logo
07 MAYIS 2024

İlaç sektörünü kaybettik

Türkiye, Avrupa'nın yedinci, dünyada ise 16. büyük ilaç sektörüne sahip ancak sektör yüzde 95 oranında yabancıların eline geçmiş durumda. İlaç sanayinde yüzde 100 sermayeli önemli bir yerli şirket kalmadı
01.10.2012 00:00:00
RECEP BAHAR - ANALİZ Günümüz dünyasında ilaç, tarım ve savunma sanayi gibi kuşkusuz en stratejik ve vazgeçilmez sektörlerin başında geliyor. Türkiye, bu alanda adeta nal topluyor. Yabancı şirketler üretiyor, Sağlık Bakanlığı satın alıyor. Türk ilaç piyasası resmen iştah kabartıyor. Nitekim ülkemiz dünyada en fazla ilaç tüketen 16. ülke konumunda, Avrupa sıralamasında ise yerimiz yedincilik! Buna rağmen AKP Hükümeti, 5 Ocak 2011'de kamuoyuna açıklanan "Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi, 2011 - 2014" adlı belgeye göre ilaç sanayini "otomotiv, makine, beyaz eşya, elektrik ve elektronik, tekstil, gıda ve demir - çelik"te olduğu gibi öncelikli sektörler arasında değerlendirmedi. Bakış açısı bu olunca, ilaç sanayi yabancıların rahatlıkla at koşturduğu bir alan haline geldi. Hükümetin son 10 yıla yaklaşan iktidarı döneminde çok sayıda yabancı ilaç şirketi Türkiye'de deyim yerindeyse 'dükkân' açtı, çok sayıda firma da dükkân açmak için çalışma yürütüyor. Sıfırdan ilaç fabrikası kuran yabancı şirket sayısı bir elin parmaklarını geçmez! Pazar 15 milyar TL'yi aştı İstatistiklere göre, Türkiye'de ilaç sektörü son 10 yılda ikiye katlanarak, 16 milyar TL'lik büyüklüğe ulaştı. Pazarın en büyük müşterisi ise devlet. Devletin yıllık ilaç harcaması 15 milyar TL'ye yaklaşıyor. Sektörün ihracatı ise 2007 ile 2011 yılları arasında yüzde 58 artarak 322 milyon dolardan 512 milyon dolara yükseldi. Yabancı firmalar Türkiye'de sıfırdan üretim tesisi kurmak yerine yerli markaları ya toptan satın alıyor, ya da ortaklık kuruyorlar. Örneğin Japon ilaç devi Otsuka, Türkiye'nin en büyük ilaç şirketlerinden Abdi İbrahim'e ortak oldu. Otsuka, ayrıca bağımsız olarak da, bir başka ifadeyle kendi markasıyla Türkiye pazarında üretim yapmak istiyor. Öte yandan ABD'li ilaç üreticisi Baxter de, bağışıklık sistemi kapasitesini güçlendiren ilaç üretmek için Türkiye'de 180 milyon dolarlık yatırım yapacak. Eczacıbaşı'nı satın alan Çek Cumhuriyeti şirketi olan Zentiva da, Türkiye'de jenerik ilaç kullanarak hem iç piyasaya, hem de yakın bölgeye satacak. Türk ilaç devini Mustafa Nevzat'ı 700 milyon dolara satın alan Amerikalı Amgen de, iç piyasada önemli aktörlerden biri haline geldi. Büyük sorunlarla karşılaşabiliriz Küresel ilaç firmaları, büyük karlarla iş yapmaya alışmışlar oysa AKP Hükümeti, sürekli olarak sağlığa ayırdığı kaynağı azaltmanın çabası içinde. Yabancı firmalar zaman zaman 'hükümetin fiyat kırın' yönündeki taleplerini baskı olarak algılıyor ve piyasayı terketme tehdidinde bulunuyor.
Şampiyonluk umutlarına Konya duvar ördü
Galatasaray ile puan farkı 6'ya çıktı
İsrail'e ateşkes çağrısı yaptı
'Aynı adımı atmalarını bekliyoruz'
Hamas, Mısır ve Katar'ın teklifini kabul etti
Gazze'de ateşkes
CHP'den Özel-Erdoğan görüşmesi açıklaması
'Önemli bir kilometre taşı'
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek
Şampiyonluk umutlarına Konya duvar ördü
Galatasaray ile puan farkı 6'ya çıktı
İsrail'e ateşkes çağrısı yaptı
'Aynı adımı atmalarını bekliyoruz'
Hamas, Mısır ve Katar'ın teklifini kabul etti
Gazze'de ateşkes
CHP'den Özel-Erdoğan görüşmesi açıklaması
'Önemli bir kilometre taşı'
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek

Sosyal medyada dolaşan fotoğrafı paylaşan Hakan Gülseven, “kişisel verileri ele geçirmek” suçundan tutuklandı

Gazeteci Hakan Gülseven, sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafı yeniden paylaştığı için hapis cezası aldı. Daha önce de Berkin Elvan’ın adını açıkça yazdığı gerekçesi ile ceza alan Gülseven, tutuklanarak cezaevine girdi.
06.05.2024 18:51:00
Atakan Akbal
Sosyal medyada dolaşan fotoğrafı paylaşan Hakan Gülseven, “kişisel verileri ele geçirmek” suçundan tutuklandı
Sosyal medyada dolaşan fotoğrafı paylaşan Hakan Gülseven, “kişisel verileri ele geçirmek” suçundan tutuklandı
Independent Türkçe yazarı Gazeteci Hakan Gülseven, hakkındaki hapis cezası nedeniyle bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde teslim olduğu infaz savcılığı tarafından tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi.

Hakaretten beraat, gizlilikten ceza

Hakan Gülseven, Hakan Gülseven, 2022 yılında, Kız Kulesi'ni restore eden firmanın sahibi olduğu söylenen kişinin fotoğrafını "Kız Kulesi'nin restorasyonunu bu yapıyormuş. Estetik harikası" notu ile yeniden paylaştı.


Fotoğrafın sahibi olan Trabzon Ortahisar'da yaşayan Halil Bülbül, Gülseven hakkında 'hakaret' suçlaması ile dava açtı. Dava beraat ile sonuçlanınca bu kez "Kişisel Verileri, Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirmek veya Yaymak" suçlaması ile dava açıldı.

Hakan Gülseven, Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada yaptığı savunmada "Kendisinin fotoğrafları sosyal medyada dolaşımdaydı, ben müştekinin fotoğrafını özel olarak elde edip paylaşmış değilim, zaten sosyal medyada dolaşımda olan bir fotoğrafını paylaştım, bu nedenle bunun özel hayata ilişkin bir görüntü olmadığını düşünüyorum" dedi.
Davacı Bülbül ise, Gültekin'in cezalandırılmasını istedi.

Sosyal medyada yapılan paylaşımı ve ifadeleri yeterli bulan mahkeme, Hakan Gülseven hakkında iki yıl hapis cezası verdi. Takdir hakkını kullanan mahkeme cezayı 1 yıl 8 aya düşürdü.

İstinaf da kararı onadı

Gazeteci Hakan Gülseven ve avukatı, mahkemeden çıkan kararı istinafa götürdü. İstinaf olarak görevlendirilen Trabzon Bölge Adliyesi 3. Ceza Dairesi ise yargılamayı uygun bularak başvuruyu esastan reddetti.

Berkin Elvan'ın adını yazdığı için aldığı cezanın infazı yandı

Yurt Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğu 2013 yılında Gezi eylemleri sırasında polisin gaz kapsülü ile vurulan 14 yaşındaki Berkin Elvan'ın adı, o dönem Yurt gazetesinde açık olarak yazıldı.

18 yaşından küçük kişinin kimliğini açıkça yazdıkları gerekçesi ile Yurt gazetesine ve Sorumlu Haber Müdürü Hakan Gülseven'e dava açıldı. Gülseven, Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan ve annesi Gülsüm Elvan'ın "biz davası değiliz" diye ifade vermelerine rağmen kamu davası devam etti ve 'kişisel verilerin ihlali' suçlaması ile hapis cezası aldı.

Gülseven, ertelenen o ceza maddesi ile ilgili yeni bir ceza daha aldığı için cezanın infazı için cezaevine girmek durumunda kaldı.



İslahiye Devlet Hastanesinde endişeli bekleyiş

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde 4'ü öğrenci 9 kişinin ölümü, 11 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan feci kazanın ardından hayatını kaybedenler ile yaralananların yakınları hastaneye akın ederek endişe içinde beklemeye başladı.
06.05.2024 18:16:00
İhlas Haber Ajansı
İslahiye Devlet Hastanesinde endişeli bekleyiş
İslahiye Devlet Hastanesinde endişeli bekleyiş
Kaza, Gaziantep'in İslahiye ilçesi Hassa karayolu Ağabeyi mevkiide meydana geldi.

Edinilen bilgilere göre, Hatay'ın Hassa ilçesi istikametinden Gaziantep'in İslahiye ilçesine giden 56 AAB 043 plakalı Mehmet G. yönetimindeki beton tankeri sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek İslahiye ilçesinden Hassa ilçesine yönünde seyir halinde olan Latif Örs yönetimindeki 27 K 2127 plakalı yolcu minibüsüne çarptı.

Feci kaza sonrası 9 kişi hayatını kaybederken 1'si ağır 11 kişi de yaralandı. Feci kazada hayatını kaybedenlerin 4'ünün öğrenci olduğu öğrenildi.

Endişeli bekleyiş

Feci kazada hayatını kaybedenler kimlik tespiti için İslahiye Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken yaralananlar ise aynı hastanede tedavi altına alındı.

Yaralılardan 4'ü ise Gaziantep Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Kaza sonrası hastaneye akın eden ölenler ile yaralananların yakınları ise hastane bahçesinde endişeli bir şekilde beklemeye başladı. Hastane bahçesindeki bazı vatandaşlar ise gözyaşı dökerek feryat etti.

Kaza ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.

Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı

TRT Kıbrıs Temsilcisi Sefa Karahasan sahte diploma ve yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. MHP Milletvekili Levent Uysal'ın eşine ait Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'ndeki skandal her geçen gün büyüyor.
06.05.2024 15:20:00 / Güncelleme: 06.05.2024 15:23:53
BirGün
Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Kuzey Kıbrıs'ta "Son yılların en büyük skandalı" olarak nitelendirilen Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'ndeki (KTSÜ) soruşturma TRT Kıbrıs Temsilcisi'ne kadar uzandı. TRT Temsilcisi Sefa Karahasan'ın tutuklandığı açıklandı.

Son iki aydır ada gündeminden düşmeyen, sahte diploma ve yolsuzluk operasyonu yapılan Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi, MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal'ın eşi Ece Uysal'a ait. Kıbrıs basınında yer alan bilgilere göre, üniversitenin küçük ortağı ve Genel Sekreteri olan, tutuklanarak olarak cezaevine gönderilen Serdal Gündüz'ün, sahte not girişleri yapılarak 600'ü aşkın kişiye sahte diploma verdiğini itiraf etti.

Gazimağusa Polis Müdürü Mahmut Barış Sel, başkent Lefkoşa'da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Sel'in 18 Ocak 2023 tarihinde KSTÜ'nün öğrenci kayıt sistemine girişi olmasına rağmen 11 Eylül 2021'de kaydolmuş gibi gösterildiği, 1 Şubat 2023 tarihinde 9 ders notunun gelişigüzel sisteme girildiği, tez sunmadığı halde sunmuş gibi gösterilip, 19 Haziran 2023'de işletme yüksek lisanstan mezun edildiği belirtildi. Skandal dair Kuzey Kıbrıs Meclisi'nde araştırma komitesi de kuruldu.

HERKES İŞİN İÇİNDE

BirGün gazetesinin haberine göre ayrıca soruşturmaya ismi karışanlar şöyle:

* Milletvekili Emrah Yeşilırmak
* Cumhurbaşkanlığı Koruma Birimi'nde görevli polis mensubu
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakanlık Müdürü Meray Dürüst
* Eski Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst
* Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) mensubu Yarbay Özgür Alp,
* YÖK'ün Kuzey Kıbrıs muadili Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı ve eski yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler
* YÖDAK Genel Sekreteri Derviş Refiker

DİPLOMA TÜRKİYE'DE DE GEÇERLİ

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi 2016 yılında kuruldu. Diş Hekimliği, Tıp, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Sağlık Bilimleri, Eczacılık ve Veteriner Fakültesi'yle eğitim veren üniversite bünyesinde iki ayrı yüksekokul bulunuyor. 2017 yılında da üniversite Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından akredite edilerek denklik aldı. Yani bu üniversitede mezun olanların diplomaları Türkiye'de de kabul görüyor, hekimlik yapabiliyorlar.

YÖK HEYETİ ADA'YA GİTTİ

Birçok bürokratın, polisin ve siyasetçinin adının karıştığı skandala dair konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) destek talep ettik. YÖK'ün Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) ile çalışmasıyla sıkıntılar giderilecek. Gereği neyse yapılacak" demişti.

25 Mart itibariyle Kuzey Kıbrıs'ın talebiyle Ada'ya gelen YÖK heyetinin çalışmalarına başladığını söyleyen Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ise şunları söylemişti: "Yaşananlar üzerine KKTC Başbakanı Türkiye'ye, Cumhurbaşkanımıza yazı yazdı ve YÖK'ün burada sistem kurmasını istedi. YÖK heyeti de görüşmek üzere buraya geldi."

Ana muhalefet partilerinden Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ise konuya ilişkin şunları kaydetmişti: "Sadece bu diplomayı verenler açısından değil, yozlaşma toplumun her düzeyine sirayet etmiş durumda. Yani müdür, müsteşar, milletvekili, eski bakan, üniversitelerden sorumlu kurum başkanı, bu bir kategori. İkinci kategori öğretmen, polis, asker aldığı diplomayı da devlete verip kademe derece ilerlemesi, makam-mevki maaş artışı. Şimdi bütün bunları biz gördük şu ana kadar. Toplumdan bağımsız bir şey değil bu. Çürüme, sadece siyasal bir çürüme değil. Toplumun bazı kesimleri de buna ortak olmuş durumda."

Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek var

Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, Dünya Sağlık Örgütü hesaplamalarına göre Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek olduğunu belirtti
06.05.2024 10:51:00
İhlas Haber Ajansı
Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek var
Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek var
Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, Dünya Sağlık Örgütü hesaplamalarına göre Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek olduğunu belirterek, "Sokakta köpek olduğu sürece ısırma vakaları olacaktır. Çünkü köpek saldırgan bir hayvandır. Gerek kendini koruma iç dürtüsü gerekse tehlike olduğunu düşünerek saldırıp insanları ısırabilir. Bu nedenle sokaklardaki hayvan sayısını azaltmamız gerekiyor" dedi.

Köse, son dönemlerde sokak hayvanlarının saldırısı sonucu birçok kişinin hayatını kaybetmesi ve yaralanmasıyla ilgili açıklama yaptı. Köse, yaptığı açıklamada sokak hayvanlarının sayısının azaltılması gerektiğini belirterek, "Dünya Sağlık Örgütü'nün hesaplama yöntemine göre Adana'da 200 bin sokak hayvanı bulunuyor.

Bu kadar çok sokak köpeğinin bulunduğu bir kentte kısırlaştırma en önemli çözüm yöntemidir. Sokak hayvanlarının sayısındaki artış ilerleyen zamanlarda hayvanlar arasında yaygınlaşabilecek çeşitli hastalıkların önüne geçilmesini zorlaştıracaktır. Aynı zamanda bu durum insanlar için de potansiyel sağlık sorunları oluşturabilecektir. Veteriner Hekimler Odası olarak belediyelere de kısırlaştırma çalışmaları gerçekleştirmeye yönelik iş birliği çağrısında bulunuyoruz" diye konuştu.

"Adana'da 200 bin sokak hayvanı olduğu düşünülüyor"

Dünya Sağlık Örgütü'nün sokak hayvanlarına yönelik öneri ve kurallarını da hatırlatan Köse, "Dünya Sağlık Örgütü, 'bir kentin sokaklarında insan nüfusunun yüzde 10'u kadar hayvan yaşar' der. Bu açıdan bakarsak Adana'da 200 bin kadar sokak hayvanı olduğu düşünülüyor. Yine Dünya Sağlık Örgütü diyor ki 'bu popülasyonun yüzde 70'ini kısırlaştıramazsanız sayıyı sabit tutamazsınız.' İnsanlar hayvanları sevmeliler ancak korkmak da insani bir duygu. Zaman zaman korkabilirler. Olumsuz vakalar yaşanınca insanlar korkmaya başladılar. Buradan 'hayvanlara zarar verilebilir' anlamını çıkarmıyorum, kimse zarar veremez ama kısırlaştırarak popülasyonu azaltmak zorundayız, başka bir çaresi yok bu işin" şeklinde konuştu.

"Sokakta bu kadar hayvan varsa ısırma vakaları yaşanacak, önüne geçmek mümkün değil"

Özellikle köpeklerin grup haline geldikleri zaman daha tehlikeli hale geldiklerini belirten Köse, "Bir grup haline geldikleri zaman, ya da hayvan insanın onun için tehdit olduğunu algılarsa saldırabilir. Köpeğin insana saldırması çok sürpriz değil. Zaman zaman köpekler insanları ısıracaklar. Sokaklarda bu kadar çok köpek varsa ısırma vakasıyla karşılaşmamak mümkün değil. Sokakta bu kadar hayvan varsa ısırma vakaları yaşanacak, maalesef önüne geçmek mümkün değil. Kimse köpek ısırmaz şeklinde bir iddiada bulunamaz, köpek ısırır. Tehdit algılarsa, korkarsa, yiyeceğini kıskanır, sahibini kıskanır başka hayvandan yine ısırır. Böyle şeyler mümkün" dedi.

"Evcil hayvan karne hediyesi değil, evin büyümeyen çocuğudur"

Sahipsiz sokak hayvanı sayısındaki artışın önemli nedenlerinden birinin bir zamanlar sahipli durumda olan hayvanların sokağa bırakılmasından kaynaklandığına dikkat çeken Köse, vatandaşlara, "Sokak hayvanlarının en büyük nedeni, sahipli hayvanların vatandaşlar tarafından sokağa bırakılması. Kedi, köpek ve evcil hayvan karne hediyesi değildir, bisiklet değildir, evin büyümeyen çocuğudur. O hayvanı evinize alıyorsanız, bunun sorumluluğunu üstleneceksiniz" çağrısında bulundu.


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.