Geçen yıl Türkiye'de 94 bin 514 yabancı kaçak yakalandı. Halen 500 bin yabancının yasadışı olarak Türkiye'de bulunduğu tahmin ediliyor
Türkiye, yasadışı göç tehdidinde. Halen 500 bin yabancının yasadışı olarak Türkiye'de bulunması, sorunun boyutunu ortaya koyuyor.
Türkiye coğrafi konumu nedeniyle yasadışı göç hareketlerinden olumsuz etkileniyor. Özellikle İran, Irak, Pakistan, Afganistan, Bangladeş ve Sri Lanka vatandaşlarının Batı ülkelerine geçişlerinde "transit ülke" olan Türkiye; Romanya, Moldova, Belarus, Ukrayna, Rusya ve Gürcistan gibi eski Doğu Bloku ülkelerinin vatandaşlarının çalışma amaçlı yasadışı göçlerinde ise "hedef ülke" konumuna geldi.
100 bin kaçak yakalandı2000 yılında Batı Avrupa'ya geçmeye çalışan çoğunluğu anılan ülkelerin vatandaşlarından oluşan 94 bin 514 yabancı, yasadışı konumda bulunmaları nedeniyle Türkiye'de yakalandı. Bunun dışında, 31 bin 399 yabancı, çeşitli suçlara karıştıkları gerekçesiyle Türkiye'den sınırdışı edildi. 24 bin 502 kişi ise durumlarında ve belgelerinde görülen eksiklikler nedeniyle Türkiye sınırlarından geri çevrildi.
Türkiye'de halen 500 bine yakın yabancının yasadışı olarak bulunduğu tahmin ediliyor.
Ekonomik dengeleri bozuyorDünyada, planlı iş gücü piyasasına uygun yasal göçün sosyal ve ekonomik yararlar sağlayabileceği kabul edilmekle birlikte, yasadışı göç; toplumsal düzeni bozan, ekonomik dengeleri olumsuz etkileyen, denetlenmesi zorunlu bir güvenlik sorunu olarak görülüyor.
Yasadışı göçün, hukuk ve kamu düzenine karşı bir tehdit, insan haklarının ihlaline yönelik bir risk haline gelmeye başlaması, ülkeleri bu konuda ciddi önlemler almaya ve sorunu uluslararası platformlara taşımaya itti.
Yasadışı göçün denetlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla, yasadışı göçmenlerin vatandaşı oldukları, ikamet ettikleri veya geldikleri ülkelere etkin ve hızlı bir şekilde geri gönderilmesinin önemi, 1990'lı yıllardan itibaren uluslararası kuruluşlarca dile getirilmeye başlandı. Bu amaçla, AB ülkeleri arasında uzun zamandır uygulanmakta olan ve hukuksal araç olarak kabuledilen "geri kabul anlaşmaları", uygun bir çözüm olarak değerlendirilmeye başlandı.
Türkiye, anlaşmalar yapıyor ama...AB İlerleme Raporu'nda, Türkiye'nin de "geri kabul anlaşmaları" yapması gerektiği belirtildi. AB Ulusal Programı'nda ise Türkiye'nin öncelikle sınırındaki komşu ülkeler ile "geri kabul anlaşmaları" yapacağı taahhüt edildi.
Emniyet güçlerinin operasyonlar sonucu yakaladığı yasadışı göçmenlere yiyecek ve barınma sağlanmasında ciddi fiziki ve mali sıkıntılar yaşanıyor. Bu nedenle, yakalanan yasadışı göçmenlerin uluslararası hukuka uygun biçimde, insan haklarına saygı gözetilerek hızlı ve güvenli bir biçimde ülke dışına çıkartılmaları önem taşıyor. Türkiye'nin geri kabul anlaşmaları yapması, sadece AB müktesebatına uyum bakımından değil, ulusal güvenlik ihtiyaçları bakımından da zorunlu hale geliyor.
Türkiye, bu nedenle bazı ülkelerle geri kabul anlaşmaları yapıyor.Geçen yıl Yunanistan ile başlatılan geri kabul anlaşmaları müzakerelerinin yanı sıra bu yıl da İran, Pakistan, Bangladeş, Sri Lanka, Hindistan, Çin, Bulgaristan, Romanya ve Suriye ile geri kabul anlaşmaları yapılmaya başlandı. Anlaşmalarda, taraf ülkede bulunan ve konumları yasal olmayan diğer taraf ülke vatandaşlarının, bir taraf ülkeden diğer taraf ülkeyeyasal olmayan yollarla geçmiş üçüncü ülke vatandaşlarının, vatandaşı oldukları ya da geldikleri ülkeye geri gönderilmesini hüküm altına alıyor. Geri göndermede sınır kısıtlaması olmayan anlaşmalarda, üçüncü ülke vatandaşının geri gönderilmesinde 6 aylık genel ve 3 aylık özel zamanaşımı süresi uygulanıyor. Anlaşma, bir tarafın talep etmesi halinde bir üçüncü ülke vatandaşının anavatanına iade edilirken, karşıtarafın topraklarından transit geçmesine de olanak sağlıyor.
Türkiye, yasadışı göç tehdidinde. Halen 500 bin yabancının yasadışı olarak Türkiye'de bulunması, sorunun boyutunu ortaya koyuyor.
Türkiye coğrafi konumu nedeniyle yasadışı göç hareketlerinden olumsuz etkileniyor. Özellikle İran, Irak, Pakistan, Afganistan, Bangladeş ve Sri Lanka vatandaşlarının Batı ülkelerine geçişlerinde "transit ülke" olan Türkiye; Romanya, Moldova, Belarus, Ukrayna, Rusya ve Gürcistan gibi eski Doğu Bloku ülkelerinin vatandaşlarının çalışma amaçlı yasadışı göçlerinde ise "hedef ülke" konumuna geldi.
100 bin kaçak yakalandı2000 yılında Batı Avrupa'ya geçmeye çalışan çoğunluğu anılan ülkelerin vatandaşlarından oluşan 94 bin 514 yabancı, yasadışı konumda bulunmaları nedeniyle Türkiye'de yakalandı. Bunun dışında, 31 bin 399 yabancı, çeşitli suçlara karıştıkları gerekçesiyle Türkiye'den sınırdışı edildi. 24 bin 502 kişi ise durumlarında ve belgelerinde görülen eksiklikler nedeniyle Türkiye sınırlarından geri çevrildi.
Türkiye'de halen 500 bine yakın yabancının yasadışı olarak bulunduğu tahmin ediliyor.
Ekonomik dengeleri bozuyorDünyada, planlı iş gücü piyasasına uygun yasal göçün sosyal ve ekonomik yararlar sağlayabileceği kabul edilmekle birlikte, yasadışı göç; toplumsal düzeni bozan, ekonomik dengeleri olumsuz etkileyen, denetlenmesi zorunlu bir güvenlik sorunu olarak görülüyor.
Yasadışı göçün, hukuk ve kamu düzenine karşı bir tehdit, insan haklarının ihlaline yönelik bir risk haline gelmeye başlaması, ülkeleri bu konuda ciddi önlemler almaya ve sorunu uluslararası platformlara taşımaya itti.
Yasadışı göçün denetlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla, yasadışı göçmenlerin vatandaşı oldukları, ikamet ettikleri veya geldikleri ülkelere etkin ve hızlı bir şekilde geri gönderilmesinin önemi, 1990'lı yıllardan itibaren uluslararası kuruluşlarca dile getirilmeye başlandı. Bu amaçla, AB ülkeleri arasında uzun zamandır uygulanmakta olan ve hukuksal araç olarak kabuledilen "geri kabul anlaşmaları", uygun bir çözüm olarak değerlendirilmeye başlandı.
Türkiye, anlaşmalar yapıyor ama...AB İlerleme Raporu'nda, Türkiye'nin de "geri kabul anlaşmaları" yapması gerektiği belirtildi. AB Ulusal Programı'nda ise Türkiye'nin öncelikle sınırındaki komşu ülkeler ile "geri kabul anlaşmaları" yapacağı taahhüt edildi.
Emniyet güçlerinin operasyonlar sonucu yakaladığı yasadışı göçmenlere yiyecek ve barınma sağlanmasında ciddi fiziki ve mali sıkıntılar yaşanıyor. Bu nedenle, yakalanan yasadışı göçmenlerin uluslararası hukuka uygun biçimde, insan haklarına saygı gözetilerek hızlı ve güvenli bir biçimde ülke dışına çıkartılmaları önem taşıyor. Türkiye'nin geri kabul anlaşmaları yapması, sadece AB müktesebatına uyum bakımından değil, ulusal güvenlik ihtiyaçları bakımından da zorunlu hale geliyor.
Türkiye, bu nedenle bazı ülkelerle geri kabul anlaşmaları yapıyor.Geçen yıl Yunanistan ile başlatılan geri kabul anlaşmaları müzakerelerinin yanı sıra bu yıl da İran, Pakistan, Bangladeş, Sri Lanka, Hindistan, Çin, Bulgaristan, Romanya ve Suriye ile geri kabul anlaşmaları yapılmaya başlandı. Anlaşmalarda, taraf ülkede bulunan ve konumları yasal olmayan diğer taraf ülke vatandaşlarının, bir taraf ülkeden diğer taraf ülkeyeyasal olmayan yollarla geçmiş üçüncü ülke vatandaşlarının, vatandaşı oldukları ya da geldikleri ülkeye geri gönderilmesini hüküm altına alıyor. Geri göndermede sınır kısıtlaması olmayan anlaşmalarda, üçüncü ülke vatandaşının geri gönderilmesinde 6 aylık genel ve 3 aylık özel zamanaşımı süresi uygulanıyor. Anlaşma, bir tarafın talep etmesi halinde bir üçüncü ülke vatandaşının anavatanına iade edilirken, karşıtarafın topraklarından transit geçmesine de olanak sağlıyor.