logo
28 MART 2024

Fındık tartışması alevlendi

03.07.2009 00:00:00
Fındık Tanıtım Grubu, fındık destekleme alımlarının Türkiye'ye 8 milyar dolara mal olduğunu savundu. Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anaforoğlu ise fındığı sorun olarak göstermenin haksızlık olduğunu kaydetti.

 

Fındık hasadına yaklaşık 1.5 ay kala, fiyat belirsizliği ile ürünün nasıl destekleneceğine ilişkin devletin izlemesi gereken yöntem konusundaki tartışmalar yeniden alevlendi. Türk fındığını dünya ölçeğinde tanıtmak için yılda 4.5 - 5.5 milyon dolar harcama yapan Fındık Tanıtım Grubu (FTG), Salı günü İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, fındık destekleme politikasının kamuya maliyetinin yüksek olduğunu savunarak, fındık fiyatının piyasa şartlarında oluşması gerektiğini öne sürdü. Bu çerçevede Karadeniz İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Fındık Tanıtım Grubu üyesi Kamil Yavuz, fındıkta destekleme alımlarının Türkiye'ye 8 milyar dolara mal olduğunu söyledi. Yavuz, "Bu fiyata depo kiraları ve diğer giderler dahil değil, bu sorun bir an önce çözülmeli" dedi. FTG Yönetim Kurulu Üyesi İlyas Edip Sevinç ise, ürüne verilen desteğin aslında fındığı üreticiden satın alan aracılara gittiğini, bölge ekonomisinin fındıkla dönmesinin artık mümkün olmadığını öne sürdü. Sevinç, "Geçtiğimiz yıl fındıktan yaklaşık 800 milyon TL vurgun yapıldı" diye konuştu. Fındık fiyatındaki artışın Gürcistan, Azerbaycan, Şili, Arjantin ve Güney Afrika gibi diğer fındık ihracatçısı ya da üreticisi ülkeleri avantajlı bir konuma getirdiğini savunan Sevinç, "Üretim maliyetleri düşük olduğundan bu ülkeler şimdiden ekim alanlarını artırıyorlar. Fiyat artışı iç tüketimde de azalmaya yol açıyor" diye konuştu. ABD'nin badem konusunda yaptığı çalışmayı örnek olarak gösteren Sevinç, "ABD, badem üreticisini destekleyerek fiyatları düşürdü. Bunun neticesinde İspanya ve İtalya'daki badem ağaçları söküldü. ABD'de badem üretimi her yıl yüzde 10 artarken, ihracat da aynı oranda artıyor. Türkiye de uygulayacağı politikayla başka ülkeleri fındık ekiminden caydırmalıdır; İtalya'ya, İspanya'ya ve diğer ülkelere fındık bahçelerini söktürmelidir."Toprak Mahsulleri Ofisi'nin tonlarca fındığı kilosu 55 kuruştan yağlık için sattığına işaret eden Sevinç, "Eğer ihracat desteklenmiş olsaydı, fındıkta Türkiye'ye rakip çıkamazdı" diye konuştu.

Fındık stoku 1 milyon tonu aşmak üzereFındıkta arz sorununa da değinilen toplantıda, Türkiye'de yıllardır izlenen yanlış politikalar ile fındık ekiminin özendirildiği, bu nedenle büyük bir arz fazlası oluştuğu, bu fazlanın rekoltenin iyi olduğu zamanlarda 300 bin tona ulaştığı belirtildi. Toplantıda ayrıca birkaç yıl içinde devletin elinde kalacak stokun 1 milyon tonu aşacağı, Hazine üzerindeki yükün giderek arttığı dile getirildi.

Fındık sorun değilÖte yandan, Giresun Ticaret ve Sanayi Odası (GTSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Şenel Anaforoğlu, fındığı sorun olarak göstermenin haksızlık olduğunu bildirdi. Anaforoğlu, 2009 ürünü hasadına az bir zaman kalmasına rağmen üründe yaşanan belirsizliğin Karadeniz Bölgesi'nde endişelere yol açtığına dikkatleri çekerek, yıllardır yaşanan bölgesel krizin ardından küresel krizin pençesinde mücadele eden Giresun ekonomisinin, fındıkta yaşanacak olumsuz durumları kaldıracak güce sahip olmadığını söyledi. Anaforoğlu, 2009 ürünü mahsülün kim tarafından ve hangi şartlarda alınacağının hükümet tarafından acilen tespit edilerek kamuoyuna açıklanmasını beklediklerini kaydetti."Bugün fındığın 8 milyar dolarlık devlete zararı olduğunu ifade etmek, fındığın ülkenin kamburu olduğunu ifade etmek gibi bir şeydir" diyen Anaforoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Fındığın son on yılda 11 milyar doların üzerinde ihracat geliri getirdiğini ise kimse dikkate almamaktadır. Sorun fındıkta değil, fındığın düz ovalarda üretimine izin verenlerdedir. Fındık bugün ülkeye ithal girdisi olmadan milyar dolarlık yüzde yüz döviz girdisi sağlayan tek tarım ürünüdür. Son on yılda 100 bin hektarın üzerinde artan fındık bahçelerinin Adapazarı, hatta Adana gibi yörelerde üretimine izin vermek sorunun temelidir. Çözüm gerçek fındık müstahsili olan Giresun, Trabzon ve Ordu bölgelerinin destekleme kapsamına alıp, fındık ticaretini serbest piyasa şartları üzerine oturtmaktır. Aksi taktirde hem devletin zararı artacağı gibi, ayrıca Doğu Karadeniz Bölgesi'nin de mağduriyetine sebep olunacaktır."Anaforoğlu, 2009 ürünü fındığını serbest piyasa şartlarının insafına bırakmanın doğru olmayacağını vurguladı.

Fındık ihracatı yerinde sayıyorTürkiye'nin fındık ihracatı son 8 yılda 200 - 250 bin ton arasında seyrediyor. 2001'de 258 bin ton iç fındık ihraç edilerek, yaklaşık 740 milyon dolar döviz girdisi sağlandı. 2002'de ihraç miktarı 252 bin tona gerilerken, ihracat geliri de 605 milyon dolar oldu. 2003'te 221 bin ton karşılığı 661 milyon dolar; 2004'te 217 bin ton karşılığı 1 milyar 220 milyon dolar gelir sağlandı. Rekoltenin son derece düştüğü 2004 sezonunun ardından 2005'te fındık ihracatı 209 bin tona gerilerken, ihracattan sağlanan gelir 1 milyar 920 bin dolarla tüm zamanların rekoru olarak tarihe geçti. 2006'da 247 bin ton iç fındık karşılığı, 1 milyar 467 milyon dolar; 2007'de 233 bin ton karşılığı 1 milyar 519 milyon dolar; 2008'de ise 228 bin ton fındık ihracatı karşılığında, 1 milyar 407 milyon dolar döviz girdisi sağlandı.

Rekolte düşecek fiyat artacakFTG Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bilge Anbarlılar, Yeni Mesaj'a yaptığı açıklamada, 2009 fındık rekoltesinin 500 bin tona gerileyeceğini belirterek, "Bu yıl fiyatlar yükselecektir" dedi. Fındıkta 2008 rekoltesi yaklaşık 900 bin ton olarak gerçekleşmişti. Bu miktar, tüm zamanların rekoru olarak tescillenmişti.

Çin'de tüketim artıyorDünya ekonomisinin yükselen yıldızı Çin'de fındık tüketimi artıyor. Çikolata sanayini her geçen gün geliştiren Çin, hammadde olarak yoğun şekilde fındık kullanmaya başladı. Ancak Çin, Türkiye'den fındık ithal eden ülkeler arasında şimdilik ilk 10 ülke arasına giremiyor. Fındık Tanıtım Grubu, Çin'deki tanıtım çalışmalarına 2001'de başladı. Bu kapsamda fındığın Çince karşılığını bulabilmek için yarışma açıldı. Yarışma sonucunda 'weizhenguo (veicinguo)' fındığın Çince'si olarak kabul edildi.
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin dokuzuncu turunda da iki aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
28.03.2024 11:15:00 / Güncelleme: 28.03.2024 16:31:51
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
24 Mart 2020'de Yargıtay Başkanlığı görevine seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da sandık kuruldu ve pazartesi saat 08.00 itibarıyla Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk 8 turunda hiçbir aday, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamadı.

Bugün gerçekleştirilen dokuzuncu tur da sonuçlandı.

Dokuzuncu turda adaylardan Mehmet Akarca 119, Ömer Kerkez ise 138 oy aldı.

Oylamada 11 oy boş, 68 oy ise geçersiz sayıldı. İki aday da salt çoğunluğu bu turda da sağlayamadı.

Oylama onuncu tur ile devam edecek.

Akkuyu'da büyük eylem

Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı
28.03.2024 10:11:00 / Güncelleme: 28.03.2024 10:15:27
İhlas Haber Ajansı
Akkuyu'da büyük eylem
Akkuyu'da büyük eylem
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı.

Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu NGS inşaatında çalışan işçiler, taşeron firmanın maaş ödemediğini ileri sürerek eyleme başladı. Dün yüzlerce işçinin iş bırakmasıyla başlayan eylem nedeniyle bölgede güvenlik tedbirleri de arttırıldı. Maaşlarının yatmadığını belirten işçilerin bugün de iş bırakma eylemlerine devam ettiği öğrenildi.

Daha önce de birçok kez Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki taşeron firmanın işçileri maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle eylemler yapmıştı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.