BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin tasfiyesi olarak nitelendirdiği AB projesinin gerçek yüzünü Avrupa'nın etkin simaları da dile getiriyor. Fransız akademisyen Prof. Dr. Olivier Roy, Türkiye'nin AB üyeliğinin adını koydu:
Türkiye ile İslam alemi arasındaki köprüler yok edilecek. Cumhuriyet mirası sökülüp atılacak. Türk ordusu "bu kadar" güçlülüğünden, milliyetçiliğinden ve devletin temel direkliğinden soyutlanacak.
Siyasal İslam üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan ünlü Fransız akademisyen Prof. Olivier Roy, Türkiye'nin AB macerası ile ilgili olarak ilginç değerlendirmelerde bulundu. Prof. Roy, "On yıl gerçekçi bir beklenti değil. Bunun bir çok nedeni var ama temel neden Türkiye'nin temel kurumları, özellikle de ordu. Bu kadar güçlü ve milliyetçi bir ordusu olan, temel direği ordu bir devleti kabul edemeyiz. Ama diğer taraftan Türkiye'de ordu laikliğin bekçisi. Yani Türkiye'nin, Avrupa'nın parçası olması sürecinde temel paradoks şu: Türkiye'yi Avrupalı laik bir ülke kılan unsurun köklerini sökmeliyiz. Kemalizmin köklerini sökmeliyiz. Kemalizm olmadan Türkiye Avrupa'ya girecek hale gelemezdi ama şimdi Kemal Atatürk'ün mirasını söküp atmak zorundayız" diye konuştu.
Siyasal İslam üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan ünlü Fransız akademisyen Prof. Olivier Roy, Türkiye'nin AB macerası ile ilgili olarak ilginç değerlendirmelerde bulundu. Prof. Roy, yeni kitabı "Küresel İslam: Yeni Bir Ümmet Arayışı" adlı kitabı konusunda bir dizi konferans çerçevesinde, dünya hegemonyası peşinde koşan ve kendilerini seçilmiş, diğer tüm insanları da kendilerine hizmetçi gören bir aristokratlar gurubunun manivelalarından ABD'deki CFR'nin (Dış İlişkiler Konseyi) İngiltere'deki ikiz kardeşi Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde bir konferans verdi. Roy, Türkiye'nin AB macerası ile ilgili ilginç görüşlerini bu konferans sırasında kendisi ile görüşen BBC Radyo Türkçe servisi muhabirinin sorularına verdiği cevaplarda dile getirdi.
"AB üyeliğimizi İslam ülkeleri destekliyor" aldatmacası
Roy'un cevapları, özellikle hem mevcut AKP iktidarı, hem de AB yanlısı bütün kurum ve kuruluşların dillendirdiği "Türkiye AB'ye tam üye olmakla Avrupa (Batı) ile İslam âlemi arasında çok iyi bir köprü haline gelecek. Ortadoğu İslam ülkeleri AB'ye komşu olacaklar. İşte bundan dolayı İslam âlemi Türkiye'nin AB üyeliğine çok sıcak bakmaktadırlar" anlayışını havada bırakmakta. Türkiye'nin tasfiyesi anlamına gelen AB üyeliği kıskacında çokça dillendirilen bu tezin temelinin çürük olduğunu, milletin gözünün içine baka baka yalan söylendiğini ortaya koymakta. Tam aksine Türkiye'nin AB üyeliğinin, Ortadoğu İslam âlemince, Türkiye'yi, aslî medeniyet havzasından tamamen koparacak bir girişim olarak algılanacağı gerçeğini tokat gibi yüzlere vurmakta. Kısacası AB üyeliğinin Türkiye'yi kendinden olan herşeyinden koparmak suretiyle bir uydu, bir kuyruk ülke konumuna sokma girişiminden başka bir şey olmadığını hatırlatmakta.
Köprü olmak
hoş nutuktan ibaret
Prof. Dr. Olivier Roy, BBC Türkçe servisi muhabirinin "AKP liderliği ve özellikle Amerikan yönetimi içinde bir kesim, Türkiye'nin Orta Doğu başta olmak üzere İslam âlemi ile Batı uygarlığı arasında köprü olabileceğini söylüyor. Bu tezi nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu cevabı vermekte:
"Bence Türkiye'de olup bitenler Orta Doğulu Araplar'ın bir çoğunun umurunda bile değildir. Eğer Türkiye Avrupa Birliği'ne katılırsa, Türkiye'yi Avrupalı olarak görmeye başlarlar. Türkiye'nin Batı ile İslam dünyası arasında köprü olması, hoş nutuklar atmak için iyi bir fikir olabilir ama bu Orta Doğu kamuoyunun Türkiye'yi görüş tarzıyla uyumlu değildir."
Atatürk'ün mirası
sökülüp atılacak
Prof. Roy, "Sorunun ekonomik boyutunu bir yana bırakacak olursak, İslamî mirasa sahip bir ülke olarak Türkiye, Avrupa Birliği'nin parçası olabilir mi?" şeklinde bir başka soruya verdiği cevapta ise AB üyeliğinin Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün bıraktığı miras için ne anlam ifade ettiğini de Türkiye'nin AB üyeliğinden yana tavır koyan ve kendini Atatürkçü addeden herkesin kulağına küpe olacak şu sözleri sarf ediyor:
"Olabilir ama kısa veya orta vadede değil. On yıl gerçekçi bir beklenti değil. Bunun bir çok nedeni var ama temel neden Türkiye'nin temel kurumları, özellikle de ordu. Bu kadar güçlü ve milliyetçi bir ordusu olan, temel direği ordu bir devleti kabul edemeyiz. Ama diğer taraftan Türkiye'de ordu laikliğin bekçisi. Yani Türkiye'nin, Avrupa'nın parçası olması sürecinde temel paradoks şu: Türkiye'yi Avrupalı laik bir ülke kılan unsurun köklerini sökmeliyiz. Kemalizmin köklerini sökmeliyiz. Kemalizm olmadan Türkiye Avrupa'ya girecek hale gelemezdi ama şimdi Kemal Atatürk'ün mirasını söküp atmak zorundayız."
Türkiye ile İslam alemi arasındaki köprüler yok edilecek. Cumhuriyet mirası sökülüp atılacak. Türk ordusu "bu kadar" güçlülüğünden, milliyetçiliğinden ve devletin temel direkliğinden soyutlanacak.
Siyasal İslam üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan ünlü Fransız akademisyen Prof. Olivier Roy, Türkiye'nin AB macerası ile ilgili olarak ilginç değerlendirmelerde bulundu. Prof. Roy, "On yıl gerçekçi bir beklenti değil. Bunun bir çok nedeni var ama temel neden Türkiye'nin temel kurumları, özellikle de ordu. Bu kadar güçlü ve milliyetçi bir ordusu olan, temel direği ordu bir devleti kabul edemeyiz. Ama diğer taraftan Türkiye'de ordu laikliğin bekçisi. Yani Türkiye'nin, Avrupa'nın parçası olması sürecinde temel paradoks şu: Türkiye'yi Avrupalı laik bir ülke kılan unsurun köklerini sökmeliyiz. Kemalizmin köklerini sökmeliyiz. Kemalizm olmadan Türkiye Avrupa'ya girecek hale gelemezdi ama şimdi Kemal Atatürk'ün mirasını söküp atmak zorundayız" diye konuştu.
Siyasal İslam üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan ünlü Fransız akademisyen Prof. Olivier Roy, Türkiye'nin AB macerası ile ilgili olarak ilginç değerlendirmelerde bulundu. Prof. Roy, yeni kitabı "Küresel İslam: Yeni Bir Ümmet Arayışı" adlı kitabı konusunda bir dizi konferans çerçevesinde, dünya hegemonyası peşinde koşan ve kendilerini seçilmiş, diğer tüm insanları da kendilerine hizmetçi gören bir aristokratlar gurubunun manivelalarından ABD'deki CFR'nin (Dış İlişkiler Konseyi) İngiltere'deki ikiz kardeşi Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde bir konferans verdi. Roy, Türkiye'nin AB macerası ile ilgili ilginç görüşlerini bu konferans sırasında kendisi ile görüşen BBC Radyo Türkçe servisi muhabirinin sorularına verdiği cevaplarda dile getirdi.
"AB üyeliğimizi İslam ülkeleri destekliyor" aldatmacası
Roy'un cevapları, özellikle hem mevcut AKP iktidarı, hem de AB yanlısı bütün kurum ve kuruluşların dillendirdiği "Türkiye AB'ye tam üye olmakla Avrupa (Batı) ile İslam âlemi arasında çok iyi bir köprü haline gelecek. Ortadoğu İslam ülkeleri AB'ye komşu olacaklar. İşte bundan dolayı İslam âlemi Türkiye'nin AB üyeliğine çok sıcak bakmaktadırlar" anlayışını havada bırakmakta. Türkiye'nin tasfiyesi anlamına gelen AB üyeliği kıskacında çokça dillendirilen bu tezin temelinin çürük olduğunu, milletin gözünün içine baka baka yalan söylendiğini ortaya koymakta. Tam aksine Türkiye'nin AB üyeliğinin, Ortadoğu İslam âlemince, Türkiye'yi, aslî medeniyet havzasından tamamen koparacak bir girişim olarak algılanacağı gerçeğini tokat gibi yüzlere vurmakta. Kısacası AB üyeliğinin Türkiye'yi kendinden olan herşeyinden koparmak suretiyle bir uydu, bir kuyruk ülke konumuna sokma girişiminden başka bir şey olmadığını hatırlatmakta.
Köprü olmak
hoş nutuktan ibaret
Prof. Dr. Olivier Roy, BBC Türkçe servisi muhabirinin "AKP liderliği ve özellikle Amerikan yönetimi içinde bir kesim, Türkiye'nin Orta Doğu başta olmak üzere İslam âlemi ile Batı uygarlığı arasında köprü olabileceğini söylüyor. Bu tezi nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu cevabı vermekte:
"Bence Türkiye'de olup bitenler Orta Doğulu Araplar'ın bir çoğunun umurunda bile değildir. Eğer Türkiye Avrupa Birliği'ne katılırsa, Türkiye'yi Avrupalı olarak görmeye başlarlar. Türkiye'nin Batı ile İslam dünyası arasında köprü olması, hoş nutuklar atmak için iyi bir fikir olabilir ama bu Orta Doğu kamuoyunun Türkiye'yi görüş tarzıyla uyumlu değildir."
Atatürk'ün mirası
sökülüp atılacak
Prof. Roy, "Sorunun ekonomik boyutunu bir yana bırakacak olursak, İslamî mirasa sahip bir ülke olarak Türkiye, Avrupa Birliği'nin parçası olabilir mi?" şeklinde bir başka soruya verdiği cevapta ise AB üyeliğinin Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün bıraktığı miras için ne anlam ifade ettiğini de Türkiye'nin AB üyeliğinden yana tavır koyan ve kendini Atatürkçü addeden herkesin kulağına küpe olacak şu sözleri sarf ediyor:
"Olabilir ama kısa veya orta vadede değil. On yıl gerçekçi bir beklenti değil. Bunun bir çok nedeni var ama temel neden Türkiye'nin temel kurumları, özellikle de ordu. Bu kadar güçlü ve milliyetçi bir ordusu olan, temel direği ordu bir devleti kabul edemeyiz. Ama diğer taraftan Türkiye'de ordu laikliğin bekçisi. Yani Türkiye'nin, Avrupa'nın parçası olması sürecinde temel paradoks şu: Türkiye'yi Avrupalı laik bir ülke kılan unsurun köklerini sökmeliyiz. Kemalizmin köklerini sökmeliyiz. Kemalizm olmadan Türkiye Avrupa'ya girecek hale gelemezdi ama şimdi Kemal Atatürk'ün mirasını söküp atmak zorundayız."