Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Giresun Eğitim Fakültesi Dekanı ve Çevre Kolu Akademik Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Tüfekçi, yaptığı açıklamada açıklamada aşırı derecede kirlenen Karadeniz'in kendini yenilemesinin yaklaşık 140 yıl alabileceğini söyledi. Yaklaşık 110 bin ton petrol atığının bulunduğu Karadeniz'in sorunlarının fevkalade acil olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tüfekçi, Karadeniz'deki kirliliğin, petrolün yanı sıra sanayi ve evsel atıklardan kaynaklandığına dikkati çekti.
Almanya ve
Avusturya başta geliyor
Karadeniz'de kıyısı olan Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Türkiye ve Ukrayna'nın, denizin kirletilmesindeki sorumluluklarının sadece yüzde 30 olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tüfekçi, "Karadeniz'in kirlenmesinde yüzde 70'lik pay, Tuna Nehri'nindir. Tuna havzasındaki kirliliği yaratan 12 ülkenin başını da Almanya, Avusturya gibi ülkeler çekiyor" dedi.
Tuna Nehri'ne dikkat!
Prof. Dr. Tüfekçi şöyle konuştu: "Eğer Karadeniz'deki kirlenmenin önü alınmak isteniyorsa, bu soruna köklü çözümler getirilmesi gerekiyor. O zaman Karadeniz ile ilgili tüm çabaların Tuna'yla açık bir şekilde ilişkilendirilmesi, tartışılan çerçevenin daha doğru dürüst çizilmesi gerekiyor. Ayrıca Karadeniz'e kıyısı bulunan ülkeler arasında yapılmış olan sözleşmelerin mutlaka hayata geçirilmesi gerekiyor. Karadeniz'in Korunması Sözleşmesi'ni, 6 ülkenin çevre bakanları 1996 yılında imzaladı. Bu sözleşmenin kağıt üzerinde durmaması lazım. Artık bu projenin hayata geçirilmesi gerekiyor. Yetkililer bu konuda çok hızlı hareket etmeli."
Almanya ve
Avusturya başta geliyor
Karadeniz'de kıyısı olan Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Türkiye ve Ukrayna'nın, denizin kirletilmesindeki sorumluluklarının sadece yüzde 30 olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tüfekçi, "Karadeniz'in kirlenmesinde yüzde 70'lik pay, Tuna Nehri'nindir. Tuna havzasındaki kirliliği yaratan 12 ülkenin başını da Almanya, Avusturya gibi ülkeler çekiyor" dedi.
Tuna Nehri'ne dikkat!
Prof. Dr. Tüfekçi şöyle konuştu: "Eğer Karadeniz'deki kirlenmenin önü alınmak isteniyorsa, bu soruna köklü çözümler getirilmesi gerekiyor. O zaman Karadeniz ile ilgili tüm çabaların Tuna'yla açık bir şekilde ilişkilendirilmesi, tartışılan çerçevenin daha doğru dürüst çizilmesi gerekiyor. Ayrıca Karadeniz'e kıyısı bulunan ülkeler arasında yapılmış olan sözleşmelerin mutlaka hayata geçirilmesi gerekiyor. Karadeniz'in Korunması Sözleşmesi'ni, 6 ülkenin çevre bakanları 1996 yılında imzaladı. Bu sözleşmenin kağıt üzerinde durmaması lazım. Artık bu projenin hayata geçirilmesi gerekiyor. Yetkililer bu konuda çok hızlı hareket etmeli."