Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Hukukçu Ahmet Erimhan Afganistan'da 12 askerimizin ölümüne neden olan helikopter kazasıyla ilgili olarak çarpıcı bir değerlendirme yaptı. Afganistan'da 12 askerimizin ölümüne neden olan helikopter kazasının kamuoyunda vicdan kanatan bir tablo oluşturduğunu söyleyen Erimhan, “kaza ya da sabotaj adı ne olursa olsun 12 ölüm, bu milletin evlatlarının nasıl Amerikan jandarmalığına soyundurulduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir” diye konuştu. “Bizim askerlerimizin Afganistan'da ne işi var?” diye soran BTP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erimhan şunları söyledi: “Hiç kimse bu jandarmalığın Afgan kardeşlerimiz lehine olduğunu söylemeye kalkışmasın? Orada bulunma nedenimiz NATO konsepti ve Amerikan çıkarları doğrultusunda Amerikan askerlerini korumaktır!”

Türkiye iki günahı birden işliyor
Afganistan'da asker bulundurarak Türkiye'nin iki günahı birden işlediğini dile getiren Erimhan şunları söyledi: “Türkiye Afganistan'da vazife almaya ikna edilmiştir, çünkü Müslüman Afgan halkının Türkiye'ye olan duyarlılığı kullanılarak ABD'ye karşı bir kalkan oluşturması sağlanmıştır. Dolayısı ile Afganistan'da iki günahı birden işliyoruz:
1)Afgan halkının milletimize olan sevgisini istismar ederek ve kandırarak onlara ihanet ediyoruz.
2)ABD çıkarlarına hizmet ediyoruz.
Ancak bu ölümler ortaya çıkarmıştır ki Türkiye ve hükümet Ortadoğu'da deşifre olmuştur.”

Kaza değil, sabotaj
“Kazanın nedeni yapılan gayrı resmi açıklamalara bakılacak olur ise sabotajdır” diyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erimhan, “Yani helikopter 12 Türk askerini taşıdığı bilindiği halde yerel güçler tarafından bilinçli olarak düşürülmüştür. Yani ortada Türkiye'ye verilen açık bir mesaj vardır” dedi. BTP Genel Başkan Yardımcısı sözlerini şöyle sürdürdü: “Afganistan'da Türkiye'nin ABD korumalığına soyunması, Libya, Mısır ve en son Suriye'de Türkiye'nin takındığı tavır tüm İslam dünyasında tam bir hayal kırıklığı oluşturmuştur. Dışişleri bakanımızın ciddiye alınamayacak açıklamaları bir yana Türkiye'nin prestiji şu anda Cezayir soykırımını tanıyan dönemden çok daha aşağılardadır. Helikopter kazasının şifrelerini bu nokta-i nazardan okuyamayacak bir hükümet daha pek çok ölümün hazırlayıcısı olacaktır. O nedenle bu kaza bir işaret ve alarm zillerinin bangır bangır çalmasıdır. Ya o işareti alacağız ya da kaybedeceğimizin mukadder olduğu, izzetsiz bir kıyamet savaşının içinde bulacağız kendimizi. Hem de bu savaşın sebebi ve tetikçisi olarak! O takdirde daha çok helikopterimiz düşecek ve pek çok vatan evladı bize ait olmayan bir savaşın yanlış tarafında can verecek! O nedenle hükümet, 12 kişinin ölümünden gerekli dersi çıkararak Suriye ateşine odun taşımaktan bir an evvel vazgeçmelidir.”

Hükümet savaşa kararlı görünüyor
“En son Türk vatandaşlarına yapılan “Suriye'den ayrılın” çağrısı hükümetin savaş kararlılığını ispat ediyor” diyen Erimhan, “Gerçekten bir bölümü ile her türlü nitelendirmeye açık olmak üzere facia, dramatik ama bir yandan da şaka gibi bir durumla karşı karşıyayız. Türkiye, adım adım hiç farkına varmadan savaşa sü-rük-le-ni-yor!” dedi. BTP Genel Başkan Yardımcısı şöyle konuştu: “Şaka gibi bir durum bu çünkü daha dün ortak Bakanlar Kurulu toplayan hükümet, “sıfır sorunlu dış politikanın model ülkesi olarak” tanıttığı Suriye için savaş baltalarını çıkarmış, kılıcını bileyliyor! İhtimaldir ki bir dünya savaşına yol açacak çatışmaya en iyimser ifade ile burnunun ucunu dahi görmeyen, “6 ay içinde en yakın dosttan 6 ay sonra en azılı düşman oluşturan bir hükümet profili ile sokuluyoruz.”

Türkiye savaşı önlemeli barışı sağlamalı
Türkiye'nin içine sokulduğu savaşın izahını hiç kimsenin yapamayacağını söyleyen BTP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erimhan böyle bir savaşın herkese zarar vereceğine vurgu yaptı. Erimhan şunları söyledi: “Bir kez daha ifade ediyoruz. Türkiye'nin içine sokulduğu savaşın izahını hiç kimse yapabilecek durumda değildir. Bu savaşın gerekçesi asla ve asla yoktur. Afganistan'a gönderdiğimiz asker ne kadar Afgan halkına ve Türk milletine hizmet ediyorsa Suriye savaşı için de durum aynıdır. Tersinden söyleyecek olursak şayet Türkiye'nin Suriye'ye girmesi meşru ise Amerika'nın da Irak'ı işgali meşrudur, Afganistan'ı işgali meşrudur, hatta İran'ın da bombalanması meşrudur. Durum bu kadar illegal, gayrı meşru ve hiç kimsenin izahını yapamayacak kadar yanlıştır. O nedenle hükümet bu işin basit bir siyasi oyun olmadığını bilerek bölgeyi ve ülkemizi kana bulayacak, askerimizi ihraç ürünü yapacak politikalardan derhal vazgeçmelidir.     Türkiye savaş sebebi değil, savaşı önleyen ve varsa şayet gücünü bu yönde kullanan bir yönetim olarak öne çıkmalıdır. ABD'nin kirli savaşlarında rol almaya çalışan, 3. Sınıf bir ülke olarak değil!”