HUKUK KONUŞTU
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, hükümetin yargıda yaptığı düzenlemeleri ve uygulamaları eleştirerek, yargının her zaman ele geçirilmesi gereken bir kale olarak görüldüğüne işaret etti ve "Bu anlayış ve işgalden kurtulmadıkça bağımsız ve tarafsız bi
26.04.2014 00:00:00
YENİ MESAJ/ANKARAAnayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesinin 52. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Yüce Divan Salonunda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, tarihi önemde kritik mesajlar verdi. Kılıç, 17 Aralık Operasyonu sonrasında hükümetin başta HSYK düzenlemesi olmak üzere yargı alanında yaptığı uygulamaları kastederek, şu çarpıcı ifadeleri kullandı: "Kamu gücünü etkili bir şekilde kullanan yargı, siyasi ve ideolojik yapılanmaların hedefinde her zaman ele geçirilmesi gereken bir kale olarak görülmüş, ele geçirenler de kendi vesayet sistemini dayatmanın çabasına düşmüştür. Kaleyi ele geçiremeyenler ise yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu söyleyip durmuşlardır. Kaleyi işgal edenler de yargıyı, siyasi düşüncelerine ve ideolojilerine lojistik destek sağlamak için ya da rakiplerinden intikam alma aracı olarak kullanmışlardır. Altını çizerek ifade ediyorum. Bu anlayış ve işgalden kurtulmadıkça bağımsız ve tarafsız bir yargının oluşması hayaldir" dedi. İktidarın keyfi davranışlarını hukuk sınırlandırır Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, hukukun üstünlüğü anlayışı ve demokratik değerlerle beslenen bir devletin yolunun her zaman aydınlık olacağının altını çizerek, şunları söyledi: "İnsanlar, onurlu bir hayat yaşayabilmek için hukuk güvenliğinin egemen olduğu bir devletin varlığına her zaman ihtiyaç duymuşlardır. Hukuk devletinin en belirgin diğer bir özelliği ise tasarruflarının öngörülebilir, ulaşılabilir, açık ve şeffaf olmasıdır. Hukuk devletinin odağında esas itibariyle iktidar gücünün keyfi davranışlarının sınırlandırılması vardır. Bu nedenle kamu gücünü kullananlar da vatandaşlar gibi hukuksal ilkelerle kuşatılmıştır."Hukuk kuralları zırt pırt değiştirilmezAnayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, bir ülkeyi hukuk güvenliği testinden geçirebilmek için öncelikle yazılı hukuk kurallarının daha sonra da bunu uygulayan hakim, savcı, adli personel ve adli kolluğun ne durumda olduğunun tespitinin gerekli olduğunu belirterek, "Haklı bir neden olmaksızın, kamu yararı gözetilmeden, siyasal amaçları gerçekleştirmek düşüncesiyle yazılı hukuk kurallarında çok sık aralıklarla yapılan değişikliklerin toplumda hukuk güvenliğini sağlayabileceğinden bahsedilemez" dedi.Bir mesaj da Cemaate Bu anlayış ve işgalden kurtulmadıkça bağımsız ve tarafsız bir yargının oluşmasının hayal olacağını ifade eden Kılıç, şu ifadeleriyle de cemaate mesaj verdi: "Yargı üzerinde oluşan ya da oluşacak siyasi, ideolojik, dini, ırki ve mezhebi tüm vesayetçi anlayışlar başta yargı mensupları olmak üzere herkes tarafından şiddetle reddedilmelidir." Vesayet altındaki bir yargıdan hukuk güvenliğini de sağlamasının beklenemeyeceğini vurgulayan Kılıç, "Böyle bir sistem yönetenlerin güvenliğini sağlarken ötekilere de ancak korku, endişe ve umutsuzluk verebilir. Korkunun ve endişenin hâkim olduğu iklimlerde de özgür vicdanlar üretilemez. Herkese bildik gelen bir sözle yeniden tekrarlamak gerekirse hukuk güvenliği insanların güvercin ürkekliği içinde yaşamadığı, korkusuz bir ortamın varlığı olarak da tanımlanabilir" dedi.Tarihi mesajlar Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın dünkü konuşmasında öne çıkan başlıca noktalar şöyle: Vicdan yolsuzluğu!Yargı, milletin iradesine tuzak kurulacak yer değildir, olmamalıdır. Son dönemde yargı, bu konuyla ilgili 'paralel devlet' ya da 'çete' diye nitelendirilen çok vahim, çok ciddi ve çok ağır suçlamayla karşı karşıyadır. Bu suçlama üzerinde yapışık kaldığı sürece yargının ayakta kalması mümkün değildir. İddia edilen kayıt dışı yapılanma yargı mensupları arasında korku, endişe ve gelecekle ilgili belirsizliklerin doğmasına, aralarında olması gereken mesleki ilişkinin çok olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır. Görevi, maddi gerçekleri ortaya çıkarak olan yargının karşı karşıya kaldığı bu iddianın adı vicdan yolsuzluğudur. Bunun için yapılması gereken açıktır. Hukuk devletine yakışan yöntemler uygulamak, gerçekliğinin ispat edilmesi halinde, faillerine bir saniye bile beklenmeden gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır. Tekrar etmek gerekirse yargının bu iç ağrısıyla yaşaması asla mümkün değildir.Kararlarımızın arkasındayızAnayasa Mahkemesinin son günlerde verdiği bireysel başvuru kararlarına (Twitter vesaire) yapılan ölçülü eleştirileri saygı ile karşılarken, verilen kararlarımızın arkasında olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bir internet sitesine erişimin yasaklanmasına yönelik verdiği ihlal kararının siyasal kaygılarla ölçüsüz şekilde eleştirilmesi dikkat çekicidir. Hukuk devletinde mahkemeler emir ve talimatla çalışmadığı gibi dostluk düşmanlık duyguları ile de yönlendirilemez. Gömlek değiştiren karakterde olamayızBizler, adil olmayı kutsal bir görev kabul eden bir medeniyetin mensupları olarak, gücün ve şartların etkisiyle gömlek değiştiren bir karakterin sahibi olamayız. Törene BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş da katıldıAnayasa Mahkemesinin 52. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Yüce Divan Salonunda düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, BTP Genel Başkan Vekili Abdullah Terzi, BTP Genel Başkan Yardımcıları Dr. Fuat Şengül ve Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi de katıldı.