logo
12 MAYIS 2024

Hükümet despot tarafında

09.09.2010 00:00:00
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Hükümetin 1982 Anayasasının getirdiği yüzde 10'luk seçim barajını kaldırmaya yanaşmadığına işaret ederek, "Niye o halde bunu kaldırmıyorsun? Sen bal gibi 'despot tarafı'sın. Bunu kimseye yutturamazsın" dedi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı açıklamada, hükümetin neden Anayasa değişikliğine gittiği konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu. İktidarın Anayasa Mahkemesi ile Danıştay'ı diskalifiye etmek için yola çıktığını ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, şunları kaydetti: "Hükümet 'bu Anayasa Mahkemesi ve Danıştay ile çalışmam mümkün değil' diyor. Bu Anayasa Mahkemesi, bu Danıştay hükümetin çıkardığı hangi kanunları ya da aldığı hangi kararları iptal ediyor? Gelin bunu biraz inceleyelim. Hükümet kurmayları demeye getiriyor ki, 'Anayasa Mahkemesi başörtüsü ile ilgili düzenlemeyi iptal etmemiş olsaydı, biz mahkemenin yapısını değiştirmezdik, 11 üye ile devam ederdik. MHP ile anlaşarak anayasayı değiştirdik. Mahkemeye müracaat edildi. Anayasa Mahkemesi de bunu iptal etti.' Sen beni zamanında dinlemedin ki, kardeşim. Ben sana demedim mi ki, bu mesele anayasa meselesi değil. Bu yasak yok!

Başörtüsü takmak tabii ihtiyaç

Başörtüsü takmak insanın tabii ihtiyacı ve hakkıdır. Bu inanç hürriyetidir. Her demokratik ülkede herkesin din ve vicdan emniyeti vardır. Bu hürriyet elindeyken, bu meseleyi tekrar Meclis'e taşımanın alemi nedir? Bir yönetmelikle bu işi halledebileceğini bildiğin halde, etmedin. Tartışma olsun diye anayasa hükmü haline getirdin, bu hükmü de el ele iptal ettiniz. Bu senin suçundur. Bu senin yanlışındır. Sen akıllı adam sözü dinlemiyorsun. Kendi kafana iş yapıyorsun. Yanında hukukçular var, ben o arkadaşlara bir şey demiyorum. Maalesef o arkadaşların en az bildikleri şey, hukuk. Eğer senin derdin başörtüsü konusunu halletmek olsaydı, yaptığın anayasa değişikliğine bir hüküm koyardın. Derdin ki: Hiç bir kanun din ve vicdan hürriyetini engellemeye ve onu yok etmeye yetkili olamaz. Hangi kanun çıkarsa çıksın, hangi Anayasa Mahkemesi heyeti toplanırsa toplansın başörtüsüne yasak getirmesi mümkün olamazdı. Sen bunu yapmadın, kalktın Anayasa Mahkemesinin şeklini değiştirdi. Üye sayısını artırdın. Gerçi mahkemeler üyeleri belirleyecek ama nihai noktada Anayasa Mahkemesi üyelerini Cumhurbaşkanı atayacak. Önüne gelen isimlerden 14 üyeyi seçecek. Şimdi yasama ve yürütme senin elinde, Cumhurbaşkanı da senin partinden. Cumhurbaşkanının duygusal davranıp davranmayacağını bilemem. Mevcut durumda Cumhurbaşkanı ile hükümetin ikili ilişkilerinin boyutlarını bilemem. Cumhurbaşkanlığı makamına bu kadar ağır yükü yükleyeceğine, hükümet az önce bahsettiğimiz tarzda başörtüsü meselesini halletseydi, daha iyi olmaz mıydı? Onun için bu anayasada yasama, yürütme ve yargı erkleri bir araya gelerek, yani bir iradenin elinde toplanarak, maalesef demokratik bir krallığa doğru gidiliyor. İktidarın bu konuda ayık olması lazım. Onun için bizim sözlerimizi kulağına küpe yapıp takması lazım. Sonraki pişmanlık da fayda vermez. Onun için biz, bu anayasa paketine HAYIR diyoruz.

Anayasa Mahkemesi ve Danıştay, 'peşkeş'leri iptal etti

Sonra Danıştay ve Anayasa Mahkemesi neyi iptal etmiş? Biliyorsunuz güneyde Suriye ile sınırız. Suriye sınırında Kıbrıs'ın 3 katı büyüklüğünde mayınlı arazi buluyor. Çıkarılan bir kanunla bu mayınları temizlesin diye Yahudi şirketlerine hak verilecekti, 49 yıllığına burası bunların elinde kalacaktı. Trilyon dolarlık yeraltı kaynağı bu toprakların altında yatıyor. Bu topraklardaki mayınları temizleme karşılığında, bunlar peşkeş çekilecekti. Anayasa Mahkemesi, 'bu toprak millete aittir, ben bu düzenlemeyi kabul etmiyorum' diyerek, bu kanunu iptal etti. Haksız mı? Danıştay da Galataport ihalesini iptal etti. Karaköy civarındaki liman tesisleri Yahudi bir firmaya 49 yıllığına neredeyse bedelsiz veriliyordu. Mesele Danıştay'ın önüne geldi. Danıştay da, 'hükümet bunu uzun vade ile ve bir tek kuruş almadan verdiği' için düzenlemeyi iptal etti. Doğru mu, yanlış mı? Anayasa ve Danıştay'ın iptal ettiği kararlar, bu cins kararlardır... Bu tarz kararlar, hükümetin ABD'ye, Avrupa'ya verdiği sözlerin yerine gelmesine mani oluyor. Hükümetin karşı olduğu Türk milletinin menfaatlerinin elden gitmesi değil, Avrupa ile ABD'nin menfaatlerinin elinden gitmesidir. Size bir başka enteresan misal daha vereceğim. Şu anda 350 ecnebi şirket maden arama ruhsatları alarak, Türkiye'nin her tarafını bölük pörçük ettiler. Bir tanesinin 4 milyon, bir başkasının 5 milyon metrekare alanda maden arama ruhsatı var. Bu şirketler devlete yüzde 2 pay vererek, ayaklarımızın altındaki madenleri memleketlerine kaçırıyorlar. Gümüşhane'de bir ton toprakta çıkan altın miktarı 126 gramdır. Oysa orayı işletenler 1 ton toprakta 10 gram altın beyan ediyorlar. Bu adamlar kazançları mukabili vermeleri gereken vergiyi de ödemeyerek, bu serveti talan ediyorlar. Danıştay bu kabil kararların altını çiziyor ve bunları iptal ediyor. Hükümet bu vadide Danıştay'ı 'bizim yapamadığımızı sen yaptın, diyerek tebrik edecek yerde, onun elindeki yetki ve hakkı almaya çalışıyorsun. Buna ne diyorsunuz? Ben de bundan ötürü bu anayasa paketine HAYIR diyorum.

Hükümet demokrat olsaydı?

Hükümet diyor ki, 'biz demokrasiyi güçlendirmek için bu anayasa değişikliğini yapıyoruz.' İyi, güzel... O halde bu milletin oylarının tamamının  Meclis'e yansımasını neden istemiyorsunuz? Yani 72 milyon insanın tamamının Meclis'te temsil edilmesi gerekmiyor mu? Meclis'e bakıyorsun, şu anda orada milletin önemli bir bölümü temsil edilmiyor. Bu nasıl demokrasi? Eğer demokrasiden yana olsaydılar, yüzde 10'luk seçim barajını kaldırır mıydın, kaldırmaz mıydın? Yüzde 10 barajını getiren 1982 Anayasasıdır. Niye o halde bunu kaldırmıyorsun? Sen bal gibi 'despot tarafı'sın. Bunu kimseye yutturamazsın. Sen o hükmü oradan kaldırsaydın, görecektin ki Haydar Baş Mecliste olacaktı, senin mumun da sönecekti. Senin bütün derdin bu? 1982 Anayasasının izlerini silmek isteyen iktidara sesleniyorum: Peki YÖK o anayasanın ürünü değil midir? Niye onu devam ettiriyorsun. Nereye kadronu koyuyorsan, orası benimdir, diyorsun. Devam... Koyamadığın da, devam değil. Senin hakemliğine itiraz ediyorum. Onun için bunların yaptığı anayasada ne millet, ne devlet, ne köylü, ne çiftçi var. Bu anayasada sadece Ak Parti'nin düşünceleri var. Ak Parti'nin çalışma programı, anayasa paketi olarak oylamaya sunulacak. Buna ne dersiniz? Ben de onun için HAYIR diyorum..."
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
'10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum'
Acılı annenin buruk günü
Bugün Anneler Günü
Anneler Günü'nüz kutlu olsun
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
'10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum'
Acılı annenin buruk günü
Bugün Anneler Günü
Anneler Günü'nüz kutlu olsun

'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?

Meclis'ten geçmesi halinde Anayasa Mahkemesi iptal kararı verir mi?
12.05.2024 18:17:00 / Güncelleme: 12.05.2024 18:46:28
Atakan Akbal
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, yasama yılı bitmeden Meclis'e gelecek olan 9. Yargı Paketi'nde yeni tip casusluk suçları hakkında düzenlemelerin yer alacağını duyurdu.

Haberde, "Türkiye lehine gibi görünüp, aleyhte propaganda yaparak kamuoyu oluşturan etki ajanlarına mercek tutulacak" ifadelerine yer verildi. Ülkenin ekonomik, toplumsal ve kamu düzenini bozanların "etki ajanı" kapsamında değerlendirileceği ve bu kapsama giren suçlar için cezai müeyyidelerin uygulanacağı aktarıldı.

İktidar sessiz, muhalefet temkinli

Yeni Şafak'ın haberine iktidar kanadından bir yalanlama gelmezken, muhalefet ise böyle bir düzenlemenin tehlikesine dikkat çekiyor.

AK Parti iktidarının muhalif kesimleri susturmak için yeni bir yasal düzenleme peşinde olduğunu düşünen muhalefet, sesini yükseltmek için tasarının Meclis'e gelmesini bekliyor. Dezenformasyon Yasası'nda olduğu gibi gazetecileri ve toplumsal muhalefeti susturmak gibi bir amaç sezdiklerini dile getiren muhalefet temsilcileri, böyle bir düzenlemenin Meclis'ten geçmemesi için ellerinden geleni yapacaklarını, Meclis'ten geçmesi halinde de Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söylüyorlar.

Amaç ne?

Etki Ajanı suçlamasının yeni bir baskı aracına dönüşme riski olduğunu belirten Hukukçu Tuba Torun, "Bu ifade benim hiç hukuki literatürde duymadığım bir ifade. Her yöne çekilebilecek bir ifade" dedi.

Türk Ceza Kanunu'nun 328, 329 ve 339'uncu maddelerinin casusluk faaliyetleri ile ilgili yeterli düzenlemeye sahip olduğunu ifade eden Torun, "Peki böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyuluyor? Bu kadar muallak bir kavramın ceza kanununa girmesi oldukça tehlikeli" dedi.


Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü

Kars'ta baraj şantiyesinde çalışan ve gıdadan zehirlendiği iddia edilen 2 işçiden 1'i yaşamını yitirdi.
12.05.2024 16:26:00
Anadolu Ajansı
Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü
Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü

Arpaçay Barajı'nın tadilatında çalışan Gürbüz K. (58) ve Orhan D'den haber alamayan yakınları durumu ekiplere bildirdi.

Olay yerine giden ekipler, 2 işçiyi hareketsiz halde buldu.

Sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde, Gürbüz K'nin hayatını kaybettiği belirlendi.

Bilinci kapalı olan Orhan D ise sağlık ekiplerince Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezine kaldırıldı.

Gürbüz K'nin cenazesi, otopsi için Kars Harakani Devlet Hastanesi morguna götürüldü.

İşçilerin, dün akşam balık ve tavuk yediği öğrenildi. 

Adıyaman'da en acı Anneler Günü

12 Mayıs Anneler Günü Adıyaman'da acı ve hüzün içerisinde kutlanıyor.
12.05.2024 12:40:00 / Güncelleme: 12.05.2024 12:42:38
İhlas Haber Ajansı
Adıyaman'da en acı Anneler Günü
Adıyaman'da en acı Anneler Günü
6 Şubat depremlerinde en ağır hasar alan iller arasında bulunan Adıyaman'da, binlerce vatandaş yıkılan yapıların enkazları altında kalarak hayatını kaybetmişti.

6 Şubat Depreminde annesini yada kızını kaybeden bir çok vatandaş, ellerine aldıkları çiçeklerle Adıyaman Belediyesi Yeni Mezarlığa gelerek burada mezarları ziyaret etti.

Annesini ve kızlarını kaybeden bir çok vatandaş göz yaşları içerisinde Anneler Gününü kutladı. Hüzünlü anların yaşandığı mezarlıkta annesini yada kızlarını kaybeden kişiler yüreklerinin yandığını ve bu acının hiçbir şekilde unutulmayacağını dile getirdi.



Bazı mezar taşlarında 'Toprak emanetime iyi bak, benim sarıldığım gibi sarıl anneme' yazan yazılar ise hüzünlendirdi.

Sedyeden kalktı, doktora saldırdı

İstanbul'da motosiklet kazasında yaralanan genç, kendisine koridorda sedyenin üstünde müdahale etmek isteyen doktora saldırdı. Sedyenin üzerine çıkarak doktora tekme atan ve hastaneyi birbirine katan saldırgan gözaltına alındı. O anlar kameralara yansıdı
12.05.2024 12:02:00
İhlas Haber Ajansı
Sedyeden kalktı, doktora saldırdı
Sedyeden kalktı, doktora saldırdı
İstanbul'da motosiklet kazasında yaralanan genç, kendisine koridorda sedyenin üstünde müdahale etmek isteyen doktora saldırdı. Sedyenin üzerine çıkarak doktora tekme atan ve hastaneyi birbirine katan saldırgan gözaltına alındı. O anlar kameralara yansıdı.

Olay, önceki gün saat 16.00 sıralarında Şişli Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Hastanesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Eyüpsultan Topçular Mahallesi'nde motosiklet kazası geçiren Enes Mehmet Özkul ve akrabası B.Ö. ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Genç acil serviste sedyenin üstünde beklediği esnada acil serviste görevli doktor Orkun Işık müdahale etmek istedi. Ancak hasta yakınları ile doktor arasında "koridorda sedye üzerinde müdahale" nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine sedye üzerinde ayağa kalkan Enes Mehmet Özkul, doktora saldırdı. Güvenliğin araya gitmesiyle kavga sonlandırıldı. Polis ekipleri şahsa saldıran genci ve akrabasını gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen iki şahıs adli kontrolle serbest kaldı.

Yaralı gencin sedyede ayağa kalkın doktora saldırdığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.