik'ten bana ne.. Siz halledin.. Kötü yönetim varsa gereğini yapın.. Suç varsa cezasını verin.. Fiskobirlik Yönetim Kurulu'na istediğiniz seçilmedi diye oynayan kaprisinizin cezasını vatandaş çekiyor.Ordu Emniyet Müdürü'nün görevden alınması kıymetli okuyucu, sanıyoruz ki bölgedeki diğer kamu görevlilerine "ders" olmuştur.Bundan sonra böyle bir olay olduğunda? Daha izinli gösteri başlamadan vereceklerdir gazı, basacaklardır suyu..Yapmayın efendiler..Türk Polisini milletiyle karşı karşıya getirmeyin..12 Haziran 2006 tarihli ve "Türk Polisini Kim Koruyacak?" başlıklı yazımızda dört örnek vermiştik..(Olay 1) Yıl 2004. Aylardan Temmuz. Yer; Van İl Merkezi.Van Emniyet Müdürlüğü basılıyor, polis tokatlanıyor, gözaltındaki bir şahıs "kurtarılıp" çıkarılıyor. Bölge milletvekili olan Milli Eğitim Bakanı gözaltına alınan şahsın babasına "geçmiş olsun" diyor. Olay 2) Aynı yıl, bir ay sonra.. yer; Diyarbakır şehir merkezi..Polis "Hevsel bahçeler"inde saklanan PKK'lıları ablukaya alır. 6 gün "girilemez". Bu süre içinde Belediye Başkanı suç mahalline giderek Emniyet Müdürü ile tartışır. Yakasına yapışır. Emniyet Müdürü bir süre sonra istifa eder. Emniyet Müdürü istifa eder ama Vali yerinde kalır.. 2006 Newrooz'unda şehirde her türlü halt yenir fakat "olay" olmaz. Polis teröristlere "sapan"la karşılık verir. Göstericilerin önündeki çocuklara "çikolata" dağıtır. Diyarbakır'ın bayan emniyet müdür muavini kepenk kapatanların açması için sokak aralarında araba ile anons yaparken "Diyarbakır vatandaşı" deyimini kullanır.Olay 3) Yıl 2006. Haziran ayı. Akepe Edirne Milletvekili Ali Ayağ'ın oğlu, Şile'de trafik cezası nedeniyle 4 polisle tartışır. Milletvekili baba, Emniyet Genel Müdürü Aydıner'i telefonla arar. 4 polis açığa alınır. Olay 4) Yıl 2006. Haziran ayı. Yabancılara gayrimenkul satışı, Anayasa mahkemesi'nin koyduğu sınır geçildiği için durdurulan Hatay'ın Altınözü ilçesinde bir asker kaçağı gözaltına alınır. Akepeli Belediye Başkanı Cahit Alkan Emniyet Amirliğini basar. İlçe Emniyet Amir Vekilinin makam masasına vurarak camı kırar. "Seçmenimi serbest bırak" der.) Olay 5) Ordu?..Hepsinde de "seçilmiş" siyasiler, en hafif deyimiyle "polisin görevine müdahale" etmişlerdi.Vatandaş polisin görevine müdahale edince başına neler geldiğini biliyorsunuz..Peki seçilmişler müdahale edince..Polis "sürülüyor", "açığa alınıyor", "kızağa çekiliyor.."Yapmayın efendiler..Türk Polisi milletinin emrindedir, rejimin ve devletin bekçisidir.Yıpranması, devletin yıpranmasıdır..Devlete yazık ediyorsunuz? Bu yazı 75 defa okunmuştur. Hüseyin Mümtaz Giresun Işık Gazetesi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?

Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından düzenlenen 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı kapsamında saçlarına kına yakılan ve asker çorbası içen 2 bin 500 izci, 57. Alay'ın 109 yıl önce yürüdüğü yolda atalarını andı.
25.04.2024 08:06:00 / Güncelleme: 25.04.2024 08:12:21
Anadolu Ajansı
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda
Saçlarına kına yakılıp asker çorbası içen izciler, 57. Alay'ın 109 yıl önceki yolunda

Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda bulunan Eceabat ilçesi sınırlarındaki Kocadere Kamp Alanı'na 22 Nisan'da gelen izciler burada, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kızılay ve Kuveyt Türk destekleriyle kurdukları çadırlarda kaldı.

Gençlere kampta Çanakkale Savaşları ve 57. Alay'ın kahramanlıklarıyla ilgili tarihi bilgiler verildi.

Türkiye'nin 60 ilinden gelen 2 bin 500 izci ve izci lideri, 57. Alay'ın karargah olarak kullandığı alanda sabah ezanıyla birlikte uyanıp yürüyüş hazırlıklarına başladı.

Asker çorbası ve hamur kızartmalarını alıp kahvaltı yapan gençlerin saçlarına burada kına yakıldı.

Mehter eşliğinde Türk bayraklarıyla yola çıkan izciler ardından Conkbayırı'na ulaşıp yürüyüşü tamamlayacak.

Rota kapsamında 57. Alayın 109 yıl önce ilerlediği yollarda savaşın yaşandığı cephelerde ziyaret edilecek.

 "Dedeciğim ben geldim" diyerek yola çıkıyoruz"

Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kampın bu yıl 21. kez düzenlendiğin söyledi.

Yürüyüşe 2 bin 500 izcinin katıldığını anlatan Subaşı, "57. Alay'ın ihtiyat birliği olarak karargah kurduğu noktada ve aynı bu şekilde 109 yıl önce yürüyüşe başladığı noktadayız. Sabah namazı saati silah sesleri ve ezan sesleri içinde izcilerimiz çadırlarından kalkıyorlar. Asker çorbası içip hamur kızartması yiyerek dedelerinin yürüdüğü yolda aynı şekilde Conkbayırı'na yürüyorlar. Büyük bir gururla 57. Alay topraklarında 57. Alay'ın izinde 'dedeciğim ben geldim' diyerek yola çıkıyoruz." ifadesini kullandı.

Subaşı, 57. Alay Milli Bilinç Kampı'na 60 ilden katılım sağlandığını aktararak "Yola çıkmadan önce sadece asker çorbası ve hamur kızartması yeme faaliyeti yapmıyoruz. Tüm izcilerimizin saçları aynı Kınalı Hasan gibi yola çıkmadan önce kınalanıyor, ellerinde Türk bayraklarıyla mehter eşliğinde yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Yürüyüşe İstanbul'dan katılan Ahsen Bera Ünal da kampta yer aldığı için çok mutlu olduğunu söyledi.

Manisa'dan gelen Sinem Tüm ise önemli bir atmosferi teneffüs ettiklerini dile getirdi.

Yağmur Kayatepe de kahraman 57. Alay'da görevli askerlerin yürüdüğü yoldan yürüyebilme fırsatı bulduğu için gururlu olduğunu kaydetti. 

Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

 
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" dedi.
24.04.2024 23:34:00
ANADOLU AJANSI
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ihracat yaptıkları ülke sayısını 86'ya çıkardıklarını dile getirerek, "ASELSAN'ın bu yıl yeni ihracat sözleşmeleri açısından 1 milyar dolara yaklaşma hedefi var" dedi. Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın konuğu olan Akyol, ASELSAN olarak denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine kadar her alanda her platforma kritik sistemler geliştirdiklerini kaydetti.

Siz mi ambargo uygularsınız?!

Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem Savunma Sanayii Başkanlığımızın liderliğinde bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" ifadelerini kullandı. ASELFLIR-500'ün rakiplerine oranla yüzde 30 daha iyi performans sergilediğine dikkati çeken Akyol, kameranın lazer işaretlemedeki başarısıyla da güdümlü mühimmatların daha hassas vuruş kabiliyeti kazanmasını sağlamış olduğunu vurguladı.

Hava savunma sistemlerinde yeni ataklar

Akyol, ASELSAN'ın alçak irtifada KORKUT sistemi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine yönelen dron, seyir füzesi ve benzeri tüm tehditleri parçacıklı mühimmatlarla önce tespit edip sonra onları engellemeye dayalı bir teknoloji. Bu envantere kazandırdığımız ve seri üretimini devam ettirdiğimiz bir sistem. Bunun bir üstünde HİSAR-A diye isimlendirdiğimiz bu sefer biraz daha irtifanın arttığı artık füzelerin devreye girdiği bir sistem var. Burada da Roketsan ile güzel bir işbirliğimiz var. Füzeleri onlar bize sağlıyorlar, biz de bütün sistemi bir araya getirerek alçak irtifalı HİSAR-A'yı tamamlayıp envantere kazandırdık.
Bir üstünde de HİSAR-O'muz var. Orta menzilde. Bunun da envantere kazandırıldığını ve seri üretime devam edildiğini söyleyebilirim. Şimdi de uzun menzilli hava savunma sistemimiz SİPER'i Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırıyoruz. Böylece çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar katmanlı hava savunmasını 2024 yılında tamamlamış oluyoruz."


Lazer silahı GÖKBERK

ASELSAN'ın lazer silahı GÖKBERK'ten bahseden Akyol, lazerin kaynağını da yerli olarak geliştirdiklerini vurguladı. Akyol, otonominin (kendi kendine karar verip çalışma) üzerinde çalıştıkları önemli başlıklardan olduğunu aktararak, "Deringöz isminde yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk dalışını yaptık. Yapay zeka destekli otonom sürüş algoritmalarına sahip. Denizin altına 600 metreye kadar dalabilen sonarları olan, su altında haberleşme ve su altında keşif gözetleme kabiliyetine sahip bir ürün" diye konuştu. ASELSAN'ın Ankara'da 400 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladığının altını çizen Akyol, yatırımla beraber binin üzerinde ilave nitelikli istihdamı Türkiye'ye kazandıracaklarını anlattı.


Yapay zeka robotları kullanıyor

Karar vericilerin yapay zeka destekli algoritmalarla işini kolaylaştırmak ve büyük veriyi işlemek üzere komuta kontrol sistemlerinde yapay zekayı etkin olarak kullandıklarını aktaran Ahmet Akyol, "Gerek insansız kara, deniz araçlarında gerek otonominin olduğu diğer sistemlerde yapay zeka destekli algoritmalarla burada fark yaratmaya çalışıyoruz. ASELSAN içerisindeki bütün çalışmalarda yapay zeka robotlarını kullanır duruma geldik. Bunu içerideki süreçlerimizde adım adım yaygınlaştırıyoruz" dedi. Akyol, çip teknolojisinin çok kritik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çip teknolojisinin askeri ve sivil boyutu var. Bizim açımızdan askeri boyutunda bağımsızlık stratejik öncelik. Bu amaçla Bilkent Üniversitesi ile ortak bir şirketimiz var. Yine ASELSAN'ın İstanbul'da MKR-IC ve TÜYAR isimli iki ayrı çipe odaklanmış alt şirketi var. Bu üç alt şirketle ve kendi bünyemizdeki çip tasarım ekiplerimizle buraya önemli miktarda kaynak ve yatırım yapıyoruz. Özellikle radar ve elektronik harpte kullanılan son derece stratejik olan galyum nitratta, transistör seviyesinde millileştirmeyi tamamladık. Bir radarda yaklaşık 1000'den fazla çip bulunuyor. Bu çipleri kendimiz tasarlıyoruz. 2024 itibarıyla bu çipleri Ankara'da seri üretebilme imkanına kavuştuk. Alt transistörlerini Bilkent Üniversitesi ile ortak şirketimizde, üstündeki çip seviyesi üretimleri de ASELSAN'da çoklu adetlerde yapabilecek duruma geldik. Binlerce çipi seri ürettiğimizi söyleyebilirim. Bu, askeri alandaki bağımsızlığımız açısından önemli."

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 21. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

24.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:31:28
AA
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 20 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 21. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 100, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 96, 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ise 112 oy aldı. Seçime katılım 324 olarak kayıtlara geçerken, 2 boş oy kullanıldı, 14 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 22. tur oylamayla devam edilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.