logo
26 NİSAN 2024

Iktidarı telaş sardı

16.05.2005 00:00:00


*Başbakan'a hain tepkisiBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Hakimiyetimizi Brüksel'e devretmenin, BOP'a taşeronluk yapmanın, kilise evlerin, Irak'taki kaosun hesabını ver" demenin; "din ve vicdan hürriyeti bu mu?", "6000 dolar nerede?" diye sormanın, Dinler Bahçesinin Müslümanı Hıristiyan yapma adımının adı olduğunu söylemenin  hainlik olarak telakki edilmesine sert tepki gösterdi. AKP'yi, BTP'nin iktidar ve kâinat devleti yürüyüşü telaşı sardığını söyledi.

*Hesap sormak hainlik mi?BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Urfa'da yaptığı konuşmada, bazı grupların iktidarı ihanet-i vataniyeyle suçlayacak kadar ihanet-i vataniye içine girdikleri şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Prof. Dr. Haydar Baş, yaptıklarının, "bunun hesabını ver" diye birtakım icraatların hesabını sormaktan ibaret olduğunu belirterek, hesap sormanın hainlik olmadığını söyledi.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) tarafından düzenlenen Kuşatılan Türkiye toplantıları Gaziantep ile devam etti. Türkiye'nin yeniden kuşatıldığının farkında olan gazi şehrin gazi evlatları, bu kuşatmayı yarma ve Türkiye'yi kâinat devleti yapma iradesini ortaya koyan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile buluşmak için Kamil Ocak Kapalı Spor Salonuna akın etti.  Gelişmeler BTP'yi müjdeliyorİstiklal Marşı'nın okunması, şehitlerimize saygı duruşu ile başlayan, yeniden Kuvay-ı Milliye'nin sesi Gürkan Demir'in, söylediği türkülerle katılanları coşturduğu programın açış konuşmasını yapan Gaziantep İl Başkanı Ersin Polat, ülkemizin zor bir dönemden geçtiğini, iktidarın hiçbir millî politika üretemediğini, muhalefetin de uyarı görevini yapmadığını, bununla, onlar da iktidar olsalar bundan başka bir şey yapamayacaklarını gösterdiğini belirterek "Bütün bunlar BTP Genel Başkanı, devlet adamı Prof. Dr. Haydar Baş'ı müjdeliyor. Bundan sonraki ilk seçimde BTP iktidar, Prof. Dr. Haydar Baş, başbakan olacaktır" dedi.                                                           İktidarı BTP telaşı sardıAbdullah Ağar, her satırında "Bağımsız Türkiye" kokan Kuvay-ı Milliye andını okuttuktan sonra kürsüye "üstad nerede biz oradayız" tezahüratları arasında BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş geldi. Anadolu'da gerçekleştirdikleri miting ve toplantıların artık yüce milletimizin BTP'yi iktidar yapmak için kararını verdiğini ve bu kararını da meydanlara çıkarak ilan ettiğini gösterdiğini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "yağmur, çamur, yaz, kış, gece, gündüz demeden kuvay-ı milliyeciler artık bölük bölük BTP'nin saflarında biraraya geliyorlar. Bu manzara iktidarı öyle büyük bir telaşa düşürdü ki sayın Başbakan'ın dilinden, gönlünden ve aklından eksik olmuyoruz. Sayın Başbakanımız 'marijinal bir grup' demek suretiyle her gün gönlünde ve kalbinde BTP'yi zikrederek bize cevap vermeye çalışıyor. Öyle zannediyorum ki BTP'nin o güzel duygusu, fikri, sayın Başbakanımızın gönlünü aydınlatacak ve onu inşallah Bağımsız Türkiye'li yapacak" diyerek şöyle devam etti: "Geçenlerde bir gazeteci sayın Başbakan'a, 'Bazı partiler (bizim dışımızda böyle bir parti yok) diyor ki, 'devlet, senyoraj hakkını kullanarak emisyonunu genişletsin, parasını bassın. Siz bu para basma hikayesine ne dersiniz?' diye soruyor. Sayın Başbakanım 'biz eğer paramızı basarsak geçmişte oldu, şimdi de olur, enflasyon olur' cevabını veriyor. Ben de Gaziantep'ten cevap veriyorum: Sayın Başbakan! Sen o bağımsızlığa sahip değilsin. O parayı basamazsın. Çünkü seni iktidara getiren güçler sana bu müsaadeyi vermezler. Şayet sen parayı basmış olsan, global sermaye sahiplerine 380 milyar dolar borçlu olmaz, yılda da 120 katrilyon faiz borcu ödemezdin. Şimdi senin sırtından yılda 120 katrilyon alarak geçimini temin eden o güçler, seni bunun için iktidara getirirken, onların elinden bu yağlı kaymağı almana müsaade ederler mi? Senin bunu yapabilmen için dilinden ve gönlünden eksik etmediğin 'marjinal kesim'den olman lazım, Bağımsız Türkiye Partili olman lazım." Hesap sorulunca "hain"mi olunuyor? BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Urfa'da yaptığı konuşmada, bazı grupların iktidarı ihanet-i vataniyeyle suçlayacak kadar ihanet-i vataniye içine girdikleri şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Prof. Dr. Haydar Baş, yaptıklarının, "bunun hesabını ver" diye birtakım icraatların hesabını sormaktan ibaret olduğunu belirterek şunları söyledi:"Sayın Başbakanım diyor ki, 'Yeni bir marjinal kesim bizi hainlikle itham ediyor. Bizi hainlikle itham edenler hainlerdir.' Cevaben diyorum ki, 'Sayın Başbakanım! Bizim terbiyemize bizi idare eden siyasete ve başına hain demek yakışmaz. Sen bu sıfatı kendine yakıştırıyorsan o senin bileceğin iştir. Ama ben diyorum ki, Anayasa Mahkemesi'nin 1986/24 Sayılı Kararına göre toprak bir devletin vazgeçilmez unsuru, egemenlik ve bağımsızlık simgesidir. Buna rağmen 5 Haziran 2003'te Doğrudan Yabancılara Yatırımlar Kanunu'nu sayın Başbakanım, siz çıkardınız. 3 Temmuz 2003'te Köylerden Yabancılara Toprak Satışına izin veren yasayı yine siz çıkardınız. 17 Temmuz 2003'te Yabancılara Gayrimenkul Satışına İzin Veren Yasayı yine siz çıkardınız. Bu yasalardan sonra İngiltere'nin Rio Tinto şirketi 30 ruhsatla memleketimin 50 bin km2 toprağına el koydu. Anglo Amerikan şirketi 20 ruhsatla, Cominko Kanada şirketi 191 ruhsatla, Eldorado Gold (ABD) şirketi 150 ruhsatla, Krupp (Alman) şirketi 59 ruhsatla, Omya (İsviçre) şirketi 85 ruhsat ile Anadolu'nun Giresun, Artvin, Van, Tunceli, Adana, Kayseri, Malatya, Gümüşhane, Çanakkale, Ordu, Bursa, Ankara, Efem çukuru, Kaymaz, Küçükdere bölgelerinde 400 bin km2 toprağı Türk milletinin tasarrufundan aldı. Sizin çıkardığınız kanunlarla bunlar, benim milletimin toprağının altındaki madenleri kendi tasarrufuna geçirdiler. Yine senin döneminde bu kanunları çıkarttıktan sonra GAP bölgesinde 450 bin dönüm araziyi İsrail ile ilişkisi olan insanlara siz verdiniz. Ben size 'bunun hesabını verin' diyorum; hain demiyorum." Hakimiyetimiz Brüksel'e devrediliyor"Yaşadığımız coğrafya dünyanın en stratejik bölgesi ve de merkezidir. Bu topraklarda binlerce yıllık geçmişimiz vardır. Şimdi bize 'bu topraklardan çıkacaksınız' diyorlar. AB üzerinden üretilen yalanlarla memleketimizi bölüp parçalamak istiyorlar. Bakınız; Rus General Mayevski şöyle diyor: 'Avrupa'nın yükselttiği Islahat yaygarası Türkiye'nin tedrici olarak parçalanması maksadına matuftur.' 1856 Paris Konferans'ında bize; 'Toprak bütünlüğünüzü garanti ediyoruz. Artık Avrupa'lı oldunuz' diyen sonunda Avrupa Sevr'i önümüze koymuştur. Biz bu emperyalist güçlere karşı ölüm kalım savaşı verdik. Şimdi ise hâkimiyetimizi bu iktidar Brüksel'e devrediyor. Bu iktidar döneminde Türkiye'nin Kıbrıs diye bir davası kalmamıştır. 1960 duruşuna ters düşerek Hükümet Annan Planı'na 'evet' demiştir, Kıbrıs'ı Türk milletinin tasarrufundan çıkarma noktasına getirmiştir. Biz, 'Bunun hesabını ver' diyoruz."BOP'un kod adı Sevr"BOP üzerinden ülkemizi parçalamaya çalışıyorlar. AKP'nin taşeronluğunu yaptığı Büyük Ortadoğu Projesi'nin kod adı Sevr'dir. Bu Projeyle ABD'li işgal güçlerine, Türk toprakları açılmaktadır. AKP'nin 2.5 yıllık icraatında, dış siyaset ABD güdümünde, iç siyaset AB tekelinde, ekonomi IMF tahakkümündedir. İstihbarat-Güvenlik İsrail'e ihale edilmiştir. Türkiye maalesef  bir kuşatma altına alınmıştır. Ben size 'bunun hesabını verin' diyorum; 'hain' demiyorum." Din ve vicdan hürriyeti bu mu?"Bunlar, 'bu millete din ve vicdan hürriyeti getireceğiz' vaatleriyle iktidar olduktan sonra TCK'nin 219. Maddesiyle iktidarı eleştiren din görevlilerine 1 yıla kadar hapis cezası getirmiştir. Yine TCK'nin 263. maddesiyle 15 yaşından küçük çocuklara namazı, sureleri, abdesti ve gusülü öğretenlere ve bunlara yer tahsis edenlere 3 yıl hapis cezası getirilmiştir. Din ve vicdan hürriyeti bu mudur? Ben size 'bunun hesabını verin' diyorum. Bugün 15 yaşından küçük çocuklarımızı Kur'an kurslarına gönderemiyoruz. Bu, kanunen yasaktır. 'Niçin bunu yapmıyorsunuz?' diye sorulduğu zaman, 'Biliyorsunuz. Türkiye'de bir takım güçler var. O güçler bize bunu yaptırmıyor' cevabını veriyorlar. Halbuki, seni iktidar edenler, sana okyanus ötesinden talimat verenler, sana müsaade etmiyor. Yemin ederek konuşuyorum; onların, 'bize yaptırmaz' dediği o güçle el ele vereceğiz, Türkiye'yi kâinat devleti yapacağız. Bütün hakları doya doya milletimize vereceğiz."Kilise evlerin müsebbibi"Yine sayın iktidar, İmar Yasası'nın 9. maddesindeki 'cami' ibaresi yerine 'ibadethane' kelimesini koyarak memleketimizde bir tek Hıristiyan'ın olmadığı yerlerde 36 bin kilise evi açtırmıştır. Ben size 'bunun hesabını verin' diyorum; 'hain' demiyorum. Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Bilal Eser 40 bini aşkın gencimizin Hıristiyan olduğunu beyan etmektedir. Bu iktidar döneminde bunlar olurken,  (yıllardan beri laik-demokratik cumhuriyetimizin kurucusuna iftira edenler beni iyi dinlesinler) Gazi Mustafa Kemal'in bu konudaki tavrına bakınız. Bursa Amerikan Kız Koleji'nde 3 kız öğrenci Hıristiyan oldu diye, Mustafa Kemal Atatürk 29 Ocak 1928'de Bakanlar Kurulu topluyor, hemen karar veriyor, okulu derhal kapatıyor. Şimdi beni iyi dinle! Bugüne kadar eleştirdiğiniz o Gazi'nin ayak tozu bile olamazsınız."Irak'taki kaos kimin eseri?"Bu iktidar döneminde Anayasa'nın 90. maddesinde değişiklik yapılmış, uluslararası antlaşmaların ve Avrupa kurumlarının aldığı kararların, TBMM kararlarının üzerinde olduğu kabul edilmiştir. Böylece Milli Egemenliğimiz, hukuken ve fiilen yabancılara devredilmiştir. Meclis kararı olmadan, sanki bu devlet aşiret devletiymiş gibi İncirlik'i ABD'ye açtılar. Bu iktidar döneminde Irak işgalinde aktif rol aldık. Irak'ta namusu kirletilen 50 bin kadının vahim manzarasına AKP hükümeti sebep olmuştur. 'Irak'taki kan, gözyaşı, açlık, sefalet, kıtlık, yokluk ve kaos sizin eserinizdir' diyorum ve bunun hesabını istiyorum. Baykal'ın görmesi gereken"Sayın muhalefete de bir iki sözüm var. Şu anda esasen iktidar ile muhalefet el ele vermiş, kol kola girmiştir. Yaptıkları kayıkçı kavgasıdır. Bu sorduğum hesabı anamuhalefet partisi sormalıydı. Sayın Baykal bunu yapmak yerine Mecliste yaptığı konuşmada 'Demokrasiyi kullanarak dini siyasete açmak isteyenler'den bahsediyor. 15 yaşından küçük çocuklar Kur'an kursuna gidemezken, sokaklarda serbestçe İncil dağıtılırken, 40 bin gencimiz din değiştirirken, 36 bin kilise evi açılmışken, hangi din tehlikesinden söz ediyorsun sayın Baykal? Asıl tehlike milletin Hıristiyanlaştırılma projesidir. Sayın Baykal 1997'den beri Moon tarikatının toplantılarına katılmaktadır. Bu gibi kurumların yıkıcı etkilerini çok iyi bildiği muhakkaktır. Şayet kastettiği tehlike bu ise doğrudur. Yoksa sayın Baykal, sen de yanılıyorsun.6000 dolar nerede? "Sayın iktidar, 'Biz ekonomiyi düzelttik. Yılda kişi başına 6000 dolar gelir temin ettik' diyor. Bakalım sayın iktidar bu geliri kime veriyor? İsterseniz gelin bunun bir hesabını çıkartalım. Ve sayın Başbakan'dan bir muhasebe tutanağı isteyelim. Asgari ücretli 310 YTL maaş alıyor. Bir yılda aldığı 2500 dolar oluyor. Oysa sayın iktidarın söylediğine göre asgari ücretlinin alması gereken para 6000 dolardır. Peki 3500 dolar nerede? Bunu kime verdiniz? Asgari ücretin altında çalışan 5 milyon insan var. Bunların aldıkları maaş 200 YTL. Yılda 1500 dolar ediyor. Peki bu kardeşimizin 4500 doları kimde? Bunun hesabını ver. Bu rakamları veren siz, hesabı veremeyince 'bana hain diyorlar' diyen yine siz. Türkiye'de tarımdan geçinen 25 milyon insanımız var. 2005 bütçesinde bu kesime 4,5 katrilyon TL tahsis ettiniz. Adam başına yılda 200 dolar düşüyor. Peki tarım kesimimin 5800 doları nerede? Türkiye'de büyüme hızının 9,9 olduğu söyleniyor. Nerede bu büyüme? İşçinin, memurun cebinde var mı? Esnafın, tarım kesiminin, orman köylüsünün, denizcinin, gencimin cebinde var mı? İç ve dış borç toplamımız 380 milyar dolara baliğ oldu. Bunun yıllık faiz tutarı 120 katrilyonu buldu. Biz bu borçların faizlerini milletimizden topladığımız vergilerle veriyoruz. Bu milletten ise 2004 yılında 90 katrilyon vergi toplandı. Sizin kazancınız faize yetmiyor. Ben size 'bunun hesabını verin' diyorum." Urfa'daki Dinler Bahçesi'nin anlamıBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş sözlerini, "Bir Dinler Bahçesi, Halepli Bahçe açılış merasimi ile sayın Başbakanım geldi, konuşma yaptı, ben de ona cevap verdim. Ama o bahçeden hiç dem vurmadım. O bahçe, diyalog bahçesidir. Müslümanı Hıristiyan yapmaya karar veren adımın adıdır. Şimdi var mısınız bunların bu projelerinin tamamını ayaklar altına almaya, hayır demeye, var mısınız?" diye bitirdi.
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!

Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen 'Mahzen-32' operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral'ın kardeşi Hakkı Saral'ın yaptığı suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. Yerlikaya, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik.' dedi.
26.04.2024 08:46:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır'da 'Mahzen-32' operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlarda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Bursa merkez ve İnegöl'de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlarımızdan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları, Bursa'ya il dışından getirdikleri tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin işyerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri, Bursa'ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin işyerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi.


Operasyonlarda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 24 şüpheli yakalandı. Operasyonlar sonucu, 15 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda çek ve senet ile çok miktarda nakit paraya el konuldu.

10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlar hakkında bilgi verdiği paylaşımında, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik. Bu suç örgütlerini isim isim kamuoyu ile paylaştık. Organize suç örgütlerine yönelik toplam bin 201 operasyon düzenledik. 8 bin 260 şüpheli yakalandık. Bunlardan; 3 bin 58'i tutuklandı. Bin 740'ı hakkında adli kontrol kararı verildi" ifadelerine yer verdi.

İstanbul tarihi 'yarı maraton'a hazır

 
 
Spor İstanbul Genel Müdürü  i. Renay Onur, 28 Nisan'da gerçekleştirilecek 19. İstanbul Yarı Maratonu öncesinde "yenimesaj.com.tr"nin sorularını cevapladı. 10K ve 21K için 8'er bin kişilik kontenjan ayırdıklarını dile getiren Onur, "Biz toplamda 14 bin kişinin yarışı tamamlamasını bekliyoruz" diye konuştu. Yenikapı-Balat arasındaki parkurda güçlü sporcular kürsüde yer almak için mücadele edecek.
26.04.2024 01:00:00
RUHİ SARI
İstanbul tarihi 'yarı maraton'a hazır
İstanbul tarihi 'yarı maraton'a hazır

Foto Altı: Renay Onur (Soldan İkinci Sırada)

Spor İstanbul Genel Müdürü  i. Renay Onur, 28 Nisan'da gerçekleştirilecek 19. İstanbul Yarı Maratonu öncesinde "yenimesaj.com.tr"nin sorularını cevapladı. 10K ve 21K için 8'er bin kişilik kontenjan ayırdıklarını dile getiren Onur, "Biz toplamda 14 bin kişinin yarışı tamamlamasını bekliyoruz. Ki bu da geçen seneye göre rekor olacak. 2023'te 12 bin kişi yarışı bitirmişti. Gönlümüz kayıt yaptıran tüm insanların aynı zamanda fiilen de Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu'na katılması ve hatta yüksek oranlarda da bitirmesi yönünde. Türkiye'de özellikle bitirme konusunda Batı'dan biraz gerideyiz ancak her geçen yıl bu konuda da ilerleme sağlıyoruz" dedi.

Geleceğin milli sporcuları buradan çıkacak

İstanbul Maratonu'na ve İstanbul Yarı Maratonu'na 18 yaş altındaki gençler alınmıyordu. Ancak bu yıl Spor İstanbul, Yarı Maraton'da kapılarını 16-18 yaş grubuna da açtı. Renay Onur, "Bu yıl 2 bine yakın 16-18 yaş arası sporcu kayıt yaptırdı. Birebir bir bilgimiz olmasa da bu katılımcıların arasında gelecek vaat eden atletler elbette olacaktır. Çünkü matematiksel bir hesaplama var. Bin, onbin, yüzbin, milyon kişiye doğru giderken, normal bir sporcudan olimpiyat sporcusuna kadar uzanan bir yetenek havuzu oluşuyor. 10 bin kişilik sporcu havuzundan uluslararası, 500 bindeyse olimpiyat seviyesinde bir sporcu çıkabiliyor. Bin kişiden de ulusal düzeyde başarıya ulaşabilecek bir sporcu çıkabiliyor. Bu çerçevede 2 bin genç koşucu arasından da en azından ulusal düzeyde başarıya ulaşma potansiyeli olan iki sporcu yakalayabiliriz" şeklinde konuştu.


Yavaş ve hızlı sporcular birbirinden ayrılıyor

Her sporcunun en iyi derecelerine göre pace (hız) kapılarının belirlendiğini dile getiren Renay Onur, şunları söyledi: "Bir sporcu iyi bir derece hedefliyorsa ön kapılardan etkinlik alanına gelebiliyor. Bizde Yarı Maraton'da yarışacak koşucu sayısı 6 bin seviyesinde olduğu için Avrupa'daki bazı yarışlarda olduğu gibi 'dalga' yapmıyoruz. Ancak etkinlik alanında 4 farklı kapıdan girişlerini sağlıyor ve yavaş/hızlı sporcuyu birbirinden ayırıyoruz. Öte yandan İstanbul Yarı Maratonu'nun tarihi parkuru rekor ve sporcuların en iyi derecelerini yapmaya çok uygun. Parkurun düz olması sebebiyle hem elit atletlerin hem de rekreasyonel (bireysel gelişim) koşucuların en iyi derecelerini yapmalarına olanak veriyor. Parkurun sportif yönü dışında tarihi yönünden de ayrıca söz etmeli. Adı üstünde yarış tarihi yarımadada yapılıyor. Üç büyük imparatorluğun ve Cumhuriyet'in bir çok eserini üzerinde taşıyan bir parkur. Yeni Camii, Mısır Çarşısı, Rum Ortodoks Patrikhanesi, Sveti Stefan Kilisesi, Haliç Sanat Merkezi'ne dönüştürülen Fener Evleri ve Feshane ilk ağızda sayacağımız çok sayıdaki tarihi yapı. Bir yanda binlerce yıllık tarih diğer yanda muhteşem İstanbul Boğaz ve Haliç… Özetle Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, bir yarı maratondan çok daha fazlası."


Dünyanın en iyileri gelecek


"Bu yıl Olimpiyatların olması üst düzey elit koşucuların İstanbul Maratonu'na ilgisini azalttı mı? Geçen yılın birincisi Kenyalı Daniel Ebenyo, Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 10 bin metrede ikinci oldu, bu yıl 14 Nisan'da Berlin Yarı Maratonu'nu kazandı. Bu da gösteriyor ki İstanbul Yarı Maratonu çok iyi sporcuların katıldığı bir etkinlik" şeklindeki sorumuza ise Spor İstanbul Genel Müdürü  İ. Renay Onur şu şekilde cevap verdi: "Dediğiniz gibi yarı maratonlara artık çok iyi sporcular katılıyor. Elit dışında rekreasyonel katılımda da büyük ilgi var. Çünkü yarı maraton artık dünyada 'yeni maraton' olarak görülüyor. Hazırlığı daha kolay ve aynı şekilde bitirme şansı da büyük maratona (42.2 kilometrelik koşu) göre daha yüksek. Bu da yarı maratonların cazibesini her geçen gün artırıyor. Gerek Paris Yaz Olimpik ve Paralimpik Oyunları gerekse bizden çok daha önce yapılan maratonların takviminden ötürü Türkiye İş Bankası İstanbul 19. Yarı Maratonu etkilendi. Ancak yine de çok önemli isimler rekorlu tarihi parkurumuzda koşacak. Ve umarım yeni bir rekora daha tanıklık ederiz. Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu'na bu yıl, kişisel en iyi dereceleri 1:01:00'ın altında olan 17 erkekle, 1:08:00'ın altında olan 7 kadın atlet katılacak. İstanbul Maratonu'nun son şampiyonu Kenyalı Panuel Mkungo burada olacak. Eğer yarı maratonu da kazanırsa iki maratonumuzu da kazanan ilk erkek atlet olacak. Biliyorsunuz Kenyalı Ruth Chepngetich 2018'de İstanbul Maratonu'nu, 2021'de de parkur rekoruyla İstanbul Yarı Maratonu'nu kazanarak kadınlarda duble yapan ilk atlet olmuştu. Geçen yılın ikincisi (59:58) Faslı Hicham Amghar; 2019'daki 59:17'lik derecesiyle dikkatleri üzerine çeken Etiyopyalı Solomon Berihu; listemizdeki 59.25 ile en iyi ikinci dereceye sahip olan Kenyalı Edmond Kipngetich, Barcelona'da 59.30 ile kariyerinin en iyi derecesini koşan Etiyopyalı Dinkalem Ayele; sürpriz beklenen Kenyalı Solomon Kipchoge ve Afrikalılara rakip olması umulan Kanadalı Cameron Levins de İstanbul'da koşacak. Kadınlarda ise geçen yıl Barselona'daki 1:05:46'lık derecesiyle yıldızı parlayan Gladys Chepkurui, derecelerini sürekli geliştiren Etiyopyalı Ftaw Zeray; listede derecesi en iyi Avrupalı olan İtalyan Giovanna Epis de İstanbul'da bizimle olacak."

Spor İstanbul, koşucular için ne yapıyor?


Renay Onur'a "⁠Avrupa yakasında koşu antrenmanı yapacak yer sıkıntısı yaşanıyor. ⁠İki açık atletizm pisti de Asya yakasında. Ataköy-Yenikapı arasındaki bisiklet yolu yoğunlukla kullanılıyor ancak zemini beton olduğu için koşucular sakatlık sorunu yaşıyor sık sık… Bu yolun asfalt zeminle kaplanıp koşuculara tahsis edilmesine önayak olma düşüncesine sıcak bakar mısınız?" sorusunu ise şu şekilde cevapladı: "Ben gerek siz değerli medya mensuplarıyla gerek çeşitli seminerlerde ve hatta ziyaretlerdeki sohbetlerde ortaya atılan her türlü eksikliği ve öneriyi not ediyorum. Bunu kendime bir 'ev ödemi' olarak alıyorum. Bu önerinizi de aynı şekilde kaydediyorum ve olanakları araştıracağım."

Bu yıl faiz yüksekten uçacak

 
 
 
Geçen ay politika faizinin yüzde 5 yükselterek sürpriz bir çıkış yapan Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), Nisan ayı toplantısında politika faizini yüzde 50'de sabit tuttu. Politika faizi geçen yıl Nisan ayında yüzde 8.5 idi! Ekonomistler bu yıl faiz indirimi beklemiyor. Uygulanacak politika ise IMF'nin reçetesine benziyor. 
 
25.04.2024 23:42:00
AHMET TURAN YİĞİT
Bu yıl faiz yüksekten uçacak
Bu yıl faiz yüksekten uçacak

Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), 25 Nisan'daki toplantıısnda politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 50'de sabit bıraktı. Merkez Bankası geçen ay politika faizini 500 baz puan artışla yüzde 45'ten yüzde 50'ye yükselterek, dikkatleri üzerine çekmişti. Piyasadaki farklı anketlerde katılımcılar arasında faizin sabit tutulacağı beklentisi hakimdi. Anadolu Ajansı (AA) Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, TCMB'nin politika faizini yüzde 50'de sabit bırakmasını bekliyordu. Bazı ekonomistler ise Merkez Bankası'nın bu ayda yüzde 1 gibi sembolik olarak faiz artışına gidebileceğini savunuyordu. Ancak 31 Mart'taki Mahalli İdareler Seçimleri'nin ardından döviz kurlarının yatay seyre girmesi Merkez Bankası'nın böyle bir hamle yapmaya gerek duymamasına yol açtı.


Enflasyonun iniş takımları arıza yaptı!

PPK'nın kararla ilgili basın açıklamasında aylık enflasyonun ana eğiliminin Mart ayında 'devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek' gerçekleştiği belirtildi. Duyuruda yer alan şu ifadeler dikakt çekti: "Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir.
Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır." Duyuruda dezenflasyonun 2024 yılının ikinci yarısında tesis edileceğine işaret edildi. Türkiye'de tüketici fiyatları enflasyonu TÜİK'e göre Mart ayında yıllık olarak yüzde 68.50 olarak gerçekleşmişti. Enflasyon Araştırma Grubu'na göre (ENAG) ise yıllık enflasyon Mart ayında yüzde 124.63 idi. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan geçen hafta ABD'nin başkenti Washington'da katıldığı bir panelde Türkiye'nin yüzde 36 olan yıl sonu enflasyon hedefine ulaşma yolunda olduğunu söylemiş ve piyasaların bu hedefe 3 ay gecikmeyle ulaşılacağına inandığını eklemişti.

Faiz indirimi ne zaman?

Ancak "Yenimesaj.co.tr"ye konuşan Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, yüzde 36'lık hedefin tutmasının zor olduğunu, enflasyonun yüzde 45'e çekilmesinin başarı olacağını kaydetti. Merkez Bankası'nın bu yıl faiz indirimine gitmesinin zor göründüğüne işaret eden Aslanoğlu, enflasyonun yüzde 45'e inmesi durumunda yıl sonunda faiz indirimlerinin başlayabileceğini dile getirdi. Bu arada ekononomistler hükümetin ekonomiyi soğutmak yani piyasadaki canlılığı kırmak için çaba sarfettiğini kaydetti. Ekonomiyi soğutmak bir IMF uygulaması! Eğer ekonomi soğutulursa haliyle büyüme de düşecek. OECD'ye göre Türkiye'nin bu yıl yüzde 2.9 büyümesi bekleniyor. Ancak bu büyüme oranında enflasyonun yüzde 36'ye inmesinin imkansız olduğunu savunuyor.

Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yasak ve 3 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı dava ertelendi.Bir sonraki duruşma 31 Mayıs'ta görülecek.
25.04.2024 19:47:00
Anadolu Ajansı
Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi
Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde, şartları oluşmayan bir firmaya ihale verdiği iddiasına ilişkin "ihaleye fesat karıştırma" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan 7 sanığın avukatları ile davaya müdahil olan İçişleri Bakanlığının avukatı katıldı. Duruşmayı CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile bazı partililer takip etti.

Hakim, sanık Ekrem İmamoğlu'nun celse arasında ifade verdiğini ve Sayıştay denetçileri tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun da dava dosyasına geldiğini belirtti.

İmamoğlu: Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum

İmamoğlu'nun celse arasında, "Orada görev yapan arkadaşlarımın görev dönemi boyunca hassas ve titiz davranışlarının şahidiyim. Bahsi geçen olaylara hakim olmam mümkün değildir ancak o dönem görev yapan arkadaşlarıma güvendiğimi beyan etmek isterim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum. Herhangi bir talimatım olmamıştır. Beraatımı talep ederim." şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

Duruşmada beyanda bulunan İçişleri Bakanlığı avukatı Ahmet Özten raporun kendilerine ulaşmadığını söyledi.

Sanıklardan bazılarının avukatı Mehmet Gencerler, dosyaya sundukları beyanlarını tekrar ettiklerini belirterek, davada mütalaa hazırlanması için dosyanın duruşma savcısına gönderilmesini istedi.

İmamoğlu'nun avukatı Nusret Yılmaz, bilirkişi heyetinin raporunda hukuka aykırılık olmadığına yönelik tespitlere katıldıklarını anlatarak, "Müvekkilin savunması ve bilirkişi raporu alınmıştır. Müvekkilin başkanlığı döneminde bazı ihalelerde usulsüzlük iddiası vardır. Bilirkişi raporuna dahi ihtiyaç duyulmaksızın adı geçen fiillerle bağı olmadığı sabittir. Müvekkilin beraatını talep ederiz." dedi.

İmamoğlu'nun diğer avukatı Kemal Polatda İçişleri Bakanlığının, İmamoğlu'nun görevi kötüye kullanma kapsamında görevinin gereğini yerine getirmediği iddiasıyla yaptığı suç duyurusunu Danıştay'ın kaldırdığını ifade ederek, Danıştay'ın kaldırdığı soruşturma neticesinde yeniden yargılama yapılmasının mümkün olmadığını savundu.

Duruşma savcısı ise bilirkişi raporunda sözleşmenin değişmezliği ilkesinin görmezden gelindiğini ve raporda 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'yla ilgili hiçbir değerlendirme yapmadan, belediye ve firmayla yapılan ek sözleşmeyi hukuki göstermeye yönelik tespitlerde bulunulduğunun değerlendirildiğini kaydetti.

Bilirkişi raporunda eksiklikler olduğunu bildiren savcı, "Bilirkişi raporunun Bilirkişilik Yönetmeliğine aykırı olarak mahkemenin yerine geçerek, yargılama yaparcasına sanıklar hakkında yorum yaptığı, bu haliyle raporun tarafsızlığından söz edilemeyeceğine" dair değerlendirmede bulunarak, yeni bir rapor alınmasını talep etti.

Duruşmada sanıkların avukatları, savcılığın itirazına katılmadığını belirterek, yeni rapor alınması talebinin reddini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, İçişleri Bakanlığı avukatına bilirkişi raporunun gönderilmesi ve buna karşın beyanda bulunması için süre verilmesini kararlaştırdı.

Mahkeme, savcılığın bilirkişi raporuna itirazının, İçişleri Bakanlığı avukatının da gelecek celse rapora karşı beyanının alınmasının ardından değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı 31 Mayıs'a erteledi.

Duruşmanın ardından CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat adliye önünde açıklama yaptı.

İddianameden neyle suçlanıyorlar?

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ihbar eden olarak İçişleri Bakanlığı, sanık olarak ise Ekrem İmamoğlu ile Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam yer alıyor.

İddianamede, 29 Aralık 2015'te "Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi" ihalesi sırasında, İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu, diğer sanıkların ise belediyede müdür ve personel olarak görev yaptıkları anlatılıyor.

Beylikdüzü Belediye Başkanlığınca yapılan söz konusu ihalede, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri değerlendirilen iddianamede, "Sanıklar, ihale alıcısı bir firma lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsünü haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 lira fazladan para ödemesine ve neticede 250 bin 86 lira tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı 'ihaleye fesat karıştırma' suçunu işledikleri anlaşılmıştır." deniliyor.

İddianamede, sanıklar Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam hakkında "ihaleye fesat karıştırma" suçundan üçer yıldan yedişer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.