logo
25 NİSAN 2024

İspanyol kadar Türk olmak

07.08.2005 00:00:00
Rauf Bey gene yapmış yapacağını..    Öyle bir laf söylemiş ki, yenir yutulur değil..    Rauf Bey kaya gibi bir lâf etmiş.    Öyle bir kaya ki, al nereye koyarsan koy..Denktaş, Türk Sağlık-Sen'in Dergisi TSS'ye verdiği röportajında, "Barış harekatı kazanıldığında şeref nasıl Türkiye'nin olmuşsa, şimdi bu kazançlar kaybedilecekse onun ayıbı, onun tarihi günahı, onun şerefsizliği de Türkiye'nindir. Benim değildir. Bizim değildir. Kimse bunu unutmasın" demiş.Vallahi benim de değildir?Kuruluşundan 82 yıl sonra ne olduğumuzu, kim olduğumuzu, nerede durduğumuzu, hangi noktada bulunduğumuzu hâlâ tam olarak bilemiyorsak?Kimlik krizi yaşıyoruz, yaşatılıyoruz demektir ve meselenin başı da sonu da budur.Aynen ve sadece budur.82 yıl önce tam bağımsız ve üniter milli devleti kurmanın şerefi Türklere aitse?Kimse gevelemesin, sadece ve yalnızca Türklere aitse?.82 yıl sonra orasından burasından tırtıklanmasının şerefsizliği kime aittir?Nerede o Türkler? Nereye, nerelere, hangi uzak diyarlara gittiler?"Nerede o çağlar ki / Analar kurt doğururdu/ Hilkat insan çamurunu/ Destanlarla yoğururdu''Kültürel olarak nereye aitiz, politik olarak kimlerle işbirliği içinde bulunmalıyız, ekonomik olarak kimlerle alış-veriş yapmalıyız?AB mi, Şahnghay Beşlisi mi?Müslüman'sak, Arap mıyız?Türk'sek neden Türk Devletleri ile hâlâ "Vay be.. Ne kadar güzel Türkçe konuşuyorlar?', yahut "Vay anasına.. Bunlar da Türkçe konuşuyorlar'' açmazındayız?Bağımsızlık ne demek?Neden bu "kimlik''; "kim olup, kim olmadığımız'' krizini çözmüyoruz, çözemiyoruz önce de; rüzgarın önünde sürükleniyoruz yahut bizi bir yerlere sürüklemek isteyenlerin yarattığı hava cereyanlarının, akımların önünde savrulup duruyoruz?Neden her davulun önünde oynuyoruz?"Tanrı Türk'ü Korusun'' mu, "Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman'' mı?Yahut, "Ya Allah, Bismillah, Allahü Ekber'' mi?Yahut, "Ne mutlu Türk'üm Diyene'' mi?Yoksa bu lâfın aslı "Ne Mutlu Türkiyeliyim Diyene'' miydi?Ne zamana kadar zihnimizin bu öldürücü sarkacı beynimizin içinde bir sağa bir sola vurup duracak?Âcilen bir karar vermemiz gerek.. "Minareler süngümüz''se başka noktada duracağız; "Türk önde, Türk ileri'' ise başka noktada..Fakat 82'inci yılda bile hâlâ mı bilinmezlik, hâlâ mı kararsızlık?Hangisi İngiliz oyunu, hangisi Yahudi tezgâhı?Neden şimdi Vahdettin, neden hâlâ "Abdülhamit Kızıl Sultan mıydı''?Önce Türk olduğumuza karar vereceğiz..Sonra tam bağımsız mı, yoksa köle olarak mı yaşayacağımıza karar vereceğiz.Sonra da Türk olarak neyin, hangi çözümlerin bize faydasının dokunacağına?Ülkeyi Türkler yönetecek, Türk için, Türk'e doğru yönetecek.82'inci Cumhuriyet yılında devletin zirvesinde asker ve sivillerin, Cumhurbaşkanı'nın gözetiminde MGSB konusunda anlaşamamaları; anlaşmazlık sebebini hükümetin iki bakanının ayrı, Cumhurbaşkanı'nın farklı açıklamaları bile moralimizi bozmayacak.    Asker ve sivilin terörle mücadele konusunda beş saatlik brifinglerde anlaşamayıp, tartışmayı kamuoyu önüne taşımaları bile canınızı sıkmayacak.Önce karar vereceksiniz; Eskimo musunuz, Yamyam mı, Aborjin mi?    Yoksa barış, özgürlük, halkların kardeşliği, dinlererası diyalog uğruna hepsi mi?    Yoksa sadece Türk mü?    Değilseniz devletin adı neden Türkiye Cumhuriyeti de, Mozaikler Birliği değil?    Seviyorsanız kalın, sevmiyorsanız neden bizi de rahatsız ediyorsunuz?    Yılmaz Bayazıtoğlu diyor ki; "Avrupa Parlâmentosu 'Türkiye ve Kürtler' konulu bir konferans düzenleyecekmiş. Merak ediyorum, 'İngiltere ve İrlandalılar', 'İspanya ve Basklar', 'Fransa ve Korsikalılar' konulu konferanslar toplamayı da planlıyor mu?''    Neden toplasınlar, neden toplattırsınlar ki kardeşim?Adamlar "bağımsız'' ve "üniter devlet''. Sen önce ne olduğuna karar ver.Devlet misin, kabile mi, aşiret mi?    Kim olduğuna karar ver, Türk müsün, Arap mısın, batılı mısın, doğulu musun?    "Batılıyım'' demen yetmiyor, adam "sen benden değilsin'' diyor.    Birleştirici ve bütünleştirici olmak uğruna Türkiye içindeki herkesi Türk kabul etmen de de yetmiyor, adam "ben Türk değilim'' diyor, ana dilde eğitim ve yayın özgürlüğü istiyor, şu kadar yıldır diasporadayım diyor, tanınmak, siyaseten farklı olduğunun kabul edilmesini istiyor.Bunun adı "Kültürel zenginliğimiz'' filan değildir.Resmen "bölücülüktür''.Karar vereceksin.Türksen, bağımsız devletsen, bağımsız kalmak istiyorsan?İçeride ve dışarıda?Dahili ve harici bedhahlara karşı..Ona göre davranacaksın.Bağımsızsan ve bağımsızlığını korumak istiyorsan..Bağımsızlık Mahkemeleri kuracaksın..Eski dilde bağımsızlık, İstiklal demektir.Yâni İstiklal Mahkemeleri..Sonra da "tek dişi kalmış'' AİHM filan dinlemeden adam asacaksın?Kararlı duracaksın, adam gibi duracaksın, adam olacaksın..    Sevr'e değil, Lozan'a sahip olacaksın.    Patrik, ben Heybeli'de mürteci okul açarım diyor, Fener'de Kudüs Metropoliti için şeriat mahkemesi kurarım diyor.Kınalıada'da irticai çocuk kampı açarım diyor. Ekümenik'im diyor. Üzerimde baskı var diyor. Seni AİHM'ye şikayet edeceğim diyor.    "Müttefikin'', "Stratejik ortağın'' Amerika da aynen öyle diyor.    ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Tom Casey, düzenlediği basın toplantısında, "Biz İstanbul'daki ekümenik partikhaneyi destekliyoruz ve patrikhane konusunda Türk hükümetiyle düzenli olarak görüşüyoruz" diyor.Amerika başka ne diyor?    Los Angeles Federal Mahkemesi, PKK'ya destek verenlere hapis cezasını Anayasaya aykırı buluyor. Federal Mahkeme 11 Eylül sonrasında çıkarılan ve terör örgütlerine yardım ve yataklık edenlere 15 yıl hapis getiren maddesinde PKK lehinde düzeltme yapılmasına karar veriyor. Yargıç Audrey Collins, PKK'nın "Türkiye'deki Kürtler'in haklarını gözeten bir siyasi parti" olduğunu kaydederek, güya terör listesine alınmasına rağmen örgüte eğitim ya da insani yardım sağlanmasını engelleyen düzenlemenin anayasaya aykırı olduğuna hükmediyor.Yâni ey millet? Müttefik ve de stratejik ortağın Amerika 2005'te, 1915'deki İngiltere'nin yerini alıyor, seni kıvrık uçlu Arap hançeri cenbiye ile iki yerinden hançerliyor.     Ekümenik Patrik ve Özgürlük savaşçısı PKK?Amerika başka ne diyor?Ankara (eski) Büyükelçisi Edelman Devlet Bakanı'na mektup yazıyor, "Laik bir ülkenin laik bir kurumu olarak, İslâm tek hak dindir'' diyemezsin diyor."Irak'a girmenize Irak karar verir'' ve "Askerin konumu AB yolunda engeldir'' diyen AB'nin Müstemleke Müfettişi Kretschmer de Diyanet İşleri Başkanı'na aynı şeyleri söylüyor. Yetmiyor.    Avrupa Komisyonu Sözcüsü Amadeu Altafaj Tardio, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Türkiye bugün Avrupa Birliği'ne üye olmak için gereken tüm kriterleri karşılamaktan uzaktır. Dini özgürlük bizim için en büyük önceliğe haizdir ve müzakerelerde de önemli bir noktayı oluşturacaktır'' diyor.    Demek ki kıymetli okuyucu minarelerimiz, AB ve ABD malı süngü olacak.    Onların izin verdiği ve uygun gördüğü ölçüde..    Amerikan usulü İslâm, Avrupa usulü, batı usulü, diyalog ve hoşgörücülerin anladığı, "ılımlı İslâm'' dedikleri bu olsa gerek..    Yetmiyor.. Kuzey Kıbrıs'tan "Fener Patrikhanesi ile yakınlığı bilinen 5 yıldızlı bir Otel Patronunun KKTC'deki Otelinin Genel Müdürü olan kişinin Fener Patrikhanesi adına (dolaylı olarak) KKTC de Girne'de deniz kıyısında büyük ölçekli bazı arsaları ele geçirmeye çalıştığı'' feryadı geliyor.    Yetmiyor ey okuyucu..    3 Ağustos 2005 tarihli Politis'te; 5 Ağustos 2005 tarihinde Atina Dağcılık Kulübünden oluşan 10 kişilik ekip Türkiyenin 6 bin 200 metre yüksekliğindeki Ağrı Dağına bir tırmanış gerçekleştireceği ve dağın zirvesine Yunan ve "Kıbrıs Cumhuriyeti" bayraklarını dikecekleri haberi yer alıyor. "Dağcıların'' Ağrı'ya gitmeden önce İstanbul'a giderek Fener Rum Patriği Bartholemos'un de elini öpeceği ifade edilen haberde dağcıların sözkonusu eylemlerini 18 Ağustos'da tamamlamayı hedefledikleri belirtiliyor.Dikerler kardeşim, dikerler..Tepemizin üstüne, başımızın üstüne, Ağrı'ya Yunan bayrağı, Rum bayrağı dikerler.Ağrı'yı Ermeniler milli sembolleri olarak kullanırlar.Hatay'ı Suriyeliler haritalarında kendi toprakları olarak gösterirler.Trabzonspor'u Lefkoşa'ya "tanıdığımız'' Ercan'dan değil, "tanımadığımız'' Larnaka'ya Atina üzerinden göndeririz.Kerkük'ü Barzani-Talabani'nin elinden kurtarmaya çalışırken bir de bakarız PKK şehirde "büro'' açmış, bayrak asmış..Ha bu noktada, söz Kuzey Irak'a gelince işler biraz karışıyor.1. GİRERİZ MESELESİ.Başbakan, İkinci Başkan "gerektiğinde gireriz'' diyor. Amerikan Genelkurmay Başkanı "Zor girersiniz'' diyor. "Irak hükümetinin söyleyeceği şeyler olur'' diyor.Irak İçişleri Bakanı İstanbul'da "Buna ancak Irak parlamentosu ve Kuzey Irak Bölge Parlamentosu karar verir'' diyor.2. EBU GARİB MESELESİ.İstanbul HSBC ve İngiliz Konsolosluğu olayının Ebu Garib'teki iki suçlusu için Amerika'nın Irak Büyükelçisi Halilzad önce "Haberim yok'' diyor, sonra "Muhatabınız Irak hükümeti'' diyor.3.PKK'nın LİDER KADROSU MESELESİ:Orgeneral Başbuğ basınla sohbetinde "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son Amerika ziyaretinde, Amerikan tarafının PKK'nın lider kadrosunun yakalanması için doğrudan emir verdiğini'' söylüyor.Ertesi gün Amerikan Dışişleri Sözcülerinden Adam Ereli konu ile ilgili ısrarlı sorular üzerine, "Elimde böyle bir emrin verildiğine dair, ABD Dışişleri Bakanlığı olarak bir bilgi yok. Askeri bir konu olduğuna göre ABD Savunma Bakanlığı'na sorabilirsiniz" diyor.  Devamı yarın Hüseyin Mümtaz  www.giresungazete.net
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.

Meteorolojiden 17 il için sarı kod

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 17 il için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı. Peki toz taşınımı neden olur ve toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri nelerdir 
24.04.2024 12:18:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:21:49
Fahri Fatih Özcan
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurdun batı ve iç kesimleri için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı.

Bu hafta Libya üzerinden gelen çöl sıcağı etkili olacak. Sıcağın yanı sıra çöl tozları da yurtta etkisini gösterecek.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, tarafından Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Eskişehir, Isparta, İzmir, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak için sarı kodlu uyarı yapıldı. Marmara, Ege, Batı Akdeniz ve İç Anadolu'nun batısı ile Batı Karadeniz'de yer yer toz taşınımı beklendiğinden, görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi.


Toz taşınımı nedir?


Toz taşınımı, atmosferdeki toz partiküllerinin hareket etmesi veya taşınması sürecidir. Bu partiküller genellikle rüzgar, termal hareketler, fırtınalar veya insan etkisiyle atmosferde taşınabilirler.

Toz taşınımı, çoğunlukla çöllerden veya kuru arazilerden kaynaklanan toz fırtınalarıyla ilişkilendirilir, ancak sanayi, tarım faaliyetleri veya araç trafiği gibi insan faaliyetleri de toz taşınımına katkıda bulunabilir. Mineral toz partiküllerinin atmosferde belirgin varlığının ana nedenleri arasında kuraklık ve çölleşme yer almaktadır.


Toz taşınımının sağlık etkileri nelerdir?


Toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri, özellikle solunum yolu rahatsızlıkları olan kişiler için önemli olabilir.

Toz partikülleri, astım, KOAH ve kronik bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olan kişilerde rahatsızlıkları tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.

Toz partikülleri, özellikle astım hastalarında alerjik reaksiyonlara ve astım ataklarına neden olabilir.

Toz taşınımı sırasında hava kalitesinin düşmesi, görüş mesafesinde azalmaya yol açabilir.

Toz taşınımı dönemlerinde, hava kalitesinin düşmesi nedeniyle halsizlik, kırgınlık, solunum sıkıntısı ve baş ağrısı gibi genel sağlık sorunları yaşanabilir.

Yaşlılar ve çocuklar gibi hassas gruplar, toz taşınımından daha fazla etkilenebilir ve ciddi sağlık sorunları yaşayabilir.

Bu nedenle, toz taşınımı beklenen dönemlerde, özellikle solunum yolu rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar için evde kalmak ve dışarı çıkarken maske kullanmak gibi önlemler almak önemlidir. Ayrıca, evdeyken pencere ve kapıların kapalı tutulması ve dışarıdan eve gelindiğinde duş alınması gibi koruyucu önlemler de önerilmektedir.

BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü

Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
24.04.2024 10:24:00 / Güncelleme: 24.04.2024 10:27:04
Haber Merkezi
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
25 Eylül 2001'de kurulan Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurucu 40 üyesinden birisi olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın memleketi olan Kilis'te vefat etti.

Merhum Noter Ökkeş Özalpaydın ve merhum Hafız Fikret Özalpaydın'ın kardeşleri, Ziraat Mühendisi Bekir Sait Özalpaydın, Ziraat Mühendisi Bahadır Özalpaydın ve Diyetisyen Rabia Gül Kepekçi'nin babaları, Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi'nin kayınpederi, Bağımsız Türkiye Partisi kurucu üyesi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın dava arkadaşı, emekli Kilis İlçe Tarım Müdürü Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Cenaze namazı 24 Nisan Çarşamba Günü (Bugün) ikindi namazına müteakip Kilis Asri Mezarlık Camii'nde kılınacaktır.

Merhumun ailesi taziyeyi 1 nolu Topçuoğlu Taziye Evi'nde kabul edeceğini açıkladı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.