Batı'nın yanlı haber kaynakları da ABD teknolojisinin Afganistan'da batağa saplanacağı sinyallerini veriyor
Bugünkü Analiz'imiz biraz farklı olacak. Afganistan'da bulunmadığımızdan, cephede savaşı ilk günden bu yana izleyen bir İngiliz gazetecinin 'kısmen objektif' izlenimlerini aktaracağız sizlere. Sözkonusu muhabir İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin bir elemanı. BBC, Afganistan savaşını objektif bir biçimde yansıtma konusunda İngiltere Başbakanı Tony Blair'in baskısını takmamasıyla geçtiğimiz günlerde gündem olmuştu. Oysa özel bir TV kanalı olan Amerikan CNN International, Beyaz Saray ve Pentagon'un talimatları doğrultusunda haber (tabii yanlış haber) yaymaya devam ediyor. Muhabirin adı John Simpson. Şimdiye kadar pekçok savaşa katılmış. Simpson, bugüne kadar Türk kamuoyuna sunulan bilgileri bir bakıma tarumar ediyor. Edindiğimiz bilgilerin gerçeği yansıtmadığını yalın bir biçimde ortaya koyuyor: "Amerikan uçakları, Afganistan'daki hedefleri (Recep Bahar'ın notu: Vurulan noktaların çoğunun sivil hedefler olduğu artık aşikar) vurmaya devam ediyor. Kuzey İttifakı, durmadan, Taliban mevzilerine yönelik hava saldırılarının arttırılmasını istiyor.
Kuzey İttifakı askerlerinin çoğu çocuk
O gün, Şomali'de, Taliban mevzilerine yönelik olağan saldırıların başlamasından hemen önce, bidonlardan ve kerpiçten oluşturulmuş eski tip bir siperin arkasında oturmuş, Şomali Vadisi'ndeki güzelim ağaçları seyrediyordum. Amerikan jetlerinin, uzaktan sinek vızıltısına benzer sesi giderek yükseldi. Etrafımda, olsa olsa, 'eline silah tutuşturulmuş çocuklar' olarak tanımlanabilecek Kuzey İttifakı askerleri, uçağı işaret etmeye başladılar. İşte orada masmavi gökyüzünde uçaklar, küçücük gümüş bir haça benziyordu! Kameramanım, kamerasıyla uçağı izliyordu. Bombanın yere düşüşünü filme çekti. Daha sonradan hesapladık: bombanın uçaktan hedefine ulaşması tam 26 saniye sürmüş. Vadide, yaklaşık 3 kilomete ötemizde, turuncu bir ateş yumağı ve ardından koyu gri bir duman göründü. İnsanların canlı canlı yakılmasını seyretmek hiç de hoş bir his uyandırmıyor!!!
ABD Taliban'ı vurmuyor!
Öyle Taliban tarafında savaşan herkesin hedef olduğunu da sanmayın. Amerikalılar, cepheleri bombalamaya başladığından beri her gün bu cephelerdeyim ve sadece Arap, Çeçen ve Pakistanlı gönüllülerin bulunduğu düşünülen mevzilerin bombalandığı artık aşikâr. Afganlar'ın bulunduğu mevziler bırakılıyor.
Tek Taliban askeri Kuzeyl İttifakı'na katılmadı
Strateji basit. Amerikalılar, Taliban tarafında savaşan Afganlar'ın, Kuzey İttifakı tarafına geçmesini istiyor. Ama Kuzey İttifakı'ndan tanıdığım bir komutan, diğer bazı komutanların da bağdaş kurup, taze pide, yoğurt ve bal yediği akşam yemeğine beni davet ettiğinde, bu stratejinin hiç de amacına ulaşmadığını söyledi. Amerikan bombardımanı başladığından beri, Taliban tarafından, kendi taraflarına geçen olmamış. (Recep Bahar'ın notu: Oysa Kuzey İttifakı yetkililerin açıklamalıra göre, şimdiye kadar yüzlerce, hatta binlerce Taliban askeri Kuzey İttifakı'na katılmış!)
Bu yemekten bir hafta kadar önce, bu komutanı, elindeki telsiz aracılığıyla önceden arkadaşı olan bir Taliban askeriyle konuşurken görüntülemiştim. Taraf değiştirmesini istiyordu arkadaşından. Ama nafile. Arkadaşı, radikal falan olduğundan değil, Taliban'ın, bu güç mücadelesini kazanacağını düşündüğünden taraf değiştirmeye yanaşmıyordu.
Rusların acımasızlığı
Buradaki komutanların çoğu, 80'li yıllarda Ruslar'a karşı savaşmıştı. Sovyet uçaklarının geldiği korkunç zamanlar hala akıllarında. Rus pilotlar, bombaları atarken kaç sivilin öleceğini de düşünmüyorlardı. Hedefi, çevresiyle birlikte bombalayıp geçiyorlardı. Amerikalılar'ın son derece üstün silahları ise, bambaşka bir savaş olduğunu ortaya koyuyor. Afganistan'ın hiç de sofistike olmayan, kaba saba koşullarında, bu teknoloji harikaları, (Recep Bahar'ın notu: Silahlar gelişmiş olsa da, Amerikalı pilotların Hollywood filmlerindeki kötülerin yaptığı gibi masum insanları öldürmekten kaçınmayan psikolojileri onları Ruslara yaklaştırıyor!) biraz zayıf, biraz güçsüz görünüyor. En azından Amerikalılar'ın şu ana kadar harcadığı büyük paraların, çok da işe yaradığını söyleyemem."
Bugünkü Analiz'imiz biraz farklı olacak. Afganistan'da bulunmadığımızdan, cephede savaşı ilk günden bu yana izleyen bir İngiliz gazetecinin 'kısmen objektif' izlenimlerini aktaracağız sizlere. Sözkonusu muhabir İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin bir elemanı. BBC, Afganistan savaşını objektif bir biçimde yansıtma konusunda İngiltere Başbakanı Tony Blair'in baskısını takmamasıyla geçtiğimiz günlerde gündem olmuştu. Oysa özel bir TV kanalı olan Amerikan CNN International, Beyaz Saray ve Pentagon'un talimatları doğrultusunda haber (tabii yanlış haber) yaymaya devam ediyor. Muhabirin adı John Simpson. Şimdiye kadar pekçok savaşa katılmış. Simpson, bugüne kadar Türk kamuoyuna sunulan bilgileri bir bakıma tarumar ediyor. Edindiğimiz bilgilerin gerçeği yansıtmadığını yalın bir biçimde ortaya koyuyor: "Amerikan uçakları, Afganistan'daki hedefleri (Recep Bahar'ın notu: Vurulan noktaların çoğunun sivil hedefler olduğu artık aşikar) vurmaya devam ediyor. Kuzey İttifakı, durmadan, Taliban mevzilerine yönelik hava saldırılarının arttırılmasını istiyor.
Kuzey İttifakı askerlerinin çoğu çocuk
O gün, Şomali'de, Taliban mevzilerine yönelik olağan saldırıların başlamasından hemen önce, bidonlardan ve kerpiçten oluşturulmuş eski tip bir siperin arkasında oturmuş, Şomali Vadisi'ndeki güzelim ağaçları seyrediyordum. Amerikan jetlerinin, uzaktan sinek vızıltısına benzer sesi giderek yükseldi. Etrafımda, olsa olsa, 'eline silah tutuşturulmuş çocuklar' olarak tanımlanabilecek Kuzey İttifakı askerleri, uçağı işaret etmeye başladılar. İşte orada masmavi gökyüzünde uçaklar, küçücük gümüş bir haça benziyordu! Kameramanım, kamerasıyla uçağı izliyordu. Bombanın yere düşüşünü filme çekti. Daha sonradan hesapladık: bombanın uçaktan hedefine ulaşması tam 26 saniye sürmüş. Vadide, yaklaşık 3 kilomete ötemizde, turuncu bir ateş yumağı ve ardından koyu gri bir duman göründü. İnsanların canlı canlı yakılmasını seyretmek hiç de hoş bir his uyandırmıyor!!!
ABD Taliban'ı vurmuyor!
Öyle Taliban tarafında savaşan herkesin hedef olduğunu da sanmayın. Amerikalılar, cepheleri bombalamaya başladığından beri her gün bu cephelerdeyim ve sadece Arap, Çeçen ve Pakistanlı gönüllülerin bulunduğu düşünülen mevzilerin bombalandığı artık aşikâr. Afganlar'ın bulunduğu mevziler bırakılıyor.
Tek Taliban askeri Kuzeyl İttifakı'na katılmadı
Strateji basit. Amerikalılar, Taliban tarafında savaşan Afganlar'ın, Kuzey İttifakı tarafına geçmesini istiyor. Ama Kuzey İttifakı'ndan tanıdığım bir komutan, diğer bazı komutanların da bağdaş kurup, taze pide, yoğurt ve bal yediği akşam yemeğine beni davet ettiğinde, bu stratejinin hiç de amacına ulaşmadığını söyledi. Amerikan bombardımanı başladığından beri, Taliban tarafından, kendi taraflarına geçen olmamış. (Recep Bahar'ın notu: Oysa Kuzey İttifakı yetkililerin açıklamalıra göre, şimdiye kadar yüzlerce, hatta binlerce Taliban askeri Kuzey İttifakı'na katılmış!)
Bu yemekten bir hafta kadar önce, bu komutanı, elindeki telsiz aracılığıyla önceden arkadaşı olan bir Taliban askeriyle konuşurken görüntülemiştim. Taraf değiştirmesini istiyordu arkadaşından. Ama nafile. Arkadaşı, radikal falan olduğundan değil, Taliban'ın, bu güç mücadelesini kazanacağını düşündüğünden taraf değiştirmeye yanaşmıyordu.
Rusların acımasızlığı
Buradaki komutanların çoğu, 80'li yıllarda Ruslar'a karşı savaşmıştı. Sovyet uçaklarının geldiği korkunç zamanlar hala akıllarında. Rus pilotlar, bombaları atarken kaç sivilin öleceğini de düşünmüyorlardı. Hedefi, çevresiyle birlikte bombalayıp geçiyorlardı. Amerikalılar'ın son derece üstün silahları ise, bambaşka bir savaş olduğunu ortaya koyuyor. Afganistan'ın hiç de sofistike olmayan, kaba saba koşullarında, bu teknoloji harikaları, (Recep Bahar'ın notu: Silahlar gelişmiş olsa da, Amerikalı pilotların Hollywood filmlerindeki kötülerin yaptığı gibi masum insanları öldürmekten kaçınmayan psikolojileri onları Ruslara yaklaştırıyor!) biraz zayıf, biraz güçsüz görünüyor. En azından Amerikalılar'ın şu ana kadar harcadığı büyük paraların, çok da işe yaradığını söyleyemem."