Türkiye'de son yıllarda büyük artış gösteren ulusalcı hassasiyet Fethullah Gülen'i neden rahatsız ediyor? M.Bayraktar'ın yazısı
FETHULLAH GÜLEN'İN ULUSALCI CEPHE RAHATSIZLI?I
Türkiye'de son yıllarda büyük artış gösteren ulusalcı hassasiyetin bir çok ülkeyi rahatsız ettiği biliniyor. Rahatsız olanların başında ABD bulunuyor. Amerika'nın bilhassa Irak'ta giriştiği insanlık dışı kıyım, Türkiye'de bu ülkeye karşı büyük bir antipatinin oluşmasına neden oldu. Amerika'nın, Batı ile işbirliği halinde, Türkiye'nin içini sürekli karıştırıcı, ekonomik ve siyasi özgürlüğünü baltalayıcı, toprak bütünlüğüne darbe vurucu bir takım sinsi manevraları karşısında "Amerika'ya ve AB'ye karşı" gittikçe artan bir nefret oluştu. Bu nefretin merkezinde "ulusalcılar" var. Sağ ve sol değişik kutuplarda olan, dini hassasiyeti olan yahut olmayan bir çok kişi bu ulusalcı safa dahil oldu. Çünkü ortada "vatana karşı bir kasıt" vardı. Böyle bir kastın olduğu yerde vatanseverlerin, kuva-yı milliyecilerin, ulusalcıların tek yürek, tek bilek olması bir namus borcudur elbet.
Gülen Aktüel'de neler söylemiş?Amerika işte bu ulusalcı ruhtan, bu ulusalcı uyanıştan korktu. O kadar korktu ki, ABD yönetimi, başta Bush olmak üzere, Grosman ve Condelezza Rice vasıtasıyla AKP hükümetine direkt olarak talimat verdi: "Bu ulusalcı yükselişi, bu Amerika ve Batı karşıtlığını önleyin!" Biz Amerika'nın ulusalcı uyanış karşısındaki paniğini, telaşını ve "durdurun" diye bastırmasını doğal karşılıyoruz, zira yapması gerekeni yapıyor. Ama asıl şaşırdığımız, ABD'den ziyade, ABD'de yaşayan bir kişinin; Fethullah Gülen'in bu "ulusalcı cepheye" tepki göstermesi. Fethullah Gülen bu tepkisini şöyle dile getiriyor: "AB sürecinde son günlerde yaşanan kavga ve tartışmalara bir bakıverin, ölseler biraraya gelmeyecek kimseler ulusal cephe adı altında suni bir kitlesel dalga oluşturmaya çalışıyor(...) Ulusal cephe adı altında oluşturulmaya çalışılan dalganın sınırları belli değil. Hedefi, niyeti, ve çağrı yaptığı hassasiyetler farklı farklıdır. Her açıdan manipülatif bir organizasyon olduğu belli. Kararlı, sabırlı ve samimi olmalı. Bu milletin irfanı, vicdanı ve sağduyusu bunları aşabilecek genişlik ve derinlikte" (Aktüel Dergisi, sayı 14).
Türkiye'nin ekmeğini yemiş biri ulusalcılıktan neden rahatsızlık duyar?Fethullah Gülen, ulusalcı cepheden duyduğu rahatsızlığı böyle dile getiriyor. Ona göre "AB'ye karşı oluşan ulusal dalga suni." Ona göre "Ölseler biraraya gelemeyecek kişiler ulusalcı cephe adı altında buluşmuşlar."Ona göre "ulusalcı dalga hedefsiz, kimliksiz." Ona göre "millet, irfanı ile bu dalgayı aşabilecek güçte." Bu ülkenin içinden çıkmış, bu milletin ekmeğini yemiş bir "hocaefendi" Türkiye'deki bu ulusalcı dalgadan, yahut ulusalcı uyanıştan neden bu kadar rahatsızlık duyabilir ki? Ulusalcılık, adı üstünde, ulusa yani millete ait bir sosyal dayanışma biçimi. Ülke, vatan, bayrak tehlikede olduğunda her ülkede böyle ulusal cephelerin, hadi Fethullah Gülen'in deyimi ile ulusal dalganın bir araya gelmesi çok doğal. Ve vatanın tehlikede olduğu hissediliyorsa, dünya görüşleri ne olursa olsun ve hatta "ölseler dahi bir araya gelemeyecek kişilerin" birdenbire tek yürek olmalarından, bu vatana karşı girişilen ABD patentli küresel imha planlarını durdurmak için tek yürek olmalarından doğal ne olabilir ki? Çünkü önce vatan gelir; önce vatana sahip çıkmak gerekir.
Gülen ulusalcı dalgadan neden çekiniyor?Fethullah Gülen ABD yanlısı olabilir. Türkiye'nin AB'ye girmesini hararetle savunuyor olabilir. Özlediği dini özgürlüklere "Hıristiyan Haçlı Kulubü" olarak adlandırılan, Avrupa Birliği içinde kavuşacağına inanıyor olabilir. Ama böyle bir inanca sahip olması kendisine, Türkiye ulusalcılarına, kemiksiz, kimliksiz ve hedefsiz bir dalga deme hakkını vermez. Washington'a "şeker hastasıyım diye uçup" Türkiye ulusalcılarına böylesine yakışıksız ifadeler kullanmak çok yanlış. Tam tersine, Türkiye'de bütün "samimi" ulusalcıların kimliği de belli, hedefi de. Hedef, Türkiye'ye karşı girişilen bütün çökertme operasyonlarına; Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesine dahil ederek Türkiye'yi kendisine uydu yapmayı planlamasından AB'nin bir eyaleti olarak egemenlik haklarımızı devretmemize kadar, Vatikan'ın dinlerarası diyolog projesiyle "şartlara uydurulmuş misyonerliğin" Türkiye'nin başına açtığı haçlı belasından kurtulmaya kadar bütün oyunlara karşı çıkmak bir hedef değil mi? Fethullah Gülen, neden bu ulusalcı dalgadan çekiniyor acaba!
Muharrem BAYRAKTAR
FETHULLAH GÜLEN'İN ULUSALCI CEPHE RAHATSIZLI?I
Türkiye'de son yıllarda büyük artış gösteren ulusalcı hassasiyetin bir çok ülkeyi rahatsız ettiği biliniyor. Rahatsız olanların başında ABD bulunuyor. Amerika'nın bilhassa Irak'ta giriştiği insanlık dışı kıyım, Türkiye'de bu ülkeye karşı büyük bir antipatinin oluşmasına neden oldu. Amerika'nın, Batı ile işbirliği halinde, Türkiye'nin içini sürekli karıştırıcı, ekonomik ve siyasi özgürlüğünü baltalayıcı, toprak bütünlüğüne darbe vurucu bir takım sinsi manevraları karşısında "Amerika'ya ve AB'ye karşı" gittikçe artan bir nefret oluştu. Bu nefretin merkezinde "ulusalcılar" var. Sağ ve sol değişik kutuplarda olan, dini hassasiyeti olan yahut olmayan bir çok kişi bu ulusalcı safa dahil oldu. Çünkü ortada "vatana karşı bir kasıt" vardı. Böyle bir kastın olduğu yerde vatanseverlerin, kuva-yı milliyecilerin, ulusalcıların tek yürek, tek bilek olması bir namus borcudur elbet.
Gülen Aktüel'de neler söylemiş?Amerika işte bu ulusalcı ruhtan, bu ulusalcı uyanıştan korktu. O kadar korktu ki, ABD yönetimi, başta Bush olmak üzere, Grosman ve Condelezza Rice vasıtasıyla AKP hükümetine direkt olarak talimat verdi: "Bu ulusalcı yükselişi, bu Amerika ve Batı karşıtlığını önleyin!" Biz Amerika'nın ulusalcı uyanış karşısındaki paniğini, telaşını ve "durdurun" diye bastırmasını doğal karşılıyoruz, zira yapması gerekeni yapıyor. Ama asıl şaşırdığımız, ABD'den ziyade, ABD'de yaşayan bir kişinin; Fethullah Gülen'in bu "ulusalcı cepheye" tepki göstermesi. Fethullah Gülen bu tepkisini şöyle dile getiriyor: "AB sürecinde son günlerde yaşanan kavga ve tartışmalara bir bakıverin, ölseler biraraya gelmeyecek kimseler ulusal cephe adı altında suni bir kitlesel dalga oluşturmaya çalışıyor(...) Ulusal cephe adı altında oluşturulmaya çalışılan dalganın sınırları belli değil. Hedefi, niyeti, ve çağrı yaptığı hassasiyetler farklı farklıdır. Her açıdan manipülatif bir organizasyon olduğu belli. Kararlı, sabırlı ve samimi olmalı. Bu milletin irfanı, vicdanı ve sağduyusu bunları aşabilecek genişlik ve derinlikte" (Aktüel Dergisi, sayı 14).
Türkiye'nin ekmeğini yemiş biri ulusalcılıktan neden rahatsızlık duyar?Fethullah Gülen, ulusalcı cepheden duyduğu rahatsızlığı böyle dile getiriyor. Ona göre "AB'ye karşı oluşan ulusal dalga suni." Ona göre "Ölseler biraraya gelemeyecek kişiler ulusalcı cephe adı altında buluşmuşlar."Ona göre "ulusalcı dalga hedefsiz, kimliksiz." Ona göre "millet, irfanı ile bu dalgayı aşabilecek güçte." Bu ülkenin içinden çıkmış, bu milletin ekmeğini yemiş bir "hocaefendi" Türkiye'deki bu ulusalcı dalgadan, yahut ulusalcı uyanıştan neden bu kadar rahatsızlık duyabilir ki? Ulusalcılık, adı üstünde, ulusa yani millete ait bir sosyal dayanışma biçimi. Ülke, vatan, bayrak tehlikede olduğunda her ülkede böyle ulusal cephelerin, hadi Fethullah Gülen'in deyimi ile ulusal dalganın bir araya gelmesi çok doğal. Ve vatanın tehlikede olduğu hissediliyorsa, dünya görüşleri ne olursa olsun ve hatta "ölseler dahi bir araya gelemeyecek kişilerin" birdenbire tek yürek olmalarından, bu vatana karşı girişilen ABD patentli küresel imha planlarını durdurmak için tek yürek olmalarından doğal ne olabilir ki? Çünkü önce vatan gelir; önce vatana sahip çıkmak gerekir.
Gülen ulusalcı dalgadan neden çekiniyor?Fethullah Gülen ABD yanlısı olabilir. Türkiye'nin AB'ye girmesini hararetle savunuyor olabilir. Özlediği dini özgürlüklere "Hıristiyan Haçlı Kulubü" olarak adlandırılan, Avrupa Birliği içinde kavuşacağına inanıyor olabilir. Ama böyle bir inanca sahip olması kendisine, Türkiye ulusalcılarına, kemiksiz, kimliksiz ve hedefsiz bir dalga deme hakkını vermez. Washington'a "şeker hastasıyım diye uçup" Türkiye ulusalcılarına böylesine yakışıksız ifadeler kullanmak çok yanlış. Tam tersine, Türkiye'de bütün "samimi" ulusalcıların kimliği de belli, hedefi de. Hedef, Türkiye'ye karşı girişilen bütün çökertme operasyonlarına; Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesine dahil ederek Türkiye'yi kendisine uydu yapmayı planlamasından AB'nin bir eyaleti olarak egemenlik haklarımızı devretmemize kadar, Vatikan'ın dinlerarası diyolog projesiyle "şartlara uydurulmuş misyonerliğin" Türkiye'nin başına açtığı haçlı belasından kurtulmaya kadar bütün oyunlara karşı çıkmak bir hedef değil mi? Fethullah Gülen, neden bu ulusalcı dalgadan çekiniyor acaba!
Muharrem BAYRAKTAR