Rize'nin Fındıklı İlçesi'nde Karadeniz Sahil Yolu'nun Fındıklı Pazar ilçeleri arasında denizden geçirilmesine tepki gösteren vatandaşlar eylem yaptı. Rize'de Karadeniz Sahil Yolu'nun Pazar ve Fındıklı ilçeleri arasında sahilden geçirilmesini istemeyen bir grup vatandaş tarafından eylem düzenledi. Rize'de Karadeniz Sahil Yolu'nun Pazar ve Fındıklı ilçeleri arasında sahilden geçirilmesini istemeyen bir grup vatandaş tarafından eylem düzenledi. Rize'nin Fındıklı İlçesi'nde düzenlenen eyleme katılanlar üzerlerine "Karadeniz Kararmasın" yazılı önlükler giydi. Çevrecilerin de destek verdiği eylemde Van 100. Yıl Üniversitesi Ulaştırma Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Yılmazer ve İstanbul Barosu avukatlarından Cihan Eren de yer aldı. Eylem sırasında ilk olarak Fındıklı'ya bağlı Aksu Köyü muhtarı Musa Özçiçek söz aldı. Özçiçek konuşmasında, "Kanımı akıtırım, kefenimi giyerim yine de bu sahili müteahhitlere peşkeş çektirmem" dedi. Ardından söz alan Prof. Dr. Yılmazer, yolun denizden değil de içeriden geçirilmesi halinde ülkenin 45 milyon dolar kar edeceğini belirterek, "Yol denizden yerine daha içeriden geçirilirse sadece yol yapımından ülkenin kazanacağı para 45 milyon dolardır. 45 milyon dolara Fındıklı İlçesi yeniden kurulur. Siz havada oksijen bittiğinde sırtınızda tüple dolaşmanın bedelini koyabilir misiniz? Bugün ulusal servetlere yapılmak istenen bir ihanettir. Yol daha güneyden geçirilirse hem daha ucuza malolur, hem deniz kurtarılır hem de şehir nefes alır" diye konuştu.
İşin içinde rant var
Eylemde konuşan İstanbul Barosu avukatlarından Cihan Eren ise Başbakanın akrabası olan bazı müteahhitlerin yol inşaatından rant elde etme mücadelesi verdiğini ileri sürerek, "Bu denizlerde yüzmeyenler, dalgasında viya inmeyenler için bu deniz bir su birikintisidir ve bu deniz onu doldurmak isteyenler için bir rant kaynağıdır. Bizler için deniz ana gibidir, kardeş gibidir, yar gibidir, bacı gibidir. Deniz yok olunca, mezarlarımız da kapanacak, evlerimizin çevresini sarmaşıklar saracak ve bir kültür mahvolacaktır" dedi. Başbakanın Güneysu İlçesi'nde yaptırdığı evine de atıfta bulunan Eren, "Ben hiç kimsenin malına tecavüz etmeden 30 yılda bir ev yaptım. Akşamdan sabaha Potomya'da yapıldığı gibi birileri evimi yapmadı. Ben yaptım. Dişimle, tırnağımla yaptım. Bazı dedikodular yayılmakta. Başbakanın dünürünün sahip olduğu firmalarla müteahhit firmalar arasında ortaklıklar varmış. İstanbul Metro İnşaatı'nın bir bölümünde ortak iş yaptıkları, Istıranca su iletişim işinde ortak çalıştıkları söyleniyor. Aleniyetin olmadığı yerde, dürüstlüğün olmadığı yerde söylentiler çoğalır" şeklinde konuştu.
İşin içinde rant var
Eylemde konuşan İstanbul Barosu avukatlarından Cihan Eren ise Başbakanın akrabası olan bazı müteahhitlerin yol inşaatından rant elde etme mücadelesi verdiğini ileri sürerek, "Bu denizlerde yüzmeyenler, dalgasında viya inmeyenler için bu deniz bir su birikintisidir ve bu deniz onu doldurmak isteyenler için bir rant kaynağıdır. Bizler için deniz ana gibidir, kardeş gibidir, yar gibidir, bacı gibidir. Deniz yok olunca, mezarlarımız da kapanacak, evlerimizin çevresini sarmaşıklar saracak ve bir kültür mahvolacaktır" dedi. Başbakanın Güneysu İlçesi'nde yaptırdığı evine de atıfta bulunan Eren, "Ben hiç kimsenin malına tecavüz etmeden 30 yılda bir ev yaptım. Akşamdan sabaha Potomya'da yapıldığı gibi birileri evimi yapmadı. Ben yaptım. Dişimle, tırnağımla yaptım. Bazı dedikodular yayılmakta. Başbakanın dünürünün sahip olduğu firmalarla müteahhit firmalar arasında ortaklıklar varmış. İstanbul Metro İnşaatı'nın bir bölümünde ortak iş yaptıkları, Istıranca su iletişim işinde ortak çalıştıkları söyleniyor. Aleniyetin olmadığı yerde, dürüstlüğün olmadığı yerde söylentiler çoğalır" şeklinde konuştu.