Hükümet Tehlikeyi göremedi
14.10.2005 00:00:00
Tercüman'dan Sırrı Yüksel Cebeci, AKP iktidarının 'kuş gribi' konusunda önceden önlem almadığını delilleri ile ortaya koyuyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın öncülüğünde geçtiğimiz günlerde Washington'da, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 80 ülkeden sağlık yetkilileri bir araya geldi. Görüşmenin konusu 'kuş gribi'ydi.Kuş gribinin Türkiye'de ortaya çıkmasından önce yapılan o toplantıda, ABD Sağlık Bakanı Mike Leavitt, "Dünya kuş gribi salgınına karşı hazırlıklı değil veya yeterince hazırlıklı değil" demişti.Sağlık yetkililerini Washington'daki toplantıya gönderen Türkiye'nin de, kuş gribine karşı hazırlıklı olmadığı veya yeterince hazırlıklı olmadığı ortaya çıktı. Bir tatbikat yapmak, hazırlıklı olunduğu anlamına gelmez.Kaldı ki İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer Dodurka, bir süre önce, kuş gribinin göçmen kuşların yolu üzerinde olan Türkiye'yi tehdit ettiği uyarısında bulunmuş ve kuş avının tamamen yasaklanmasını istemişti.Ayrıca AKP Milletvekili Turan Çömez de, 8 ay önce Meclis'te yaptığı konuşmada hükümeti uyararak şöyle demişti: Dünyadaki pekçok kuş türünün uğrak yeri Manyas Kuş Cenneti'dir. Pek çok ülkede milyarlarca dolarlık kayba neden olan bu virüsten korunmak ülkemiz için çok önemli. Tarım Bakanlığı'nın bu konuda eylem planı oluşturması ve uygulaması şarttır. Tarım Bakanlığı, 8 ay önceki bu uyarıyı dikkate alarak bir eylem planı hazırlamış mıydı?Ne gezer!Manyas'ta bin 800 hindi aniden ölüverince, ne yapacaklarını şaşıran yetkililer, alelacele Manyas'ta bir kriz merkezi oluşturdular ama iş işten geçmişti.
Türkiye riskli bölgedeFelaket kapıyı çalıncaya kadar kulaklarının üstüne yatma hastalığından kurtulamayan bizimkiler, ne içeriden yapılan uyarılara aldırıyor, ne de dışarıdan yapılanlara...Oysa daha iki hafta önce Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından dünya çapında kuş gribiyle mücadele ve insanlara sıçrama ihtimaline karşı hazırlanılmasında koordinasyonu sağlamak için görevlendirilen Dünya Sağlık Örgütü'nden Dr. David Nabarro, kuş gribinin sadece Asya'nın değil, tüm dünyanın sorunu olduğunu ve en son 1918 yılında patlak veren grip salgınında 40 milyon kişinin öldüğünü hatırlatmıştı. Nabarro, virüsün insanlar arasında yayılması durumunda 5 ile 150 milyon kişinin öleceğini söylüyordu.Onca uyarıya rağmen, zaten riskli bölgede olan Türkiye'nin kuş gribine hazırlıksız yakalanması, AK Parti iktidarının grafiğini olumsuz etkilemiştir.
Bu ne perhizŞimdi yetkililer, paniği önlemek ve halkı yatıştırmak için açıklama üstüne açıklama yapıyorlar. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, veteriner hekim kontrolünde kesilmiş, usulüne göre pişirilmiş tavuk etini gönül rahatlığıyla yediğini söylüyor. Ama TBMM Lokantası, kuş gribi nedeniyle mönüden tavuk ve hindi etiyle yapılan yemekleri kaldırıyor!Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!Vatandaş, "Milletvekillerinin canı can da, benim canım patlıcan mı" diye sormaz mı? Çernobil nükleer faciasının meydana geldiği 1986 yılında, zamanın Sanayi Bakanı Cahit Aral'ın, Karadeniz bölgesindeki çay ürünlerine radyasyon yağdığı iddiasını reddederek, kameralar karşısında çay içmesini de unutmadık!
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın öncülüğünde geçtiğimiz günlerde Washington'da, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 80 ülkeden sağlık yetkilileri bir araya geldi. Görüşmenin konusu 'kuş gribi'ydi.Kuş gribinin Türkiye'de ortaya çıkmasından önce yapılan o toplantıda, ABD Sağlık Bakanı Mike Leavitt, "Dünya kuş gribi salgınına karşı hazırlıklı değil veya yeterince hazırlıklı değil" demişti.Sağlık yetkililerini Washington'daki toplantıya gönderen Türkiye'nin de, kuş gribine karşı hazırlıklı olmadığı veya yeterince hazırlıklı olmadığı ortaya çıktı. Bir tatbikat yapmak, hazırlıklı olunduğu anlamına gelmez.Kaldı ki İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer Dodurka, bir süre önce, kuş gribinin göçmen kuşların yolu üzerinde olan Türkiye'yi tehdit ettiği uyarısında bulunmuş ve kuş avının tamamen yasaklanmasını istemişti.Ayrıca AKP Milletvekili Turan Çömez de, 8 ay önce Meclis'te yaptığı konuşmada hükümeti uyararak şöyle demişti: Dünyadaki pekçok kuş türünün uğrak yeri Manyas Kuş Cenneti'dir. Pek çok ülkede milyarlarca dolarlık kayba neden olan bu virüsten korunmak ülkemiz için çok önemli. Tarım Bakanlığı'nın bu konuda eylem planı oluşturması ve uygulaması şarttır. Tarım Bakanlığı, 8 ay önceki bu uyarıyı dikkate alarak bir eylem planı hazırlamış mıydı?Ne gezer!Manyas'ta bin 800 hindi aniden ölüverince, ne yapacaklarını şaşıran yetkililer, alelacele Manyas'ta bir kriz merkezi oluşturdular ama iş işten geçmişti.
Türkiye riskli bölgedeFelaket kapıyı çalıncaya kadar kulaklarının üstüne yatma hastalığından kurtulamayan bizimkiler, ne içeriden yapılan uyarılara aldırıyor, ne de dışarıdan yapılanlara...Oysa daha iki hafta önce Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından dünya çapında kuş gribiyle mücadele ve insanlara sıçrama ihtimaline karşı hazırlanılmasında koordinasyonu sağlamak için görevlendirilen Dünya Sağlık Örgütü'nden Dr. David Nabarro, kuş gribinin sadece Asya'nın değil, tüm dünyanın sorunu olduğunu ve en son 1918 yılında patlak veren grip salgınında 40 milyon kişinin öldüğünü hatırlatmıştı. Nabarro, virüsün insanlar arasında yayılması durumunda 5 ile 150 milyon kişinin öleceğini söylüyordu.Onca uyarıya rağmen, zaten riskli bölgede olan Türkiye'nin kuş gribine hazırlıksız yakalanması, AK Parti iktidarının grafiğini olumsuz etkilemiştir.
Bu ne perhizŞimdi yetkililer, paniği önlemek ve halkı yatıştırmak için açıklama üstüne açıklama yapıyorlar. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, veteriner hekim kontrolünde kesilmiş, usulüne göre pişirilmiş tavuk etini gönül rahatlığıyla yediğini söylüyor. Ama TBMM Lokantası, kuş gribi nedeniyle mönüden tavuk ve hindi etiyle yapılan yemekleri kaldırıyor!Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!Vatandaş, "Milletvekillerinin canı can da, benim canım patlıcan mı" diye sormaz mı? Çernobil nükleer faciasının meydana geldiği 1986 yılında, zamanın Sanayi Bakanı Cahit Aral'ın, Karadeniz bölgesindeki çay ürünlerine radyasyon yağdığı iddiasını reddederek, kameralar karşısında çay içmesini de unutmadık!
