YENİ MESAJ/ELAZIĞYeni Mesaj'ın, Anadolu'yu karış karış gezerek düzenlediği, "İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" konulu panelin en son durağı Elazığ'ın Kovancılar ilçesi oldu. Halkın yoğun ilgi ve alaka gösterdiği programa çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.Program, Atatürk ve tüm şehitlerimizin aziz hatırası için saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Açılış konuşmasını Yeni Mesaj gazetesi il temsilcisi Mimar Bayram Kavak yaptı. Kavak konuşmasında, panelin düzenlenmesindeki maksadın; İslam dünyasında ve özellikle de ülkemiz üzerinde oynanan oyunların, gün yüzüne çıkarılması olduğunu söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Yeni Mesaj gazetesindeki yazısından bahseden Kavak, "Ülkemiz bugün geçmişte karşı safta yer aldıklarımızla beraber anılıyor. Bu siyasette böyle, ekonomide böyle, sosyal hayatta böyle, icraatlara bakıldığında neredeyse inancımızda dahil bu cenaha kapılmış durumdayız. Oysa Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hakk'ın ve hadislerde Hz. Peygamber'in ikazları tam da bugün girdiğimiz yanlış kulvar hakkındadır. Cenab-ı Hakk buyuruyor ki: "Fitneden eser kalmayıncaya kadar onlarla Allah yolunda mücadele ediniz." (Enfal-39) Temennimiz;  İlahi emirler ışığında, ülkemiz ve insanımız üzerinde yapılan hesapları boşa çıkarmak; milletimize ve geleceğimize sahip çıkmaktır" ifadelerine yer verdi.Ya Allah, ya bismillah deyip kilise açtılarModeratörlüğünü ilahiyatçı Karani Arda'nın yaptığı programın ilk konuşmasını Kişisel gelişim uzmanı eğitimci yazar Cevdet Çelikdemir yaptı. Konuşmasında Dinlerarası Diyaloga ağırlıklı yer veren Çelikdemir, Dinlerarası Diyalogla beraber ülkemizde açılan kiliselere değindi. Hükümetin Akdamar Kilisesi, Sümela Manastırı ve birçok kiliseyi restore ederek ayine açmasını, "Ya Allah, Ya Bismillah" deyip kurdele keserek kilise açmasını görsel sunumla dile getirdi.   Çok çarpıcı bilgiler veren Çelikdemir, bu kapsamda dinlerini değiştiren Türk gençlerinden bahsetti. Hükümetin çıkardığı yasalarla zinanın serbest hale geldiğini ifade eden Çelikdemir. konuşmasının sonunda Milli birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.Programın ikinci konuşmasını Doç. Dr. İbrahim Halil Ekşi yaptı. Ekşi konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş'ın Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler adlı kitabından pasajlar aktarmak suretiyle milli değerlerin ve dini değerlerin birbirinden ayrılmaz bütünleştirici bir harç olduğu vurguladı. Ortak noktaları Ehl-i Beyt düşmanlığıProgramın üçüncü konuşmasını Sosyolog, eğitimci yazar Ergül Güner yaptı. Güner, Nakşibendîliğin tarihi ve dini arka planına yer verdi. Bu anlamda Haçlı seferleriyle İslam dünyasını çökertemeyen batı dünyası tarafından sureti haktan görünen birtakım sakallı cübbeli figüranların devreye sokulduğu ve bunların İslam dünyası içerisine Truva atı görevini üstlendiğini ifade etti. Bu bağlamda Gücdüvani, Nakşibendi, Faruki Sirhindi ve Halid-i Bağdadi'nin de bu minvalde icraatlar yaptığını ve bunların hepsinin ortak icraatının Ehl-i Beyt düşmanlığı olduğunu vurguladı. Şerif Mardin'in "Türkiye'de Nakşilik anlaşılmadan deşifre edilmeden meselelerin tam anlamıyla anlaşılamayacağı" görüşüne yer verdi. Güner bugün Ortadoğu'da yaşanan elim hadiselerin temelinde bu tarz bid'at akımların yattığını ifade etti. Son olarak bütün bu yaşanan hadiseleri doğru okumamızı sağlayan ve bizlere Ehl-i Beyt duruşunu öğreten İmam Hüseyin gibi Hakkı, cesaretle haykırmamızı sağlayan asrın büyük İslam âlimi Prof. Dr. Haydar Baş'a şükranlarını sundu.Müslüman katline fetvalar üretildiProgramın son konuşmasını ilahiyatçı yazar Fatih Kıvık yaptı. Sayın Kıvık Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler ışığında Ehl-i Beyt'in seçilmişliğinden bahsetti. Gadir-i Hum hutbesiyle Hz Ali'nin halife ve vâsi tayin edildiğini ifade eden Kıvık, 220 Sünni kaynağın konuya yer verdiğini söyledi. Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren zihniyeti eleştiren Kıvık konuyla ilgili Türkiye'de bazı sarıklı cübbelilerin Müslüman katline yönelik fetvalar türettiğini ancak bu konuda; "?Kim bir mü'mini taammüden öldürürse ebediyen cehennemliktir?" (Nisa suresi 93) ayetine yer verdi. Konuşmasında görsel unsurlara ağırlıklı yer veren Kıvık, TATHİR ayeti Ahzab-33, MEVEDDET ayeti Şura-23 ve MÜBAHELE ayeti Al-i İmran-61 ile İnsan suresi 8. ayete yer vererek Ehl-i Beyt'in seçilmiş olduğunu onların her türlü çirkinlikten yoksun olduğunu, onları sevmenin farz olduğunu ve çok üstün vasıflarla mücehhez olduğunu ifade etti.