Milli Güvenlik Kurulu'nun 19 Şubat 2001'deki toplantısı sadece 10 dakika sürdü. Yolsuzlukla mücadele konusunda Cumhurbaşkanı Sezer'in ağır eleştirilerine hedef olan Ecevit, MGK'yı terk etti. Sezer'i, "terbiye dışı bir üslup kullanmakla" suçlayan Ecevit, gerilimi, "devlet krizi" olarak adlandırdı. Bakanlar Kurulu olağanüstü toplandı hükümetten çekilmeyi tartıştı. Sonuçta hükümete devam kararı çıktı. Kriz donduruldu. Ancak Sezer ile Ecevit arasında hiçbirşey artık eskisi gibi olmadı. Daha da önemlisi MGK'da yaşanan kriz, ekonomik kirizin tetikleyicisi oldu. Büyük umut bağlanan istikrar programı bir gecede çöktü.
Ekonomik kriz tetiklendi
Kimse özellikle de hükümet ortakları, MGK'da başlayan krizin bir ekonomik bunalıma dönüşeceğini, bu kadar ağır tahribat yapacağını tahmin etmemişti. Ancak tüm ekonomik dengeler bir anda alt üst oldu. Başbakanlık'ta saatler süren zirveler yapıldı. Sonuçta dalgalı kura geçildi. Türk lirası bir gecede yüzde 40'ı aşan değer kaybına uğradı. Faizler rekor düzeyde yükseldi. Borsa tarihinin en hızlı çöküşünü yaşadı. Bir günde 7 milyar dolar, yurtdışına çıktı.
Kemal Derviş sahnede
Güven tazelemek hükümet için hiç kolay değildi. Tüm toplum kesimlerinden hükümete yoğun tepkiler geldi. Sorunun ekonomik değil, siyasi olduğunu söyleyenler vardı. Hükümette revizyon isteyenler oldu, hükümet istifa etsin diyenler de.
Sonunda ekonominin patronluğu için ABD'den bir isim bulundu: Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Kemal Derviş.
Ecevit, hükümet ortaklarına eski danışmanını önerdi. MHP ve ANAP pek gönüllü olmasa da Derviş artık sahnedeydi. Hem de ekonomiden sorumlu bakan olarak.
Ekonominin eski patronu Devlet Bakanı Recep Önal ise bir başka devlet bakanlığına kaydırıldı.
Ve yeni dönem
Kemal Derviş, hükümet üstü bir lider olarak ortaya çıktı. Yaklaşık 40 günde hazırladığı ekonomik programa, eski dostları sayesinde, Dünya Bankası ve IMF'den 17.6 milyar dolar kredi yardımı geldi. 15 günde 15 acil yasa sloganı ile gündeme gelen düzenlemelerden reform niteliğindeki 9'u yasalaştı. Ancak Derviş'in hükmetteki konumu ve üslubu özellikle koalisyonun MHP kanadında ciddi rahatsızlıklara yol açtı ve yol açmaya da devam ediyor.
Ekonomik kriz tetiklendi
Kimse özellikle de hükümet ortakları, MGK'da başlayan krizin bir ekonomik bunalıma dönüşeceğini, bu kadar ağır tahribat yapacağını tahmin etmemişti. Ancak tüm ekonomik dengeler bir anda alt üst oldu. Başbakanlık'ta saatler süren zirveler yapıldı. Sonuçta dalgalı kura geçildi. Türk lirası bir gecede yüzde 40'ı aşan değer kaybına uğradı. Faizler rekor düzeyde yükseldi. Borsa tarihinin en hızlı çöküşünü yaşadı. Bir günde 7 milyar dolar, yurtdışına çıktı.
Kemal Derviş sahnede
Güven tazelemek hükümet için hiç kolay değildi. Tüm toplum kesimlerinden hükümete yoğun tepkiler geldi. Sorunun ekonomik değil, siyasi olduğunu söyleyenler vardı. Hükümette revizyon isteyenler oldu, hükümet istifa etsin diyenler de.
Sonunda ekonominin patronluğu için ABD'den bir isim bulundu: Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Kemal Derviş.
Ecevit, hükümet ortaklarına eski danışmanını önerdi. MHP ve ANAP pek gönüllü olmasa da Derviş artık sahnedeydi. Hem de ekonomiden sorumlu bakan olarak.
Ekonominin eski patronu Devlet Bakanı Recep Önal ise bir başka devlet bakanlığına kaydırıldı.
Ve yeni dönem
Kemal Derviş, hükümet üstü bir lider olarak ortaya çıktı. Yaklaşık 40 günde hazırladığı ekonomik programa, eski dostları sayesinde, Dünya Bankası ve IMF'den 17.6 milyar dolar kredi yardımı geldi. 15 günde 15 acil yasa sloganı ile gündeme gelen düzenlemelerden reform niteliğindeki 9'u yasalaştı. Ancak Derviş'in hükmetteki konumu ve üslubu özellikle koalisyonun MHP kanadında ciddi rahatsızlıklara yol açtı ve yol açmaya da devam ediyor.