logo
19 NİSAN 2024

İmam Ali'nin nasbıyla İslam tamamlandı

Tevhid'in Merkezi Ehl-i Beyt ve Aşura programında "Risaletten sonra İslam'da yeni bir yol başlamıştır, bu yol velayet yoludur. O da İmam Ali'ye bağlı olan yoldur" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, Hz. Ali'nin hilafet emriyle İslam'ın tamamlandığını söyledi
04.11.2014 00:00:00
ORHAN DEDE/BURSATevhid'in Merkezi Ehl-i Beyt ve Aşura programı seçkin misafirler ve konuşmacıların katılımıyla Pazar günü Bursa'da gerçekleştirildi. On binlerce vatandaşın hınca hınç doldurduğu Uludağ Üniversitesi Fethiye Kültür Merkezi'nde gerçekleşen, ulusal yayın yapan birçok TV tarafından canlı olarak tüm Türkiye'ye ulaştırılan programda kapanış konuşmasını Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaptı. "Hz. Hüseyin'in mübarek ruhundan şefaatini niyaz ediyoruz. İmam Ali ve O'nun nesline rahmet diliyoruz" diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Bu ay hem hüzün hem feyiz, ikisi bir arada yaşanıyor. İmam Hüseyin neden kıyam etti? Evvela bunu çok iyi bilmemiz lazım. Kıyamında gerekçe olan delilleri bilmeden konuşursak, ilim adına zırvalamış oluruz. Nitekim Ahmet Sirhindi denilen şahıs da bu zırvalayanlardan bir tanesi. Şöyle ki; Muaviye de içtihat ehliymiş. İçtihadında yanılsa bile o da sevap kazanırmış. Sevgili arkadaşlar ben Sünni dünyasında yetişen bir insanım. Çok samimi konuşuyorum, bu zırvaları bilseydim, bu Sünniliği reddederdim. Öyle bir şey olabilir mi yahu? Şimdi burada ilan ediyorum bakın Ehl-i beyt ile ilgili ayetler okuyacağım. Ehl-i Beyt'le ilgili onlarca Ayeti Kerime, yüzlerce Hadisi Şerif var. Yani İslam'da olan tek yol Ehl-i Beyt yoludur. Bunun dışındakilerin tamamı hurafedir, uydurmadır. Ama hocam bizim ehlisünnet diye ifade ettiğimiz mezhep imamlarımız, bunlar da ehlisünnet değil mi? Evet ehlisünnet değil, onlar da Ehl-i beyt yolunda şehit olan, gazi olan mübarek zevatlardır bunu çok iyi bilesiniz." İmamı Azam Ehl-i Beyt'tendirİmamı Azam Ebu Hanife'nin Ehl-i Beyt'i savunduğu için hapse atıldığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Mesela İmamı Azam herkes ona Sünni âlimi der. Madem İmamı Azam Sünni ulemasındandır, neden Ehl-i, Beyt'i savunduğu için hapse atılıyor? Neden o yolda gittiği için ölüme mahkûm ediliyor? Demek ki İmamı Azam'ın bunların dediği Sünnilikle uzaktan yakından alakası yok. Eğer bir insan canını bir dava için vermişse o yolun adamıdır. Yani İmamı Azam Ehl-i Beyt'tendir. Zaten İmamı Azam'ın hocası İmamı Cafer ve Muhammed Bakır. İki büyük imamdan ders almış, sohbetlerine iştirak etmiş bir adamdır İmamı Azam."Sünnilik sonradan ortaya çıktı"Ehlisünnet, Peygamber Efendimizden tam 70 yıl sonra ortaya konulmuş bir deyimdir" diyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehlisünnetin Peygamberin sünnetiyle ve Kuran'ı Kerim'le uzaktan yakından alakası yoktur. Hilafet konusunda yapılanları tevil edebilmek için, kendilerine göre yorum tarzlarıyla kurtarabilmek için bir takım görüşleri ortaya atıyorlar. Sünnilik adı altında böyle görüş olmaz. Bu görüşlerin tamamı batıldır, neden? Çünkü hilafet konusunda Allah'ın ayeti var. İmamı Ali'nin halife olması konusunda Allah'ın ayeti var. Resulullah'ın mübarek hadisleri var. Ve de bunu Gadiri Hum denilen yerde sahabesini topluyor ve orada ilan ediyor. Daha sonra halife olanlar da İmamı Ali'ye orada biat ediyor. Haberiniz olsun. Ben 3 yıldan beri konuşuyorum. Sünni diye geçinenlerden bir tanesi 'hayır bu böyle değildir' diye cevap verdiğini duydunuz mu? Sunacakları bir delil yok ki.Kerbela yine yaşanıyor"İşte bu mantık bugün Türkiye'yi öyle bir noktaya taşımıştır ki, Haçlı ve Yahudi'yle bir olup Müslüman'a kâfir diyerek harp ilan ediyor" diye konuşan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Şimdi size soruyorum Suriye Devlet Başkanı Esad öldüğünde hangi kabristana defnedilecek? (Salondakiler: Müslüman mezarlığına). Obama öldüğü zaman gireceği yer neresidir? (Salondakiler: Hıristiyan Mezarlığı). İsrail Başbakanı Netanyahu öldüğü zaman nereye gömülecek? (Solondakiler: Yahudi mezarlığına). O halde Obama'dan mı, Netanhayu'dan mı, Esad'dan mı yanasınız söyleyin. Kimden yanasınız. (Salondakiler: Esad'dan yana). Kerbela olayı bir defa yaşanmadı hala yaşanıyor. Aman Yarabbi, Fransa'ya gidiyor Sayın Cumhurbaşkanımız, müşterek düşmanı kimmiş? Esad'mış. Ne yaptı Esad sana? Tavuğuna mı kış dedi, sınırına mı tecavüz etti Allah aşkına? Üstelik bazıları fetva veriyorlar, 'bunlar Müslüman değildir, katli vaciptir' diye. Senin dilini eşek arısı soksun."Risaletten sonra velayet yolu başladıİmam Ali'nin bizzat Resulüllah tarafından halife olarak tayin edilmesiyle İslamın tamamlandığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Peygamberimiz Veda Haccı'ndan Medine'ye dönerken, "Muhammedim sana indirileni tebliğ et. Şayet tebliğ etmezsen vazifeni yapmamış olursun" ayeti nazil oldu. Tüm müfessirler 'tebliğ et'ten kastın İmam Ali'nin halifeliği olduğunu ifade ediyorlar. Hz. Ali durup dururken halife seçilmedi. Hz. Ali'nin hilafet emriyle İslam tamamlandı. "El yevme ekmeltüm" ayeti kerimesi İmam Ali'nin hilafetinin ilan edilmesinden sonra nazil olmuştur. Yani risaletten sonra yeni bir dönem başlıyor İslam'da. Bu yol velayet yoludur. O da İmam Ali'ye bağlı olan yoldur." Hz. Ebubekir'in böyle bir vazifesi yok"Hz. Ebubekir'in benden fazla sevemezler" diye konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, "Arkadaşlar bakınız onlar Hz. Ebubekir'i benden fazla sevemezler. Ama şimdi ilan ediyorum ve diyorum ki Hz. Ebubekir hakkında böyle bir vazife yoktur. O'nu Allah ve Peygamberimiz vazifelendirmedi. Eğer böyle bir delilleri varsa hodri meydan söylesinler" dedi. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: "Senelerden beri ben konuşuyorum, Hz. Ebubekir'i yine ben medhüsena ediyorum. O'nun şefaatine ben sığınıyorum ama onlar Ebubekirci olmalarına rağmen bir tek delille karşımıza çıkamıyorlar.  Çıkamazlar çünkü Ebubekir Efendimizin böyle bir vazifesi yok. Evet, O Cenabı Peygamber Efendimizin samimi dostu, aynı zamanda kayınpederi doğru. Aileden biri ama o velayet ve irşat makamı sadece İmamı Ali Efendimize verilmiştir. Onun için Gadiri Hum çok mühim. Burada öyle deliller var ki, kalkıp da bu delilleri inkâr ederek, 'ben içtihat yapıyorum' demek hem yukarıda zikrettiğim ayeti, hem de az sonra zikredeceğim Peygamber Efendimizin hadislerini inkâr manasına gelir ki, bunun adına küfrü mutlak denir." İmam Ali hidayet rehberidirPeygamber Efendimizin 120 bin sahabenin hazır bulunduğu Gadiri Hum günü verdiği hutbede İmam Ali'yi halife tayin ettiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: " 'Ali bin Ebu Talip, benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir. Benden sonraki halifemdir.' Cenabı Peygamber Efendimizin Gadiri Hum'da okuduğu hutbenin birinci cümlesi budur. 'Allah Resulü'nün halifesi O'dur. Müminlerin emiri O'dur. Allah tarafından tayin edilen hidayet imamı O'dur.' Yani Peygamberden sonra sen eğer hidayet bulmak istiyorsan İmam Ali'nin yoluna girmen şarttır. Neden? Çünkü Allah Resulü öyle beyan ediyor. İmam Ali sadece imam değil, hidayetin rehberidir. Neymiş hidayet? Allah ile görüşmek, Allah ile dost olmak, Allah ile beraber olmaktır, hidayet bu. Allah ile konuşmak, sohbet etmek, dost olmak, arkadaş olmak istiyor musunuz? (Salondakiler: Evet) O halde hidayet yoluna, İmamı Ali'ye gelmeniz şarttır. 'Ey insanlar ben hilafet emirini kıyamet güne kadar imamet veraseti olarak neslime emanet ediyorum.' Demek ki hilafet konusu alelusul giden bir yol değil. Cenabı Peygamber Efendimizin nesline ait ve mutlaka bu sülbden gelen insanlar içindir. 'Ali, Allah tarafından tayin edilen imamdır. İmamınızdır, imamet makamı O'ndan sonra da Allah ve Resulü'yle görüşeceğiniz güne kadar benim neslimin hakkıdır.' Şimdi hilafet şunun hakkıdır, bunun hakkıdır demek burada geçerli değildir. Neden? Çünkü Peygamber (sav) Efendimiz hükmü koydu. Allah Resulü'nün hükmünün üzerinde bir hüküm var mı? (Salondakiler: Yok)  Peki Ahmet Sirhindi nasıl 'içtihat ediyorum' diye Cenabı Peygamber Efendimizin hükmünün dışında bir görüş beyan edebilir? Böyle bir yetkisi yoktur ve tamamen batıldır. Bu hadisi şerif en meşhur Sünni âlimlerin eserlerinde yer almıştır." Muhtar seçer gibi şeyh seçilmez"İslami kurumlarda demokratik usüllerle seçim yapılmaz. Peygamber olursa vahiy, veli olursa ilham yoluyla olur" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Süfyan'ın oğlu Muaviye kalktı İmam Ali'nin karşısına çıktı ve "ben de imamım" dedi. İmam Ali'yi seçen de sahabilerdir. Hatta İmamı Ali, ilk önce seçilmediği için halife olmamaya karar verdi. Sahabiler kapısının önünde ısrar etmişlerdir. Yani Ahmet Sirhindi'nin sığındığı icma da Muaviye'de yoktur. O'nun tensip eden sahabe yoktur. Binaenaleyh kalkıp da 'O da haklıdır, o da haklıdır' demesi tamamen cehalet eseri bir cümledir. İslam'da halifenin seçimi Allah ve Resulü'nün nasbiyledir. İmam Ali'yi naspeden Allah'tır. Daha sonra Peygamber Aleyhisselam. Şimdi İmam Ali halife olduğu için halifeyi naspetme hakkına sahiptir. Kendisi Allah ve Peygamberden yetki almıştır. Onun için İmam Hasan ve İmam Hüseyin'in imametleri sahihtir. İslami kurumlarda demokratik usüllerle seçim yapılmaz. Peygamber olursa vahiy, veli olursa ilham yoluyla olur. Mesela bir veli bir insanı bir yere naspedecekse Cenabı Hakk'ın müsaadesi, Allah Resulü'nün tasarrufuyla destur ister, o bağa girer oradan aldığını alır, gelir etrafa saçar. Yani bu gelenek ta Peygamber Efendimizden bu güne kadar böyle geldi. Şimdi bakıyorum şeyhleri vefat eden adamlar oturuyorlar, muhtar seçer gibi şeyh efendiyi seçiyorlar. Böyle bir yol batıldır." Prof. Dr. Baş'a anlamlı hediyeProgramın sonunda programa İran'dan katılan İmam Hüseyin'in torunlarından Seyyid Celal Meaş Prof. Dr. Haydar Baş'a İmam Hüseyin'in türbesinin üzerinde geçen sene dalgalanan, Ehl-i Beyt sevdalısı Müslümanların hüznünü, yasını temsil eden siyah sancağı ve İmam Hüseyin'in mazlumluğunu temsil eden kırmızı sancağı hediye etti. Seyyid Meaş ayrıca Ehl-i Beyt isimlerinin yazdığı ve üzerinde İmam Hüseyin'in Kerbela'daki mezarındaki taştan alınan yüzüğü de Prof. Dr. Baş'a hediye etti. Hediye merasiminde Celal Meaş'a teşekkür eden Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Celal Meaş kardeşime teşekkür ediyorum. Dünyanın en kıymetli hediyeleriyle bize geldiler. İnşallah layık olmak için gayret edeceğiz. İmam Hüseyin'in sancağı altında haşrolacağız inşallah."  Bağımsız Türkiye Partisi Bursa Kadın Kolları da Prof. Dr. Haydar Baş'a üzeri işlemeli bir Kuran'ı Kerim hediye etti. 
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.