Hürriyet'ten Erdal Sağlam, "IMF, erken seçimden korkmuş görünüyor" başlıklı yazısında IMF'nin erken seçim söylentilerinden rahatsızlığını dile getirmiş. Hükümetle yeni stand by anlaşması imzalayan IMF AKP hükümetinin bir daha o koltuğa oturamamasından ciddi anlamda endişe ediyor. IMF'nin bu endişesini Erdal Sağlam net bir şekilde ifade etmekten çekinse de gerçek değişmiyor: Erken seçim AKP'nin sonu anlamına gelir. IMF de kendisine bu kadar iman etmiş bir hükümeti bir daha zor bulacağından, erken seçim lafını duyunca tüyleri diken diken oluyor. Sağlam'ın yazısı şöyle:HER ne kadar Başbakan Tayyip Erdoğan, inkar etse de, Ankara'da siyasi kulislerde erken seçim konuşulmaya devam ediyor.Bundan yaklaşık 6 ay önce Başbakan'ın da bir erken seçimden yana olduğu ancak daha sonra görüşünün değiştiği ve 'Kesin olarak erken seçim yok' demeçleri vermeye başladığı belirtiliyor. Yaklaşık bir ay önce konuştuğumuz bakanlar da, özellikle 'Apo'nun yeniden yargılanması için yeni yasa çıkarmanın güçlüğü' nedeniyle, 'Bir erken seçim yapsak da kurtulsak ama Başbakan istemiyor' demeye başlamışlardı.Son günlerde ise erken seçim söylentileri yeniden alevlendi. Son söylentinin meali şöyle: Başbakan'a partililer, 'Siz Cumhurbaşkanı olduktan sonra parti dağılır, daha sonraki seçimde barajın bile altında kalabiliriz, o nedenle sizinle bir seçime daha gitmemiz lazım' diye bastırmaya başlamışlar ve Başbakan yeniden erken seçimi düşünmeye başlamış...Kısacası; erken seçim söylentileri erken başladı ve bir süre daha böyle gideceğe benziyor.Bizim kanımız o ki; önümüzdeki yılın ortalarından önce bir erken seçime gitmeyi, parti yönetimleri kararlaştırsa bile milletvekilleri istemeyecektir. Çünkü siyasi gidişat bir parçalanmaya ve yeniden netleşmeye yöneldi ve mevcut milletvekillerinin çoğu, gerek parti yöneticilerinin tepkisi, gerekse de partilerin eskisi kadar oy alamayacağını gördükleri için, 2006 ortasından önce yapılacak bir erken seçime yanaşmayacaklardır...Tabi ki burası Türkiye ve 'kesin olmaz' diye bir şey söylenemez. Bu durumu IMF de anlamış olsa gerek ki, yeni Niyet Mektubu'na 'erken seçim tehlikesine karşı' önemli hükümler eklenmiş. Herşeyden önce, bir ilke daha imza atan Türkiye, yapılması gerekenleri belirten 'performans kriteri' kavramını değiştirip, 'negatif performans kriteri' diyebileceğimiz, 'yapılmayacakların listesini' de Niyet Mektubu'na eklemek zorunda kalmış. Yeni 3 yıllık stand-by'ın metni olan Niyet Mektubu'yla, Hükümet olarak, 'kamu alacakları için yeni af çıkarmayacağız' ve 'KDV oranlarını indirmeyeceğiz' sözü verilip, bunlar 3 yıllık performans kriteri haline getirilmiş.KESİKSİZ UYGULANABİLİR MİBunun yanısıra önemli yapısal tedbirlerin bu yıl içerisinde tamamlanmasına özel önem verildiği de görülüyor. Niyet Mektubu'nda, başta sosyal güvenlik ve bankacılık reformu olmak üzere, önemli düzenlemelerin haziran ve eylül ayı performans kriteri olarak yer aldığı gözlenirken, diğer önemli düzenlemelerin de aralık ayına kadar tamamlanması öngörülmüş. Piyasa oyuncuları, 'Bu zamanlamanın IMF'in de erken seçimden korktuğunu açıkca gösterdiğini' söylüyorlar.Peki, bu zorlu düzenlemeler öngörülen takvimde yerine getirilebilir mi?Hükümetin mevcut performansına baktığınızda, bu düzenlemelerin söz verilen tarihlere yetiştirilmesi epeyce zor görünüyor. Hükümet tedbirler konusunda yeniden kendine gelip, bir aşkla yeniden işe koyulsa bile, piyasaların beklentisi özellikle eylül ayındaki gözden geçirmenin gecikeceği yolunda. Bir bankacı, zaten atalet içindeki Hükümetin haziran ayı yükümlülüklerini sonradan bir gayret harekete geçse bile, zar zor da olsa yerine getirebileceğini ama eylül ayına kadar söylenenlerin gerçekleştirilmesinin, Meclisin yeniden açılmasında yaşanacak sıkıntı nedeniyle epeyce güç olacağını söylediler.Yani piyasa oyuncuları şimdiden bir-kaç aylık gecikmeye razı görünüyor.Peki erken seçim halinde ekonominin durumu ne olur? Piyasa oyuncuları bu soru için 'Eğer bu yıl bir erken seçime kalkışılırsa felaket olur, yapısallar bile tamamlanmadan girilecek seçim süreci, ekonomide geri dönüş tehlikesi bile yaratır. Ancak bu tedbirler alınıp yani önümüzdeki yıl ortasından sonra bir seçim yapılırsa o kadar tehlike olmaz' yanıtı veriyor.