Yaklaşık bir ay önce Nusret Usta isimli çiğ köfteciden çiğ köfte alarak yiyen çok sayıda kişi, 2 ya da 3 hafta sonra rahatsızlanarak hastanelere başvurdu. Şiddetli karın ağrısı, kabakulak hastalığına benzer şekilde kulak altlarının şişmesi, eklem yerlerinde ağrılar ve aşırı halsizlik şeklinde ortaya çıkan rahatsızlık için hastanelere başvuran vatandaşlara öncelikle kabakulak, romatizma, grip ve hatta kanser teşhisleri konuldu.
Ancak konulan teşhise göre tedavi gören vatandaşların rahatsızlıklarının devam etmesi sonucu son olarak bazı hastalar Dokuz Eylül Üniversitesi Romatoloji Servisi'ne başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde de bir sonuç alınamadı. Bu sırada hastaların kendi aralarında haberleşmesi ile belli bir tarihte adı geçen çiğ köfteciden çiğ köfte yiyenlerin aynı belirtilerle rahatsızlandığı öğrenildi. Bunun üzerine bir kaç hastanın kan örnekleri İtalya'da bulunan Trişin Merkezi'ne gönderildi. Bu merkezin yaptığı tetkikler sonucu hastaların kanında genelde yabani domuzların etinden geçen trişin (Trichinella Spiralis) parazitinin bulunduğu ortaya çıktı.
600-700 kişi
hastalanmış olabilir
Ailesi bu hastalığın pençesinde olan kişilerden biri olan Cüneyt Dayhan, şunları söyledi:
"Aralık ayının 18'inde evimizde misafir ağırladık. Farklı bir şey yapalım diyerek onlara çiğ köfte söyledik. Çiğ köfteyi de çok eskiden beri tanıdığımız ve her şeyi ile güvendiğimiz bir arkadaşımız olan Nusret Usta'dan aldık. 3 hafta sonra eşim ve kızımın yüzünde şişkinlikler oldu, eklem yerlerinde ağrılar, karın ağrısı gibi rahatsızlıklar başladı. Doktora gittiğimizde kabakulak olduğunu söylediler. Ancak bir süre sonra o gün bize misafirliğe gelenlerin çoğunun aynı şekilde hasta olduğunu öğrendik. Hatta evimizde temizliğe yardım eden ve o günkü çiğ köfteden yiyen bayanın da hasta olduğunu öğrendik.
Keşke ölseydim
Başına gelen olayın rekabet nedeniyle olmuş olabileceğini zannetmediğini, ancak "muhafazakar" olmalarından kaynaklanmış olabileceği şüphesi taşıdığını da kaydeden Nusret Ermaner, domuz etinden çiğ köfte yapmış olmasına hala inanamadığını söyledi. Ermaner, "30 senedir bu işi yapıyorum. Şu anda manyak bir vaziyetteyim. Bu leke ile bir daha bu işi yapamam, yapmayacağım. Benim mesleğim buydu. Benim rızık kapımdı. Başka işim de yok. Biz de bu işi öğrenmişiz. Biz seyyardan tırnağımızla kazıyarak buralara geldik. Keşke ölseydim de böyle olmasaydı" diye konuştu.
Ancak konulan teşhise göre tedavi gören vatandaşların rahatsızlıklarının devam etmesi sonucu son olarak bazı hastalar Dokuz Eylül Üniversitesi Romatoloji Servisi'ne başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde de bir sonuç alınamadı. Bu sırada hastaların kendi aralarında haberleşmesi ile belli bir tarihte adı geçen çiğ köfteciden çiğ köfte yiyenlerin aynı belirtilerle rahatsızlandığı öğrenildi. Bunun üzerine bir kaç hastanın kan örnekleri İtalya'da bulunan Trişin Merkezi'ne gönderildi. Bu merkezin yaptığı tetkikler sonucu hastaların kanında genelde yabani domuzların etinden geçen trişin (Trichinella Spiralis) parazitinin bulunduğu ortaya çıktı.
600-700 kişi
hastalanmış olabilir
Ailesi bu hastalığın pençesinde olan kişilerden biri olan Cüneyt Dayhan, şunları söyledi:
"Aralık ayının 18'inde evimizde misafir ağırladık. Farklı bir şey yapalım diyerek onlara çiğ köfte söyledik. Çiğ köfteyi de çok eskiden beri tanıdığımız ve her şeyi ile güvendiğimiz bir arkadaşımız olan Nusret Usta'dan aldık. 3 hafta sonra eşim ve kızımın yüzünde şişkinlikler oldu, eklem yerlerinde ağrılar, karın ağrısı gibi rahatsızlıklar başladı. Doktora gittiğimizde kabakulak olduğunu söylediler. Ancak bir süre sonra o gün bize misafirliğe gelenlerin çoğunun aynı şekilde hasta olduğunu öğrendik. Hatta evimizde temizliğe yardım eden ve o günkü çiğ köfteden yiyen bayanın da hasta olduğunu öğrendik.
Keşke ölseydim
Başına gelen olayın rekabet nedeniyle olmuş olabileceğini zannetmediğini, ancak "muhafazakar" olmalarından kaynaklanmış olabileceği şüphesi taşıdığını da kaydeden Nusret Ermaner, domuz etinden çiğ köfte yapmış olmasına hala inanamadığını söyledi. Ermaner, "30 senedir bu işi yapıyorum. Şu anda manyak bir vaziyetteyim. Bu leke ile bir daha bu işi yapamam, yapmayacağım. Benim mesleğim buydu. Benim rızık kapımdı. Başka işim de yok. Biz de bu işi öğrenmişiz. Biz seyyardan tırnağımızla kazıyarak buralara geldik. Keşke ölseydim de böyle olmasaydı" diye konuştu.