Hava saldırıları ateşi körüklüyor
Amerikan yönetiminin 8 Ağustos'ta BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan IŞİD'e karşı başlattığı hava saldırıları Irak'ta ve Suriye'de çatışmaları alevlendirdi ve insan kaybını artırdı. Alev Türkiye'yi de köşe bucak sarmaya başladı
09.10.2014 00:00:00
YENİ MESAJ/HABER-ANALİZABD'nin Ağustos ayında önce Irak'ta, ardından Eylül ayında Suriye'de başlattığı hava saldırıları bölgede ateşin daha da büyümesine yol açtı. Birleşmiş Millerler (BM) Güvenlik Konseyi kararı, bir başka ifadeyle Rusya ve Çin'in onayı olmadan başlatılan, ortak akıldan yoksun tek taraflı hava bombardımanı ne Irak'a, ne de Suriye'ye huzur getirdi. Irak'ın birçok noktasında çatışmalar devam ederken, IŞİD'in Suriye'de yüzlerce tank ve ağır silahlar eşliğinde ağaçtan yoksun dümdüz bir coğrafyada ABD bombardımanı altında Kobani'ye yönelik kapsamlı baskın düzenlemesi de dikkat çekiyor. Söz konusu saldırılar sonrasında Kobani'de yaşayan 400 bin kişiden 160 bini Türkiye'ye geçmek zorunda kaldı. Kent sakinlerinin bir bölümü daha önce Kuzey Irak'a gitmişti.ABD bunu hep yapıyorABD, elinde kimyasal silah olduğu bahanesiyle 2003 yılına Irak'a yönelik başlattığı tek taraflı askeri işgal bu ülkeyi bitme noktasına getirdi. İşgal sonrasında Irak bir türlü toparlanamadı. Temmuz 2009'dan itibaren Irak'tan çekilmeye başlayan ABD, bu işlemi Aralık 2011'de tamamladı. Çekilmeyle eş zamanlı olarak Washington, Irak işgali sonrasında 2004 yılında hayata geçirilen Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir ayağı olan Arap Baharı projesiyle bölgeye yeni bir düzen vermeye çalıştı. Fransa, İngiltere ve ABD; NATO şemsiyesi altında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararına dayanarak Libya'ya karşı 18 Mart 2011 akşamı havadan askeri operasyon başlattı. Bir başka ifadeyle Irak'tan ekilen ABD ve koalisyon ekibi, bir başka İslam ülkesini işgal etti. Suriye'ye yönelik askeri harekât planları ise Rusya'nın karşı çıkmasıyla boşa çıktı. Stratejinin adı 'sürekli savaş'Peki, ABD ve ortaklarının bölgede uyguladığı stratejinin adı ne, hedefi ne? Merkezi Washington'da bulunan Cato Enstitüsü Başkan Yardımcısı Gene Healy, Barack Obama Yönetimi'nin Bush tarafından 2011'de çıkarılan Askeri Güç Kullanımı Yetkilendirilmesi'ne dayanarak Amerikan savaş uçaklarının IŞİD'i bombaladığına dikkat çekti. Healy, bu yöntemle Obama'nın IŞİD bahanesiyle Bush stratejisini izleyerek 'sürekli savaş' doktrinine dönüştüğünü kaydetti. Yine Merkezi Washington'da bulunan Uluslararası Politika Merkezi analisti Matthew Hoh da ABD'nin attığı her adımın karşı tarafta ölçülemez ve kontrol edilemez bir tepkiye yol açtığına işaret ederek, "IŞİD'in Amerikalı gazetecilerin baş kesme görüntülerini gerekçe göstererek, çatışmaları körüklemeye ve daha fazla Amerikan askerini bölgeye yığmaya devam ederseniz, savaşta daha fazla Amerikan askeri ölürse ne olacak?" diye sordu. Büyük İsrail'in önü açılıyorABD'nin bölgedeki askeri işgallerinin en ağır faturasını ise Türkiye ödüyor. Irak'ın 1991 yılında işgal edilmesinin ardından ABD'nin Kürtlere saldırması için Saddam'a icazet vermesi üzerine 400 bin Kuzey Irak'lı Kürt Türkiye'ye gelmişti. 2003 işgalinde bu senaryo hemen tekrarlanmadı ama BOP bağlamında hayata geçirilen Suriye'yi istikrarsızlaştırma politikasıyla yaklaşık 2 milyon Suriyeli Türkiye'ye sığındı. Bunun akabinde ortaya çıkan IŞiD saldırıları sonrasında da son 1 ayda 160 bin Suriyeli Kürt soluğu Türkiye'de aldı. "Kobani'nin düşmek üzere olduğu" söylentileri sonrasında Türkiye genelinde start verilen gösteriler de 'büyük strateji'de asıl hedefin Türkiye'nin bölünmesi olduğunu ortaya koyuyor. Zira Irak tamamen ve Suriye kısmen parçalandı... Böylece Büyük İsrail'in önü açıldı. Türkiye'nin parçalanmasıyla süreç tamamlanacak. İran toprakları Büyük İsrail sınırları içinde yer almadığından İran ile stratejinin ileri bir tarihe tehir edildiği belirtiliyor.