logo
29 MART 2024

İslam ile Türklük et ile kemik gibidir

Çorum'da yaptığı konuşmada, Kürt, Laz, Çerkez ve Arap halklarının yoğrulup bir araya gelmesine
Müslüman - Türk milleti denildiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "İslam ile Türklük et ile kemik gibidir" dedi
26.11.2013 00:00:00
RECEP BAHAR / ÇORUMBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Yeni Mesaj Gazetesi tarafından Çorum'da düzenlenen "Milli Kahramanlarımızı Anma ve Ehl-i Beyt Programı"nda vatandaşlara hitap etti. Prof. Dr. Baş, Çorum Anitta Otel'de düzenlenen programdaki konuşmasına Öğretmenler Günü dolayısıyla başöğretmen Merhum Mustafa Kemal Atatürk'e rahmet niyaz etti ve tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü'nü tebrik etti. 'Öğretmenlerin sıkıntılarını biz gidereceğiz'Öğretmenlere bir teklifte bulunan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Bakınız, bu adamlar yani mevcut iktidar sizin karnınızı doyurmaz. Bunlar bu işi bilmez. Ben ekonomi ilminin dünya çapında tek adamıyım. Dünya iktisat çevrelerinde beni dinleyenler bunu söylüyor. Benim dediğime inanan Rusya, bugün şaha kalktı. Geldiği noktayı görüyorsunuz: Putin dünya lideri oldu. Rusya kutup oldu. Rusya 2006'dan beri beni takip ediyor, benim dediklerimi yapıyor. Daha dün buraya gelmeden kendi danışmanlarını bana gönderdi. Vallahi de Trabzon'da iki gün iki gece çalıştık. Rusya'yı ayağa diken benim. Onun için Erdoğan, Sayın Putin'e gitmeden benden 'el alması' lazım. 12 Mayıs'ta Aksaray'da ona dedim ki, 'Sayın Başbakanım - aslında fena adam değil de, ona yol gösterenler çok kıvrak- gidişin hiç iyi değil. Senin sonun Osmanlı'ya oyun yapan Hüseyin bin Ali'nin sonu gibi olacak. Bana güvenip inanmadı. Şimdi Sayın Fethullah ile karşı karşıya geldiler. Baktı, Haydar Hoca'nın dedikleri doğru. Zannetti ki, ben Rusya'dan kuvvet alıyorum, Rusya benden kuvvet alıyor. Allah izniyle herkes bana muhtaç. Ben bu işi tek bilen adamım. Varsa birisi çıksın." Tarım kesimine de seslenen Prof. Dr. Baş, "Erdoğan da, Kılıçdaroğlu da, Bahçeli de icazet almak için ABD'ye gidiyor. Ben de Anadolu insanına gidiyorum. Ey halkım! Sizi kurtaracak olan bu fakirdir. Bunlar bu işi bilmez" dedi.Türklüğü Hacı Bektâş-ı Veli yoğurduKonuyu Ehl-i Beyt'e götüren Prof. Dr. Baş, "Ehl-i Beyt'in şefaati üzerimize olsun" dedi. BTP Lideri, konuşmasında önce Türklük tanımı yaptı ve bu bağlamda şu tespitleri yaptı: "Türk kelimesi Lazını, Çerkezini, Boşnağını, Arabını, Acemini, Kürdünü içine alan, Hacı Bektâş-ı Veli'nin teknesinde İslam medeniyeti, kültürü, dini ve maneviyatı ile yoğrulan ve adına Müslüman - Türk unvanı verilen dünyada tek bir millettir. Onun için Atatürk halkçıdır. Onun için Kürt, Laz, Çerkez, Arap halklarını kabul eder. Bütün bunların yoğrulup bir araya gelmesine de Müslüman - Türk milleti der. Bunu tarihte ilk defa Hacı Bektâş-ı Veli yoğurdu, bize hibe etti. Onun için Anadolu yaylasında her kim Müslümandır, onun gönlünde Hacı Bektâş-ı Veli'den bir nişane vardır. Anadolu İslam'ı Hacı Bektâş-ı Veli'nin mührü olmuştur. Onun İslam dediği Türk kelimesinin karşılığıdır. Batıda 'filancı Müslüman oldu' dendiğinde 'Türk oldu' denir. Türk kelimesi eşittir İslam, İslam kelimesi eşittir Türk. Bu öyle yoğruldu ki, ayırmak mümkün değil."İslam ile Türklük et ile kemik oldu Bu nedenle bugün İslam'ı ve Türk milletini yeni bir analizle ayrışıma tabi tutanların yanıldığını vurgulayan BTP Genel Başkanı, "Bunu yapmaları mümkün değil. Et ile kemiği birbirinden ayırmak mümkün mü? Ayırdığınız zaman vücut anatomisi diye bir şey kalmaz. Kemik yığını, et yığını kalır... Ama adı Türk oldu mu, İslam oldu mu hem anatomisi hem de maneviyatı bir bütün olur" şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu ipe un seriyorBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmasında 12 Haziran 2011'deki genel seçimlerden önce CHP ile yapılan ittifak görüşmelerini ve halihazırda yapılan temasları detaylı olarak anlattı. BTP Lideri, bu konuda şu çarpıcı bilgileri verdi: "Bundan önceki seçimde Sayın Deniz Baykal ve ekibi bize bir haber gönderip dediler ki, 'Biz BTP ile beraber ittifak yapmak istiyoruz'. Arkadaşlar da durumu bana intikal ettirdiler. 'Hocam ne dersin' dediler. Dedim ki, 'Türkiye'de güç birliği yapmak lazım. Bu arkadaşları da güç birliği yapmadan aşağı almak biraz zor. Zira bunlar milletin değil birilerinin iradesiyle milletin başına musibet oldular.' Masaya oturulup maddeler konuşulacak ve imzalar atılacak. Bu ittifakı bozmak için birtakım şer güçler devreye girdi, kaset olaylarını gündem ettiler, maalesef bu iş tahakkuk etmedi. Deniz Baykal'ın yerinde olsam, istifa etmezdim. O gün yapılan kamuoyu yoklamalarında BTP ile CHP arasında yapılacak bir ittifak yüzde 40'ın üzerinde bir teveccühle millet tarafından kabul görecekti. Yüzde 40'lık bir neticede bunları alaşağı ediyordu. Ardından Sayın Kılıçdaroğlu seçildi. Biz tabii bir partinin iç meselesine kesinlikle karışamayız. Kılıçdaroğlu seçildikten sonra 'bizim böyle bir projemiz vardı' dedik. Bu projeyi de CHP gündem etti. Biz de buna iyi niyetle yaklaştık. Beraber olmamızın faydalı olacağına biz de inandık. Eğer siz bu yolda devam etmek istiyorsanız, biz hazırız. Arkadaşlar Sayın Gürsel Tekin'e gittiler ancak Sayın Kılıçdaroğlu bizi bekletti de, bekletti. Sanki mahşer sabahına kadar... Cevap vermeden geriye gönderdi. Şimdi seçimler yaklaşıyor. Kılıçdaroğlu bana bir elçi gönderdi: Hocamız bu işlere nasıl bakar? Vallahi ben güç birliğinden yanayım ama Kılıçdaroğlu'ndan yana değilim zira onun ayarı bozuk... Dedim ki: İlgili arkadaşlara olayı getirip düşünürüm. Orada inşallah hayırlı bir karar verilir. Takriben 10 gün sonra Sayın Kılıçdaroğlu ikinci bir arkadaş daha gönderdi. O arkadaş biraz daha Genel Başkan adına konuştu. Sayın Kılıçdaroğlu ile yanımda telefonla konuştu. Telefonu emrivaki ederek bana verdi. Dedim ki, 'Biz sizinle ittifak etmek için hazırdık. Siz bizim selamımızı dahi almadınız.' Dedi ki, 'Benim haberim olmadı. Çok özür dilerim.' Ben de 'iyi' dedim. Bir müddet sonra bana haber geldi: Sayın Kılıçdaroğlu gelecek, zat-ı âlilerinizi ziyaret edecek ve bu meseleyi görüşeceksiniz. Şimdi İmam Ali'nin kokusunu alanlar, her kokuyu alır. Dolayısıyla kalbime yatmadı. Dün arkadaşlardan biri geldi, 'Bir CHP Milletvekili bizi ziyaret etti, sizinle görüşmek istiyor.' Ben de dedim ki, 'Bizim kıdem tenzil mi edildi. Bizimle Sayın Kılıçdaroğlu konuşacaktı.' Yani devamlı ipe un seriyor!"Liderlik bu değil... Bu tarz liderliğin olamayacağını ifade eden Prof. Dr. Baş, sözlerine şöyle devam etti: "Liderlik milletini ayağa kaldıran, milleti için her şeyini feda eden, bir projesi, bir tezi olan, bir görüşü olan insan demektir. Karşı tarafın oyuyla iktidar olmanın adına liderlik ya da siyaset denmez. Buna dense dense Batının oyunu denir. Sen benimle gönül birliği içinde olmadıktan sonra, sen kim oluyorsun. Benim bilgimin sadakası etmezsin. Bakın şu kitaplara... Boyum kadar kitap yazmışım. Daha da yazacağım inşallah. Benim gözüm sırf Allah rızasındadır. Ben siyaseti bir yere geleyim diye yapmıyorum. Babam şu duayı yapardı: Ya Rabbi, oğlumu zatına kul, Muhammed Mustafa'ya ümmet, İmam Ali'ye hakiki evlat eyle. Benim yolum bu. Bir başka konu... Arife Ana'nın bir videosunu 5-6 yıl önce çekmişler, şimdi yayınlıyorlar. Arife Ana da diyor ki, Siz benim Alevi Olduğumu şimdi mi öğrendiniz. Neredeydiniz bu vakte kadar?" Manevi tasarruf İmam Ali'nin elindedirBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, manevi tasarrufun İmam Ali'nin elinde olduğunu vurgulayarak, "Manevi tasarruf onun yolunda devam edenlerin elindedir. Hiç kimse sizi kandırmasın. Onun yolunun dışına çıkan adamlar vallahi iflas etmiştir. Nuh'un Gemisi'ne binmeyenin kurtulması mümkün değildir. Sakal sünnettir, bir şey demiyoruz. Cübbeye de bir şey demiyoruz. Ama giyime sen sakal, cübbe, şalvar diye damga vurur da, onun ruhunu alırsan; vallahi Ebu Cehil'den de farkın kalmaz."  Asrı Saadet'te İmamı Ali'nin imametini bilmeyenin olmadığını ifade eden Prof. Dr. Baş, Sakife'de İmamı Ali'ye çalım atıldığını ifade etti. BTP Lideri şunları söyledi: 'Sakın sizi 'Sünniler Aleviliğe karşı' diye sizi kandırmasınlar. Bakın ben Sünni'yim, ciğerlerini söküyorum. Bir Sünni daha getiriyorum: İmam-ı Gazzali... Şunları söylüyor: 'Hilafet konusunda ihtilaflı bir durum Hz. Ebubekir ile Hz. Ali arasındaki meseledir. Fakat hilafet hususunda delil bütün açıklığı ile ortaya çıktı. Müslümanların tamamına yakınının görüşü, Gadir-i Hum Hutbesi'ndeki hadisin metninde şeksiz şüphesiz tam icma ile ittifak ettiler. Orada Resulullah şöyle buyurdu: 'Ben idarecisi ve velisi ise, Ali de onun idarecisi ve velisidir." İmam-ı Azam, bütün fetvaları Ehl-i Beyt hakkında verdiği için devrin saltanatı tarafından hapiste dövülerek şehit edildi. Ehl-i Beyt gemisine binenin adına Ehl-i Sünnet denir. Muaviye'nin hilafeti konusunda İmam-ı Azam şunları söylüyor: Şamlılar bizi sevmiyor. Zira Hz. Ali ya da Muaviye'nin saflarından birine iştirak etmemiz talep edildiğinde biz ancak Ali'nin askerleri arasına katılırız. Ehl-i Hadis diye bilinenler bizi sevmiyor zira biz Ehl-i Beyt'i seviyoruz. Ehl-i Beyt'e gönülden bağlıyız. Hilafetin Hz. Ali'nin hakkı olduğunu biliyor, o şekilde inanıyor ve savunuyoruz." BTP'ye büyük katılımÇorum programında Bağımsız Türkiye Partisi saflarına çok sayıda Alevi-Bektaşi kökenli vatandaş katıldı. Katılanlar arasında Alevi kökenli muhtarların çokluğu dikkatlerden kaçmadı. BTP saflarına katılan vatandaşlara rozetlerini Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve Hacı Bektaş-ı Veli'nin torunu ve Arifa Ana'nın oğlu BTP Genel Başkan Yardımcısı Timurcan Ulusoy birlikte taktılar.  
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni takip etmek isteyen ulusal ve uluslararası basın mensuplarına yönelik Ankara ve İstanbul'da "basın merkezi" kurulacak.
28.03.2024 12:38:00
Anadolu Ajansı
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin Türkiye'nin yanı sıra uluslararası kamuoyunda da ilgiyle takip edilmesi bekleniyor.

Başkanlık tarafından kurulacak basın merkezleri ile ulusal ve uluslararası basın mensuplarının seçime ilişkin gelişmeleri sağlıklı ve hızlı şekilde takip etmelerine katkı sunulması amaçlanıyor.

Basın merkezleri gün boyunca, ulusal ve yerleşik uluslararası basın mensupları ile seçimleri izlemek üzere yurt dışından gelen uluslararası basın mensuplarının kullanımına açık olarak hizmet verecek.

Ankara ve İstanbul'da kurulacak basın merkezlerinde seçim sonuçlarına dair veriler, Anadolu Ajansı (AA) tarafından sağlanacak. Basın mensuplarına seçim sonuçlarını anlık takip etme imkanının yanı sıra teknik altyapı, simultane tercüme ve canlı yayın imkanı sunulacak.

Gün boyunca akademisyenler, kanaat önderleri, kamu kurum temsilcileri tarafından da ziyaret edilecek basın merkezlerinde, ulusal ve uluslararası basın mensupları konuklarla röportajlar yapabilecek.

Öte yandan, basın merkezlerinde, Türkiye'nin geçmişten bugüne çok partili siyasi hayatı, demokrasi ve seçim tecrübeleri, seçim kampanyalarına ilişkin fotoğraf ve görüntüleri içeren "Türkiye'nin Seçim Tarihi ve Demokrasi Tecrübesi" temalı sergi yer alacak.

Ankara'da Point Hotel'de, İstanbul'da The Marmara Taksim'de kurulacak basın merkezleri 31 Mart Pazar günü saat 14.00'ten itibaren basın mensuplarının hizmetine açık olacak. 

Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin dokuzuncu turunda da iki aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
28.03.2024 11:15:00 / Güncelleme: 28.03.2024 16:31:51
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde dokuzuncu turda da sonuç çıkmadı
24 Mart 2020'de Yargıtay Başkanlığı görevine seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da sandık kuruldu ve pazartesi saat 08.00 itibarıyla Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk 8 turunda hiçbir aday, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamadı.

Bugün gerçekleştirilen dokuzuncu tur da sonuçlandı.

Dokuzuncu turda adaylardan Mehmet Akarca 119, Ömer Kerkez ise 138 oy aldı.

Oylamada 11 oy boş, 68 oy ise geçersiz sayıldı. İki aday da salt çoğunluğu bu turda da sağlayamadı.

Oylama onuncu tur ile devam edecek.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.