logo
25 NİSAN 2024

Hedef, köylüyü topraktan koparmak

03.08.2010 00:00:00
Aydın'da vatandaşlarla buluşan Prof. Dr. Haydar Baş, "Tahdit kanunları çıktıktan sonra köylü istediği kadar ekemedi, biçemedi ve satamadı. Onun için de tarım köylüsünün gün geçtikçe borcu arttı. Nihai hedef, köylüyü topraktan koparmaktır" dedi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Meltem TV'de canlı olarak yayınlanan Tarım Analiz programı vesilesiyle Aydın'da vatandaşlarla buluştu. Aydın'ın Söke ilçesine bağlı Karacahayıt köyünde açık havada gerçekleştirilen programa vatandaşların ilgisi büyük oldu. BTP kurmaylarının konuşmalarından sonra konuşmasına başlayan BTP Genel Bakanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz öyle demokratız deyip padişahlar gibi davrananlar gibi değiliz. Onun için ben konuşurken sözümü kesip, sizler bana soru sorarsanız çok memnun olurum. Bizim anlayışımızda söz milletindir" diyerek sözlerine başladı. Siyasilerce tarım köylüsüne üvey evlat muamelesi reva görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Baş, Avrupa Birliği'nin siyasilerden tarımla meşgul olan 20 milyon insanı tarımdan koparmayı istediğini, siyasilerin de bu isteğe 'evet' dediklerini hatırlattı. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasının son bölümünde BTP döneminde Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayarak tarıma kazandıracakları çok şeylerin olduğunu söyledi.

Tarım köylüsü kaderine terk edildi

Tarım kesiminin uzun yıllardan beri siyasiler tarafından yapayalnız bırakılmış olduğuna dikkatleri çeken Prof. Dr. Haydar Baş, tarım kesimini yalnız bırakma politikalarının Avrupa Birliği süreciyle birlikte başladığını söyledi. BTP Genel Başkanı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tarım, uzun zamandan beri 7'sinden 70'ine yalnız bırakılmış, terk edilmiş, her şeyiyle beraber küçültülmüş bir meslek grubu haline geldi. Tarım kesimi maalesef kaderine terk edildi. Bunun bir tek sebebi var. Türkiye Avrupa Birliği sürecine evet dedikten sonra maalesef hem hayvancılığını terk etti hem de tarımını terk etti. Neden? Çünkü Türkiye'ye şunu dediler; Eğer siz Avrupa Birliğine girmek istiyorsanız 30 milyon insanınız tarım bölgesinin insanı. Buğday yetiştiriyor, mısır, arpa, yulaf, üzüm, elma, incir, mandalina ve portakal hatırınıza ne geliyorsa tarım köylünüz yetiştiriyor. Bu 30 milyon insanınızın yetiştirdiği mamuller Türkiye için çok fazla. O halde bunları sizin ihraç etmeniz gerekir. Avrupa Birliği ülkesi olursanız haliyle bu fazlayı Avrupa ülkelerine ihraç etmeniz gerekecek. Bu durumda Yunanistan'ın, Fransa'nın, İtalya'nın yetiştirdiği ürünler ne olacak? Hollanda'nın bugün sadece tarımdan bir yılda elde ettiği kazanç 100 milyar eurodur. Diğer Avrupa ülkelerine ele aldığınız zaman Avrupa'nın hem kendi iç pazarına hem de dış pazarına yaptığı pazarlama trilyon euronun üzerinde bir sermayedir. Siz bu pazara ortak olmak isterseniz biz buna cevap veremeyiz."

AB talimatlı siyaset tarımı bitirdi

Konuşmasına Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye tarımla meşgul olan 20 milyon insanı tarımdan koparmayı şart koştuğunu söyleyerek devam eden Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Avrupa Birliği siyasilerden tarımla iştigal eden 30 milyon Türk çiftçisini tarımla uğraşamayacağı bir bölgeye çekmesini istedi. Toprağa bağlı tarım nüfusu sayısının ise 10 milyonu geçmemesi istendi. Onlar da Avrupa Birliği'ne girme sözünü kendi kendilerine ant içerek verdikleri için de 'tamam', biz sizin istediğiniz şartları yerine getireceğiz, dediler. Avrupa Birliği bunlara dedik ki; mademki bizim istediğimiz şartları yerine getireceksiniz, o zaman şeker pancarı üretimini bitirmeniz lazım, tütün üretimini bitirmeniz lazım. Buğdayı, arpayı, mısırı, fındığı ve çayı bitirmeniz lazım. Kısaca yetiştirdiğiniz bütün mamulleri yüzde 80 azaltmanız lazım."

Tahdit kanunları tarımı tüketti

Avrupa Birliği'nin talimatlarını yerine getirmek için siyasilerin yıllardan bu yana tarım köylüsünü ürünlerini zararına satmak zorunda bıraktıklarını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, nihai hedefin köylüyü topraktan koparmak olduğuna dikkatleri çekti. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Siyasiler Avrupa Birliği'ne 'tamam biz bunları yapacağız' dediler. Yapacaklar ama nasıl? İşte bugün yaptıkları gibi? Şimdi sen mamulünü 100 kuruş masrafla imal ediyorsun pazara götürüyorsun 90 kuruşa satmak zorunda kalıyorsun. Her yıl tarım mamulleri zarar ediyor. Bu birkaç yıl gider neticede tarıma bağlı insanlar kendi kazancıyla geçindikleri için kanaat ediyor ve onun için de kemerini sıka sıka hayatta kalmaya çalışıyor. Şimdi siyaset köyü terk edin dese vatandaş işin gerçeğini anlayacak, demek senin gözün benim toprağımda, diyecek ve ayıkacak. Vatandaşı ayıktırmamak için toprağını terk et demiyor. Ne yapıyor? Yetiştirdiği mamullere tahdit, sınırlama getiriyor. Tahdit kanunları çıktıktan bu tarafa hiç kimse istediğini istediği kadar ekemedi, biçemedi ve satamadı. Onun için de tarım köylüsünün gün geçtikçe borcu arttı. Kredi aldı ödeyemedi. Sadece Aydın'da değil, Türkiye'nin tamamında durum aynı. Borcunu ödeyemediği için Türkiye'nin her tarafından tarımla iştigal eden benim samimi vatanperver vatandaşlarım artık intihar etme noktasına geldiler. Borcum benim namusumdur bunu ödeyemiyorum, diyerek birçok kardeşimiz hayata veda etti. Bu kaderi bu millete yaşatan bu siyasilerdir."

Bundan sonra millet oyuna gelmesin

Prof. Dr. Haydar Baş ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli teziyle tarıma kazandıracağı çok şey olduğunu dile getirdi. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Benim tarıma kazandıracağım çok şey var. Bu kazandıracağım şeylerin rakipleri ne CHP'dir ne de MHP'dir ne şudur ne budur. Ben bu konuda bir tez gündeme getirdim ve dünyanın önüne koydum. İlim adamları bunu tartıştı ve "bu ekonomi tezi değil Türkiye'yi tüm dünyadaki aç olan insanları doyurur. İnsanların sırtını giydirir. Bu şekilde herkese iş herkese aş olur" dediler. Ondan sonra da bir slogan çıktı ortaya; 'İş aş Haydar Baş.' Milletimiz maalesef onların oyununa geldi. Ne dediler millete biliyor musunuz? "Haydar hoca çok muazzam bir adam, âlim birisi, ama kazanamaz ki" dediler. Herkes bu cümlenin oyununa geldi ve sandığın başına giderken bir şeytan yolda milleti kandırdı. Bundan sonra milletim kanmayacak. Eğer kanarsak yeminle konuşuyorum Türkiye'yi terk etmek zorunda kalacağız. Ama gidecek başka vatanımız yok. Onun için var mısınız, bunların kökünü kazımaya, 'hayır' demeye? Var mısınız?
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 25. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
25.04.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla sona erdi.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için yapılan seçimin ilk 24 turunda hiçbir adayın 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 25. tur oylaması yapıldı.

24. turda en fazla oyu alan 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ve 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk'ün katılabildiği oylamada, Kerkez 136, Şentürk ise 131 oy aldı. Seçime katılım 322 olarak kayıtlara geçerken, 13 boş oy kullanıldı, 42 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 26. tur oylamayla devam edilecek. Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.
25.04.2024 10:49:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı.

Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de duruşmayı takip ediyor.

Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması

 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
25.04.2024 10:42:00
İhlas Haber Ajansı
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili olurken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Çocuklar, alerjisi ve astımı olanlar, KOAH'lılar, yaşlılar daha fazla risk altında. Partiküllerin içinde kimyasallar da var, ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından etkiler oluşturduğu gösterilmiş. Solunum semptomları olan hastalar acillere artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor. 'Neden olduk' diyorlar. Dışarıda geçireceğimiz vakti azaltalım, maskeyle çıkalım, aldığımız sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım' dedi.

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili oluyor. Rüzgar ile birlikte gelen toz, Yunanistan'ın başkenti Atina'yı turuncuya boyarken uzmanlar, tozun birkaç gün daha Türkiye'yi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü toz taşınımına yönelik uyarılar yaparken uzmanlar, insan sağlığına etkisine yönelik bilgi verdi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

'Çocuklar, alerjisi, astımı olanlar, KOAH'lılar ve yaşlılar daha fazla risk altında'

Havadaki tozun vücudun birçok noktasını etkilediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Kışı biraz zor geçirdik özellikle viral hastalıklarımız çok fazlaydı, o dönemi şu an biraz kapattık, biraz alerjenler ortaya çıkmıştı. Bahar erken geldi, mart ayında çiçekler, polenler alerji mevsimi derken bugünlerde sabahları uyanıyoruz, arabalarımızın üstü çamur şeklinde. Sahra Çölleri'nden gelen dünyanın döngüsünde olan şeyler bunlar, ülkemize, şehirlerimize ulaşan kum fırtınasıyla ortaya çıkmış bir toz bulutu var. Bunlar mikro küçük partiküller şeklinde havada şu anda uçuşuyorlar. Bunları soluyoruz, belli bir mikro partikülün altındakilerin de akciğerimizin en küçük hava keseciklerine kadar ulaştığını biliyoruz. Bu da bizim solunum yolu şikayetlerimizi artırıyor. Bir; çocukları söylemek lazım, ikincisi alerjisi ve astımı olanlar, üçüncü grup olarak KOAH'lı, dördüncü yaşlı grubumuzu saymamız lazım. 4 grubun bugünlerde dışarıdaki bu etkene maruz kaldığında doğacak sonuçları daha fazla. Hepimiz maruz kalıyoruz ama saydığımız 4 grup daha fazla risk altında. Sadece akciğer için de bir etki oluşturmuyor şu an cildimizde; yüzümüzde, elimizde, saçımızda hissediyoruz. Etrafta uçuştuğu için göz bölümüne gelen hasta sayımızda bir artış var, solunum yoluyla ilgili ciddi manada artan bir şey var. Bu tozların içinde sadece kum taneleri, toz değil kimyasallar da var. Onların ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından da etkiler oluşturduğu dünyada gösterilmiş. Evimizde sinekliklerimiz vardır, partikülleri, polenleri, böcekleri, uzaklaştıracak şekilde, az düzeyde olsa bile geçişini engeller ama 'Penceremizi çok açalım, havalandıralım' gibi durumları en azından şu bir hafta için biraz azaltmamamız gerekiyor. Çok acil, olağanüstü bir durum yoksa bu grubun özellikle dışarıda çok vakit geçirmemesini hatırlatmak lazım' dedi.

'Hastalar artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor'

Toza karşı maske kullanımına yönelik konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kansu, 'Özellikle kronik grubun kullanması şart, en basit cerrahi maske dediğimiz pandemide kullandığımız maske ile başlanabilir ama bu belli partikülün altını tutmayacaktır. İmkanı olanların özellikle bu saydığımız risk faktöründeki kişilerin 3M maskeleri kullanmalarını hatırlatabiliriz. Bu günlerde göğüs hastalıkları ya da acillere solunum semptomları olan hastalar, alerji, astım geçmişi olan hastalarımız kum fırtınası, partiküller sebebiyle artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla karşımıza geliyor. Neler var; öksürük, hırıltı, gece solunum şikayetleri, bir miktar ateş, nefes darlığı şeklinde bu hastalar acile ya da göğüs hastalıklarına geliyorlar. 'Neden olduk, ne değişti' diyorlar, farkına değiller. Alerjenlerin bu günlerde etkisi var ama son 2 haftadır bu kum fırtınasının bu alerji, astım, KOAH olan hastalarda biraz daha solunum semptomlarını kötüleştirdiğini, acile getirdiğini biliyoruz. Meteoroloji açısından takip etmemiz lazım, uzmanların görüşünü dinleyeceğiz, bu hafta akışının süreceğini biliyoruz. Boğazımızda bir gıcık hissi sadece bu saydığımız risk grubu değil şu anda hepimizde var. Cildimizde bir kuruluk hissi var. Birincisi dışarıda geçireceğimiz vakti biraz azaltalım, ikincisi pencerelerimizi çok açmayalım, üçüncüsü maskeyle çıkalım, dördüncüsü eve geldiğimizde lütfen bir duş alalım, üstümüzü değiştirelim. Beşincisi sıvı tüketimi, bol su içmeye çalışalım çünkü o sinüslerimiz, bronşlarımız, burnumuzun içinde de birikiyor bize gıcık hissi de yapıyor. Bu sadece bedenimize aldığımız bir şey değil, şu an da her yere arabamızın üzerine düştüğü gibi tarladaki ekinlere, mahsullere, sebze, meyvelere de düşüyor. Eve aldığımız, pazardan getirdiğimiz sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım" şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.