Hani terörün beli kırılmıştı?
Başbakan Ahmet Davutoğlu Birleşmiş Milletler (BM) toplantıları için gittiği ABD'de Türkiye'de terörü belinin kırıldığını ve şehirlerde kamu otoritesi ve egemenliğinin büyük ölçüde tesis edildiğini açıklamıştı. Ancak Davutoğlu'nun bu açıklamasının mürekkebi kurumadan yeni terörist saldırılar geldi. İlk olarak Adana'da hastane bahçesinde bekleyen 2 polis şehit edildi. Yüksekova-Şemdinli yolu üzerinde terör örgütü mensuplarınca güvenlik güçlerini taşıyan zıhlı aracın geçişi sırasında bir köprüye yerleştirilen patlayıcının patlatılması sonucu da 2 askerimiz şehit oldu, 3 askerimiz de yaralandı. Bir acı haber de Batman'dan geldi. Batman'ın Kozluk ilçesinde, teröristlerce yola döşenen patlayıcının zırhlı polis aracının geçişi sırasında infilak ettirilmesi sonucu 1 polis şehit oldu, 1 vatandaş hayatını kaybetti.
2 aydır kapalı yol var
Birçok bölgede güvenlik güçlerine saldırı gerçekleştirilirken birçok yol da ulaşıma kapalı durumda. Örneğin Hakkâri-Çukurca karayolu değişik noktalarına döşenen patlayıcılardan dolayı 10 Ağustos'tan bu yana ulaşıma kapalı. Yolun 10 kilometresinde bir patlayıcıların döşendiği, köprü ve menfezlerin yerle bir edildiği ve büyük tahribatın oluştuğu Hakkari-Çukurca karayolunda güvenlik güçlerinin hava destekli yolun bir kısmını mayınlı tuzaklardan temizlenmesine rağmen teröristler tarafından yenilerinin döşendiği belirtildi.
Ardı ardına sandık taşıma kararları
Doğu ve Güneydoğu'yu teslim alan terör 1 Kasım seçimlerini de tehdit ediyor. Birçok mahalle ve köy de sandık kurulmama kararı alındı. Son olarak Hakkari Yüksekova İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı, 1 Kasım'da yapılacak seçimlerde 68 bin 692 seçmenin bulunduğu ilçedeki bazı köy ve mahallelerde seçmenlerin güvenlik gerekçesiyle farklı okullarda kurulacak sandıklarda oy kullanmasına karar verdi. Güvenlik gerekçesiyle sandıkların kurulmayacağı 53 köydeki 19 bin 608 seçmenin Suüstü, Kamışlı, Değerli ve Kısıklı köylerindeki 56 sandıkta oy kullanması kararlaştırıldı. Bu arada 49 bin 84 bin seçmenin bulunduğu ilçe merkezinde de 7 okulda sandıkların kurulmayacağı bildirildi. Bu mahallelerdeki seçmenler de ilçe merkezindeki 12 okulda kurulacak 223 sandıkta oy kullanacak. Daha önce de Şırnak Cizre ve Hakkari merkezde sandıkların birleştirilmesi kararı verilmişti. Cizre'de 3 mahalle , 26 köy ve mezrada, Hakkari kent merkezinde de 3 mahalle, 26 köy ve 2 mezranın sandıklarının taşınması kararı alınmıştı.
Son sözü YSK söyleyecek
Terörün zirveye çıktığı 90'lı yıllarda dahi görülmeyen sandık taşıma kararı konusunda son sözü Yüksek Seçim Kurulu (YSK) söyleyecek. AKP kanadının YSK'ya sandık taşımaya onay vermesi yönünde baskı yaptığı ifade edilirken YSK'nın aynı talebe 7 Haziran seçimlerine olumsuz cevap verdiği ortaya çıktı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde daha önce görülmeyen sandık taşıma kararının anayasal bir dayanağı da bulunmuyor. Mevcut düzenlemelere göre bir muhtarlık bölgesindeki sandıkları başka muhtarlık bölgesi ile birleştirmenin tek şartı var o da bir muhtarlık bölgesindeki seçmen sayısının 9'un altında olması.
1 seçmenin başvurusu ile seçim iptal olur
Sandık taşıma kararı siyasilerin de gündeminde. Yapılan ortak değerlendirmelere göre bu uygulama seçimlerin iptaline neden olabilir. CHP'nin YSK Temsilcisi Hadimi Yakupoğlu, "Sandıkları taşıdığınızda seçimle ilgili meşruiyet tartışması ortaya çıkar. 'Oy kullanamadım, seçme hakkım ihlal edildi' diyen bir sürü insan olacaktır. Ve bu insanların başvuruları ile Anayasa Mahkemesi'ne, AİHM'e kadar uzanan bir hukuki süreç başlayacaktır. Sandıkları taşırsanız seçimlerin ülke genelinde iptali gündeme gelebilir, sandık taşımazsanız oy kullanmada sıkıntılar yaşandığı tespit edilirse 2002'deki Siirt örneğinde olduğu gibi sadece o sandık bölgesinin seçimleri yenilenir." dedi. HDP'nin çözüm süreci heyetinde yer alan İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Güneydoğu'da 'taşımalı oy' sisteminin uygulanması durumunda bir tek seçmenin başvurusu ile seçimin iptal edileceği uyarısında bulundu. HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de "Bir tek seçmenin başvurusu ile seçim iptal edilir" dedi. Önder , "Bugüne kadar en sıkıntılı zamanlarda bile seçimler, kendi bölgelerinde yapılabilmesine rağmen, şimdi hükümet ne hikmetse kendisinin az oy aldığı bütün yerlerde bir seçmen taşıma, sandık taşıma operasyonları geliştiriyor. Bu taleplerin Yüksek Seçim Kurulu tarafından dikkate alınmayacağını ümit etmek istiyoruz. Çünkü aksi durumda Anayasa Mahkemesi'ne, belirlenen yerde oyunu kullanamayan bir yurttaşın başvurusuyla o seçimin iptali söz konusudur. Yüksek Seçim Kurulu da sandık ve seçmen taşıma gibi bir karar alamaz, almaması gerekir. Oradan dönmesini bekliyoruz. Sandık taşıma başvurusu, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) onayından geçerse, o seçimlerin adilliği ve tarafsızlığı gibi birçok meseleyi de tartışmaya açar" dedi.
Seçmen nasıl taşınacak?
Bu konudaki bir diğer sıkıntıda güvenlik nedeniyle sandık kurulamayan yerlerde seçmenin nasıl taşınacağı. Sandık kurulamayacak kadar güvensiz olan, abluka altındaki mahallelere devlet nasıl girip seçmeni taşıyacak? Oy kullanma saatine kadar oy kullanmak isteyen herkes nasıl sandığa götürülecek? Taşıma sırasında siyasi partiler arasında ayrım yapılıp yapılmadığı nasıl bilinecek?