Avrupa bugünlerde görülmemiş bir davaya şahit oldu. Başlangıçta basit bir tecavüz olayıymış gibi görünürken araştırma ilerledikçe Avrupalılar'ı bile utandıran bir facia çıktı ortaya.
Sosyologlar olayı İnsani ve ahlaki değerlerin tasavvur edilemeyecek kadar ayaklar altına alınması şeklinde değerlendirdiler. Mide bulandırıcı tafsilatını vermeden işin vahametini ve şu günlerde bizi de kendilerinden kabul etmeleri için yalvardığımız medeniyetin iç yüzünü anlatmak mümkün değil. Dava konusu Batı Medeniyeti'nin sapıklıkta vardığı gerçekten tasavvur olunamayacak noktadır. Konu, çocuk pornosudur. Ne var ki mağdurlarla gaddarların arasında da ayrıca analık, babalık, dedelik gibi insan ırkına has ulvi ilişkiler var. Tüyler ürpertici alçaklık... Mağdurlar kırkbeş çocuk. Düşünebiliyor musunuz bunlardan birisi de altı aylık. En büyüğü de ondört yaşında. Bu rezillikleri yapanların 39'u erkek, 26'sı kadın. Yaşları 27'den 73'e kadar. Baş suçlu, kendi iki çocuğuna ve dört torununa durmadan tecavüz eden Philippe V. 28 sene hapis cezasına çarptırılmış. Tek savunması kendime hakim olamadım sözü. Savcı onu haklı olarak benzeri görülmemiş bir canavar diye tarif etmektedir. 18 seneye mahkum olan Franck ise kendi küçük oğluna ve iki torununa tecavüz etmiş. Bütün suçlular mahkum olmuşlar.Suç yumağıBu kadarcık bir açıklamadan bazıları tatmin olmayabilirler. Bir tane böyle ters bir vaka çıkmış, bütün bir medeniyeti nasıl itham edebilirsiniz diyebilirler. Öyle değil. Tahkikat göstermiş ki bu rezillik ne bugünün, ne dünün işi imiş. Kaç nesilden beri devam edip duruyormuş. Bundan kırk sene kadar önce bir Amerikalı askerin altı aylık bir çocuğa tecavüz ettiğini okumuştum. Öyle tek bir olay değil. Bu bir suç yumağı. Eşi görülmemiş, devamlı, yaygın, örgütlü, sistematik bir ensest. Ensest'in de en koyusu, en rezili.Batı'da, mesela Fransa'da ve Almanya'da yapılan araştırmalar göstermektedir ki, Batılı genç kızların büyük bir kısmı daha çocukken bekaretlerini kaybetmekte ve ekseriya da bu işte partnerleri dayı, amca gibi akrabaları -tam akrep- olmaktadır. Yani aile Batı'da iflas etmiştir. Elbette bundan müteessir olan milyonlarca Batılı da vardır. Ama, bir de Freud denen bir bilimsel sapık var ki, cinselliği baş tacı etmiş ve bütün, nevrozların tedavisinin tek yolunun sonuna kadar cinsel özgürlük olduğunu söylemiş. Bu da tiraj meraklısı genel yayın müdürlerinin işine gelmiştir. Biz, de bile -hem de bir hanım- çocuk pornosunu savunmaya kalkmadı mı? Çocuk pornosunu bir sanatmış gibi allayıp pullayan Andre Gide isimli iblistir. Ben derimle yaşıyorum diyen bu zat halen Fransa'nın en büyük ediplerinden (!) birisidir ve iblis lakabını ona Prof. Michel Winock haklı olarak takmıştır. Batı'nın tarihi de ensest vakalarıyla doludur. Piçlerin tarihidir dense yeridir. Papa, yüzlerce yıl önce, Fransa Kralı'nın, kardeşinin kızıyla evlenmesine izin vermekte beis görmemiştir. Papası böyle olursa çapasını siz düşünün. Materyalist Batı Medeniyeti, teknolojide ilerledikçe ahlak" sahada batmıştır. Daha 18. Yüzyıl'da J.J. Rousseau, ilim ilerledikçe ahlak gerileyecektir tezini İlimler ve Sanatlar Hakkında Nutuk eseriyle ortaya atmış ve Dijon Akademisi'ne kabul ettirmişti..
Ergun Göze / Tercüman
Sosyologlar olayı İnsani ve ahlaki değerlerin tasavvur edilemeyecek kadar ayaklar altına alınması şeklinde değerlendirdiler. Mide bulandırıcı tafsilatını vermeden işin vahametini ve şu günlerde bizi de kendilerinden kabul etmeleri için yalvardığımız medeniyetin iç yüzünü anlatmak mümkün değil. Dava konusu Batı Medeniyeti'nin sapıklıkta vardığı gerçekten tasavvur olunamayacak noktadır. Konu, çocuk pornosudur. Ne var ki mağdurlarla gaddarların arasında da ayrıca analık, babalık, dedelik gibi insan ırkına has ulvi ilişkiler var. Tüyler ürpertici alçaklık... Mağdurlar kırkbeş çocuk. Düşünebiliyor musunuz bunlardan birisi de altı aylık. En büyüğü de ondört yaşında. Bu rezillikleri yapanların 39'u erkek, 26'sı kadın. Yaşları 27'den 73'e kadar. Baş suçlu, kendi iki çocuğuna ve dört torununa durmadan tecavüz eden Philippe V. 28 sene hapis cezasına çarptırılmış. Tek savunması kendime hakim olamadım sözü. Savcı onu haklı olarak benzeri görülmemiş bir canavar diye tarif etmektedir. 18 seneye mahkum olan Franck ise kendi küçük oğluna ve iki torununa tecavüz etmiş. Bütün suçlular mahkum olmuşlar.Suç yumağıBu kadarcık bir açıklamadan bazıları tatmin olmayabilirler. Bir tane böyle ters bir vaka çıkmış, bütün bir medeniyeti nasıl itham edebilirsiniz diyebilirler. Öyle değil. Tahkikat göstermiş ki bu rezillik ne bugünün, ne dünün işi imiş. Kaç nesilden beri devam edip duruyormuş. Bundan kırk sene kadar önce bir Amerikalı askerin altı aylık bir çocuğa tecavüz ettiğini okumuştum. Öyle tek bir olay değil. Bu bir suç yumağı. Eşi görülmemiş, devamlı, yaygın, örgütlü, sistematik bir ensest. Ensest'in de en koyusu, en rezili.Batı'da, mesela Fransa'da ve Almanya'da yapılan araştırmalar göstermektedir ki, Batılı genç kızların büyük bir kısmı daha çocukken bekaretlerini kaybetmekte ve ekseriya da bu işte partnerleri dayı, amca gibi akrabaları -tam akrep- olmaktadır. Yani aile Batı'da iflas etmiştir. Elbette bundan müteessir olan milyonlarca Batılı da vardır. Ama, bir de Freud denen bir bilimsel sapık var ki, cinselliği baş tacı etmiş ve bütün, nevrozların tedavisinin tek yolunun sonuna kadar cinsel özgürlük olduğunu söylemiş. Bu da tiraj meraklısı genel yayın müdürlerinin işine gelmiştir. Biz, de bile -hem de bir hanım- çocuk pornosunu savunmaya kalkmadı mı? Çocuk pornosunu bir sanatmış gibi allayıp pullayan Andre Gide isimli iblistir. Ben derimle yaşıyorum diyen bu zat halen Fransa'nın en büyük ediplerinden (!) birisidir ve iblis lakabını ona Prof. Michel Winock haklı olarak takmıştır. Batı'nın tarihi de ensest vakalarıyla doludur. Piçlerin tarihidir dense yeridir. Papa, yüzlerce yıl önce, Fransa Kralı'nın, kardeşinin kızıyla evlenmesine izin vermekte beis görmemiştir. Papası böyle olursa çapasını siz düşünün. Materyalist Batı Medeniyeti, teknolojide ilerledikçe ahlak" sahada batmıştır. Daha 18. Yüzyıl'da J.J. Rousseau, ilim ilerledikçe ahlak gerileyecektir tezini İlimler ve Sanatlar Hakkında Nutuk eseriyle ortaya atmış ve Dijon Akademisi'ne kabul ettirmişti..
Ergun Göze / Tercüman