logo
25 NİSAN 2024

Havada bulut yok, bu ne dumandır

19.11.2005 00:00:00
1969-70 yahut 1978-79'lu yılların havasını seziyorum.. Havada duman var.. İs var, sis var,pislik var. Kapkaranlık, göz gözü görmüyor. O yılların aktörü Demirel yine sahnede.. "Derin devlet" diyor, "35'inci madde" diyor.Murat Birsel'e; "Durumdan vazife çıkarmak deyimini sevmem" diyor.Demirel sevmeyebilir ama bu askeri kavramı TSK'nın sözlüğünden çıkarması çok zor.Çünkü asker ocağının ilk günü daha ilk karavanaya kaşık sallamadan şu bakış açısı öğretilir: "Vazife ya üst makam tarafından emirle verilir; yahut üst makamla irtibatın kesildiği ve emir alınamayan hallerde durumdan çıkarılır." "Durum", içinde bulunulan şartlardır? Düşmanın durumu, arazinin durumu, kendi birliğinizin, silah-teçhizat ve malzemenizin durumu..Meteorolojik şartlar..Daha geniş ölçekten bakarsanız da bulunduğunuz bölgenin kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasi şartları..Müşterek düşmana karşı bölge halkı birliğinize dostça mı davranacaktır, düşmanca mı?Bölge halkı ile sağlıklı iletişim kurmak için ne gibi hassasiyetlerine dikkat edilmelidir? Ama askerî gerekler yüzünden bunların hangisi kulak ardı edilebilir?Birinci Dünya Savaşı yıllarında olduğu gibi halkın zorunlu katkısını sağlayan "Tekâlifi Harbiye" mantığı mı, yoksa Kurtuluş Savaşında olduğu gibi gönüllülük esasına dayanan "Tekâlifi Milliye" kavramı mı?Demirel hem % 34 oyla toplam milletvekillerinin % 64'ünün aynı partide bulunduğu bir parlamento fotoğrafının yanlış olduğunu söylüyor; hem de "Biz" diyor, "69-70'de ve 79'da seçime gidebilseydik -darbe- olmazdı." Demirel bu söylemiyle Akepe iktidarının meşruluğunu sorgulamıyor mu?Seçim isteyerek yol göstermiyor mu?Peki seçime gidilmez de aşırı toplumsal, politik ve kültürel yüklenmeden kısa devre olup sigortalar atarsa programlandığı gibi otomatik olarak devreye giren, asli görevi zaten bu olan jeneratörün suçu ne?Erdoğan'ın Dürrizâde'yi kıskandıracak üslûbundan sonra bir an düşündüm..Cumhuriyet'e, devrim kanunlarına, çağdaş Türkiye'nin bütün edinimlerine ters bir "mürekkep yalamış" "ulema" yaklaşımı acaba başka bir vahameti örtmek-perdelemek için mi sergileniyor?Çivi çiviyi söker anlayışı?Yalnız ısrarla, çivinin küt ucunun tahtaya bastırılmakta olduğunu hissediyorum. Devletin Hakkâri Valisi "Buralarda şimdi DEHAP'lı belediye başkanları ne istiyorsa, halk onu yapıyor. Belediye Başkanları 'durun' diyor duruyorlar. Durduran da, harekete geçiren de onlar. Başkanlarla görüşüp görevlilere ateş edilmemesini söylemelerini, aksi halde güvenlik görevlilerinin de ateş edenlere silahla karşılık vereceklerini belirtiyoruz" diyor. "Olaylar o kadar yoğun ki, üç kişinin ölümü ile sonuçlanan olaylara Cumhuriyet Savcısı hala el koyamadı. Burada herkes silah kullanıyor, atıyor. Jandarma, emniyet, vatandaş silah atıyor. Buradaki olaylar öyle Ankara'dan, İstanbul'dan görüldüğü gibi değil. Buradaki olayı başka yerde bulunan birisine anlatsam, 'korkmuş, çekinmiş, abartıyor' diye içinden geçer. Burada olaylar bildiğiniz gibi değil. Görmeden, yaşamadan buradaki olaylar anlatılmaz. Örgüt elemanlarının telsiz konuşmalarından, olayların daha da tırmandırılması talimatları veriliyor. Halka ateş edilmesini istiyorlar. Örgüt polisin, jandarmanın halka ateş etmesini, halka saldırmasını istiyor. Sivil bir uzman çavuşu kaçırıp neredeyse komaya girecek kadar dövdüler. Daha sonra alıp bir yere götürmüşler. Uzman çavuş, daha sonra grubun elinden kaçmayı başarıyor. Silahı ve kimliği gasp edildi. Tedavi için Van'a kaldırıldı" diyor. (Hürriyet 17 Kasım 2005)Başbakan ise bilmem kaçıncı Körfez ülkeleri seyahatinden gittiği Danimarka'da "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu konuda söz söyleme hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasınındır. Açarsın o dinin mensubuna ve sorarsın, bunun dinde emredici bir hükmü var mı? Dinde yeri varsa saygı duymak zorundasınız. Ben diyorum ki, dinde bunun yeri var. Biraz bu alanda mürekkep yaladık." diyor.Şimdi hangisi doğru gündem, hangisi Türkiye'nin gündemi?Amerika dünya hakimiyeti peşinde.. Türkiye'nin stratejik çıkarı, bulunduğu coğrafyanın işgaline karşı bölge ülkeleri ile işbirliği yapmak değil mi?Rice Bahreyn'de bölge ülkeleri dışişleri bakanlarını toplayıp "Size demokrasi getireceğiz" diyor.Gül, Suriye'ye uçuyor.Başbakan "GOP'un İtalya ve Yemenle birlikte eş başkanıyız" diyor. "Onun için gitmiştir".GOP; Sykes-Picot'tan beri sergilenmekte olan "Ortadoğu petrolleri paylaşım projesi"nin 21'inci Yüzyıl'daki anglo-amerikan ayağı..Blair sorgusuz sualsiz neden Bush'un yanında yer alıyor zannediyorsunuz?Sykes-Picot'un devamı var, Mondros ve Sevr?Görev paylaşımında işin o safhasını halletmek de "Avrupa Birliği"ne verilmiş.Ne yazık şimdilerde kimse Lozan'ı değil, Lozan'ın yırttığı ve "kadük" olan bu iki anlaşmayı öne çıkarıyor.Aynı Kıbrıs'ta referandumda "reddedilen" Anan Planı gibi.İşin kötüsü Türkiye'de de akıl almaz bir koalisyonlar mantığı-silsilesi var.Hiçbir hal ve şartta bir araya gelmesi mümkün olmayan gruplar; örneğin aşırı dinciler ile liberaller AB yolunda işbirliği içinde.Türkiye'deki bu anlayış Kıbrıs'ta da radikal Marksistlerle hiç sıkılmadan eşyanın tabiatına ters bir ilişki içine girebiliyor.Herkes kendine göre bir neden yüzünden AB'yi istiyor.Türkiye'deki işbirliğinin amacı "askeri" Türk Devlet sistemindeki konumundan çıkarmak, etkisizleştirmek.Kıbrıs'takilerin amacı ise Türkiyesizleşmek.Adalılaşmak.İddia ediyorum, dünyada mevcut bütün marksist literatür bir anda yok olsa, "kıbrıslıtürkler" bunu eskisinden daha mükemmel bir şekilde yoktan vâr edebilirler. "kıbrıslıtürkler"in bitişik ve Türk kelimesinin küçük harfle yazıldığının farkında mısınız?Konuşurken de aynen böyle düşünüyorlar, böyle söylüyorlar.Meselâ öğretmenler sendikasının bir aydır, eğitim yılının ortasında grevde olduğundan, okullarda ders yapılamadığından haberiniz var mı?Bu sene sınava girecek çocuklar?Önemli değil, önemli olan marksist ilkeler, sendikal haklar, halkların kardeşliği..Yalnız "Danimarka"dan beri anormal koalisyonların Türkiye ayağında bir takım çatlaklar var..Kürt meselesinin Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü noktasında taşıdığı önem konusunda parmağını oynatmayan "ilişik-bütünleşik embeddedler" ulema söyleminden rahatsızlar.Bırakın Murat Yetkin'le İsmet Berkan'ı; fakat Hasan Cemal bile "Hangi Ulema?" sorusunu yöneltmeye başaldı..Yaa. İşte böyle muhteremler.. Karaman'ın koyunu, türbanla çıkar oyunu?.Ve işte tam bu noktada, başka bir akıl almaz koalisyon gündeme geliyor.Radikal İslamcılarla-Hıristiyanların "diyalog kardeşliği"..Erdoğan'ın mürekkep bulaşmış "Bu işe yargı karışmaz, ulemaya sorulmalı" fetvasına en büyük destek Kezban Hatemi'den geliyor. "Evet" diyor, "din işleri ulemaya sorulmalı".Hatemi kim?Fener Rum Patriğinin avukatı..Yâni Ortodokslukla ilgili işlerin sorulacağı yer de Rum Patrikliği oluyor böylelikle..Meselâ ekümeniklik, meselâ Heybeli Ruhban Okulu, meselâ azınlık vakıfları..Tam bu sırada Türk Dışişleri bakanlığı'nın; bir soru önergesine verdiği cevapta "Patriğin İstanbul dışında âyin yönetmesinin Lozan'a aykırı olmadığı" görüşünün yer almış olmasına ne diyorsunuz?Hatemi bunu da almış cebine koymuştur eminiz..Peki dostumuz Emin Şirin bu soruyu sorarken, verilecek cevabın Patrikhane için bir içtihat oluşturacağını düşünememiş miydi?Yâni tam bir ciğeri kediye teslim etme durumu.İyi de "ulema"yı kim seçecek? KPSS gibi Ulema Seçme Sınavı mı yapacağız, ölçü ne olacak? Sınavı ÖSYM mi yapacak?Böyle hayati konularda hangi ulema karar verecek?İyisi mi, Hatay'daki "dinler buluşması-medeniyetler kaynaşması" diyaloğuna katılan bütün dinlerin birer temsilcisinden oluşan bir üst kurul oluşturmalı, yasaların şeriata uygunluğu bunlara sorulmalı.Bir ihtimal Arınç'ın YÖK'e önerdiği "sakıncasız türban" örneklemesine bile bu "üst kurul" karar verebilir.Özelleştirme'nin Arap sermayesine uydurulmasına..Hâttâ "sukûk-u icara"ya bile. Meraklısı bunun ne olduğunu Unakıtan abi'me sorabilir.Sonuç olarak ben "ulema" bağlamında AB'ciler cephesinde meydana gelen çatlağın arasından; bu sisli, bu puslu, bu göz gözü görmeyen karanlık ortamda bir umut ışığı sızacağını düşünüyorum..Tabii "ulema"dan "hocamgiller" kastedilmiyorsa?. Hüseyin Mümtaz/ Giresun Işık Gazetesi
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 21. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

24.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:31:28
AA
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 20 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 21. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 100, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 96, 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ise 112 oy aldı. Seçime katılım 324 olarak kayıtlara geçerken, 2 boş oy kullanıldı, 14 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 22. tur oylamayla devam edilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

Meteorolojiden 17 il için sarı kod

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 17 il için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı. Peki toz taşınımı neden olur ve toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri nelerdir 
24.04.2024 12:18:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:21:49
Fahri Fatih Özcan
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurdun batı ve iç kesimleri için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı.

Bu hafta Libya üzerinden gelen çöl sıcağı etkili olacak. Sıcağın yanı sıra çöl tozları da yurtta etkisini gösterecek.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, tarafından Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Eskişehir, Isparta, İzmir, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak için sarı kodlu uyarı yapıldı. Marmara, Ege, Batı Akdeniz ve İç Anadolu'nun batısı ile Batı Karadeniz'de yer yer toz taşınımı beklendiğinden, görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi.


Toz taşınımı nedir?


Toz taşınımı, atmosferdeki toz partiküllerinin hareket etmesi veya taşınması sürecidir. Bu partiküller genellikle rüzgar, termal hareketler, fırtınalar veya insan etkisiyle atmosferde taşınabilirler.

Toz taşınımı, çoğunlukla çöllerden veya kuru arazilerden kaynaklanan toz fırtınalarıyla ilişkilendirilir, ancak sanayi, tarım faaliyetleri veya araç trafiği gibi insan faaliyetleri de toz taşınımına katkıda bulunabilir. Mineral toz partiküllerinin atmosferde belirgin varlığının ana nedenleri arasında kuraklık ve çölleşme yer almaktadır.


Toz taşınımının sağlık etkileri nelerdir?


Toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri, özellikle solunum yolu rahatsızlıkları olan kişiler için önemli olabilir.

Toz partikülleri, astım, KOAH ve kronik bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olan kişilerde rahatsızlıkları tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.

Toz partikülleri, özellikle astım hastalarında alerjik reaksiyonlara ve astım ataklarına neden olabilir.

Toz taşınımı sırasında hava kalitesinin düşmesi, görüş mesafesinde azalmaya yol açabilir.

Toz taşınımı dönemlerinde, hava kalitesinin düşmesi nedeniyle halsizlik, kırgınlık, solunum sıkıntısı ve baş ağrısı gibi genel sağlık sorunları yaşanabilir.

Yaşlılar ve çocuklar gibi hassas gruplar, toz taşınımından daha fazla etkilenebilir ve ciddi sağlık sorunları yaşayabilir.

Bu nedenle, toz taşınımı beklenen dönemlerde, özellikle solunum yolu rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar için evde kalmak ve dışarı çıkarken maske kullanmak gibi önlemler almak önemlidir. Ayrıca, evdeyken pencere ve kapıların kapalı tutulması ve dışarıdan eve gelindiğinde duş alınması gibi koruyucu önlemler de önerilmektedir.

Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı

Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı
24.04.2024 10:31:00
İhlas Haber Ajansı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı. Kurşunların hedefi olan camlar tuz buz olurken, binada görevli özel güvenlikçi ise saldırıdan yara almadan kurtuldu.

Olay, merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir grup şüpheli cadde üzerinde bulunan holdingin ana binasına saldırı düzenlemek için beyaz bir otomobille geldi.

Binanın önünden geçtiği esnada aracın camından çıkan saldırganlar, otomatik silahla arka arkaya tetiğe bastı. Tam 43 merminin isabet ettiği binada bulunan bir bekçi ise arka arkaya gelen kurşunlardan son anda kurtuldu.

Silah sesleri üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Ekipler, olayla ilgili tahkikat başlatırken, olay yerinden otomobille kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Polisin titiz soruşturmasının sürdüğü bildirildi.

BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü

Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
24.04.2024 10:24:00 / Güncelleme: 24.04.2024 10:27:04
Haber Merkezi
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
25 Eylül 2001'de kurulan Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurucu 40 üyesinden birisi olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın memleketi olan Kilis'te vefat etti.

Merhum Noter Ökkeş Özalpaydın ve merhum Hafız Fikret Özalpaydın'ın kardeşleri, Ziraat Mühendisi Bekir Sait Özalpaydın, Ziraat Mühendisi Bahadır Özalpaydın ve Diyetisyen Rabia Gül Kepekçi'nin babaları, Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi'nin kayınpederi, Bağımsız Türkiye Partisi kurucu üyesi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın dava arkadaşı, emekli Kilis İlçe Tarım Müdürü Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Cenaze namazı 24 Nisan Çarşamba Günü (Bugün) ikindi namazına müteakip Kilis Asri Mezarlık Camii'nde kılınacaktır.

Merhumun ailesi taziyeyi 1 nolu Topçuoğlu Taziye Evi'nde kabul edeceğini açıkladı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.