logo
27 NİSAN 2024

Hakim sordu, Şemdinli sanığı cevapladı

06.05.2006 00:00:00
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde eski PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi'nin bombalanması olayıyla ilgili Van 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün başlayan davanın ikinci duruşması dün yapıldı.

Mahkeme salonunda 7-8 kişiden oluşan sivil jandarma görevlilerinin bulunmasına müdahil avukatlar tepki gösterip kimlik tespiti yapılarak dışarıya çıkarılmasını istedi. Ancak mahkeme bu talebi reddederken, 'güvenlik gerekçesiyle jandarma il komutanlığının elamanlarıdır' notu yazılarak salonda kalmalarına izin verdi. Dün 3.5 saat savunma yapan sanıklardan astsubay Ali Kaya, bugünde savunmasını sürdürdü. Müdahil avukatların dün olduğu gibi bugün de iddianamenin tümünün okunması talep etti, ancak mahkeme başkanı İlhan Kaya, bu talebi reddetti.

Van 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve PKK itirafçısı Veysel Ateş, zırhlı araçla çok sıkı güvenlik önlemleri altında getirildi. Sabah saat 07.30'da adliyenin garaj kapsından içeriye alınan sanıkları gazeteciler bugün de görüntüleyemedi. Dün duruşmayı izlemesine izin verilmeyen Uluslararası Af Örgütü Türkiye Raportörü Emma Sinclair Wabb ile İngiltere'nin Londra Barosundan İnsan Hakları Komisyonu üyesi Ajanta Kaza bugün salona alınarak duruşmayı izlemelerine izin verildi. TBMM Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, bugünkü duruşmanın sabah bölümünü izledikten sonra ayrıldı. Çıkışta bir açıklama yapmayan Elkatmış, Ankara'ya döneceğini söyledi.

Sabah saat 09.30'da başlayan duruşmaya sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz, takım elbise ve kravatla gelirken; Veysel Ateş, mont ve gömlek giydiği görüldü. Sanıkların duruşmaya alındığı sırada kelepçe takılmadı. Duruşma ilk gün olduğu gibi yine iddianamenin okunması tartışmasıyla başladı. Müdahil avukatlar, mahkeme başkanı İlhan Kaya'dan iddianamenin tümünün okunması talebinde bulundu. Ancak Kaya, bu talebi reddetti. Duruşmada, 7-8 kişilik bir sivil grubun sanıkların arkasında yer almasına müdahil avukatları tepki gösterdi. Bu kişilerin jandarma görevlileri olduğunu söyleyen müdahil avukatları, "Şimdiye kadar böyle bir şey olmadı. Bunların çıkarılmasını istiyoruz'' dedi. Ancak talepleri reddedildi.

BOMBALAMALARLA İLGİNİZ VAR MI?Önceki gün yaklaşık 3.5 saat savunma yapan sanıklardan astsubay Ali Kaya mahkemenin sorularını yanıtladı. Mahkeme Başkanı İlhan Kaya ile Ali Kaya arasında soru cevap şeklinde şu konuşmalar geçti:      - Patlamadan hemen sonra Veysel Ateş'le telefonla görüştünüz, bunu niye yaptınız?.      - Cep telefonları bu bölgede zaman zaman çekiyor veya çekmiyor. Bunu kontrol için yaptık.      - Telefon ekranına bakarsanız bunu anlarsınız zaten.      - Cezaevinde ödül aldınız mı?.      - Hayır.      - Bagajda 3 silah var. Bu silahların 3'ncüsünü unuttuğunuz için bagajda kaldığını söylüyorsunuz. Bu ihmal değil mi?.      - Hayır ihmal değil. Araç jandarmaya ait. Kışlaya giderken silahlarımızı depoya bırakırız. İhmal değil. Böyle şeyler olabilir.      -İddianamede bir kooperatifiniz olduğuz belirtiliyor.      - Doğrudur Fethiye'de bir kooperatifim var.      - Bölgede 17 bombalama eylemi var. Bu bombalama olaylarıyla bir ilginiz var mı?.      - Hiç bir ilgimiz yok.      - Seferi Yılmaz ile ilgili teknik takibi yaptığınız söylüyorsunuz. Ve bu teknik takibi yaparken de birçok bilgiye ulaştığınız. Sabri kod adlı ile ilişkisini ortaya çıkardınız. Bu bağlantıların hepsini tespit ettiniz. Bunları niye adli birimlere bildirmediniz?.      - Bu konularla ilgili çalışmalarımız devam ediyordu. Ve deşifre olmasın diye adli makamlara bildirmedik. Bildirmiş olsaydık, tahkikat başlatılırdı ve her şey ortaya çıkardı.Bu çalışmanın yarım kalmasına neden olurdu.      - Ayrıca siz polis bölgesinde istihbarat yaptınız. Bu istihbaratı yapmak sizin yetkinizin dahilinde midir?.      - İstihbarat çalışmalarının hududu sınırı olmaz. Bu çalışmalar gizli yürütülür. Ayrıca Seferi Yılmaz, zaman zaman jandarma bölgesine de gidiyordu. Sabri Kısıkyol ile görüşürdü. Bu yüzden polis bölgesinde böyle bir çalışma yaptık.      - Patlamadan hemen sonra oradaki kalabalığa neden emniyet görevlisi olduğunu söylediniz?.      - PKK bu bölgede bu tür eylemleri çok sık yapıyor. Ve bu eylemlerin de jandarmayı sorumlu tutuyor. Bu olayın ardından da biz kendimizin jandarma olduğumu söyleseydik, tepki daha büyük olurdu. Bu yüzden emniyetten olduğumu söyledik.

BÜYÜKANIT'I SORDUMahkeme başkanı Kaya'nın sorularını ardından müdahil avukatlardan Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Ali Kaya'ya çeşitli sorular yöneltti. Kaya, avukat Tanrıkulu'nun sorularını şöyle yanıtladı:      - Büyükanıt sizin için 'iyi çocuktur' dedi. Diyarbakır'da kolordu komutanı iken ondan aldığınız ödül var mı?.      - Hatırlamıyorum.      - Bölgede 1991'den bu yana bin civarında faili meçhul cinayet işlendi. Bu cinayetlerde özellikle Bingöl, Diyarbakır, Hakkari bunlar yani sizin görev yaptığınız yerlerdir. Ve siz uzun yıllardır, istihbarat çalışması yaptığınızı söylüyorsunuz. Bunlardan kaçı ortaya çıktı şimdiye kadar. Ayrıca bu tür cinayetlerin bir çoğunun istihbarat görevlileri tarafından yapıldığı da iddia ediliyor. Böyle bir suçlama var. Ve bunların bazıları da tutanaklara geçti. Bu konu ile ilgili görüşünüz, düşünceleriniz nedir?      Avukat Tanrıkulu'nun bu sorusuna savunma avukatları itiraz ederek, Kaya'dan bu soruya cevap vermemesini istedi. Ali kaya ise soruyu cevaplayarak, "fikrim yok'' yanıtını verdi. Kaya, daha sonraki sorulara da şöyle yanıtlar verdi:      - Siz Abdulkadir Aygan'ı tanıyor musunuz?.      - Hayır.      - Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ı tanıyor musunuz?.      - Sadece basından tanırım.      - Diyarbakır'da görev yaptığınız süre içinde hiç müteahhitlerle görüştünüz mü?.      - Diyarbakır da görev yaptığım süre içinde istihbarat amaçlı görüşmelerim oldu.      - 9 Kasım'dan sonra müteahhitlerle görüştünüz mü ve hangi müteahhitlerdir?.      - Siz hangi müteahhidi soruyorsunuz. Adını söyleyin. Onu söyleyeyim.      - Teknik dinlemelerde nasıl bir teknik kullanıyorsunuz?.      - Teknik dinleme konusu jandarma istihbarat biriminin en gizli bölümüdür. Böyle bir bilgi vermeye yetkim yok.      - Siz 21 Kasım'da bir ödül aldınız mı?.      - Hayır almadım. Bana yapılan bir tebligat yok.      HIRSIZ EVİN İÇİNDE Mİ?      - Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski Başkanı Sabi Uzun'un verdiği ifadeyi hatırlatan Tanrıkulu, "Sabri Uzun'un 'hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz' sözü nasıl değerlendiriyorsunuz?'' diye sordu. Sanık avukatları da bu soruya itiraz ederek, bu sorunun kayıtlara geçmemesini ve Anayasaya aykırı olduğunu kaydetti. Bunun üzerine mahkeme bu sorunun sorulmamasına kabul etti. Mahkeme saat 12.00'de ara verirken, duruşma saat 14.00'de yeniden başladı.      SİVİL JANDARMA GÖREVLİLERİNE TEPKİİHD Genel Başkanı ve müdahil avukat Yusuf Alataş, verilen arada adliye çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Alataş, "Duruşma salonunda sanıkların hemen arkasındaki ilk sırada kimliği bilinmeyen 7-8 kişi tarafından işgal edilmiş. Ve bu kişiler, sanıkların getirildiği kapıdan içeri girmişler. Duruşma salonuna girerken avukatların bile kimlik tespiti yapılırken, bunların kimlik tespiti yapılamadı. Bunların kimlik tespitinin yapılmasını istedik. Zorlamamıza rağmen sadece isimleri bir kağıda yazıldı. Ve 'güvenlik gerekçesiyle jandarma il komutanlığının elamanlarıdır' dediler. Bugüne kadar böyle bir şeye rastlamadık. Salonda zaten resmi askerler var. Ayrıca jandarma istihbarat elemanlarının orada ne işi var. Çok düşündürücüdür. Şu anda da bu sanıkların birileri tarafından korunduğu gösteriliyor. Çünkü sanık öyle şeyler söyledi ki, tutukluyken dahi dışarıdaki istihbarat kaynaklarından haberi var. Gizli olması gereken bilgiler sanığa ulaştırılıyor. Ciddi bir şekilde sanıkların halen kurumlar ve kişiler tarafından korunduğu açık şekilde gösteriliyor. Bu kişiler hala duruşma salonunda ve sonuna kadar da izliyorlar. İleriki aşamalarda çok sayıda asker ya da kamu görevlisi tanık olabilecektir. Ya da sanık olabilecektir. Dolayısıyla duruşmanın böyle bu şekilde sivil elemanlarca izlenmesi kimin ne söylediğini tespit edilmesi kaygı vericidir. Adil yargılama konusunda kaygılarımız oluyor ve giderek de artıyor. Cezaevinde olan birinin istihbarat faaliyetlerinden haberdar olması mümkün değildir. Hukuken de mümkün değildir. Bu ancak o soruşturmada mahkeme kararı ile yapılmışsa da soruşturma sınırları içinde kullanılabilir. Cazaevindeki tutuklu bundan yararlanıp savunma yapıyor'' diye konuştu.
Derbide Fenerbahçe'nin kaybını beklemeye başladılar
Aslan hata yapmadı
KKTC Başbakanı sanık avukatı ile tartıştı
'Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al'
Bazı yorumcular 'kesin olacak' demişti
Erdoğan ters köşe yaptı
Görenleri kahreden kaza
Birinden kaçtılar diğeri çarptı
Erdoğan'dan Rutte'ye AB mesajı
'Hollanda'nın desteğini bekliyoruz'
'Birilerinin bitmiş olan kredilerini...'
Kılıçdaroğlu'na imalı yanıt
Haftalar sonra yeniden başlamıştı
Aramalarda yeni bulgu
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
Derbide Fenerbahçe'nin kaybını beklemeye başladılar
Aslan hata yapmadı
KKTC Başbakanı sanık avukatı ile tartıştı
'Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al'
Bazı yorumcular 'kesin olacak' demişti
Erdoğan ters köşe yaptı
Görenleri kahreden kaza
Birinden kaçtılar diğeri çarptı
Erdoğan'dan Rutte'ye AB mesajı
'Hollanda'nın desteğini bekliyoruz'
'Birilerinin bitmiş olan kredilerini...'
Kılıçdaroğlu'na imalı yanıt
Haftalar sonra yeniden başlamıştı
Aramalarda yeni bulgu
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt

İzmir'deki DEAŞ operasyonunda 8 kişi tutuklandı

İzmir'de düzenlenen DEAŞ operasyonunda 11 kişiden 8'i tutuklanarak cezaevine gönderildi.
26.04.2024 19:21:00
İhlas Haber Ajansı
İzmir'deki DEAŞ operasyonunda 8 kişi tutuklandı
İzmir'deki DEAŞ operasyonunda 8 kişi tutuklandı
İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, DEAŞ terör örgütü içerisinde olduğu tespit edilen 13 şüpheliye yönelik operasyon düzenledi.

Düzenlenen operasyonda 11 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 8'i tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 2 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Öte yandan diğer 1 şüphelinin mükerrer soruşturma nedeniyle serbest bırakıldığı, firar olan 2 şüpheli hakkında ise yakalama kararı çıkartılması talebinde bulunulduğu öğrenildi.

Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum

Sarıyer'deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı.
26.04.2024 18:40:00
İhlas Haber Ajansı
Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum
Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum


Sarıyer'deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024'de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.'nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.'yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

''Oğlum 'baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar' dedi''

Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.'de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.'den 26 Mart 2024'de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği'nde 'kötü muamele' konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, 'baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar' dedi. Sonrasında hizmetli 'müdür bey geliyor' diyerek telefonu yüzüme kapattı'' dedi.

''Dalga geçer gibi 'beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin' dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum''

İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ''Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana 'baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim' dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi 'beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin' dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım'' şeklinde konuştu.

İstiklal Caddesi bombacısına 7 kez ağırlaştırılmış müebbet

İstiklal Caddesi'nde meydana gelen bombalı terör saldırısına ilişkin aralarında bombayı bırakan Ahlam Albashir'in de bulunduğu 36 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, sanık Albashir'in 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 794 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi
26.04.2024 14:44:00
İHA
İstiklal Caddesi bombacısına 7 kez ağırlaştırılmış müebbet
İstiklal Caddesi bombacısına 7 kez ağırlaştırılmış müebbet
Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda 6 kişi yaşamını yitirirken, 99 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada aralarında Ahlam Albashir'ın da bulunduğu 5 tutuklu sanık ile sanık avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu sanıklar ise mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Mahkeme başkanı, bazı sanıklara ek savunma hakkı tanıdı. Ek savunmalarını yapan sanıklardan daha sonra duruşmanın biteceği belirtilerek son sözlerini söylemeleri istendi.

'Bana vereceğiniz hükmü, cezayı kabul ediyorum'

Duruşmada son sözü sorulan sanık Ahlam Albashir, "Kendimi savunmayacağım, gerçekleşen patlama ve vefat edenlerden dolayı bana vereceğiniz herhangi bir hükmü, cezayı kabul ediyorum. Ammar'ın hiçbir şeyden haberi yoktur, Ahmet'in de telefonu kırdığında hiçbir şeyden haberi yoktu. Atölyede bayan olduğum için kalmama razı olmadılar, beni misafir ettiler. Bu insanların olayla hiçbir alakası yok. Sayın Başkan ile baş başa konuşmak istiyorum" dedi. Diğer sanıklar ise son sözlerinde suçsuz olduklarını, tahliyeleri ile beraatlarını talep ederken bazı sanıklar olayı gerçekleştiren kim varsa beddua etti.

7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 794 yıl hapis cezası

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Ahlam Albashir'in 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak' suçundan 1 kez, 'tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürme' suçundan 6 kez olmak üzere toplamda 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Heyet, sanığı 'tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 99 kez 18 yıl hapis, 'tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi' suçundan 12 yıl hapis olmak üzere toplamda bin 794 yıl hapis cezasıyla cezalandırdı.
Sanık ayrıca, 'tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi' suçundan 22 bin lira adli para cezasına da çarptırılırken, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına hükmedildi.

52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede

Kocaeli merkezli 11 ilde sahte ilanlarla ve çağrı merkezleri aracılığıyla ürün satma vaadinde bulunup çok sayıda vatandaşı dolandıran, hesaplarında 52 milyon TL para giriş çıkışı olduğu tespit edilen 56 şüpheliden 49'u adliyeye sevk edildi
26.04.2024 10:26:00
İhlas Haber Ajansı
52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede
52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede
Kocaeli merkezli 11 ilde sahte ilanlarla ve çağrı merkezleri aracılığıyla ürün satma vaadinde bulunup çok sayıda vatandaşı dolandıran, hesaplarında 52 milyon TL para giriş çıkışı olduğu tespit edilen 56 şüpheliden 49'u adliyeye sevk edildi.

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, siber suçların men ve takibine yönelik yürüttüğü soruşturmada, liderliğini Serkan Kınalı isimli şahsın yaptığı suç örgütü üyelerinin E-ticaret ve ilan platformlarına sahte ilanlar koyarak, kurulan çağrı merkezine ait açık hatlar üzerinden müştekiler ile güven verici ve aldatıcı görüşmeler yaptıkları belirlendi. Kaparo, kargo bedeli, nakliye bedeli ve sigorta bedeli gibi bahanelerle para alan örgüt üyelerinin elde ettikleri parayı kripto para platformlarına aktardıkları ve sanal kripto para birimlerine çevirerek izini kaybettirmeye çalıştıkları tespit edildi.

52 milyonluk para trafiği

Belirtilen yöntemlerle yöntemlerle aralarında deprem mağduru aileler ile engelli vatandaşların da bulunduğu 37 şahsın dolandırıldığı, suç örgütü üyesi şahısların hesaplarına 52 milyon 675 bin 400 TL para giriş çıkışı olduğu tespit edildi. 5 ayrı bölgede çağrı merkezi oluşturan suç örgütü üyelerinden üçünün toplam 23 ayrı suçtan 25 yıl kesinleşmiş cezalarının bulunduğu belirlendi.

Kocaeli merkezli 11 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 56 şüpheli yakalandı. 5 şüphelinin değişik suçlardan cezaevinde olduğu, 2 şüphelinin ise ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı bildirildi. 49 şüpheli ise Kocaeli Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından Gebze Adliyesine sevk edildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.