ANALİZ: Recep BAHAR
Türk halkı, DSP, MHP ve ANAP'ı biraraya getiren 57. Koalisyon Hükümeti'ne ne kadar teşekkür etse azdır! Çünkü 28 Mayıs 1999 ile 28 Mayıs 2001 tarihleri arasında mevcut hükümet bu halka 'sayısız' ilkleri tattırdı. Sıralarsak:
1) İlk kez bir hükümet iki kez ekonomiyi duvara toslattı. Daha da ilginci, bu iki sert çarpışmada da üstüne en küçük bir toz parçası bulaştırmamayı başardı! Bunlardan birinin Cumhuriyet tarihinin en büyük krizi olduğunu zikretmeye ne hacet!
2) İlk kez MGK gibi mahremiyeti son derece yüksek olması gereken bir toplantıda, Cumhurbaşkanı ile Başbakan sert münakaşaya girdi. Münakaşanın şiddetine dayanamayan Başbakan, durumu vakit geçirmeden halkıyla paylaştı. Böylece ekonomik krizin tekerleğini patlattı.
3) Sözkonusu kısacık dönemde ilk kez esnaf sokaklara dökülmek zorunda kaldı.
4) Kolay kolay hafızalardan kazınmayacak bu dönemde, 'görülmemiş' bir durgunluk yaşandı. Esnafın, tacirin önemli bir bölümü siftah yapmadan kepenklerini açtı ve indirdi.
5) En önemlisi, bütün bu sorunlarla başedemeyen hükümet, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç'un açıklamasına göre, ABD ve IMF'nin direktifleriyle, yurtdışından bir bakanı, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'i ithal etmek zorunda kaldı.
6) Koalisyon ortaklarından ortancası, seçim faaliyetlerinde ilk önceliği olarak zikrettiği Abdullah Öcalan'ın idamı konusunda önceki söylemlerini teker teker yutmak zorunda kaldı.
Koalisyonunun bu ve benzeri icraatlarını artırabilmek çok kolay!
Bu arada sözkonusu dönemde, ülkemiz iki büyük depremi yaşadı. Resmi rakamlara göre, 20 bin insanımız bu depremlerde hayatını yitirdi. Hükümetin depremler sonrasındaki 'bocalayışı' da unutulacak cinsten değil.
Krizler silsilesi
İlk aylarını sorunsuz geçiren 57. Hükümet'te ilk kriz, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın idam tartışmalarında yaşandı. Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki dava sonuçlanana kadar idam kararının Başbakanlık'ta bekletilmesini istedi. MHP ise idamın hükümetten geçip Meclis'te ya da Çankaya'da beklemesi için ısrar etti. Başbakan, "Hükümetin aydınlık yoluna Öcalan'ın gölgesi düşmesin" derken, 12 Ocak 2000'de toplanan liderler zirvesinde alınan "İdam dosyası Başbakanlık'ta bekletilsin" kararıyla, tartışmaya son nokta kondu. Böylece, MHP'ye savunduğu düşünceler yutturulmuştu.
Ve ikinci kriz: Konu Demirel
Koalisyonun yaşadığı ikinci ciddi kriz, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Çankaya'daki görev süresinin bir dönem daha uzatılmasını sağlayacak 5+5 formülü nedeniyle çıktı. Liderler arasındaki anlaşmaya milletvekilleri uymadı. 5+5'e eklenen, milletvekilerine kıyak emeklilik ve parti kapatmayı zorlaştıran maddeler, farklı tepkilere yol açtı. Reddedileceği anlaşılan anayasa değişiklik paketi liderlerin kararıyla bir daha gündeme gelmemek üzere geri çekildi. Bu kararla Türk siyasetinde Demirel dönemi de kapanmış oldu. Bu dosya kapanmasıyla, Demirel'in aile fotoğrafında yer alan Ali Balkaner, Cavit Çağlar ve Yeğen Murat Demirel'in 'banka hortumlamaktan' içeri atılması anlamlı bulundu.
Sezer Cumhurbaşkanı...
Cumhurbaşkanının kim olacağı sorunu hükümetin gündemini çok uzun süre işgal etmedi. Koalisyon liderleri muhalefetin de desteğini alarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'i cumhurbaşkanı seçti.
Sezer'in cumhurbaşkanlığı hukukçu kimliği nedeniyle tüm kesimlerde olumlu yankı buldu. Ancak Başbakan Ecevit, tarihi uzlaşma ile aday gösterip Çankaya Köşkü'ne taşıdığı Sezer ile yıl boyu bir çok kez karşı karşıya geldi ve kendi deyimiyle devlet krizi yaşandı.
Yüce Divan krizi
Mesut Yılmaz'ın SEKA arazisinin Ford otomobil fabrikasına devredilmesi kararı nedeniyle Yüce Divan'a sevki talebi, hükümeti sarsan bir başka krizin nedeniydi. Meclis komisyonunda MHP'lilerin oylarıyla Yılmaz'a Yüce Divan yolu göründü. ANAP, MHP'ye rest çekerken, Ecevit MHP ve ANAP'ı "hükümetin uyumunu bozmayın" diye uyardı. Sonunda kriz aşıldı. Yılmaz Meclis'te aklandı.
Sezer ile KHK krizi
İrticai ve bölücü eylemlere karışan memurların işten çıkarılmalarını kolaylaştıran Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Çankaya Köşkü ile hükümeti karşı karşıya getirdi. Cumhurbaşkanı Sezer sözkonusu KHK'yı iki kez imzalamayarak Başbakanlık'a gönderdi. Ecevit, Sezer'i rejimi tehlikeye sokmakla suçladı. Başbakan yardımcıları Bahçeli ve Yılmaz, da Sezer'i eleştirdiler. İpler gerildi. Hükümet Meclis'ten yeterli desteği alamayacağı için, bu düzenlemeyi Meclis'e de gönderemedi. Kriz donduruldu.
Meclis Başkanı seçiminde kriz!
Cumhurbaşkanı seçimini aşan hükümet ortakları Meclis açıldığında bu kez de "Meclis başkanı hangi partiden olacak?" sorusuyla karşı karşıya kaldı. DSP aday çıkarmadı. ANAP kendi partisinden Murat Başesgioğlu'nu destekledi. Sadi Somuncuoğlu'nun olaylı başvurusunun ardından MHP'nin adayı Ömer İzgi oldu. Ecevit, ANAP'ı "koalisyon adabına uyun" sözleriyle uyarırken ipi son turda ömer İzgi göğüsledi.
AB ve Kürtçe krizi
Avrupa Birliği'ne sunulan Ulusal Program MHP'nin idam cezasının kaldırılması ve azınlıklar konusundaki hassasiyeti AB ile ilgili her çalışmada hükümet için sorun oldu. Ulusal Program için İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu'nun hazırladığı metin çalışma ve referans belgesi olarak kabul gördü. Daha sonra açıklanan Ulusal Programda da MHP'nin hassasiyetleri dikkate alındı.
Af krizi
Hükümetin ilk yılında kriz yaratan af, ikinci yılda da gündemden düşmedi. Liderler birçok af taslağı üzerinde çalıştı. Sonunda çıkan affı ise kimse benimsemedi. Cumhurbaşkanı Sezer yasayı geri gönderdi, hükümet ısrar etti. Sonunda af çıktı ama, yerel mahkemelerin talepleri doğrultusunda, Anayasa Mahkemesi'nin eşitliğe uygun olarak kapsamı genişletme olasığı hala gündemde.
Türk halkı, DSP, MHP ve ANAP'ı biraraya getiren 57. Koalisyon Hükümeti'ne ne kadar teşekkür etse azdır! Çünkü 28 Mayıs 1999 ile 28 Mayıs 2001 tarihleri arasında mevcut hükümet bu halka 'sayısız' ilkleri tattırdı. Sıralarsak:
1) İlk kez bir hükümet iki kez ekonomiyi duvara toslattı. Daha da ilginci, bu iki sert çarpışmada da üstüne en küçük bir toz parçası bulaştırmamayı başardı! Bunlardan birinin Cumhuriyet tarihinin en büyük krizi olduğunu zikretmeye ne hacet!
2) İlk kez MGK gibi mahremiyeti son derece yüksek olması gereken bir toplantıda, Cumhurbaşkanı ile Başbakan sert münakaşaya girdi. Münakaşanın şiddetine dayanamayan Başbakan, durumu vakit geçirmeden halkıyla paylaştı. Böylece ekonomik krizin tekerleğini patlattı.
3) Sözkonusu kısacık dönemde ilk kez esnaf sokaklara dökülmek zorunda kaldı.
4) Kolay kolay hafızalardan kazınmayacak bu dönemde, 'görülmemiş' bir durgunluk yaşandı. Esnafın, tacirin önemli bir bölümü siftah yapmadan kepenklerini açtı ve indirdi.
5) En önemlisi, bütün bu sorunlarla başedemeyen hükümet, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç'un açıklamasına göre, ABD ve IMF'nin direktifleriyle, yurtdışından bir bakanı, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'i ithal etmek zorunda kaldı.
6) Koalisyon ortaklarından ortancası, seçim faaliyetlerinde ilk önceliği olarak zikrettiği Abdullah Öcalan'ın idamı konusunda önceki söylemlerini teker teker yutmak zorunda kaldı.
Koalisyonunun bu ve benzeri icraatlarını artırabilmek çok kolay!
Bu arada sözkonusu dönemde, ülkemiz iki büyük depremi yaşadı. Resmi rakamlara göre, 20 bin insanımız bu depremlerde hayatını yitirdi. Hükümetin depremler sonrasındaki 'bocalayışı' da unutulacak cinsten değil.
Krizler silsilesi
İlk aylarını sorunsuz geçiren 57. Hükümet'te ilk kriz, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın idam tartışmalarında yaşandı. Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki dava sonuçlanana kadar idam kararının Başbakanlık'ta bekletilmesini istedi. MHP ise idamın hükümetten geçip Meclis'te ya da Çankaya'da beklemesi için ısrar etti. Başbakan, "Hükümetin aydınlık yoluna Öcalan'ın gölgesi düşmesin" derken, 12 Ocak 2000'de toplanan liderler zirvesinde alınan "İdam dosyası Başbakanlık'ta bekletilsin" kararıyla, tartışmaya son nokta kondu. Böylece, MHP'ye savunduğu düşünceler yutturulmuştu.
Ve ikinci kriz: Konu Demirel
Koalisyonun yaşadığı ikinci ciddi kriz, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Çankaya'daki görev süresinin bir dönem daha uzatılmasını sağlayacak 5+5 formülü nedeniyle çıktı. Liderler arasındaki anlaşmaya milletvekilleri uymadı. 5+5'e eklenen, milletvekilerine kıyak emeklilik ve parti kapatmayı zorlaştıran maddeler, farklı tepkilere yol açtı. Reddedileceği anlaşılan anayasa değişiklik paketi liderlerin kararıyla bir daha gündeme gelmemek üzere geri çekildi. Bu kararla Türk siyasetinde Demirel dönemi de kapanmış oldu. Bu dosya kapanmasıyla, Demirel'in aile fotoğrafında yer alan Ali Balkaner, Cavit Çağlar ve Yeğen Murat Demirel'in 'banka hortumlamaktan' içeri atılması anlamlı bulundu.
Sezer Cumhurbaşkanı...
Cumhurbaşkanının kim olacağı sorunu hükümetin gündemini çok uzun süre işgal etmedi. Koalisyon liderleri muhalefetin de desteğini alarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'i cumhurbaşkanı seçti.
Sezer'in cumhurbaşkanlığı hukukçu kimliği nedeniyle tüm kesimlerde olumlu yankı buldu. Ancak Başbakan Ecevit, tarihi uzlaşma ile aday gösterip Çankaya Köşkü'ne taşıdığı Sezer ile yıl boyu bir çok kez karşı karşıya geldi ve kendi deyimiyle devlet krizi yaşandı.
Yüce Divan krizi
Mesut Yılmaz'ın SEKA arazisinin Ford otomobil fabrikasına devredilmesi kararı nedeniyle Yüce Divan'a sevki talebi, hükümeti sarsan bir başka krizin nedeniydi. Meclis komisyonunda MHP'lilerin oylarıyla Yılmaz'a Yüce Divan yolu göründü. ANAP, MHP'ye rest çekerken, Ecevit MHP ve ANAP'ı "hükümetin uyumunu bozmayın" diye uyardı. Sonunda kriz aşıldı. Yılmaz Meclis'te aklandı.
Sezer ile KHK krizi
İrticai ve bölücü eylemlere karışan memurların işten çıkarılmalarını kolaylaştıran Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Çankaya Köşkü ile hükümeti karşı karşıya getirdi. Cumhurbaşkanı Sezer sözkonusu KHK'yı iki kez imzalamayarak Başbakanlık'a gönderdi. Ecevit, Sezer'i rejimi tehlikeye sokmakla suçladı. Başbakan yardımcıları Bahçeli ve Yılmaz, da Sezer'i eleştirdiler. İpler gerildi. Hükümet Meclis'ten yeterli desteği alamayacağı için, bu düzenlemeyi Meclis'e de gönderemedi. Kriz donduruldu.
Meclis Başkanı seçiminde kriz!
Cumhurbaşkanı seçimini aşan hükümet ortakları Meclis açıldığında bu kez de "Meclis başkanı hangi partiden olacak?" sorusuyla karşı karşıya kaldı. DSP aday çıkarmadı. ANAP kendi partisinden Murat Başesgioğlu'nu destekledi. Sadi Somuncuoğlu'nun olaylı başvurusunun ardından MHP'nin adayı Ömer İzgi oldu. Ecevit, ANAP'ı "koalisyon adabına uyun" sözleriyle uyarırken ipi son turda ömer İzgi göğüsledi.
AB ve Kürtçe krizi
Avrupa Birliği'ne sunulan Ulusal Program MHP'nin idam cezasının kaldırılması ve azınlıklar konusundaki hassasiyeti AB ile ilgili her çalışmada hükümet için sorun oldu. Ulusal Program için İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu'nun hazırladığı metin çalışma ve referans belgesi olarak kabul gördü. Daha sonra açıklanan Ulusal Programda da MHP'nin hassasiyetleri dikkate alındı.
Af krizi
Hükümetin ilk yılında kriz yaratan af, ikinci yılda da gündemden düşmedi. Liderler birçok af taslağı üzerinde çalıştı. Sonunda çıkan affı ise kimse benimsemedi. Cumhurbaşkanı Sezer yasayı geri gönderdi, hükümet ısrar etti. Sonunda af çıktı ama, yerel mahkemelerin talepleri doğrultusunda, Anayasa Mahkemesi'nin eşitliğe uygun olarak kapsamı genişletme olasığı hala gündemde.