logo
19 NİSAN 2024

HODRİ MEYDAN

26.07.2001 00:00:00
Kuvayı Milliye kadrosunu ağırlayan binlerce Trabzonluyla bir araya gelen Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin problemlerini 24 saatte çözme ve Türkiye'yi lider ülke yapma konusunda "hodri meydan" dedi

Trabzon, 7 Nisan 2001'den sonra bir büyük olayın altına daha imza attı. Bu tarihte bağrından çıkardığı ve Türkiye'nin medar-ı iftiharı Prof. Dr.Haydar Baş'ın katılımıyla başlattığı Kuvay-ı Milliye hareketinin bu mimarını, bu kez, Kuvay-ı Milliye ruhu ile donanmış yeni bir siyasi parti oluşumu için ağırladı.

Havalimanı yanındaki Kavaklı tesislerinde gerçekleştirilen bu ağırlama ve siyasi parti için istişari toplantıda bir araya gelen binlerce Trabzonluya hitaben bir konuşma yapan Prof. Dr. Haydar Baş, başta Trabzon insanı olmak üzere Türk milletinin her ferdini ve Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren çarpıcı açıklamalarda bulundu. Memleketin içine sürüklendiği badireden kurtulmak için pratik çözüm önerileri sundu ve çözümün adresini gösterdi.

"TÜRKİYE'NİN PROBLEMİNİ 24 SAATTE ÇÖZERİZ"

Özellikle yaşanmakta olan krizden bahisle sözlerine başlayan Prof. Dr. Haydar Baş, "Dert varsa devası da mutlaka mevcuttur" tespitinde bulunarak şöyle devam etti:

"Bizim asıl problemimiz kendi içimizdeki çözüm yollarını araştırmadan hep yabancı patentli çözümlere yönelmemizdir. Halbuki yaşadığımız bütün problemleri çözecek kabiliyet, iktidar, feraset, plan, proje, bu millette mevcuttur. Trabzon, İstanbul, Ankara mitinglerinde de söyledim. Yine söylüyorum. Maliye'yi, ekibimle birlikte bana devretsinler, bu işi 25 saatte değil, 24 saatte çözeriz. Benim çözümlerim Avrupa ve ABD'den altın madalya almıştır. Hodri meydan diyorum. Bu ülkeyi biz Allah'ın izni ile 24 saatte düzlüğe çıkartırız."

"IMF DE IMF'CİLER DE KAPI DIŞARI EDİLMELİ!"

Türkiye'nin boğuşmakta olduğu enflasyon canavarının IMF proğramları ile alt edilemeyeceğini, IMF programlarının canavarı daha da palazlandırdığını söyleyen Prof. Dr. Baş, Başbakan ve yardımcılarına, bu programı önlerine koyanları kapı dışarı etmeleri tavsiyesinde bulundu. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi:

"IMF programları ile enflasyon problemi halledilemez. Enflasyon alaşağı edilmek isteniyorsa IMF programlarının dışına çıkmak lazımdır. Çünkü IMF, küreselleşme adlı sömürgeciliğin silahıdır. Küreselleşmenin asıl maksadı ise, dini hiristiyan, ekonomik görüşü liberal, tek tip insan yetiştirmektir. Liberal hristiyani bir programın Müslüman Türk insanına uymayacağı aşikardır. Sayın Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz'a saygım sonsuzdur. Ama bir ilim adamı olarak iktisat kurallarına göre konuşuyorum. Önlerine konulan program ile enflasyon düşecek deniliyorsa, ben de, 'Sizi kandırıyorlar. Önünüze bu raporu kim getirdi, bu yalanı kim söyledi ise onu derhal kovun' diyorum."

"Enflasyonun talep ve maliyet olmak üzere iki ana mikrobu vardır. Bizdeki mikrop cinsi maliyet cinsidir. Maliye, sigorta vergileri, kredi faizleri, işçi giderleri, hammadde girdi fiyatları düşmeden enflasyon düşmez. Düşürmek için bu vergi ve girdilerin mutlaka düşürülmesi lazımdır. 'Hocam, bunu yapabilir misin?' diye sorarsanız, vallahi de billahi de yaparım. 'Formülünüz var mı?' diye sorarsanız 2x2=4 edercesine formülümüz vardır. Olayı kimse bu kadar çıplak anlatmıyor. Çünkü milletin anlaması istenmiyor. Onun için hep gavurca kelimeler kullanılıyor."

"DEVLET ADAMI BİN YIL İLERİYİ GÖRENDİR"

Memleketin artistik numaralara tahammülü kalmadığı, ülkede her şeyin çöktüğü açıklamasında bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, "Körfez krizinde oyunun Türkiye üzerinde oynandığını söyledim. 'Kuzey Irak'ta bir tampon bölge oluşturacaklar. Kürt devleti kuracaklar. Güneydoğuda da referandum yapacaklar. Onları da Kuzey Irak'a katacaklar. Memleket bölünecek' dedim. Çıktı mı, çıkmadı mı?" diye sorarak şu önemli tespitte bulundu:

"Devlet adamı bir saat sonrasını göremiyorsa lütfen karısının yanından ayrılmasın. Devlet adamının, bir saat, bir yıl sonrasını değil, bin yıl sonrasını görebilecek kabiliyette ve iktidarda olması lazımdır. 10 gün evvel söylediği ile 10 gün sonra söylediği birbirini tutmayacak sen bunun adına yenilikçi diyeceksin. Tayyib'i severim. Sadece ona değil hepsine hodri meydan diyorum. Tarımda, ormancılıkta, denizcilikte, sanayide, parada vs. hangi projesi var. Gelsinler konuşalım."

MİLLİ EKONOMİK MODELE GEÇMEK ŞARTTIR

"Şövenist değil Türk milliyetçisi olmamız, ayrımcılık yapmamamız lazımdır. Mandacı değil ulusalcı olmamız lazımdır. Milli ekonomik modeli hayata geçirmemiz lazımdır. Milli ekonomik modele dönmemiz farz-ı ayndır. Bu modelle merhum Atatürk, Düyun-u Umumiyenin çok büyük yükü borçları ödemekle kalmadı. Belçika'ya uçak ihraç edildi. 2.Dünya Savaşında dünyaya gaz maskesi ihraç eden tek ülke olduk. Bu anlayış devam etse idi bugün atom bombası, hidrojen bombası yapmış olmaz mıydık?"

"İCAZET MAHALLİ MİLLETİN KENDİSİDİR"

Prof. Dr. Haydar Baş, "üstad, üstad", "bu vatan bu millet seni bekliyor", "bu vatan bizimdir bizim kalacak" tezahüratları ile sık sık kesilen konuşmasında, kendinden ve kuvay-ı milliye hareketinin Türkiye'nin gündemine oturttuğu siyasi parti oluşumundan da bahsetti. Baş, bu hususta şunları söyledi:

"Biz hayatı tırnaklarımızla kazandık. Şimdi, 'Amerika'dan mı geldi diye servetimizi araştırıyorlar. Helal lokma yemediği için adamın kafası basmıyor. Türkiye'de bilhassa siyasiler, bizim kuyruğumuzu araştırmak yerine yaptıklarımızın hikmetini araştırıp bizi dinlemeleri şarttır. Elin gavuru dinliyor, akıl alıyor, bizimkiler şeytanlık peşinde koşuyor."

"Ben 45 yaşında profesör oldum. Bugün 55 yaşında, başka bir şey olmak gerekiyorsa onu da olurum. Benim azmim bu milletin azmidir. Benim kararım bu milletin kararıdır. Benim başarım bu milletin başarısıdır. Benim derdim siyaset değildir. Bir insan siyasete 35-55 yaş arası girer. Bu yaştan sonra politika olmaz. Ama 'memleket yangın yerine döndü. Bunu tutacak bir el lazım' derseniz, hep beraber tutarız. Burada siz baş olursunuz, ben ayak olurum."

Türkiye'nin özlenen dünya lideri konumuna gelmesi ve şahsiyet sahibi bir ülke olması için, Leyla ve Mecnun misali tek bir gövde, tek bir bünye gibi hareket etmemiz gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Baş, "Bu anlayış içinde beraber olmadıktan sonra grip hastalığımız kanser olur. Beraber olur isek kanser, grip olur. Onun için bu kol sizin kolunuzdur, diyorum. Var mısınız?" diye sordu. Kavaklı tesislerini dolduran binlerce Trabzonlu, bağırlarından çıkardığı emsalsiz değere hep bir ağızdan "varız" cevabını verdi. Bu cevap üzerine Prof. Dr. Baş, "Amerika'dan icazet alanlara selam olsun! Demek ki icazeti milletten almak lazımdır. Biz, icazeti milletten alarak işe başladık. Hayırlı, uğurlu, mübarek olsun" diyerek sözlerini bitirdi.

Kurtuluş 'BAŞ' gemisinde

Kuvay-ı Milliye kadrosunu dinleyen ve Türkiye'nin içinde bulunduğu karanlık tünel ve bu tünelden çıkış yollarını öğrenen Trabzonlular, "İş 'Baş'a düştü" kararı verdiler

7 Nisan 2001'de Atatürk Meydanını hınca hınç doldurarak kuvay-ı milliye ruhunu yeniden ateşleyen Trabzonlular, kuvay-ı milliye kadrosunun siyasi parti oluşum çalışma toplantısına da büyük ilgi gösterdi. Trabzon Havalimanı'nın hemen yanı başındaki Kavaklı tesislerini tıklım tıklım doldurdu.

Adı geçen tesislerde gerçekleştirilen yemekli toplantıda bir araya gelen Trabzonlular, bağırlarından çıkardıkları Prof. Dr. Haydar Baş'ın hamurkarı, fikir ve mana mimarı kadrodan, şimdiye kadar hiç duymadıkları gerçekleri öğrendiler. Ülkenin sürüklendiği karanlık tünelin son çıkış noktasına, son çıkış noktasındaki uçuruma yaklaşmakta olduğunu ve bu tünelden uçuruma yuvarlanmadan nasıl ve hangi adres sayesinde çıkabileceğini öğrendi. Öğrenmesiyle birlikte de "İş 'Baş'a düştü" dedi.

MİLLETİN YENİLİKÇİ RÜZGARA KARNI TOK

Gazetemiz Yazıişleri Müdürü İbrahim Berk, değişim,yenilikçi rüzgarlarına dikkat çekti. Berk, "Dün 'Ermeni dölü' diyenler, bugün 30 bin kişinin katili Apo'dan ve Ermenilerden özür diliyorlar. Dün, 'camiler kışlamız' diyenler, bugün, sinagog kapılarında, kilise duvarları arasında dolaşıyorlar. Yahudi lobilerini ağlamaa duvarına çevirdiler. Hortumcu medya da bunla çanak tutuyor. Halbuki milletin bu yalan ve yaban rüzgarlarına, fırdöndücülere değil, milletin makus talihini değiştirecek gerçek devlet adamlarına ihtiyaç var. Onun için Anadolu bu yaban ve yalan rüzgarlarına kanmıyor. Kuvay-ı milliye rüzgarına kapılmış gidiyor. Allah, bu milletin çilesinin dolduğu müjdesini veriyor" dedi.

Yenilikçi olarak milletin önüne konulan tuzağa Ahmet Erimhan da değindi. Yenilikçilerin liderinin bir söz üzerine içerde misafir edilme ve bir kahraman olarak milletin önüne çıkarılma senaryosunu bir bütün olarak okumak gerektiğini söyleyen Erimhan, bu senaryonun iyi okunması halinde Türkiye'nin selamete çıkacağı değerlendirmesinde bulundu.

BAŞ GEMİSİNİN YOLU GÖZLENİYOR

Ali Değirmenci, Henry Kissinger'in, "Küreselleşme, sömürgeci güçlerin hegemonyasının diğer adıdır" ile Dünya Bankası uzmanlarından Stigliht'in, "Globalleşme, sömürgecilik ve mandacılığın uzantısıdır" sözlerinden hareketle, Türkiye'nin, bu küreselleşme oyununa gelmemesi gerektiğini belirtti. Değirmenci, Türkiye'de, küreselleşmeye karşı tok bir sesin çıktığını, bu tok sesin sahibinin de Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu bildirdi.

Mehmet Öztürk, Türk insanının içine düştüğü duruma dikkat çekerek şunları söyledi: "Gezdiğimiz her yerde Türk insanı denize düşürüldüğünün farkında. Ama onlar, 'Denize düştüğümüz doğrudur. Ama asla yılana sarılmayacağız' diyorlar. Onlar düştükleri denizden kurtulmak için Baş gemisinin yolunu gözlüyorlar. Trabzonlular da Türkiye'yi Baş gemisine bindirecek ve lider ülke yapacaklar."

IMF'NİN GÖREVİ ÜLKE BATIRMAKTIR

Muharrem Bayraktar, IMF'nin Türkiye'de, borçlandırma politikası izleyerek bu ülkeyi batırmak istediğini söyledi. Bayraktar, "IMF proğramını ABD uygulasın. 30 günde batar. Çünkü bu politikaların amacı ülke batırmaktır. IMF'nin girdiği her yerde açlık, yokluk, sefalet, iç savaş vardır. Meksika, Arjantin, Hindistan, Ruanda buna örnektir" dedi. Bu politikalara karşı bu ülkenin insanlarının direnç göstermesi, sahte reçetelere aldanmaması gerektiğini söyleyen Bayraktar, çözümün her probleme çözümü bünyesinde barındıran kuvay-ı milliye ruhunda, kuvay-ı milliye kadrosunda ve bu kadronun önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ta olduğunu belirtti.

Yeni Mesaj Gazetesi Emekli Albay Hüseyin Mümtaz, sömürgeciliğin 21. Yüzyılda kılık değiştirdiğini, küreselleşme adı altında karşımıza çıktığını, siyasi ayağının Kopenhag Kriterleri, Helsinki kararları, kültürel ayağının misyonerlik faaliyetleri, ekonomik ayağının ise IMF ve Dünya Bankası şeklinde kendini gösterdiğini söyledi. Mümtaz, mütareke basınının küreselleşmenin insanımıza yutturulması için bir filtre görevi gördüğüne dikkat çekti. Mümtaz, küreselleşme saldırısına asker, millet, Atatürk, devlet kaynaşmasını sağlayarak kuvay-ı milliye ruhu ile karşı konulabileceğinin altını çizdi. Mümtaz, "Karşı koyacak milletin beyin takımı sizlersiniz. Onun için kendi kendinizi destekleyin" dedi.

TÜRKİYE KÖTÜ İDARECİLERDEN ÇEKİYOR

Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi ise, Türkiye'nin en büyük probleminin yönetici problemi olduğunu, iki ay önünü göremeyen yöneticiler tarafından idare edildiğimizi söyleyerek, "Oysa bizim uzun yıllar önünü görecek yöneticilere ihtiyacımız var. Birlik ve beraberlik, AB, Körfez krizi, enflasyon proğramı, sosyal patlama tespiti gibi konularda olacakları 20-30 yıl önceden gören, gelişmelerin kendini hep haklı çıkardığı Prof. Dr. Haydar Baş yöneticilere ihtiyacımız vardır. Prof. Dr. Baş, bu ülke için büyük bir şanstır" dedi.

Bu şansı gören Batılıların, Türk insanının da gördüğünü görünce, ülkemizin önüne "yenilikçi hareket" adında bir kaya koymaya çalıştıklarına dikkat çeken Dr.Kepekçi, ABD'den, Yahudi lobilerinden vize alan bu hareket sahiplerine milletin vize vermeye hiç niyeti olmadığını söyledi. Dr. Kepekçi, "Yüz yüze yapılan onlarca ankete göre milletin % 36 ile geçit verdiği, internet ortamında, ülkenin problemlerini çözecek dediği tek isim Prof. Dr.Haydar Baş'tır" bilgisini aktardı.

Dr.Kepekçinin bu bilgiyi de aktarmasından sonra Trabzonlular, Kavaklı tesislerini "Bu vatan bu millet seni bekliyor" sesleriyle inletti. "İş 'Baş'a düştü" diyerek, her zaman ve her halükarda bu hareketin arkasında olaacaklarını beyan ettiler.

İş 'BAŞ'a düşmüştür

Proğramda bir konuşma yapan gazetemiz genel yayın yönetmeni Mehmet Emin Koç, üniversite imtihanlarında Meltem Kolejlerinin gösterdiği başarıyı örnek vererek, müfettişlerin su yoluna çevirerek rahatsız etmelerine rağmen bu kolejlerin başarılı olmalarının, oradaki kuvay-ı milliye ruhundan kaynaklandığını söyledi. Koç, Meltem Kolejlerini ayağa kaldıran bu ruhun Türkiye'yi ayağa kaldırmaya aday olduğunu açıkladı. Koç, "Dışarıdan icazetlilerle bu ülkenin problemleri çözülmez. Problemleri çözecek kadro icazeti milletten alan kuvay-ı milliye kadrosudur" dedi.

Dr. Abdullah Terzi, Trabzonluların "iş başa düşmüştür" tespitinden hareketle, bu ülkeyi ancak bu milletin evlatlarının kalkındıracağını, sanayileştireceğini, büyüteceğini ve bu millette bu cevherin var olduğunu, Prof. Dr. Haydar Baş isminin bunun en güzel misali olduğunu ifade etti.

İşçiden, memurdan vergi alınmamalı

Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krizden dolayı bir sosyal patlama ile karşıkarşıya bulunduğunu, Başbakan Ecevit'in ise "Bizim milletimiz saygın bir millettir. Patlama olmaz" dediğini aktaran Prof. Dr. Baş, "Patlama olmuyorsa bu milletin ahlakından dolayı olmuyor. Ama aslında uygulanan proğramlar olayı patlama noktasına getirmiş durumda. Vatandaş, aç-susuz, bey gibi geçiniyor" dedi.

Vatandaşın eli böğründe gezmesinin sebeplerinden birini damarlarda kan misali piyasada dolaşması gereken paranın çekilerek biri kumar, diğeri faiz müessesesi Sermaye Piyasası ve Bankalarda bloke edilmesi olarak açıklayan Prof. Dr. Baş, ekonomiye canlılık kazandırmak için bundan derhal vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Baş, alınması gereken bazı tedbirleri de şöyle sıraladı:

"İkinci olarak 100 milyar kazancın altındaki kazançlardan vergi alınmaması lazımdır. İşçi, memur, çöpçü vergi vermemelidir. Bu başarılabilir, devlet imkanları buna yeter mi? Elbette yeter. Devlet denilen babanın görevi gelir kaynağını bulmaktır. Bulamadı ise benden farkı kalmaz. Vatandaşının sırtından geçinenin adına devlet denmez."
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde geçtiğimiz gün etkili olan depremlerde 338 konut hasar gördü.
19.04.2024 10:50:00
İhlas Haber Ajansı
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde en şiddetlisi 5.6 büyüklükteki depremler Tokat'ta 3, Yozgat'ta da 3 ilçede hasara neden oldu.

Hasar tespit çalışmaları sürerken şuana kadar yapılan tespitlere göre 338 konut, 99 ahır ve 12 cami ve 1 fırında hasar oluştu.

Panikle kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Yozgat ve Tokat'ta hasar tespit çalışmalarının akşam saatlerinde tamamlanması bekleniyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.