Türkiye Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Erdal Matraş, 7'den 70'e bütün Türkiye'nin ithal deri tehdidi altında olduğuna işaret ederek, "Özellikle Uzakdoğu'dan ithal edilen deri ürünlerinde 37 çeşit kanserden iktidarsızlığa, solunum yetmezliğinden kadınlarda düşüğe kadar birçok hastalığa neden olan maddeler bulunmaktadır" dedi
YENİ MESAJ - İSTANBUL
Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Başkanı Erdal Matraş, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından okul malzemelerinde yapılan denetimleri dernek olarak desteklediklerini ifade ederek, ancak bu denetimlerin artırılması ve kapsamlarının genişletilmesi gerektiğini, insan sağlığına zararlı maddeler ihtiva eden deri veya deri benzeri maddelerden imal edilmiş Uzakdoğu'dan ithal birçok ürünün şu anda satışta olduğunu belirtti. TDSD Başkanı Erdal Matraş, şunları söyledi: "Türk dericileri olarak bu konu hakkında uzun yıllardır çalışmakta ve uyarılarda bulunmaktayız. 2007 yılında yaptığımız bir araştırmayla daha o yıllarda özellikle Uzakdoğu'dan ithal edilen deri ürünlerinde 37 çeşit kanserden iktidarsızlığa, solunum yetmezliğinden kadınlarda düşüğe kadar birçok hastalığa neden olan maddelerin bulunduğunu kamuoyuna duyurmuş, satın alacakları deri ürünleri dikkatle incelemelerini, her zaman Türkiye'de üretilen deriden imal edilmiş ürünleri tercih etmelerini söylemiştik." dedi. Bugün Türkiye'de bulunan 541 deri üretim işletmesinin ham deriyi alarak, deri konfeksiyon, deri ayakkabı ve deri saraciye üreticilerine işlenmiş deri satmakta olduğunu, bu işletmelerde insan ve çevre sağlığına zararlı hiçbir kimyasal madde ve üretim yöntemi kullanılmadığını söyleyen Matraş, şöyle konuştu: "Türkiye'de işlenen deri ve bu deriden imal edilen ürünlerde 'fitalat' ya da 'azo boyar' gibi maddelerin bulunması mümkün değildir. Bu konuda Sağlık ve Sanayi Bakanlıklarınca kullanımı yasak maddeler konusunda yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Ayrıca bu maddelerin kullanımı 2005 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından da yasaklanmıştır. Diğer taraftan Türk Deri sektörünün en önemli ihraç pazarı AB ülkeleridir. AB Piyasa Denetim - Gözetim mekanizması çok sıkı işlemekte ve denetim gümrüklerde başlamaktadır. Zararlı madde içeren herhangi bir ürünün AB ülkelerinde gümrük kapılarından girişine engel olunmaktadır. Bugün Türkiye'de deri işleyen legal tesislerin tamamı organize sanayi bölgelerinde bulunmakta ve yine arıtma tesislerine bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. arıtma tesislerinin tüm atıkları incelenmekte ve Sağlık ve Sanayi Bakanlıklarımızca yasaklanan tüm zararlı maddeler kontrol edilmektedir. Bu zararlı maddelere hiçbir arıtma tesisinde rastlanmamıştır" dedi.
Sağlığa zararlı deri ürünlerinden kaçınmak çok kolaySözlerine Türkiye'de deri ithalatı rakamının her geçen gün arttığını ve bu deri ürünlerinin okul ayakkabılarından askeri botlara, çantalardan kemerlere birçok farklı kullanımı olduğunu hatırlatarak devam eden Matraş, şunları kaydetti: "İthal deri ürünlerinde bulunan zararlı maddeler sadece çocuklarımızın sağlığını değil, kadın-erkek, genç-yaşlı, tüm meslek gruplarından ve yaşlardan tüketicileri tehdit etmektedir. Tüketicinin aldığı ürünün deri olup olmadığını ve sağlıklı olduğunu kontrol etmesi aslında çok kolaydır. Sanayi Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tüketicinin satın alacağı ayakkabıların temel unsurlarının yapımında kullanılan malzemelerin etiketlenmesine dair yönetmelikte tanımlayıcı şekiller yer almaktadır. Tüketiciler, satın alacakları deri ayakkabılar üzerinde bu şekilleri aramalı, gördüklerini de kontrol etmeliler. Bakanlıkça belirlenen bu şekiller ve anlamları her mağazada görünür bir yerde bulundurulmak zorundadır. Piyasada deri benzeri ürünler 'hakiki deri' olarak tüketiciye sunulmakta ve tüketiciler aldatılmaktadır. Bu etiketlerin en önemli özelliği ise satışa sunulan ayakkabının hangi malzemeden yapıldığını açıkça göstermesidir. Bu sayede tüketicinin aldatılması engellenmektedir. Sanayi Bakanlığımızın tüketiciyi koruyan bir diğer uygulaması ise Etiket, Fiyat ve Tarife Listeleri Yönetmeliğidir. "
YENİ MESAJ - İSTANBUL
Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Başkanı Erdal Matraş, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından okul malzemelerinde yapılan denetimleri dernek olarak desteklediklerini ifade ederek, ancak bu denetimlerin artırılması ve kapsamlarının genişletilmesi gerektiğini, insan sağlığına zararlı maddeler ihtiva eden deri veya deri benzeri maddelerden imal edilmiş Uzakdoğu'dan ithal birçok ürünün şu anda satışta olduğunu belirtti. TDSD Başkanı Erdal Matraş, şunları söyledi: "Türk dericileri olarak bu konu hakkında uzun yıllardır çalışmakta ve uyarılarda bulunmaktayız. 2007 yılında yaptığımız bir araştırmayla daha o yıllarda özellikle Uzakdoğu'dan ithal edilen deri ürünlerinde 37 çeşit kanserden iktidarsızlığa, solunum yetmezliğinden kadınlarda düşüğe kadar birçok hastalığa neden olan maddelerin bulunduğunu kamuoyuna duyurmuş, satın alacakları deri ürünleri dikkatle incelemelerini, her zaman Türkiye'de üretilen deriden imal edilmiş ürünleri tercih etmelerini söylemiştik." dedi. Bugün Türkiye'de bulunan 541 deri üretim işletmesinin ham deriyi alarak, deri konfeksiyon, deri ayakkabı ve deri saraciye üreticilerine işlenmiş deri satmakta olduğunu, bu işletmelerde insan ve çevre sağlığına zararlı hiçbir kimyasal madde ve üretim yöntemi kullanılmadığını söyleyen Matraş, şöyle konuştu: "Türkiye'de işlenen deri ve bu deriden imal edilen ürünlerde 'fitalat' ya da 'azo boyar' gibi maddelerin bulunması mümkün değildir. Bu konuda Sağlık ve Sanayi Bakanlıklarınca kullanımı yasak maddeler konusunda yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Ayrıca bu maddelerin kullanımı 2005 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından da yasaklanmıştır. Diğer taraftan Türk Deri sektörünün en önemli ihraç pazarı AB ülkeleridir. AB Piyasa Denetim - Gözetim mekanizması çok sıkı işlemekte ve denetim gümrüklerde başlamaktadır. Zararlı madde içeren herhangi bir ürünün AB ülkelerinde gümrük kapılarından girişine engel olunmaktadır. Bugün Türkiye'de deri işleyen legal tesislerin tamamı organize sanayi bölgelerinde bulunmakta ve yine arıtma tesislerine bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. arıtma tesislerinin tüm atıkları incelenmekte ve Sağlık ve Sanayi Bakanlıklarımızca yasaklanan tüm zararlı maddeler kontrol edilmektedir. Bu zararlı maddelere hiçbir arıtma tesisinde rastlanmamıştır" dedi.
Sağlığa zararlı deri ürünlerinden kaçınmak çok kolaySözlerine Türkiye'de deri ithalatı rakamının her geçen gün arttığını ve bu deri ürünlerinin okul ayakkabılarından askeri botlara, çantalardan kemerlere birçok farklı kullanımı olduğunu hatırlatarak devam eden Matraş, şunları kaydetti: "İthal deri ürünlerinde bulunan zararlı maddeler sadece çocuklarımızın sağlığını değil, kadın-erkek, genç-yaşlı, tüm meslek gruplarından ve yaşlardan tüketicileri tehdit etmektedir. Tüketicinin aldığı ürünün deri olup olmadığını ve sağlıklı olduğunu kontrol etmesi aslında çok kolaydır. Sanayi Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tüketicinin satın alacağı ayakkabıların temel unsurlarının yapımında kullanılan malzemelerin etiketlenmesine dair yönetmelikte tanımlayıcı şekiller yer almaktadır. Tüketiciler, satın alacakları deri ayakkabılar üzerinde bu şekilleri aramalı, gördüklerini de kontrol etmeliler. Bakanlıkça belirlenen bu şekiller ve anlamları her mağazada görünür bir yerde bulundurulmak zorundadır. Piyasada deri benzeri ürünler 'hakiki deri' olarak tüketiciye sunulmakta ve tüketiciler aldatılmaktadır. Bu etiketlerin en önemli özelliği ise satışa sunulan ayakkabının hangi malzemeden yapıldığını açıkça göstermesidir. Bu sayede tüketicinin aldatılması engellenmektedir. Sanayi Bakanlığımızın tüketiciyi koruyan bir diğer uygulaması ise Etiket, Fiyat ve Tarife Listeleri Yönetmeliğidir. "