THY uçağını kaçıran Hakan Ekinci'nin "Bir Hıristiyan olarak, Müslüman Türk ordusunda askerlik yapmak istemiyorum" sözleri, Türkiye'nin yüzyüze bulunduğu misyonerlik tehlikesinin ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor.
Tiran-İstanbul seferini yapan THY yolcu uçağının Hıristiyanlığı seçerek vaftiz olmuş Hakan Ekinci tarafından salı gecesi kaçırılması, özellikle son 15 yıldır Türkiye'de yoğunlaşan misyonerlik faaliyetlerinin 'ülkemizin bölünmez bütünlüğü' açısından ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Hava korsanı Hakan Ekinci, İtalya'daki sorgusunda, "Hıristiyanlığı seçen biri olarak Türkiye'de can güvenliğinin tehlikede olduğu gerekçesiyle siyasi sığınma istediğini" belirtti. İbretlik mektupKorsan Hakan Ekinci'nin Papa'ya gönderdiği mektup da, misyonerlik faaliyetlerinin Türk gençlerini ne duruma getirdiğini açık bir şekilde gözler önüne seriyor. THY uçağını kaçırarak Türk halkını endişeye sevkeden Hakan Ekinci, Papa 16. Benedict'e yazdığı mektupta, 1998'den beri Hıristiyan olduğunu ve asla Müslüman bir orduya hizmet etmek istemediğini belirtiyor. Mektubunda 1998'den beri kiliselere gittiğine işaret eden korsan Ekinci, Makedonya'dan Türkiye'ye göçen bir ailenin çocuğu olduğunu belirterek, kimliğinin 'din hanesi'ne kendisine sormaksızın Müslüman yazıldığını savunuyor. 1999'da vaftiz edildiğini, resmen inancının Hıristiyanlık olduğunu kaydeden korsan Ekinci, mektubunda atalarının Makedonya'nın Osmanlı Devleti tarafından fethedilmeden önce Hıristiyan olduğunu ileri sürerek, bunların zorla Müslümanlaştırıldığını ileri sürüyor. Ekinci'nin mektubundaki şu sözleri ise ibretlik bir nitelik taşıyor: "Tüm itirazlarıma rağmen beni dinlemeyen yetkililer bir Hıristiyan olarak beni zorla Müslüman bir orduya asker olmaya zorladılar. Ben de yapmam gerekeni yaparak kaçtım. Tüm komutanlara bir Hıristiyan olarak Müslüman bir orduya hizmet etmeyeceğimi beyan etmeme rağmen, kendimi dinletemedim. Kapatıldığım cezaevinde Hıristiyan olmamdan ötürü aşırı derecede işkenceye ve şiddete maruz kaldım."
Gerçek tehlikeHakan Ekinci'nin THY uçağını kaçırma gerekçesini Yeni Mesaj'a değerlendiren uzmanlar, 1962-1965 yılları arasında düzenlenen Vatikan Konsili'nde alınan dinlerarası diyalog kararı uyarınca, Papalık'ın 1996 yılından bu yana Türkiye'de 'dinlerarası diyalog'u yaygınlaştırmak için çaba sarfettiğine dikkat çektiler. Bir önceki papa John Paul'un "Birinci binyılda Avrupa, 2. binyılda Afrika ve Amerika Hıristiyanlaştırıldı. 3. binyıl ise Asya'nın Hıristiyanlaştırılacağı binyıl olacaktır" sözlerini hatırlatan uzmanlar, bu çerçevede son 15 yıldır Türkiye'ye yönelik yoğun bir misyonerlik faaliyeti olduğuna dikkat çektiler. Ülkemizdeki bazı cemaatların 'dinlerarası diyalog' kılıfı altında bu faaliyetlere destek verdiğini hatırlatan uzmanlar, 'uçak kaçırma olayı ile patlak veren' son durumun Türkiye'nin geleceği açısından son derece tehlikeli olduğunu vurguladır. Misyonerliğin amaçlarından birinin de Türk ordusunu yıpratmak olduğunu dile getiren, korsan Hakan Ekinci'nin sözlerinin bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen uzmanlar, ordusuz bir milletin ayakta kalmasının imkansız olduğunu da hatırlattılar.
Tiran-İstanbul seferini yapan THY yolcu uçağının Hıristiyanlığı seçerek vaftiz olmuş Hakan Ekinci tarafından salı gecesi kaçırılması, özellikle son 15 yıldır Türkiye'de yoğunlaşan misyonerlik faaliyetlerinin 'ülkemizin bölünmez bütünlüğü' açısından ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Hava korsanı Hakan Ekinci, İtalya'daki sorgusunda, "Hıristiyanlığı seçen biri olarak Türkiye'de can güvenliğinin tehlikede olduğu gerekçesiyle siyasi sığınma istediğini" belirtti. İbretlik mektupKorsan Hakan Ekinci'nin Papa'ya gönderdiği mektup da, misyonerlik faaliyetlerinin Türk gençlerini ne duruma getirdiğini açık bir şekilde gözler önüne seriyor. THY uçağını kaçırarak Türk halkını endişeye sevkeden Hakan Ekinci, Papa 16. Benedict'e yazdığı mektupta, 1998'den beri Hıristiyan olduğunu ve asla Müslüman bir orduya hizmet etmek istemediğini belirtiyor. Mektubunda 1998'den beri kiliselere gittiğine işaret eden korsan Ekinci, Makedonya'dan Türkiye'ye göçen bir ailenin çocuğu olduğunu belirterek, kimliğinin 'din hanesi'ne kendisine sormaksızın Müslüman yazıldığını savunuyor. 1999'da vaftiz edildiğini, resmen inancının Hıristiyanlık olduğunu kaydeden korsan Ekinci, mektubunda atalarının Makedonya'nın Osmanlı Devleti tarafından fethedilmeden önce Hıristiyan olduğunu ileri sürerek, bunların zorla Müslümanlaştırıldığını ileri sürüyor. Ekinci'nin mektubundaki şu sözleri ise ibretlik bir nitelik taşıyor: "Tüm itirazlarıma rağmen beni dinlemeyen yetkililer bir Hıristiyan olarak beni zorla Müslüman bir orduya asker olmaya zorladılar. Ben de yapmam gerekeni yaparak kaçtım. Tüm komutanlara bir Hıristiyan olarak Müslüman bir orduya hizmet etmeyeceğimi beyan etmeme rağmen, kendimi dinletemedim. Kapatıldığım cezaevinde Hıristiyan olmamdan ötürü aşırı derecede işkenceye ve şiddete maruz kaldım."
Gerçek tehlikeHakan Ekinci'nin THY uçağını kaçırma gerekçesini Yeni Mesaj'a değerlendiren uzmanlar, 1962-1965 yılları arasında düzenlenen Vatikan Konsili'nde alınan dinlerarası diyalog kararı uyarınca, Papalık'ın 1996 yılından bu yana Türkiye'de 'dinlerarası diyalog'u yaygınlaştırmak için çaba sarfettiğine dikkat çektiler. Bir önceki papa John Paul'un "Birinci binyılda Avrupa, 2. binyılda Afrika ve Amerika Hıristiyanlaştırıldı. 3. binyıl ise Asya'nın Hıristiyanlaştırılacağı binyıl olacaktır" sözlerini hatırlatan uzmanlar, bu çerçevede son 15 yıldır Türkiye'ye yönelik yoğun bir misyonerlik faaliyeti olduğuna dikkat çektiler. Ülkemizdeki bazı cemaatların 'dinlerarası diyalog' kılıfı altında bu faaliyetlere destek verdiğini hatırlatan uzmanlar, 'uçak kaçırma olayı ile patlak veren' son durumun Türkiye'nin geleceği açısından son derece tehlikeli olduğunu vurguladır. Misyonerliğin amaçlarından birinin de Türk ordusunu yıpratmak olduğunu dile getiren, korsan Hakan Ekinci'nin sözlerinin bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen uzmanlar, ordusuz bir milletin ayakta kalmasının imkansız olduğunu da hatırlattılar.