Karen Fogg e-posta skandalından sonra ilk kez konuştu: "Vazifem AB'ye taraftar toplamak"
10.03.2002 00:00:00
AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Karen Fogg, ifade özgürlüğü projesinin, demokrasi ve sivil toplumun güçlendirilmesi amacıyla AB Komisyonu'ndan mali destek alan Türkiye'deki çeşitli sivil toplum kuruluşlarının girişimlerinden birisi olduğunu hatırlatarak, yaptıkları yardımlar ve hibeler konusunda bütünüyle saydam olduklarını belirtti.
Fogg, taraftarlık çalışmalarında, eğitim faaliyetlerinde ve kamuoyu bilinçlendirme çalışmalarında sivil topluma destek vermelerinin normal olduğunu iddia ederek, güçlü parlamenter geleneklere sahip ülkeler ve sınırlı özgürlüklere sahip olan bütün ülkelerde demokrasi kalitesinin sürdürülmesi ve geliştirilmesinde sivil toplumun önemli bir rol oynadığını söyledi.
Demokrasiye sığındı
Karen Fogg, şunları kaydetti: "Demokrasilerde, hükümetler ve siyasal seçkinler, şiddet içermedikçe çok sesli bir sivil topluma 'katlanmaları' gerektiğini, kışkırtıcı olmadıkça kararlı fikir sahibi bir medyayı hoşgörmeleri gerektiğini bilirler" dedi. Komisyonunun, Türkiye'de çok geniş bir yelpazede temaslar içinde bulunduğunu anlatan Fogg "Görevimiz açıktır. AB'yi anlamada ve katılım stratejisi çerçevesinde ilerleme kaydetmede Türkiye'ye mümkün olan her yoldan yardım etmek. Türkiye'de bazı unsurlar bu rol hakkında hala kuşkulu iseler, bu elbette ki üzüntü vericidir. Dedikodu ve karalamaya başvuruyor ve AB hakkında korku yaratmaya çalışıyorlar ise, bu daha da üzücüdür.''
İfade özgürlüğünün çok değerli olduğunu da belirten Fogg, fakat bu özgürlüğün rahatsız edici olabileceğini ve herkesin onu savunmak için cesarete muhtaç olduğunu dile getirdi. Fogg, şöyle konuştu: "Felaket veya cennet vaizlerinin kamuoyu üzerinde etkin olmadıklarını ve Kopenhag siyasal ölçütlerine varılmasının kısa zamanda mümkün olabileceğini de gösterecektir. Yaşasın açık tartışma.''
Sezer'e yönelik eleştirilerine değinmedi
Öte yandan Karen Fogg, çeşitli basın mensuplarına gönderdiği elektronik postalarda Cumhurbaşkanı Ahmet Sezer'e yönelik eleştirileri konusunda yorum yapmadı.
Fogg, taraftarlık çalışmalarında, eğitim faaliyetlerinde ve kamuoyu bilinçlendirme çalışmalarında sivil topluma destek vermelerinin normal olduğunu iddia ederek, güçlü parlamenter geleneklere sahip ülkeler ve sınırlı özgürlüklere sahip olan bütün ülkelerde demokrasi kalitesinin sürdürülmesi ve geliştirilmesinde sivil toplumun önemli bir rol oynadığını söyledi.
Demokrasiye sığındı
Karen Fogg, şunları kaydetti: "Demokrasilerde, hükümetler ve siyasal seçkinler, şiddet içermedikçe çok sesli bir sivil topluma 'katlanmaları' gerektiğini, kışkırtıcı olmadıkça kararlı fikir sahibi bir medyayı hoşgörmeleri gerektiğini bilirler" dedi. Komisyonunun, Türkiye'de çok geniş bir yelpazede temaslar içinde bulunduğunu anlatan Fogg "Görevimiz açıktır. AB'yi anlamada ve katılım stratejisi çerçevesinde ilerleme kaydetmede Türkiye'ye mümkün olan her yoldan yardım etmek. Türkiye'de bazı unsurlar bu rol hakkında hala kuşkulu iseler, bu elbette ki üzüntü vericidir. Dedikodu ve karalamaya başvuruyor ve AB hakkında korku yaratmaya çalışıyorlar ise, bu daha da üzücüdür.''
İfade özgürlüğünün çok değerli olduğunu da belirten Fogg, fakat bu özgürlüğün rahatsız edici olabileceğini ve herkesin onu savunmak için cesarete muhtaç olduğunu dile getirdi. Fogg, şöyle konuştu: "Felaket veya cennet vaizlerinin kamuoyu üzerinde etkin olmadıklarını ve Kopenhag siyasal ölçütlerine varılmasının kısa zamanda mümkün olabileceğini de gösterecektir. Yaşasın açık tartışma.''
Sezer'e yönelik eleştirilerine değinmedi
Öte yandan Karen Fogg, çeşitli basın mensuplarına gönderdiği elektronik postalarda Cumhurbaşkanı Ahmet Sezer'e yönelik eleştirileri konusunda yorum yapmadı.