Hazine üstündeki işsizler
Maden mühendisleri evde oturuyorlar
Maden mühendisleri arasında işsizlik ve istihdam sorununun yakıcı bir hal aldığının belirtildiği raporda, “Artık sorun meslektaşlarımızın ailelerinin, anne, baba ve eşlerinin de sorunları haline gelmiştir. Üyelerimizin bulunduğu yerlerde yaptığımız toplantılarda üyelerin anne, baba ve eşleri de toplantılara katılarak, e-posta aracılığı ile odamıza gönderdikleri iletilerde geçim sıkıntılarının yanı sıra “biz bu çocukları ülkeye faydalı olsun diye okuttuk şimdi evde oturuyor buna nasıl bir çare buluruz’ şeklindeki talepleriyle psikolojik, sosyal ve ekonomik sıkıntılarını belirterek çare bulmamızı talep etmektedirler. Kısaca istihdam sorunu, meslektaşlarımızın ailelerinin de sorunu olarak hızla büyümektedir” denildi.
İşsizliğe mezun oluyorlar
Türkiye’de halen maden mühendisliği bölümü olan 20 üniversite bulunduğuna dikkat çekilen Raporda, ayrıca kurulmuş olup henüz öğrenci almayan bölümlerin de bulunduğu belirtildi. Yılda yaklaşık bin civarında mezun verilirken bu sayının yeni bölümlerin de öğrenci almasıyla bin 300’e yükseleceği tahmin edildi. Türkiye’nin kalkınmasının ön koşulu, doğal kaynakların ülke sanayisinde kullanılmak üzere üretilmesi ve değerlendirilmesidir. Bunun için kamu kurumlarına maden mühendisi istihdamının artırılması gerektiğinin ifade edildiği Maden Mühendisleri Odası’nın raporunda “Mühendislik fakültelerinden yılda ortalama bin maden, mühendisi mezun olmaktadır. Maden Mühendisleri Odası’nın; istihdamın artırılmasına ilişkin girişimleri de sonuçsuz kalmaktadır. Kamu kurumlarına gerektiği halde çok az sayıda maden mühendisi alınmaktadır” açıklaması yapıldı.
Çözüm var
Hükümetler tarafından çıkarılan yasalarla Türkiye’nin madenleri yabancılar tarafından çıkarılmakta ve ülkeye neredeyse hiç fayda sağlamamaktadır. Bu konuda bugüne kadar çözüm ortaya koyabilen tek lider Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş’ın projeleri hayata geçmiş olsaydı bugün Türkiye’de işsiz maden mühendisine rastlamak mümkün olmayacaktı. Prof. Dr. Baş Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet/Milli Devlet adlı eserlerinde Türkiye’nin maden politikasının nasıl olması gerektiğini şöyle ortaya koymaktadır: “Yeraltı kaynakları bir millete ait olan doğal zenginliklerdir. Devletlerin yapması gereken, bu kaynakları milletinin menfaatine millet ile birlikte çıkarmak, işlemek ve satmaktır.
Bu kaynakların, ait olduğu ülke menfaatine kullanılmasını istemeyen küresel güçler ise, bu kaynakları kendi tekellerine almak isterler. Madenler ve diğer yeraltı zenginlikleri millete aittir. Bu kaynaklar, devlet–millet ortaklığı ile kurulacak şirketler tarafından çıkartılmalı ve işlenmelidir. Yabancıların elindeki ruhsatlar, ederlerinin 3–4 misli paralar karşılığında geri alınacaktır. Gerekli paranın bulunması ise, Milli Ekonomi Modeli anlayışındaki devletin gelir kaynakları dikkate alındığında hiç de zor olmayacaktır. Böylece zenginliklerimizin tamamı, yine millete ait hale gelecektir. Madenler yerli sanayiinin gelişmesinde kullanılacak hammadde olarak ihracına müsaade edilmeyecek, işlendikten sonra çok daha fazla bir kârla satılması sağlanacaktır.”
HABER MERKEZİ